Salon İstanbullu cazseverlere Joshua Redman ile iki güzel gece yaşattı... Konseri izleyen Türk cazının en yetenekli saksofonistlerinden sevgili Engin Recepoğulları meslektaşını Cazkolik okuru için yazdı...

Salon İstanbullu cazseverlere Joshua Redman ile iki güzel gece yaşattı... Konseri izleyen Türk cazının en yetenekli saksofonistlerinden sevgili Engin Recepoğulları meslektaşını Cazkolik okuru için yazdı...

Günümüz caz müziğinin en önemli isimlerinden Joshua Redman`ın Salon İKSV`de vermiş olduğu harika konser doğrusu uzun süre unutulmayacak cinstendi. Reuben Rogers ve Gregory Hutchinson`dan oluşan triosuyla bize uzun süre unutamayacağımız bir caz gecesi yaşattılar. Müziğin içerisinde tansiyon ve enerji kavramının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattılar. Müziğe ilk başladığım yıllarda en önemli "kahraman"larımdan olan Joshua Redman`ın Mark VI alto saksofonumu istemesi ve iki gecede de o saksofonla çalması beni ayrı mutlu etti diyebilirim.

Geceye Mack The Knife ile geleneksel bir giriş yapan ekip, repertuvarında  hem standartlara hem de bestelere yer vererek zengin bir çeşitlilik oluşturmuş. Piyanosuz çalmanın verdiği armonik özgürlüğü sonuna kadar kullanan Redman, tenor, alto ve soprano saksofon çalarak enstrümanın yelpazesini tüm ana renkleriyle kullanmış oldu. Bestelerde gözüme çarpan en önemli unsur ritmik yapılardaki aksak zaman tercihleri oldu. Bu zor yapılara Rogers ve Hutchinson`ın mükemmel zaman algıları eklenince ortaya harika bir müzik çıktı. Soprano saksofonla çaldığı rubato beste Branford Marsalis`e bir saygı duruşu oldu kanımca. 2009 çıkışlı Compass albümündeki bestelerinin yanında güzel bir Con Alma düzenlemesi dinledik. Ayrıca Redman`ın yaptığı Beethoven düzenlemesi salondaki herkesi oldukça etkiledi...

Sıkı bir James Brown hayranı olan Redman gecenin sonlarına doğru enerji seviyesini iyice yukarı çekerek çaldığı funky beste ile Salon İKSV`deki izleyiciyi yerinden oynattı diyebilirim. Hem bestelerde hem de standart düzenlemelerde tansiyonu en aşağıdan en yukarı getirmeyi başaran ekip en zor standartlardan olan Monk bestesi "Four in One" ile geleneksele olan olağanüstü hakimiyetlerini de gözler önüne sundu. Seyircinin alkışlarını kırmayarak tekrar sahneye gelen ekip melodik bir Angel Eyes yorumu ile geceye noktayı koydu. Enstrüman hakimiyeti, melodik ve armonik bütünlük, kuvvetli bir ritm anlayışı ve enerji ile birleştiğinde nasıl bir sonuç ortaya çıktığını hep birlikte görmüş olduk. Son yılların en sağlam ritm seksiyonlarından Reuben Rogers ve Gregory Hutchinson`ı izlemek ise apayrı bir keyifti. Salon İKSV`ye böyle güzel bir ekibi bizlere izlettirdikleri için tekrar teşekkür ediyoruz.

Engin Recepoğulları

Cazkolik.com / 20 Şubat 2012, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.