Son günlerin kahredici kaosundan kurtulup kendinize bir caz ziyafeti çekin; Yeni albümü "Up" ile Stanley Clarke CRR`de.

Dün gece (7 Nisan 2015, Salı) Stanley Clarke Band`in son albümü "UP" konseri için Cemal Reşit Rey salonuna vardığımızda fuayede ilk rastladığımız Kod Müzik`ten dostlarımız Necati ve Can büyük bir heyecanla nasıl güzel bir konser olacağını daha yaşamadan anlatmaya başlamışlardı, bu heyecanın sebebi ise onların gün boyu önden provaları izleme imkanı bulmaları, her iki dostumuzun da söyledikleri konserde tek tek doğru çıktı. Konserin daha ilk dakikasında albümden George Duke`e ithaf "Brazilian Love Affair"i çalmaya başladıklarında konserin yıldızının genç davulcu Michael Mitchell olacağı belli olmuştu. Genç davulcu yıldızlığını süsleyecek şekilde konser sırasında bir de base drum patlattı. Sonra bir diğer genç müzisyen, Gürcü piyanist Beka arayı hızla iyi kapattı ve sağlı sollu Stanley Clarke`ı ateşlemeye başladılar. Görülmeye değer sahnelerdi...

* * *

Görülmeye değer başka sahnelerde konser sonu uzun imza kuyruğunda sanatçılarla izleyicilerin canlı diyaloglarında yaşandı. Özellikle sevgili Murat`ın (Beşer) yanında getirdiği 11 eski Stanley Clarke plağı biz dinleyicilerden çok grup içinde neşeli anların yaşanmasına neden oldu. Anlaşılan o ki grubun Stanley dışındaki hepsi çok genç müzisyenlerin çoğu yetmişli-seksenli yılların albümlerinin çoğunu daha orda görmüşlerdi adeta. Özellikle, kapaklarda dönemin şimdi çok tuhaf gelebilen giysileri ilgi çekiyordu ama doğrusu çekmeyecek gibi de değildi. Sanırız Stanley Clarke bile artık o resimlerin öyle ortalarda dolaşmasında çok memnun değildir. Buna benzer bir lafı Herbie Hancock`da söylemişti bir yerde, hatta o dönemi yaşanmış saymak istemiyormuş...

* * *

Konser sonrasının dikkat çeken bir diğer notu da izleyicilerin diğer konserlerde olmadığı kadar CD satış reyonuna hücüm etmesi ve başta yeni albüm "UP" olmak üzere ne var yok satın almasıydı. Hatta, CD satış firması akıllılık etmiş Stanley Clarke posteri de getirmişti, posterler hazır Stanley Clarke tam oradayken imzalatmak için kapış kapış satıldı. İmza kuyruğunu da uzun zamandır ilk kez bu kadar uzun ve kalabalık gördük.

(Aşağıdaki gördüğünüz fotoğraflar için sevgili Tunçel Gülsoy`a teşekkür ediyoruz.)

(Konser öncesi haberi)

Türkiye`de yaşamanın en büyük zorluğu kendi sokak gündemimizden kafamızı kaldırıp sanatta, edebiyatta, cazda neler oluyor, kimler gelip gidiyor bir türlü hakkını vererek farkına varamamak olmalı. Eski yıllarda günlerce heyecanımızın baş sorumlusu olan bir konsere ilişkin merak şimdi artık bir kaç dakikamızı ya da hadi bilemediniz sadece o günümüzü meşgul edecek kadar gündemde kalabiliyor. İNsan ister istemiz kendine soruyor böyle nereye kadar gideriz diye... Hayat kalitemizi artıran, hayata daha zevkli ve geniş, evrensel bir pencereden bakabilmemizi sağlayan bu beğenilerimize, özelliklerimize bir an önce tekrar geri dönmemiz lazım… Nasıl yapacaksak artık…

Mesela, şu güzel haberin farkında mısınız; Stanley Clarke yeni albüm turnesi için İstanbul`da!

Hem de [bu haberin yayına giriş tarihi itibariyle] yarın... Geçen Eylül son albümü "Up"ı yayınlayan caz evreninin en önemli basçılarından Clarke 2010`da çıkan Hiromi`li albümünden sonra ilk albümüyle bir kez daha İstanbul`da. Albümü dinlemeye koymadan ilk sanatçı bilgilerine gözattığınızda ne kadar geniş ve etkileyici bir kadroya sahip olduğunu görüyorsunuz. Tabii İstanbul konseri de dahil turnesinde bu insanların büyük kısmı yok, çoğu konuk olarak gelip çalmışlar. Zaten, kendi de bir söyleşisinde benzer bir cümle kuruyor ve; "Amacım dostlarımla bir albüm kaydetmekti, dolayısıyla her kayıt aşamasında çok eğlendik. Çevremde birlikte olmaktan mutlu olduğum insanlar olunca hiç zorlanmadık. Herkes hazırlıklıydı, geldiler, çaldılar, kaydettik. Ve hepsi, gerçekten de büyük müzisyenlerdi." diyor.

* * *

Doğrusu, biz denk gelmedik ama caz yazarı Walter Atkins`in yalancısıyız, bir yerde Stanley Clarke için `elektrik ve akustik basın özgürleştirici ismi` diye iddialı bir başlık kullanılmış, aynı kalem 7 Nisan (yarın gece) Cemal Reşit Rey`de izleyeceğimiz Clarke ve ekibinin bu son albümü için de bu slogan bu iddianın ispatıdır demeye getiriyor. Bakalım... Hep birlikte göreceğiz...

UP albüm olarak bünyesinde gerçekten önemli isimler barındırıyor. Misal; Chick Corea, besteci olarak George Duke, trompetçi Gary Grant, Harlem String Quartet, bariton saksofonda Dan Higgins ve daha bir dolu isim… 7 Nisan akşamı izleyeceğimiz konserde sahne alacak Beka Gochiashvili, Cameron Graves ve Michael Mitchell gibi isimler de albümde yer alan müzisyenler. Clarke müzisyenler haricinde albüm için de şöyle söylüyor; "Kaydettiğim en enerjik, ritmik ve yüksek albüm bu olmalı.” Yeni albümün bir sürprizi de 1976 tarihli efsanevi "School Days" parçasının yeni yorumunun da albümde olması. Bu haber de CRR konserini izlemek bakımından için heyecan verici bir müjde demektir.

* * *

Yeni albümde yer alan ve 7 Nisan akşamı çok büyük ihtimalle dinleyeceğimiz "Pop Virgil" efsanevi James Brown`ın soul caz klasiği "Papa`s Got A Brand New Bag"deki funky gitarını anımsatan bir heyecan olduğu söyleniyor. Yine albümde yer alan "Last Train to Sanity"i Clarke`ın "Return to Forever" dönemine ilişkin bir gönderme gibi algılamak mümkün görünüyor. Parçada Harlem String Quartet var ama konserde bu versiyonu izlemeyeceğiz elbette. Albümde yer alan ve muhtemelen hepsini konserde dinleyeceğimiz çalışmalar hep böyle kendi içinde göndermeleri ya da anıştırmaları var. Mesela "Bass Folk Song #13" Bas efsanesi Charles Mingus`a ithaf.

* * *

Konseri izlemeden böylesi alt imaları öğrenmek işin keyfini biraz daha artıran bir unsur, gerisi konserde bizzat canlı tanık olacağımız bir jazz funk şöleni. Bilet bulmak hala mümkün, yazının ilk parafrafına atıfta bulunursar eğer şu kahredici gündemden biraz olsun sıyrılmak için biz cazseverler bu konser mükemmel bir fırsat.

Cazkolik.com / 5 Nisan 2015, Pazar

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN