18. İstanbul Caz Festivali`nin zirve konseri hiç şüphesiz Tribute To Miles olacak. İki nedenle, ilki Miles Davis`in ölümünün yirminci yılı nedeniyle anısını taşıyor olması, diğeri konserin Wayne Shorter, Herbie Hancock ve Marcus Miller gibi yaşayan üç büyük caz müzisyenini -ki bu isimlerin hepsi Miles ile birlikte çalmış isimler- buluşturuyor olması. Ek olarak üçüncü neden ise üçlünün dünya prömiyerini İstanbul`da gerçekleştirecek oluşunu gösterebiliriz.
İstanbul Caz Festivali`nde Zorlu Center sponsorluğunda bir dünya prömiyeri:
18. İstanbul Caz Festivali bir dünya prömiyerine ev sahipliği yapıyor. Müzik dehası Miles Davis’in ölümünün 20. yılında, Davis’le daha önce çalışmış üç efsane isim, Marcus Miller, Wayne Shorter ve Herbie Hancock, sanatçıya saygı duruşu niteliğinde bir projeyi hayata geçiriyor: “Tribute To Miles” başlıklı projenin dünya prömiyeri, 18. İstanbul Caz Festivali kapsamında Zorlu Center sponsorluğunda, 7 Temmuz Perşembe akşamı Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde gerçekleştirilecek.
Miles Davis’le yolu genç yaşta kesişmiş olan Marcus Miller’ın müzik direktörlüğünü üstlendiği “Tribute To Miles” başlıklı projenin tanıtımı için 4 Temmuz Pazartesi günü Zorlu Center’ın tanıtım ofisinde bir basın toplantısı düzenlendi. Projenin dünya prömiyeri öncesindeki son provaları için İstanbul’da olan Marcus Miller, Herbie Hancock ve Wayne Shorter’ın katılarak projeyi anlattığı basın toplantısının moderatörlüğünü gazeteci ve aynı zamanda İstanbul Caz Festivali Danışma Kurulu üyesi Yavuz Baydar üstlendi.
Basın Toplantısında, İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opcin’in açış konuşmasının ardından söz alan Zorlu Gayrimenkul Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Even “İstanbul için kültür ve sanatın tüm kollarını kucaklayan Performans Sanatları Merkezi’ne, Zorlu Center içerisinde önemli bir yer ayırdık. Çok yakında bugün destek verdiğimiz konserler Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşecek. İstanbul ve ülkemize “değer” katmak hedefiyle gerçekleştirdiğimiz projemizle, sanat ve kültür hayatımıza değer katacak etkinliklere destek olmaya devam edeceğiz” dedi.
Toplantıda söz alan Marcus Miller, Herbie Hancock ve Wayne Shorter, “Tribute to Miles” adlı projenin tipik bir “tribute” turnesi olmadığının altını çizerek, Miles Davis’in parçalarını birebir aynısını çalmadan, Miles’ın kendilerine öğrettiği gibi, yeni ve özgün bir tarzla yorumlayacaklarından bahsettiler. Miles’ın onlara öğrettiği en önemli şeyin geriye değil ileriye bakmak olduğunun altını çizen sanatçılar, onları en çok zorlayan şeyin bir anma projesini, Miles’ın isteyeceği gibi, geleceğe bakarak hayata geçirmek olduğunu belirttiler. Geçmiş ve gelecek arasındaki bu hassas dengeyi kurabilmek için yeni nesil müzisyenlerin en iyi temsilcilerinden trompette Sean Jones ve davulda Sean Rickman’ı projeye dâhil ettiklerini söylediler. Basın toplantısının ardından Marcus Miller, davulda Sean Rickman’ın eşliğiyle, müzikseverlerle Zorlu Center’ın tanıtım ofisinde bir basgitar atölyesi de gerçekleştirdi. Katılımın ücretsiz olduğu atölye çalışmasına, önceden mail atarak rezervasyon yaptıran 50 şanslı müziksever katıldı.
Konser tarihine kadar İstanbul’da provalarına devam edecek, Marcus Miller, Herbie Hancock ve Wayne Shorter, 7 Temmuz Perşembe akşamı, saat 21.00’de Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde “Tribute to Miles” projesinin dünya prömiyerini gerçekleştirecek. Zorlu Center’ın sponsorluğunu üstlendiği konserde, piyanoda Herbie Hancock, saksafonda Wayne Shorter, bas gitar ve bas klarnette Marcus Miller ile trompette Sean Jones ve davulda Sean Rickman, Miles Davis’in 50’lerdeki bop ve cool döneminden, ‘70’lerdeki deneysel-elektrik parçalarına ve 80’li yıllardaki son çalışmalarına dek uzanan bir programla izleyicilerle buluşacak.
“Tribute To Miles” projesi, İstanbul Caz Festivali’ndeki dünya prömiyerinin ardından, Temmuz ayı boyunca, Avrupa’da aralarında Umbria, North Sea, Montreux, Jazz a Vienne gibi önemli festivallerin de bulunduğu sekiz konser daha verecek.
Projenin müzik direktörlüğünü üstlenen Marcus Miller, yıllardır yayınladığı başarılı albümleri ve etkileyici tekniğiyle Türk seyircilerin yakından tanıdığı bir isim. Daha önce birçok kez İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak konser veren Marcus Miller, çocukluk idolü Miles Davis’in yanı sıra Aretha Franklin, Roberta Flack ve David Sanborn gibi pek çok ünlü sanatçıyla çalışmalarda bulundu; Joe Sample, McCoy Tyner, Bill Withers, Elton John, Bryan Ferry, Jay Z and LL Cool J’in de dâhil olduğu 400’ün üstünde albümde gitar çaldı.
David Sanborn’la beraber Voyeur ve Upfront adlı albümlerle iki defa Grammy ödülünü kazanan Miller, uzun yıllar yapımcı ve session gruplarında müzisyen olarak çalışmasının ardından 1993 yılında kendi kariyerine ağırlık vererek The Sun Don’t Lie adlı ilk solo albümünü çıkardı. Daha sonraki yıllarda, House Party (Martin Lawrence), Boomerang (Eddie Murphy), Siesta (Ellen Barkin), Ladies Man (Tim Meadows), and The Brothers (Morris Chestnut and D.L. Hughley) gibi pek çok filmin müziklerini besteledi.
Daha önce 1996, 2002 ve 2008 yıllarında İstanbul Caz Festivali’ne gelen Herbie Hancock, henüz çocukken Mozart ve Bach gibi klasiklerin icralarıyla yola çıkıp yirmili yaşlarında Miles Davis ile çalmaya başladı. Wayne Shorter ve Tony Williams gibi kendi kuşağının ustalarıyla düetler yapan Hancock, Wynton Marsalis gibi gençlerin yolunu aydınlattı. Herbie Hancock, “Blow-Up” ve kendisine “En İyi Film Müziği” dalında Oscar kazandıran “Round Midnight” filmleri için yaptığı bestelerin yanı sıra 1983 tarihli hit single’ı “Rockit”le elektronik müzik ve hiphop tutkunlarınca baş tacı edildi. Hancock 2007 yılında çıkardığı albümü “River-The Joni Letters” ile “Yılın Albümü” ve “Yılın En İyi Caz Albümü” dalında Grammy ödüllerini kazanarak sahip olduğu Grammy sayısını 12’ye çıkardı.
Yaşayan en önemli caz saksofonistlerinden biri olan Wayne Shorter, 1959 yılında başladığı müzik hayatında uzun yıllar Miles Davis ile birlikte çalıştı, kaydedilen sayısız albümde yer aldı, Art Blakey`nin topluluğu Jazz Messengers ve Miles Davis`in altmışların ortasındaki ünlü beşlisindeki kilit üyelerinden biri olmasıyla cazın efsanevi sanatçılarından biri oldu. 1970 yılında Weather Report`u klavyeci ve kendisi gibi Miles Davis`le çalışmış olan Joe Zawinul ile beraber kuran Shorter bu grupla beraber 1985 yılına kadar 16 albüm çıkardı. 1986 yılında kendi grubunu kuran Shorter’ın 1986 yılında çıkardığı Atlanti adlı albümünü, 1987’de Phantom Navigator, 1988’de ise Joy Ryder takip etti. 1996 yılında eşini bir uçak kazasında kaybederek 1 yıl müziğe ara veren Wayne Shorter, Miles Davis dörtlüsünden arkadaşı Herbie Hancock`la birlikte çıkardıkları 1+1 isimli albümle müziğe geri döndü. 1998 yılını beraber turnede geçiren ikili, 2002 yılında Footprints Live!`ı yayınladı. Shorter’ın 2004 yılında çıkardığı Alegria adlı albümüyle bir Grammy ödülü de kazandı.
Cazkolik.com / 05 Temmuz 2011, Salı
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.