28 Mart ile 3 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz "Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz" serimize salgın kabusunun geri gelmesi ve önümüzdeki günlerin büyük oranda karantina şartları altında geçmesi nedeniyle yeniden ama belki hergün değil de günaşırı düzende geri dönüyoruz. Bugünün albümü caz tarihinin tartışmasız en sevilen, en çok dinlenen Mr. Dry Martini lâkâplı alto saksofoncu Paul Desmond'un, ki kendisini Dave Brubeck Quartet'ten de yakından tanıyoruz, "Take Ten" albümünü dinliyoruz. Efsanevi altocunun marka soundu caz tarihinin en çok taklit edilen soundlarından biri olmuştu. Albümde büyük sanatçıya gitarda Jim Hall, kontrbaslarda Gene Cherico ve Eugene Wright ile davulda Connie Kay eşlik etmişti. Bu konuda, çok taze bir yazıyı dinlerken bir yandan okumanızı salık veriyoruz. Sevgili arkadaşımız Şenay Ocak'ın hafta ortası yayına giren albüme dair kendine has kalemiyle yazdığı yazıya buradan erişebilirsiniz.
Cazkolik.com / 20 Kasım 2020, Cuma
Korona salgınının başladığı geçen bahar aylarında Cazkolik olarak 28 Mart ile 3 Mayıs tarihleri arasında okurlarımızdan yoğun ilgi gören "Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz" adını verdiğimiz bir seri başlatmıştık. Karantinanın gevşediği, günlerin yaza evrildiği dönem görece rahatlamanın ardından bu seriyi sonlandırırken açıkçası aklımızda bir daha geri dönmek yoktu, arşivde bir anı olarak kalacaktı ama işler öyle yürümedi. Bugünlerde salgın o günlere göre daha da kötüleşti. Bu serinin aklınızda kötü bir anısı olsun istemeyiz ama anlaşılan gün içinde güzel bir saat geçirmek amacıyla bir dönem daha bu seriyi sürdürmek iyi olacak ve başlamak için de elimizde güzel bir albüm var. Yeni bir albüm hem de. Ustalar ve kayıt eski albüm yeni. Caz tarihinin 2 büyük ismi Lester Young ve Miles Davis'in birlikte kaydı azdır. Bunun nedeni aralarındaki 17 yaş farkı ve Young'ın erken yaşta ölümüdür. Gerçi, Young swing çağının adamı, Miles ise hâlâ modern biri ve arkasına bakmayan biri o yüzden Young hayatta olsaydı da ne kadar beraber çalarlardı tartışılır. Fakat ikisinin bir arada olduğu bir kayıt caz tarihi için birinci derecede önemlidir. 1956 yılında Miles Davis içinde John Coltrane'in de olduğu dörtlüsünü dağıtıp Avrupa'dan gelen bir turne teklifini kabul eder. Turnede önemli yıldızlar vardır ama başı Lester Young ve Miles Davis ile bazı şehirlerde Bud Powell, Zoot Sims çekiyordu, ayrıca, Modern Jazz Quartet ile Fransız cazcılar da onlara eşlik ediyordu. Topluluk Fransa ve Almanya'da konserler verir. Bu albüm o konserlerde yapılmış kayıtlardan oluşan bir çalışma. Çalınanlar hepsi caz tarihinden bildiğimiz müzikler ama önemli olan Miles ve Lester gibi iki büyük ismin bir arada olması ve albümün nadir bir çalışma olması. Bu seriye hergün bir albüm girer miyiz emin değiliz ama karantina günleri yoğunlaştıkça gün için cazla biraz vakit geçirmek hepimize iyi gelecektir umuyoruz. Albüm henüz dijital platformlara çıkmamış, bu sebeple bir YouTube videosunu yayına girdik.
Cazkolik.com / 18 Kasım 2020, Çarşamba
Caz tarihinin her an elinizin altında olması gereken albümlerinden biridir Ben Webster'ın 1957 tarihli "Soulville" albümü. Webster solist özellikli tenor saksofon kahramanlarının en önemli isimlerindendir. Onun tenorunu dinlemek Billie Holiday'in dinlemek gibidir. Duygusal, şehvetli, bluesy, hırıltılı, pürüzsüz hatta ahlaksız tonlar. Gerçek bir balad ustasıdır. Caz o yıllarda hâlâ kitlesel tüketilen bir müzikti, sonraki yıllarda soul müzikler bu damarın devamı oldu, Webster'ın şarkı söyleyene ihtiyaç duymayan icrası soul damarın önünü açtı. Güçlü ifadeler, derin duygular, gecenin ilerleyen saatlerinde bilhassa daha etkileyici anlara dönüşen tonlar. Gitarda Herb Ellis, piyanoda Oscar Peterson, davulda Stan Levy gibi etkileyici isimler Webster'ın solist karakterini ortaya çıkaran eşlikçiler olarak dikkat çekiyor. Galiba karantina süreci yavaş yavaş rayına girmeye başladı. Mayıs ayını da böyle geçireceğiz. Biz de, her gün değilse de bu köşeyi güncellemeye devam edeceğiz. Yeni albümlerde buluşmak üzere bir müddet daha evde kalın, cazla kalın.
Cazkolik.com / 03 Mayıs 2020, Pazar
Albüm kapağında aprona yanaşmış bir uçağın kapısından inen siyah güneş gözlüklü bir adamı görürüz. Kendisini bekleyenlere el sallamaktadır. Kapakta Gene Ammons yazar; "The Boss is Back", Patron Döndü! Bu albüm kapağı bize başlı başına bir hikâye anlatır. Tenor saksofonun marka sesi Gene Ammons hayatı boyunca uyuşturucularla başı derde girmiş biridir. Hayatının en verimli döneminde 7 yıl hapis yatar. Altmışların ortasıdır. Çıktığında yetmişler. Ama hâlâ enfes bir soundu vardır. Ellilerin bop müziğini en iyi bilenlerden Ammons altmışlarda daha ticari olan soul caza yönelmiş, tarzın öncü isimlerinden olmuştur. Herkes onun sesine hayrandır. Boss lâkâbı oradan geliyor, daha doğrusu 1960'da yayınladığı "Boss Tenor" albümünden. Kariyerini ayakta tutan prodüktörü Bob Weinstock hapisten çıktıktan sonra elini yeniden uzatır ve bu albüm ortaya çıkar. Zaman ondan bir şey çalamamıştır. Şimdi bu müziği dinleyince sadece o 7 yıl değil, aradan geçen elli yıl da hiçbir zarar vermemiş cazın büyük patronuna. Bugün bu etkileyici ismi dinlemek iyi gelecek.
Cazkolik.com / 30 Nisan 2020, Perşembe
Arp talihsiz bir enstrüman, üzerinde belirgin bir imaj var ki o da Hollywood filmlerinden kalma bir imajdır. Filmlerde genellikle gerçeklikten rüya haline geçen sahnelerde geçiş efekti olarak kullanılan sesi hafızalarımızda öyle yer etti ve bu belirgin tek boyutlu imaj yüzünden klasik müzikte belki biraz ama diğer türlerde pek fazla icra alanı bulamadı. Oysa cazda geçmişten bugüne az sayıda ama çok iyi arpistler hep var olagelmiştir ki bu nadir enstrüman bu sanatçılar sayesinde cazda gündemde kalabilmiştir. Bu isimlerden biri Dorothy Ashby. Seksenlerin ortasında genç yaşta ölen sanatçı 1958 yılında "Hip Arp", 1962 yılında kendi adını taşıyan albümlerle altmışların geniş spektrumlu dünyasında kendine özel alan açabilmişti. Zaten seksenlerin ortasında ölerek uzun sürmeyen bir kariyer tamamlanmış oldu. Arp kullanımında modernizasyon, enstrümanın geleneksel sound sorunlarını aşmaktaki yaratıcı çabaları hepsi bu önemli sanatçıyı caz tarihinde özel bir yere taşıdı. Bugün, 'Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz' serisinde kendi adını taşıyan albümü yeniden hatırlıyoruz.
Cazkolik.com / 28 Nisan 2020, Salı
Kuzey Avrupalı caz efsanesi Arne Domnérus'un caz tarihine damga vuran bir kaydı vardır; Jazz at the Pawnshop. Geçen günkü önerdiğimiz albümde swingden sözetmiştik, swing Amerikan menşeli bir kavram olsa da onlarla beraber 'swing eden' Avrupalılar yok değil, işte onlardan biri Arne Domnérus. Ve o isimlerle aynı kuşaktan. Charlie Parker ile İsveç'te beraber çalmış bir usta. Avrupalıların en iyi swingcilerinden Domnérus aslında klarnetle başladı sonra saksofona geçti. Domnérus'un bütün odyofillerin kulaklarını mest eden kayıtları Stockholm'de Pawnshop klübünde yaptığı 4 oturumun kayıtlarıdır, özellikle ilki. Sadece bir Nagra marka el kayıt cihazıyla yapılan kayıtlar hifi tarihinin kâbesi sayılır ve el üstünde tutulur. Domnérus'a piyanist Bengt Hallberg, vibrafonda Lars Erstrand, basta Georg Ridel ve davulda Eli Johansen eşlik etmişti. Benny Goodman ve Lionel Hampton müziklerini sevenler hiç durmasın hemen tıklasın.
Cazkolik.com / 27 Nisan 2020, Pazartesi
Tecrübeyle harmanlanmış ustalık sanatın rahat ve kolaylıkla icra edildiğini hissettirir, halbuki, hepimiz biliriz ki hiçbir iyi iş öyle kolayına olmaz. Bakın 'Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz' serisinde caz tarihinin çok çeşitli dönem ve tarzlarından güzel albümler dinlemeyi öneriyoruz ama bu albümlerin hepsi bu sanatın çok önemli tromboncu Bob Brookmeyer, gitarist Jim Hall, basçı Bill Crow ve davulcu Dave Bailey gibi isimlerince kaydedilmiş birer hazine niteliğinde çalışmalardır. Tıpkı bugün önerdiğimiz 1963 tarihli bariton saksofon efsanesi Gerry Mulligan'ın "Night Lights" albümü gibi. Üstelik, bu kez seriye bariton saksofon da dahil etmiş oluyoruz. Gerry Mulligan'ın kendi gibi dört dörtlük isimlerden oluşan dinlemesi son derece güzel çalışma çoğu cazkoliklerin yakından bildiği müzikler olmasına rağmen öyle güzel bir salınım yaratıyorlar ki... Gelin bu güzel pazar günü karantina günlerinde kendimize güzel bir caz arası verelim. Madem evdeyiz, güzel birkaç müziğe kulak verelim.
Cazkolik.com / 26 Nisan 2020, Pazar
Emin Fındıkoğlu ağabeyin Tunçel Gülsoy'a verdiği röportaj swingli cazın ne kadar güzel olduğunu cazkoliklere bir kez daha hatırlattı (röportaj buradan okunabilir). Emin ağabeyin kuşağı, öncesi ve sonrası için caz swing demekti, Türkçe'ye de 'swing etmek' tabiri girmiştir. Tıpkı caz kelimesi gibi swing kelimesinin de tam istediğimiz gibi karşılığı yok, aynı şekilde groove kelimesinin de yok, bu kelimeleri böyle kabul etmek lazım. Söz swingden açılmışken, Türkiye'de az tanınan bir büyük caz tarihi emekçisi Junior Mance'ın albümünü anmadan bu karantina günlerinden geçmeyelim. Bu sayfadaki büyük yemekte onun da tuzu olsun. Caz tarihine altın yıl olarak geçen 1959 yılında Mance kendi adını taşıyan ilk albümünü mütevazı şekilde yayınlamıştı. Önceleri, yani 1947'den itibaren genellikle eşlikçi olarak sayısız büyük isimle çalan ki bunların içinde Dinah Washington'ı özellikle anmalı, 1960'lardan sonra genellikle kendi triolarıyla yola devam etti. Daha geçenlerde "Tho Soulful Piano of Junior Mance" isimli yeni bir derlemesi yayınlanan büyük piyanisti kariyerinin ilk solo albümüyle "Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz" serisinde hatırlıyoruz, zevkle dinliyoruz. Evde cazla kalıyoruz.
Cazkolik.com / 25 Nisan 2020, Cumartesi
"Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz" gibi bir seride bir sanatçının ikinci kez konuk olması normalde uygun olmaz ama bu isim Billie Holiday ise tartışma biter. Holiday'in 1945 ile 47 yılları arasında kaydedilen şarkılarının Holiday'in özelliklerini açığa çıkarması bakımından önemi vardır. Birinci önemi, Holiday sağlıklı performans icrası bakımından 1952'den itibaren sesi giderek bozulmuştur, kayıtları sorunlu olmuştur, her ne kadar o, cazın marka sesi olsa da sesine ait o olağanüstü damga zarar görmeye başlamış, esnekliğini giderek kaybetmiştir. Bu albümdeki şarkılar ise daha erken yıllara ait kayıtlardır. İkinci önemi, kayıtlarda olağanüstü bir kadronun yeralmasıdır. Üşenmeyip yazıyoruz ki siz de kimler olduğunu görün; Howard McGhee, Buck Clayton (t), Trummy Young (tb), Willie Smith (as), Illinois Jacquet, Wardell Gray, Coleman Hawkins, Lester Young (ts), Milt Raskin, Ken Kersey, Tommy Tucker ( p), Charles Mingus, Al McKibbon (b), JC Heard ve Jackie Mills (d). Bir üçüncü önemi ise albümün efsanevi prodüktör Norman Granz prodüksüyonu olmasıdır. Bir dördüncü önemi ise elbette seslendirdiği şarkılardır. Caz alfabesinin olmazsa olmaz şarkıları caz vokalin 1 numaralı ismince seslendirilmiş olması çok önemlidir. Son önem ise bu şarkıların çoğu Carnegie Hall konserlerinden alınan canlı performanslar olmasıdır. (Önemli Not: Albümün dijital edisyonlarında orijinal baskılarından iki kat daha fazla şarkı bulunmaktadır)
Cazkolik.com / 24 Nisan 2020, Cuma
Polonya'nın caz sesi trompetçi Tomasz Stanko'nun dünyaya armağan ettiği yine Polonyalı olan caz üçlüsü Marcin Wasilevski Trio kolektif trio soundunun sanki tek bir kişinin duygularını seslendiriyormuş gibi çalması ve müziğinde yerleşmiş güçlü izlenimcilik, basit temalardan çıkan yoğunlaşmış cümleler "January" albümünün yayınlandığı 2005 yılından bu yana dinleyicide karşılığını fazlasıyla buldu. Türkiye'de de yoğun ilgi gören albüm yayınlanalı 15 yıl olmuş. Oysa daha dün gibi. 'Karantina günlerinde hergün 1 albüm dinliyoruz' sayfasında hem çoğu cazseverin yakından tanıdığı, hem tanımayanların da tanışıp seveceğini umduğumuz bu çalışma ikibin sonrası Avrupa caz sahnesine damga vuran kayıtlardan biri oldu. Ve belli ki bir klasik olma yolunda ilerliyor.
Cazkolik.com / 23 Nisan 2020, Perşembe
Bugünden geriye bakınca bazı şeylerin izahı kolay olmayabiliyor. Modern Jazz Quartet'in 1956 yılında Atlantic firmasından yayınladığı "Fontessa" sadece dönemin müzikal alanı için yeni değil tüm zamanlar için yeni bir çalışma oldu, bazı bakımlarda hâlâ öyle denebilir. 20. yüzyılın başından itibaren çoğu klasik müzisyen ve bestecinin kibirle baktığı cazla klasik müziğin yolu çok değil 30-40 sene içinde kesişti ve sonrası ayrı bir hikâye oldu. Bu kesişmeyi sağlayan isimlerin başını MJQ gibi az sayıda isim, müzisyen ve besteci çeker. Ondan üç yıl sonra ise Fransız piyanist Jacques Louissier de müzik tarihine geçen kritik albümünü yayınlamıştı. MJQ'nun bu albümü daha içindeki müziğe kulak vermeye başlamadan önce kapağıyla bile dinleyicisine açık bir mesaj veriyor hele ki içindeki müzik.
Cazkolik.com / 21 Nisan 2020, Salı
Bugün 'Karantina günleri hergün 1 albüm dinliyoruz' serisinde caz dünyasının diline pelesenk olmuş Avrupa cazı, coğrafi olarak kısıtlarsak, Nordik Caz ya da Kuzey Avrupa cazının ilk günlerine uzanalım. 1960'ların sonu, yetmişlerin başı. ECM firmasının kurucusu Manfred Eicher'in 'özel bir şeyimiz olduğunu biliyorduk' açıklamasını bu cümleye ekleyince Jan Garbarek ve arkadaşlarının başlattığı müziğin yine Eicher'in deyişiyle "Amerikan caz yaklaşımına bir alternatif" cümlesini de ekleyince, bu yaklaşım, kendi sınırlarıyla yetinmeyip Afrika'ya da uzanınca cazda yoğunluk ve anlam yeni ifadeler kazanmaya başladı. Garbarek'in tenor saksofon ve flüt çaldığı "Afric Pepperbird" albümünde Terje Rypdal gitar, Arild Andersen bas, Jon Christensen davul çalıyordu. Bu kadrodan Christensen geçtiğimiz günlerde hayata veda etti. Bugün bu albümü dinliyoruz. Evde kalmaya devam ediyoruz, cazla kalıyoruz.
Cazkolik.com / 20 Nisan 2020, Pazartesi
Füzyon cazın son kırk yılına damga vuran ve halen faal gruplardan Steps Ahead'in yola çıktığı ilk günlerde yayınladığı albüm kendi adını taşıyordu ve hem dönemin hem bugünün yıldız isimleriyle doluydu. Bugün hayatta olmayan tenor saksofoncu Michael Brecker -ki caz tarihinin en önemli tenorcularından biridir-, davul efsanesi Peter Erskine, basçı Eddie Gomez ve perküsif tuşlularda Mike Manieri'den oluşan süper gruba eşlik eden dönemin genç yıldızı, günümüzün latin caz divası Eliane Elias ekolün önemli albümlerinden birine imza atmıştı. Steps Ahead, Yellow Jackets gibi topluluklar bugün 40 yılı aşan süper gruplar ama o ilk yıllardaki enerji yoğunlukları ve yaratıcılıkları var mı şüpheli, biraz görkemli miras, biraz eşsiz tecrübeyle halen salonları doldurmakta iyiler ama o dönemin ruhunu anlamak için geriye giderek bu albümleri dinlemek şart. Evde kalın. Cazla kalın.
Cazkolik.com / 19 Nisan 2020, Pazar
Caz tarihinin en özellikli piyanistlerinden olmasına rağmen ülkemizde yeterince tanınmadığına inandığımız Erroll Garner nota okumayı bilmeden olabilecek en sofistike icracılardan biriydi. Melodileri, hızı ve tekniğiyle kendine has lezzette yoğuran büyük piyano virtüözü bir eliyle dinleyeni ritmin büyüsüyle sarmalarken diğer eliyle kıvrak akorlar arasında emsalsiz gezinirdi, üstelik, tüm bunları yaparken bir kez bile piyanoya bakmaması, performans esnasındaki heyecanlı sesleri ve icradan taşan saf sevinç Erroll Garner'ın çevresinde yarattığı büyünün temel özellikleriydi. Son yıllarda eski kayıtlarına dair yeni baskıların yayınlandığı sanatçı Octave Music lisansıyla ilk baskısı 1972 yılında yapılan "Gemini" isimli albümü remastered edilerek yeniden yayınlandı. Yani, bugün hem yeni hem 48 yıllık bir albümü dinliyoruz.
Cazkolik.com / 18 Nisan 2020, Cumartesi
'Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz' serisinde bugün Cuma, önümüzde hafta sonu sokağa çıkma yasağı var, cazseverler kaliteli bir sesten güzel şarkılar dinlemeyi hakediyor, bu nedenle, 27 yıl önceye gidiyor ve günümüzün caz divası Cassandra Wilson'ın "Blue Light 'til Dawn" adıyla kaydettiği albümü dinliyoruz. Caz vokalin büyük bir geleneği vardır ama 1960'lardan itibaren bu gelenek zamanla erozyona uğradı, birçok sanatçı sapmalar yaşadı. Wilson'ın kuşağından başta Wilson kimi sesler geleneksel vokal tarzını yenileyerek canlandıran bir nesil olarak ortaya çıktı. Güçlü alto sesiyle Wilson hem 'American Songbook' repertuvarına hem sanatsal icraya ne kadar hakim ve açık olduğunu bu ve benzeri albümlerle ispatladı.
Cazkolik.com / 17 Nisan 2020, Cuma
Geçmişin efsanelerinden günümüzün ustalarına... Şüphesiz bugün günümüzde caz müziğin en etkili isimleri arasında tenor saksofoncu Joshua Redman ve piyanist Brad Mehldau sayabiliriz. İkiliyi ayrıca ülkemizde de çok seviyoruz, sık sık izlediğimiz sanatçılar, konserlerinden mutsuz ayrılmadık. Günümüzün iki büyük ustasının dört yıl önce ikili olarak yayınladığı albümü "Nearness" uzun yıllardır beraber çalan iki sanatçının ikili ilk kaydı ve bir canlı kayıt. Ustalığın zirvesinde olmanın cambazlık olmadığını, bilhassa, standartlar cenderesinde nasıl bir tecrübe ve sanatçılık karışımı hamurun öne çıktığını gösteren bu albüm yayınlandığı yılın öne çıkan albümlerinden olmuştu. Değerli cazseverler, tehlike halen geçmiş değil, lütfen evde kalın, cazla kalın, ilerde konserlerde hep beraber olmak dileğiyle.
Cazkolik.com / 16 Nisan 2020, Perşembe
'Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz' serisine bugün Avrupa'nın iki büyük gitar ustasının birlikte duo çaldığı bir albümle devam ediyoruz. Django'nun mirasının günümüzdeki en etkili ustaları yine Django'nun yaşadığı coğrafyadan çıkıyor. Biréli Lagrène ve Sylvain Luc tarzın günümüzdeki en önemli ustaları arasında iki gitar cambazı. İkili, ilk olarak 2000 yılında beraber bir albüm çıkarmıştı, aradan 20 sene geçti ve araya iki albüm daha sığdırdılar. Bugün, ikilinin 2012 yılındaki "Best Moments" albümünü dinliyoruz. Caz standartlarının çift gitarın ustalığındaki eşsiz lezzeti öyle yabana atılır gibi değil. Evde kalın, cazla kalın.
Cazkolik.com / 15 Nisan 2020, Çarşamba
'Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz' serimiz sürüyor. Bugün, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz caz tarihinin kırılma yaratan isimlerinden piyanist ve besteci McCoy Tyner'ın 1963 tarihli "Nights of Ballads Blues" albümünü dinliyoruz. Tyner'ın tamamı caz tarihine malolmuş "Satin Doll", "'Round Midnight", "Star Eyes", "Blue Monk" gibi önemli standartları seslendirdiği albümünde sanatçıya enfes bir ritm ikilisi basçı Steve Davis ve davulcu Lex Humphries eşlik ediyor. Hem günün her saati, çalışıyorsanız eğer ya da evdeyseniz, hem gece daha ilerleyen saatlerde dinlemesi oldukça keyifli bu büyük ustayı bu vesileyle anmış oluyoruz. McCoy Tyner'ın ölümünden sonra yayına giren haberimizi okumak isteyen buraya tıklayabilir.
Cazkolik.com / 14 Nisan 2020, Salı
Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz serisine devam ediyoruz. Bugün altını çizmek istediğimiz iki konu var, ilki, cazseverlerin alfabenin harfleri gibi caz tarihinin değişmez isimlerini ve tarzlarını tanımaları konusudur. Bugün, herkesin iyi bildiği böyle iki isim var, Lester Young ve Coleman Hawkins. İkinci konu da, albüm yayıncılığında geçmişi hayli eskilere uzanan 'compilation'lardır. Yıl 1964. Caz tarihinin önde gelen prodüktörlerinden Bob Thiele adeta ders gibi bir derleme albüm yayınlar, adı "Classic Tenors". Bugüne kadar sayısız baskısı yapılan bu albümün orijinalinde plâğın A ve B yüzünde altışar parça vardır. Tamamı 1943 yılında kaydedilmiş parçalar. Kayıtlarda klarnette Andy Fitzgerald, kontrbasta Al Hall ve Oscar Pettiford, davullarda Jo Jones ve Freddie Greene, piyanoda Eddie Heywood ve Ellis Larkins, trombonda Dickie Wells ve trompette Bill Coleman. Albümün yıldızlarıysa tenor saksofoncular Coleman Hawkins ve Lester Young. Caz alfabesinin değişmez iki büyük ismi. Bu albüm, müzik yayıncılığında önemli bir yer tutan bu tarz albümler için bir örnek olmuştur. Sonradan sayısız baskısı yapılan plâğın ilk mono baskıları bugün koleksiyon değeri taşıyor. Albümde 12 parçanın sekizinde Hawkins var. Kayıtlarda diğer müzisyenlerin yanında trompetçi Bill Coleman'a da özel dikkat etmek gerekiyor. Evde kalın. Cazla kalın.
Cazkolik.com / 13 Nisan 2020, Pazartesi
Sinemaseverler "Tehlikeli İlişkiler" isimli filmi hatırlar. Stephen Frears'ın 1988 tarihli filminde hepsi son derece güçlü ve ünlü oyuncular yer almıştı ama bilir misiniz ki bu filmin aslı bir Fransız filmidir ve 1959 yılında çekilmiştir, yani, caz tarihinin en önemli yılı kabul edilen sene. Dönemin ünlü kadın oyuncularıyla yaşadığı aşklar kadar çektiği filmlerle de çok ilgi gören Roger Vadim'in Les Liaisons Dangereuses filminde Jeanne Moreau, Gérard Philipe, Annette Stroyberg gibi büyük yıldızlar yer almıştı. Buraya kadar cazla ne ilgisi var diyeceksiniz, demeyin zira filmin müzikleri caz tarihinin en büyüklerinden Art Blakey'e ait. Blakey'nin müzikleri belki Miles Davis'in bir sene önce Louis Malle'in "Ascenseur pour l'échafaud" filmi için yaptığı müzikler kadar ses getirmedi ama caz tarihine geçti. Cazın sinemayla ilişkisinde her zaman öne çıkan film müziklerinden biri oldu. Kayıtlarda Fransız efsanesi Barney Wilen da vardır.
Cazkolik.com / 12 Nisan 2020, Pazar
Aradan çok uzun yıllar geçmesine rağmen Nina Simone caz blues tarihinin en aykırı, en uyumsuz kadınlarından biri olmayı sürdürüyor. Efsanevi sanatçı 1964-66 yılları arasında bereketli bir dönem geçirdi ve aynı firma için 7 albüm kaydetti. Bu albümlerden biri 1963 yılında 4 küçük kız çocuğun ırkçı Ku Klux Klan teröristlerince öldürüldüğü bombalı kilise saldırısının yarattığı travma üzerine bizzat hikâyesini Simone'un kurguladığı "Four Women" isimli bir oyundur. Oyun, hepsi Afrika kökenli Amerikalı ama açıktan koyuya dört ayrı ten rengine sahip kadınların toplumsal kimliklerini tiyatro oyunu şeklinde anlatıyordu. Bugün, 'Karantina günlerinde hergün 1 caz albümü dinliyoruz' serisinde bu albümü dinliyoruz. Evde kalıyoruz. Cazla, blues ile kalıyoruz.
Cazkolik.com / 10 Nisan 2020, Cuma
Frankofon müziğin ikonası Dalida Türkiye'de geçmişte özellikle Erkan Özerman'ın çabalarıyla oldukça sevilen bir ses oldu. Adını ilk kez duyan genç müzikseverler anne babalarına, hatta daha büyüklerine sorabilir. Trajik bir hayat hikayesine sahip Kahire asıllı Fransız şarkıcı sesi, şarkıları, 55 altın plâk ödülü ve sonu intiharla biten filmlere konu yaşamıyla 20. yüzyılın en önemli starlarından biriydi. Günümüzün ünlü trompetçisi, besteci ve son dönem özellikle film müzikleriyle dikkat çeken İbrahim Maalouf Dalida'nın mirasını günümüze etkili şekilde aktaran isim oldu. Dalida'nın o yıllarda seslendirdiği şarkıları aralarında Melody Gardot, Monica Bellucci, Rokia Traore gibi isimlere söylettiği albümüyle çarpıcı bir çalışmaya imza attı. Bizde de zaman zaman benzer çalışmalar yapılıyor ama bu çalışma umarız bundan sonra yapılacak böyle işlere ilham kaynağı olur. Not: Eğer bu albümü dinleyip sevdiyseniz Maalouf'un 2018 tarihli "Levantine Symphony N.1" albümünü de bir bakın deriz.
Cazkolik.com / 09 Nisan 2020, Perşembe
Bugün, 'karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz' serisinde yaşadığımız günlere dair konuları bünyesine hapseden bir albüm var, hem de yeni sayılacak bir albüm. İtalya insanlık tarihinin büyük acılarından birini yaşıyor, salgında hergün yüzlerce insanını kaybediyor, aslında biz de öyle, Avrupa ve dünya hepimiz öyle. Bizi evlerimize hapseden görünmeyen düşman insanlığa ders veriyor ama bu dersi alabilecek miyiz şüpheli. Öte yandan, aynı acılı İtalya'nın olağanüstü müzisyenleri var. Paola Fresu onlardan biri. İki yıl önce yayınladığı albümde kendi gibi trompet çalan caz efsanesi Chet Baker'a sevgini gösteren müzikler kaydetmiş. Chet Baker da sorunlu biriydi. Dağınık yaşamında özen gösterdiği yegâne şey muhtemelen müziğiydi. Bu sorunlarla baş edemediği için olacak hayatına yine Avrupa'da son verdi. Baker gibi bir ikonu Fresu gibi bir ustanın çalması müzikseverler için güzel bir fırsat.
Cazkolik.com / 08 Nisan 2020, Çarşamba
Bugün 'Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz' serisinde Cazkolik okurunun yabancısı olmadığı bir albüm var. Türkiye caz sahnesinin usta sanatçısı, Türkiye'de kaydedilmiş ilk caz albümü "Jazz Semai"nin hayattaki tek üyesi Tuna Ötenel'in doksanlarda yayınladığı çalışması "Vian Köpüğü" (L’Ecume de Vian) dijital platformlara yeni gelmiş bir albümdür. Aura Müzik Yapım'ın katalogunda oldukça güzel caz albümleri var ve firma o albümleri her ay birer birer dijitale aktarıyor. Serinin ilk albümü olarak Ötenel'in bu önemli çalışması yayınlandı ve bu sayede yeni nesil caz dinleyicileri de albümü dinleme şansına kavuştu. Albümle ilgili haber yapmıştık, ayrıntılı hikâyeyi haberden okuyabilirsiniz ama bugün gelin önce albümü dinleyelim.
Cazkolik.com / 07 Nisan 2020, Salı
Yıl 1994. 7 Temmuz akşamı Paris'te muhteşem bir konser gerçekleşmişti; Dreyfus Night. Fransızların ünlü plâk şirketinin sonradan gelenek haline getirdiği konserlerin ilki o akşamdı. Piyanoda ölümsüz Michel Petrucciani, saksofonda Kenny Garrett, basta Marcus Miller, gitarda Bireli Lagrene ve davulda Lenny White. Sahnede 3 Amerikalı 2 Fransız. Konser kayıtları tarihinin en güzellerinden biri. Albümde sadece 3 parça var ama 50 dakikadan uzun. Keşke orda olsaydım dediğiniz gecelerden biri. Şu karantina bitsin umarız hep beraber daha nice böyle güzel konserler izleri ama şimdilik evde kalın, cazla kalın.
Cazkolik.com / 06 Nisan 2020, Pazartesi
"Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz" serisinde pazar gününe yakışan bir albüm var bugün ama kontrolü kaybetmeyin sorumlusu biz değiliz. Caz tarihinin en büyüklerinden Oscar Peterson 1970'lerin başında Cole Porter, Irving Berlin, Duke Ellington, Jerome Kern, Harold Arlen gibi büyük bestecilerin standart havuzundan faydalanan beş albüm kaydetmişti. "Another Day" o albümlerden biridir. Açıkçası, kayıtlı caz tarihinde dinleyeni böylesine çaresiz bırakan olağanüstü bir performans daha bulması inanın pek mümkün değil, o yüzden diyoruz ki kendinize hakim olun. Evde kalın. Cazla kalın. Önerilerimize kulak verin.
Cazkolik.com / 05 Nisan 2020, Pazar
NPR'dan (National Public Radio) Bob Boilen 'eski şarkılara yeni anlamlar' adını verdiği ve parça isimleriyle süslediği mini bir liste yayınlamış. Bugün o listeden bir albüm duyuralım; "Solitude". Caz tarihinin en özel seslerinden Billie Holiday'in 1956 tarihli albümünde yeralan şarkısının sözlerinde yalnızlıkla geçen günlerinden bahseden Holiday umutsuzluk dolu olduğundan, yakında delireceğinden, her yerin kasvetli olduğundan ve tanrıdan aşkını ona geri göndermesini dilediğinden bahsediyor. Boilen da şarkının sözlerini bugüne uyarlarsak eğer sözlerin yeni anlamlar kazanabileceğini düşünüyor. Gelin o halde evde kalalım ve başta bu güzel şarkı olmak üzere albümü dinleyelim. Billie Holiday'in yerini kimse tutmaz. O tektir.
Cazkolik.com / 04 Nisan 2020, Cumartesi
Cazda İsveç ve Alman güçbirliği... "Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz" serisinde bu kez Avrupa'ya ayak basıyoruz. Cazda dinleyicinin her zaman ilgi gösterdiği 'power' gruplar bilet satışı için de, albüm satışı için de bir nevi garanti kabul edilir. Avrupa cazın 4 önemli ismi tromboncu ve şarkıcı Nils Landgren, piyanist Michael Wollny, kontrbasçı Lars Danielssen ve davulcu Wolfgang Haffner'den oluşan süper dörtlü repertuvar olarak Billy Joel, Phil Collins, Sting ve Paul McCartney gibi pop starlarının şarkı havuzunu karıştırmış ve seçtiği parçaları yeniden seslendirmiş. Haa, bu tipik Amerikanvari bir 'power group' müziği olmuş mu derseniz, tam öyle değil, idare eder diyelim ama tanıdık şarkılar ve zaman zaman hard bop icralar albümü renkli kılıyor. Dinleyelim. Evde kalalım. Cazla kalalım.
Cazkolik.com / 03 Nisan 2020, Cuma
"Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz" serisinde bugün caz tromboncuların büyük ustası Steve Turre ve onun 2012 yılı albümü "Woody's Delight" var. Buradaki Woody kim oluyor? Turre'nin hocası ve yıllarca beraber çalıştığı trompet efsanesi Woody Shaw. Turre kendi jenerasyonunda trombon icrasını tarif etmiş adamdır ve oldukça saygın biridir. 13 yaşından beri profesyonel olan Turre'in oğlu da müzisyen. Turre hocası ve mentoru Shaw'a ithaf ettiği albümde onunla çalıştığı yıllardan itibaren edindiği iddialı kompozisyon tarzı ve aranje becerilerini bir kez daha dinleyiciye gösteriyor. Bunların yanısıra, bugün için albümün bir özelliği daha var o da "In Retrospect" isimli parçada önceki gün ölümü haberi gelen Wallace Roney'nin varlığı. Onun için de dinleyin ve evde kalın, cazla kalın.
Cazkolik.com / 02 Nisan 2020, Perşembe
Dönemin eleştirmenleri aşağıda dinleyeceğiniz albüm için tüm zamanların en iyi soul caz albümlerinden biri diyor. Yıl 1969. Yer Montreux Caz Festivali. Festivalin en heyecan verici yılları. Festivale kimler gelmiyor ki. Ama bu konserin bir farkı var, tenor saksofoncu Eddie Harris, trompetçi Benny Bailey, Les McCann Trio ile beraber hiç prova yapmadan, hatta ne çalacaklarını bile doğru düzgün konuşmadan sahneye çıkar ve sonuç tüm zamanların en spontan konserlerinden biri olur. Vokalde Gene Daniels'ın ara ara attığı James Brown benzeri çığlıklı sesiyle bu konser belki de sıradan bir festival konseri olarak unutulup gidecekken kaydedilip albüm olarak yayınlanması ve funky coşkusuyla beklentinin üzerinde ilgi gördü. Daniels'ın ilk parça "Compared to What"a kimliğini veren ses rengi her zaman en tercih edilen ses oldu. İyi dinlemeler. Evde kalın. Cazla kalın.
Cazkolik.com / 01 Nisan 2020, Çarşamba
Cazda doksanlı yıllar hem artık çoğu hayatta olmayan eski kuşağın hem bugünün usta isimlerinin buluştuğu ilginç yıllardır. O yılların henüz gerçekçi bir analizi de yapılmamıştır. Hepsi Amerikan caz sahnesinin büyük isimleri olan başta trompetçi Roy Hargrove olmak üzere dört tenor saksofon titanı Johnny Griffin, Joe Henderson, Branford Marsalis, Joshua Redman ve Stanley Turrentine'i buluşturan albüm caz devleri geçididir. Ne yazık ki bu isimlerin şu an sadece ikisi hayatta. Branford ve Redman büyük caz geleneğinin günümüzdeki en önemli temsilcileri arasında. Albümde ayrıca tenor ve soprano saksofon çalan Ron Blake, piyanist Cyrus Chestnut, basçı Rodney Whitaker ve davulcu Gregory Hutchinson da vardı. Benzerine az rastlanan bu kaydı karantina günlerinde büyük bir zevkle dinleyeceğinizi umuyoruz. Cazla kalın. Evde kalın.
Cazkolik.com / 31 Mart 2020, Salı
Karantina günlerinde haftaya başlamak için ideal bir albüm. Trompetçi Maynard Ferguson 1996 yılında bu albümü kaydettiğinde 67 yaşındaydı ve o yaşta dahi trompette en yüksek notaları mükemmel çalabileceğini ispatlıyordu. 1957 yılından beri hep büyük formatlı gruplarla çalan bu caz efsanesinin Big Bop Nouveau isimli grubu on kişilik bir topluluktu. Bol çığlıklı ve patlamalı tarzıyla dinleyeni mest eden, uçuran, yoğun enerji yüklemesi yapan sanatçı yüksek ve sert icrasıyla, zaman zaman pop melodilerini kullanmaktan kaçınmamasıyla, hızı ve disipliniyle az sayıda insanın yapabileceği bir işin altından rahatlıkla kalkabiliyordu. 2006 yılında 76 yaşında ölen ve Türkiye'de az tanınan bir isim olan Ferguson bu albümde hepsini iyi bildiğimiz isimlerin sevdiğimiz bestelerini çalmıştı. Evde kalın. Sağlıkla kalın. Cazla kalın.
Cazkolik.com / 30 Mart 2020, Pazartesi
Bugün "Karantina günleri hergün 1 caz albümü dinliyoruz" serimizi seksenli yıllar ve sonrasında dünya caz sahnesine damga vuran Marsalis kardeşlerin ağabeyi Branford Marsalis'in henüz genç bir müzisyen olduğu 1986 tarihli ikinci solo çalışması "Royal Garden Blues" ile sürdürüyoruz. Prodüktörlüğünü kardeşi Delfeayo'nun yaptığı albüm Branford'un caz tarihine saygılı modernist tavrını olgunlaştıracağı dönemin başlangıcı sayılır. Pek çok cazsaver Branford'un caza olan derin itaatkarlığını takdir ederken blues, rock, RB, hip hop ile gidip gelen ilgisinin hep caz merkezli olduğunu bilir. Bu albümün adı da sanatçının New Orleans'lı 1920'ler bestecisi Clarence Williams adı ve bestesine ithaftır. Albümün özellikle 4 metrelik tavana sahip bir salonda kaydedildiğini ve kayıtlarda piyanoda Kenny Kirkland, basta Charnett Moffett, davulda Jeff 'Tain' Watts gibi isimlerin yer aldığını belirtelim. İyi pazarlar.
Cazkolik.com / 29 Mart 2020, Pazar
Yetmişli yıllarda Count Basie gibi eski nesil ustaların devri geçmiş, o kuşağın pek çok önemli ismi ne yapacağına dair yolunu kaybetmişti. Bu sebeple, o yıllarda Basie gibi kurucu babaların kaydettiği albümler adeta bir direnme hattı gibidir. 1977 yılında yapılan "Prime Time" isimli bu kayıt her ne kadar dönemin en sivri caz albümlerinden biri değilse de caz tarihinin en önemli bestecilerinden Sammy Nestico'nun bestelerini Count Basie orkestrasından dinlemek, mesela albümde elektrikli bas duymak, tenor saksofoncu Jimmy Forrest ve tromboncu Al Grey gibi isimlerin yanında Basie'nin 'dönemin ruhunu' anladığını ama ancak bu kadar esneyebileceğini gösteren elektrik baslı funky soul ritmleri dinlemesi Basie'nin geçmişini düşününce bir anlamda iki farklı nesli buluşturan albümdeki müzikler kulağa oldukça değişik ve hoş, bilmeyenler için keşfe açık geliyor.
Cazkolik.com / 28 Mart 2020, Cumartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.