Keith Jarrett müzisyen olarak hayatının büyük bölümünde sahnede bir başına piyano çalan, spontane şekilde dinleyicileri büyüleyen gür, lirik senfoniler besteledi ve 1975'de milyonlar satan "The Köln Concert" albümü gibi dönüm noktası niteliğinde albümler yayınladı; bu kayıt, Pennsylvania'lı virtüöz piyanisti caz-rock ve füzyon müziğin hakim olduğu bir dönemde cazın en büyük ve en parlak yıldızlarından birine dönüştürmüştü.
Jarrett doğaçlama solo piyano resitalleriyle ünlü olmasına rağmen, kariyerinin kilit noktalarında, yaratıcılığının farklı yönlerini ortaya çıkarmasına yardımcı olacak diğer müzisyenlerle gruplar halinde başarılı olduğunu da göstermişti. Gerçekten de Jarrett, albüm kayıt kariyerine 1967'de bir trio ile başladı ve ardından 1970'lerde solo piyano çalışmalarıyla beğeni kazanırken, Amerikan ve Avrupa dörtlüleri olarak adlandırılan iki zıt gruba liderlik etti. Ardından, 1983 yılında 38 yaşındayken tamamen farklı bir şey yaptı.
O yılın başında Keith Jarrett, ECM Records'taki yapımcısı Manfred Eicher'e caz standartlarına adanmış bir trio albümü kaydetmek istediğini söylemişti. Boston'da bar piyanisti olarak çalıştığı yıllardan dolayı standart repertuvarı gayet iyi biliyordu. Ancak plâk anlaşması yaptıktan sonra, kendi bestelerine yoğunlaşmak için standartları bir kenara bıraktı. Jarrett'ın hayatının ilerleyen dönemlerinde Great American Songbook'a yeniden dönme kararının ardındaki neden gayet basitti. 2008 yılında San Francisco Chronicle'a verdiği demeçte, "Çünkü bu malzeme çok iyiydi," dedi ve ekledi: "Neden herkes bunları görmezden geliyor ve kulağa birbirinin aynı gibi gelen zekice şeyler çalıyordu ki? Bu şarkıların ne kadar müzikal olduğunu biliyoruz... Caz müzisyenleri her zaman kapı baca kırmak zorunda değil, odanın içinde de müzik var".
Standartlara adanmış ilk albümü için Jarrett'ın aklında birlikte çalışmak istediği bazı müzisyenler vardı; basçı Gary Peacock ve davulcu Jack DeJohnette. Jarrett, DeJohnette ile iyi arkadaştı ve her ikisi de 1977 tarihli "Tales of Another" albümünde Peacock'a eşlik etmişti.
Albüm kaydına nasıl hazırlandılar
Peacock ve DeJohnette ile anlaştıktan sonra, ECM firması, 1983 yılı Ocak ayında New York'daki Power Station stüdyosunda bir kayıt randevusu ayarladı. Peacock, Jarrett'ın tanınmış popüler şarkılara adanmış bir albüm önerdiğinde doğrusu şaşırdığını itiraf etmişti. Jarrett'ın biyografi yazarı Ian Carr'a yaptığı açıklamada; "Standart bir albüm yapma fikri doğrusu bana biraz tuhaf gelmişti" demişti. "Düşünmek için bir gün istedim... 'Ne yapıyor bu adam' diye kafamda kurcaladım. Doğrusu kafa karıştırıcıydı." Ancak düşündükçe Keith Jarrett ile bir standartlar albümü kaydetmenin güvenli ve öngörülebilir olmaktan başka bir şey olmayacağını fark etti ve eğer Keith standartları çalmak istiyorsa, bu standart bir randevu olmayacaktır," diye düşündü. "Başka bir şey olacak."
Üçlü, albüm hakkında ayrıntılı konuşmak için konserden bir gün öncesine kadar bir araya gelmemişti. Jarrett 1984'te Downbeat'e "Kayıttan bir gece önce önemli bir akşam yemeği yedik," demişti "Bu yemekten önce elimde herhangi bir aranjmanımın olmadığını, bu şeyleri nasıl çalacağımıza dair herhangi bir fikrim olmadığını konuşmak için hazırlanmıştım". Jarrett her şeyin spontane olacağında ısrar etti; albüm için prova ya da ön hazırlık olmayacaktı. Jarrett yanında sadece şarkı listesi getirdi ve Peacock ile DeJohnette'in nasıl tepki vereceğini görmek için bunların bazılarını rastgele seçti. Eğer biraz olsun heves gösterirlerse, belki birer kez daha çalacaklardı.
David Breskin'e, standart repertuvar hakkındaki samimi bilgisine veya ortak "kabile dili" olarak adlandırdığı şeye güvendiğini söylemişti: "Gary ve Jack'in de benim gibi standartlardan geçtiklerini biliyordum." En önemlisi, listesindeki melodilerin sözlerini de yanında getirmiş ve arkadaşlarına okutmuştu. Kendisinden önceki Sonny Rollins, Dexter Gordon ve Lester Young gibi büyük saksafoncular gibi Jarrett da müzisyenlerin standartların anlamlarını ve çağrıştırdığı duyguları tam olarak anlayabilmeleri için sözleri mutlaka bilmeleri gerektiğine inanıyordu.
Albüm kayıtları nasıldı?
New York'taki iki günlük stüdyo kaydı son derece verimli geçti. Oldukça heyecanlı olan basçı Gary Peacock, Ian Carr'a "Sadece bir albüm yapmak için gitmiştik ama üç albüme yetecek kadar malzemeyle çıktık" demişti. "Kayıtları hiç ellemeden öylece yayınladılar. Gerçekten inanılmazdı." Üçlü, kaydettikleri albümün yanı sıra bir adet standartlar seçkisi (1985'te "Standards, Vol. 2" olarak yayınlanacak albüm) ve 1984'te "Changes" adı altında yayınladıkları serbest doğaçlanmış orijinal parçalardan oluşan bir koleksiyon kaydetmişti.
"Standartlar, Vol.1" albümü çoğu ilk kez çalınan caz standartları repertuvarından beş parça içeriyordu; Bobby Troup'un "Meaning Of The Blues"un (Miles Davis'in 1957 tarihli plâğı "Miles Ahead"de meşhur ettiği bir parça) hülyalı, serbest akışlı yorumuyla açılıyor ve Billie Holiday'in ölümsüz baladı "God Bless The Child "ın ilahi bir tatla yeniden işlendiği uzun bir gospel uyarlamasıyla kapanıyordu. Araya "All The Things You Are", "It Never Entered My Mind" ve "The Masquerade Is Over"ın eşsiz yorumları da sıkıştırılmıştı.
Bazı dinleyiciler için "Standards, Vol. 1"i dinlemenin etkisi, cazın en iyi hikâye anlatıcılarından olan bu üç müzisyenin yaptığı müzikal konuşmalara kulak misafiri olmak gibiydi. Jarrett, Peacock ve DeJohnette bu beş parçayı seslendirirken birbirleriyle telepati kurar gibi etkileşime girmelerini sağlayan gelişmiş bir müzikal anlayış ortaya koymuştu. Sanki üç müzisyen içgüdüsel ve sezgisel olarak tek bir organizma gibi çalıyordu. Her ne kadar yorumlarında orijinal parçanın ruhuna saygılı olarak sadık kalsalar da, her şarkı aynı zamanda kolektif ve bireysel doğaçlama için bir çerçeve haline gelmişti. Peacock ve DeJohnette'in Jarrett'a tabi olmayarak müzikal denemeyi şekillendirmede eşit role sahip olmaları en önemli konuydu; bu üçlü, cazın en demokratik ve özgürleştirici halini temsil ediyordu.
Gary Peacock, Ian Carr'a, aralarındaki benzersiz sonik simyayı açıklarken; "Tamamen başka bir çalma seviyesiydi" demişti. Keith Jarrett da aynı fikirdeydi. 1983'te Musician dergisine verdiği demeçte, "Ortaya çıkardığımız şey gerçekten inanılmazdı" diyordu. "Bence bazı standartların melodileri hiç bu kayıttaki kadar iyi ifade edilmemiştir".
Jarrett'ın Standards Trio'su gelecek 31 yıl boyunca birlikte kayıtlar yapacak, turnelere çıkacak ve 2014 yılında son kez sahne alacaktı. Bu süre zarfında 21 albüm kaydettiler ancak -belki de- hiçbiri Great American Songbook'a taze ve derinlemesine keşifsel bir yaklaşım sunan ilk albümleri "Standards, Vol.1" kadar önemli değildi. Çağdaş cazın Tin Pan Alley şarkılarından oluşan temel repertuvarından uzaklaştığı dönemde kaydedilen bu albüm, post-bop dönemin standartları çalma sanatını adeta yeniden tanımladı ve çalınmalarını yeniden canlandırdı.
Yazan: Charles Waring
Bu yazının orijinali 11 Ocak 2024 günü udiscovermusic portalında Charles Waring imzasıyla yayınlanmıştır.
Çeviri Cazkolik.com / 12 Ocak 2024, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.
Fikret Gürseller
Albümdeki "God Bless the Child" 'ın trio tarafından live performansı ; https://www.youtube.com/watch?v=n31jaGy7hmk dinleyin kendinizden geçin.
Bu Yoruma Cevap Yazın »