Uluslararası Ankara Caz Festivali 20. yaşını kutluyor

Bu yıl, 3 ile 28 Mayıs tarihleri arası gerçekleşecek festivalde dünyaca ünlü isimler yanında festival 20. yılını bir anlamda Ankaralı ya da Ankara kökenli caz müzisyenlerine ağırlık vererek kutluyor. Bir caz festivalinin ne denli zor şartlar altında yürütüldüğünü yakından bildiğimiz için geçen bu 20 yılı büyük bir özveri ve caz sevgisinin karşılıksız emeği olarak görüyor ve sevgiyle selamlıyoruz. Yirminci yıla özel olarak festivalin her şeyi sevgili Özlem Oktar Varoğlu ile özel bir söyleşi yapmayı istedik, arkadaşımız Turgay Yalçın birazdan okuyacağınız güzel söyleşiyi cazseverler için gerçekleştirdi. Uluslararası Ankara Caz Festivali için nice yıllara diyoruz.

Cazkolik.com

Özlem Oktar Varoğlu adeta ilk cümlesinde söyleşinin başlığını veriyor;

İyi müziği şehrimde istiyorum

Turgay Yalçın: Özlem Hanım; sokaklarında turlayan arabaların açık pencerelerinden dışarıya en çok elektro saz sesi dökülen bir memlekette, 20 yıldır caz festivali düzenliyorsunuz. Yorulmadınız hâlâ, değil mi? Nasıl başladı bu yolculuk? Nedir bu başarının sırrı?

Özlem Oktar Varoğlu: Hahaha :) Başarı diye tanımlıyorsanız ne mutlu bize. Belki de daha çok bir inatlaşma, bir “fakir ama gururlu” festivalin ayakta kalma hırsı olarak da görenler vardır.

Çok yoruluyorum, gerçekten. Ama “iyi” müziği seviyorum sanırım. İyi müziği, şehrimde istiyorum. Ben burada yaşamayı bıraktığım zaman da bu festivalin sürmesini istediğim için Caz Derneği olarak var olduk. Gelip geçici bir heves veya ticari bir faaliyet değil. Benden sonra da sürsün diye bir sivil toplum kuruluşunun etkinliği olarak sürüyor.

Bu arada: Sorun sazda değil bence. O elektro sazlarla öyle güzel müzik yapan insanlar olur ki önlerinde oturup saatlerce dinleyebilirsiniz. İyi müzik yapabilenlerin candan, kalpten iyi olması lazım. Caz bence iyi kalplerin sesi, üzgün ya da neşeli ama iyi kalplerin ritmi. Bizim cazcılarımız da o kadar iyi insanlar ki cazları da iyi oluyor! Memlekette 20 yıl önce “varolan bir avuç cazcının sadece kalplerinden geçen müziği yapabilmelerinin tek yolunun daha çok festival olması daha çok ve iyi yerlerde sahne alabilmelerine bağlıdır” diye düşündüm. Bunun doğru olduğunu gördüm ve hala bunun için gönülden uğraşıyorum.

Cazın renkleri

Turgay Yalçın: Ankara Caz Festivali bu yıl `Cazın Renkleri` teması ile yola çıkıyor. Festivalde her yaştan dinleyiciye ve sanatsevere yönelik etkinliklerin yeralacağını söylüyorsunuz. Bu bir kürasyon tavrı mıdır, yoksa böylelikle Ankara`daki seyirci kitlesinin kıvamına uygunluğu da gözetiyor musunuz?

Özlem Oktar Varoğlu: Her sene bir tema seçiyorum ve küratörlüğü yaparken bunu gözetiyorum. Festivale her sene yurt içinden ve dışından 120 civarında başvuru oluyor. Onlar arasında temaya uygunluğu da gözeterek bir seçim yapıyorum. Bazen vokal projelerine ağırlık verdik, bazen tek bir enstrüman. Bazen de “Küresel Isınma” gündemde olduğu için “Müziksel Isınma” teması ile daha sıcak ritimleri ağırladık.
Bu sene ise yirmi yılda enstrüman ya da başka bir tema değil de daha geneli kapsamak istedik. Elektronik cazdan standart caza, etno cazdan modern caza genişleyen bir yelpazede grup seçmeye çalıştık. Tabii ki bunu yaparken hem bütçeyi, hem başvuran grupları, hem salonlarımızı, hem de seyircinin kıvamını dikkate alıyoruz. Daha bir çok kıstas var. Bir matrix.

Turgay Yalçın: Festivalin sponsorlarından bahsedelim. Nakdî destek sağlayan sponsorlarınız var mı, yoksa daha ziyade aynî destek mi sözkonusu?

Özlem Oktar Varoğlu: Her ikisi de var ve hepsi bizim için çok değerli. Bu festivali imece usulüyle yapıyoruz denebilir. Basın ve biletli izleyicimiz en önemli sponsorlarımız. Tabii maddi kaynak ayıran yüce gönüllü insanlar olmasa mümkün değil. Yine de sağlanan maddi kaynaklar gelirlerin bazen dörtte birini bazen de beşte birini oluşturuyor. Yani bir başka festivalin bütçesi bizde olsa neler yapabileceğimizi düşünün :)

Albümleriyle birçok kez Grammy adayı olan Karrin Allysson "Make A New Day" isimli son albümüyle festivale geliyor.

Turgay Yalçın: Festival birkaç kez tarih değiştirdi? Bunun arkasındaki sebeplerden bahseder misiniz?

Özlem Oktar Varoğlu: Genellikle salonların müsaitliği bu değişikliğe sebep oluyor. Bazen de bir annenin kaybı, bir babanın kaybı gibi... İkisini de yaşadım.

Turgay Yalçın: Next Level AVM bu yıl altı konserle katılıyor. Bu tip ücretsiz konserlere gelen kitle tipik `caz dinleyicisi` midir yoksa hayatlarında cazın fazla yer işgal etmediği insanlar mı çoğunlukta?

Özlem Oktar Varoğlu: Salon konserlerinde de paralı konserlerde de geçerli bu dediğiniz. Eşi caz sevdiği için mecburen gelen birçok insan da var. Onlar zamanla dinledikçe bu dili anlamaya başlıyor ve sevmeye de başlıyorlar. Önemli olan insanların sıcak yuvalarından çıkıp oraya gelmek istemeleri. Anlamayan, sevmeyen için caz azap olabilir. Bedava verseler almaz insanlar :) Demek ki çoğunlukla o konseri dinlemeye, orada olmaya geliyor insanlar.

Next Level açısından ise bu bir kültür sanat hizmeti ve elbette ki kurumsal kimlikleri açısından önemli bir PR imkanı sunuyor festival onlara. Güçlerimizi birleştiriyoruz yani. Bedava diye gelse bile insanlar, eğer severlerse bir sonraki konsere bilet alırlar mutlaka. Her türlü bizim için iyi.

Turgay Yalçın: Festivalin programı müzikseverleri tatmin edecek düzeyde ‘kaliteli’ gözüküyor. Ancak bir cazkolik olarak itiraf etmeliyim ki; Ali Perrett 5’lisi ve Karrin Allyson özel olarak dikkatimi cezbediyor. Karrin Allyson nasıl bir repertuvarla ve eşlikle çıkacak?

Özlem Oktar Varoğlu: 20. yıl olduğu için biraz Ankara’lı cazcılardan yana ağır bastı festival. Ülkemizdeki en iyi cazcıları bu şehir doğurmuş veya en azından koynunda büyütmüştür. Daracık sokaklarında kulağına Misket söylemiştir. Şaka değil :)

Karrin ise hemen hemen her albümü ile Grammy adayı da olarak dikkatimizi çeken çok iyi bir vokal. Yıllar önceki tanışmamızda verdiğimiz bir sözü tutuyoruz. Mersin ile birlikte, Amerika Büyükelçiliği ve Turmaks sponsorluğunda getirebiliyoruz. Karrin Allyson (piyano ve vokal), Brian Seeger (gitar), Ed Howard (kontrbas), Mark Walker (davul) olarak geliyorlar. Son albümünün yanısıra standartlara da yer verecek.

Annelere caz

Turgay Yalçın: Programda Yıldız İbrahimova ‘Annelere Caz’ alt başlığı ile sunuluyor. Bu etkinliğin diğerlerinden ayrı özelliği nedir?

Özlem Oktar Varoğlu: Her gün anneler günü bize, o açıdan çok ayırt edici değil. Ama bir benzetme yapmak istersek Yıldız hanım, çok iyi bir anne gerçekten. Kızını da çok iyi yetiştiriyor. Öğrencilerini de aynı titizlikle yetiştiriyor. Bu konser, onlarla birlikte olacak ve anneler gününe denk gelecek.

Turgay Yalçın: Dikkatimi en çok etkinliklerden birisi de ‘Çocuklarla da Caz.”

Özlem Oktar Varoğlu: Evet. Festival Koordinatörümüz Tuğce Alpaslan’ın projesine SCAV’dan sevgili Pınar Alpay destek veriyor. İyi bir başlangıç olacağını düşünüyorum.

Turgay Yalçın: Kendisini daha ziyade klasik müzikle özdeşleştirmiş Sevda Cenap And Vakfı’nın caza daha çok katkı yapmasını bekliyoruz. Yakın gelecek adına umutlu olabilir miyiz?

Özlem Oktar Varoğlu: En güzel konserleri bu şehirde SCAV sayesinde dinlemişimdir. Az da olsa caz adına çok kaliteli işler yaptılar. Festivalin başından beri de dostluklarını esirgemediler. Her sene sanatçılarımıza hazırladığımız Ankara Sepeti’nde Kavaklıdere olarak bir katkıları bulunur. Giderek artacağını umuyorum.

Turgay Yalçın: Goran Bregovic ve Ayhan Sicimoğlu için Ankara’nın ve Festivalin gediklisi diyebilir miyiz? Ankara seyircisi çok sevdiği için mi bu denli sık sahne alıyorlar?

Özlem Oktar Varoğlu: Ayhan Sicimoğlu’nun Ankara’daki ilk konserini yine biz yaptık. Her konserde seyircinin yoğun sevgisi ile giderek daha büyük konserlerini yapar olduk. Çok iyi anlaşıyorlar. Latin cazın da iyi bir temsilcisi bu grup. Hepimize biraz dans, biraz eğlence, biraz da kaliteli sohbet iyi geliyor.

Goran’ı ise getirmek gerçekten çok zor. Dünya çapında bir yıldız olduğundan beri çok pahalı. 10 yıl önce ODTÜ Stadyum’da yaptığımız olağanüstü konserinden sonra bize “tekrar mutlaka geliriz” diye verdikleri sözü tutarak geliyorlar. Caz festivali kapsamında olması onların da çok değer verdikleri bir olay. Caz festivalleri dünyanın her yerinde saygı gören etkinliklerin başında gelir.

Turgay Yalçın: Ankara’daki konser mekanlarının durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Samm’ın katkılarını küçümsemiyorum ancak, memleketin başkentinde neden bir caz kulübü yok?

Özlem Oktar Varoğlu: “İşletmeci kafası” caza ticari olarak bakıyor, onun için yok, olamıyor... Olursa çok pahalı giriş ücretleri veya ilk içki almak gerekiyor, bunu da her gün sürdürebilmek çok zor. Sponsorsuz mümkün değil. Samm’s Bistro’nun sahibi Saba hanım gerçek bir cazsever ve genellikle kendisi subvanse ediyor. Birgün biri bu işe gerçekten gönül verecek. Her gece caz dinlemek ve bunu paylaşmak isteyecek. O zaman olacak. Zuhal - Önder Focan çifti gibi. Bir Nardis kolay olmuyor, kolay bu yaşlara gelmiyor. Çok zor bir iş. Ama yapan olursa hep yaptığımız gibi gönülden destekleriz. Şimdilik Samm’s de buluşmaya devam.

Turgay Yalçın: Şehrin kültürel havasını değiştirecek şekilde Festivali yıla yaymak mümkün değil mi? Sair zamanlarda neden bir Ankara Caz Derneği etkinliği göremiyoruz?

Özlem Oktar Varoğlu: Caz benim hobim. Sürdürmeye çalıştığım bir işim var. Bu yüzden ancak festivale konsantre olup zaman ayırabiliyorum. Ki bu bile gerçekten çok zamanımı alıyor. Dernek üyelerinin zaman zaman yaptıkları etkinlikler oluyor. Ama tek bir etkinliğin işlem kalemi ve bütçesi çok yüksek. Tabii mesela Garanti Caz Yeşili kapsamına alsalar, bir bütçe ayırsalar harika konserler yaparız. Ama her başvurumuz anında geri çevriliyor ne yazık ki. Ankara’da Garanti Bankası müşterisi olmadığı için herhalde!!!

Turgay Yalçın: Tam da festivalin başladığı gün bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Nice festivallere.

Özlem Oktar Varoğlu: Son Söz: Cazkolik Türkiye’de cazın gelişimi açısından çok önemli bir medya. Ben de sizi kutluyor ve yayın hayatınızın uzun soluklu olmasını diliyorum.

Turgay Yalçın

Cazkolik.com / 02 Mayıs 2016, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN