Geleceğin tangosunu yaratan Caceres ile çok özel...

Goran Bregovic`ten Youssou N`Dour`a, Jan Garbarek`ten Kenny Garrett`a kadar dünyaca ünlü isimlerle aynı sahneyi paylaşan, sanat tarihçisi, piyanist, besteci, söz yazarı ve aynı zamanda ressam olan Juan Carlos Caceres geleceğin tangosunu yaratan müzisyenlerden biri. Yeni albümü “Noche de Carnaval (Karnaval Gecesi)” ile yaratıcılıkta sınır tanımayan Caceres, Arjantin ve tango ruhunu 12 Kasım`da Cemal Reşit Rey Konser Salonu`na taşıyor olacak. Ünlü müzisyen yeni albümünü, müziklerini ve İstanbul’u anlatıyor....

Cenk Erdem

 
Caceres: "Son albümümde beslendiğim iki

kültür olan caz ve tangoyu birarada kullanmaya

çalıştım..."

Cenk Erdem: Bandoneon tangonun bildiğimiz en sembolik enstrümanı olduğu halde, son albümünüz Karnaval Gecesi’nde (“Noche de Carnaval”) hiç bandoneon kullanılmıyor, bu albümde neden bu çok tipik tango enstrümanından vazgeçtiniz?

Caceres: Aslında tangonun en ilkel formunda bandoneon yoktu, bandoneon neredeyse tangonun ortaya çıkışından yarım yüzyıl sonra tangoya kazandırılmış, kısacası tangoya dahil olması elli yılı bulmuş… Bu açıdan bir anlamda köklere dönüyorum.

Cenk Erdem: Tango ve milonga’yı dünya müziğinden öğelerle bileştirdiğiniz için, eleştirmenler müziğinize post-modern sentez yakıştırması yapmayı çok seviyorlar, peki yeni albümünüzdeki yaklaşımınız için neler söyleyeceksiniz?

Caceres: Son albümüm Karnaval Gecesi’nde (Noche de Carnaval), beslendiğim iki kültürü caz ve tangoyu birarada kullanmaya çalıştım. Hem caz, hem tango aynı zamanda benim ilham kaynağım…
 
Cenk Erdem: Şarkılarınızda Uruguay’ın ve Arjantin’in müziklerini bir araya getiriyorsunuz, peki bu müziklerin ruhlarındaki benzerlikler ve farklılıklar neler?

Caceres: Benim müziğim Rio de La Plata’nın (Gümüş nehir) tüm müziklerinin bir sentezi. Afrika kültürünün mirası Uruguay’da, Arjantin’de olduğundan daha fazla hissediliyor. Bu yüzden Murga Uruguay’da daha çok seviliyor. Arjantin’de Murga ve Candombé daha çok tangonun değişik formlarının içine yedirilmiş.
 
Cenk Erdem: Bir sanat tarihçisi ve Arjantin tarihi üzerine de dersler veren bir akademisyen olarak, İstanbul konserinizde de sahnede müzikleriniz hakkında sunumlar yapacak mısınız?

Caceres: Açıkçası bunu yapmak isterdim ama sanırım İngilizcem, sahnede böyle bir sunum yapmak için yeterli değil...

Cenk Erdem: Daha önce İstanbul’da bulundunuz ve İstanbul tıpkı sizin müzikleriniz gibi bir çok farklı kültürden öğeler taşıyan bir şehir, İstanbul hakkında neler söyleyeceksiniz?

Caceres: Farklı kültürlerin bir arada sosyal çevreyi de zenginleştirdiği dünyanın en güzel şehirlerinden biri, İstanbul güzel bir “swing” gibi geliyor bana. İstanbul’a bayılıyorum.

Cenk Erdem

Cenk Erdem`i Twitter`dan takip etmek için: @thecenkerdem

Cazkolik.com / 03 Kasım 2011, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN