Tunç Öndemir'in yeni şarkısı "Sevda Treni" bana bir şiiri hatırlattı

Tunç Öndemir'in yeni şarkısı "Sevda Treni" bana bir şiiri hatırlattı

 

Tunç Öndemir; "Sevda Treni"

 

 

Tunç Öndemir yakında çıkacak albümün dördüncü single çalışmasını yayınladı. Başarılı şarkıcı, besteci ve gitaristin çıkacak albümden ilk şarkısı "İyi misin?"in haberini yapmıştık.

 

 

Sağlam bir iş birliği

 

 

Öndemir yeni şarkısını büyük usta Birsen Tezer ile beraber söylemiş. Tezer'in sesi yanında kanun da çaldığı şarkıya çekilen kısa film tadındaki video şarkının anlatmak istediği hikâyeyi başarıyla özetliyor.

 

 

Besbelli kırılmış birisi
Kaybolup gitmiş bir kere
Aşk yoluna sürüne sürüne,
Perondan kalkmak üzere

 

Şarkılarda tren metaforu çok önemli ama uzun zamandır bu metaforu başarıyla kullanan yoktu, herhalde artık fazlasıyla geçmişe aitmiş gibi geliyor. "Sevda Treni" bu açığı kapattığı için mutlu oldum. Gerçi, videoda geçmiş yerine günümüze dair bir hikâye de anlatılabilirdi aslında, şarkının sağlam dokusunu, hissini ve hikâyesini bence iyi gösterirdi ama kolay değil kabul ediyorum, nostaljik geçmiş güvenli sığınak işlevi görür. Yapay zekâ destekli videonun başarılı bir çalışma olduğunun altını bir daha çizeyim.

 

 

 

"Sevda Treni" bana bir şiiri hatırlattı

 

 

Benim kuşağım seksenli yıllarda Attila İlhan şiirlerinin etkisinde yetişti. O günlerde okumayı en sevdiğim şiirler arasında gelirdi "Bela Çiçeği". Bu şiir de bir tren hikâyesidir. Yer Alsancak Garı'dır. Bu şiirin hikâyesini 80'lerde İzmirli bir arkadaşım bana başka türlü anlatmıştı, hafızamda hep o versiyonu kalmıştı, sanırım şiiri daha dramatik hâle getiriyordu. Yer Alsancak Garı. Elleri kelepçeli genç bir adam iki jandarma arasında yürüyordu. Belli ki hapse gidecekti. Olayı uzaktan farkeden bir başkası, jandarmanın götürdüğü genç adamı uzaktan bir kadının izlediğini görür, kadın perondaki sütunların ardına saklanmıştır. Gözü yaşlıdır. Sevdiğinin arkasından bakmaktadır, belli ki kendisi de aranmaktadır ve veda etmek için bile yanına gidememektedir.

 

Galiba bu sonradan yazılmış (veya uydurulmuş) bir hikåye idi ama İlhan'in şiirine (karısının uzaktan bakma kısmı hariç) uyuyordu. Hatta, Alsancak Garı'ndaki bu sahneye bizzat İlhan'ın şahit olduğu, şiirin buradan çıktığı da konuşulmuştu o günlerde, hangisi doğru bilmiyorum. Bu uzaktan bakma kısmı beni çok etkilemişti, şiiri hep öyle değiştirerek düşündüm kafamda, hâlâ da öyle!

 

alsancak garı'na devrildiler
gece garın saati belâ çiçeği
hiçbir şeyin farkında değildiler
kalleş bir titreme aldı erkeği
elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
çantasını karısı taşıyordu

 

hiç kimse tanımıyordu kimdiler
gece garın saati belâ çiçeği
üçüncü mevki bir vagona bindiler
anlaşıldı erkeğin gideceği
bir şeyden vazgeçmiş gibiydiler
bir türlü karısına bakamıyordu

 

ayaküstü birer bafra içtiler
gece garın saati belâ çiçeği
şimdiden bir yalnızlık içindeydiler
karanlık gelmişi geleceği
birdenbire sapsarı kesildiler
vagonlar usul usul kımıldıyordu

 

Tunç Öndemir'in şarkısını dinlemeden adını görünce bu şiir aklıma geldi. Haliyle şarkıyı İlhan'ın şiirinin etkisinde dinledim. İlhan'ın şiirlerinde sinema tadı çok güçlüdür, Öndemir'in videosunda benzer hissi aldığım için mutlu oldum.

 

Besbelli kırılmış birisi
Bir sevda treni geçiyor içimden

 

Sevda Treni
Sanatçılar:
Tunç Öndemir gitar, vokal
Birsen Tezer kanun, vokal
Söz- Müzik: Tunç Öndemir
Şirket: Ada Müzik

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 20 Haziran 2025, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.