CRR Konser Salonu 10 Mart gecesi Türk caz müziğin yaşayan efsanesi, büyük usta Emin Fındıkoğlu ve onun +12 isimli orkestrasını ağırladı

Emin Fındıkoğlu 85 yaşına bastı. Emin ağabeye sağlıklı bir yaş diliyoruz. Son yıllarda gelenek haline getirdiği yaş günü konserlerini bu sene 10 Mart akşamı gerçekleştirdi. Bu yıl yeni yaşını, kurduğu +12 orkestrasının onuncu yılı sebebiyle çifte kutlamaya dönüştüren Fındıkoğlu uzun bir aranın ardından sevenleriyle yeniden hasret giderdi.

Konser öncesi TRT Caz Orkestrası'nın önceki şefi, ünlü caz müzisyeni Kâmil Özler ile fuaye sohbeti gerçekleştiren Emin ağabey sohbette eski günlerden günümüze renkli, eğlenceli ve nostaljik anılarla dinleyiciyi konsere hazırladı.

Konserin haberini duyar duymaz geceyi iple çekmeye başladım. Emin ağabeyin en son hangi konserine gittiğimi hatırlamak için kayıtlarıma göz attığımda dikkatimi çekti, gittiğim tüm konserler Emin ağabeyin orkestra konserleri olmuş. CRR’de büyük sükse yapan, 1 Kasım 2024 akşamı cazseverler olarak keyifle izlediğimiz Ali Perret x Ricky Ford Big Band Battle “The Clash of The Titans” konserinden sonra 4 Mart akşamı Taksim AKM’de de TRT Caz Orkestrası'nı izlemeye gitmiştim ama bu iki konseri pas geçerek 10 Mart akşamı izlediğimiz Emin Fındıkoğlu +12 konserine gelmek istiyorum.

Emin Fındıkoğlu

Emin Fındıkoğlu’na göre Big Band'ler devri artık kapanmış olsa da kendisi bu geleneği iyi bilen ve sürdüren isimlerin başında geliyor. Big Band geleneğini günümüzde en iyi sürdüren Almanların köklü WDR Big Band orkestrası olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Big Band geleneğini modası geçmiş olarak görenler olsa da ben öyle düşünmüyorum zira büyük orkestralar ikibinlerde yeniden hızlandı ve bir çok yeni modern orkestra kuruldu. 

Bir Big Band orkestrasını günümüze entegre edip yaşatmak, çağdaş yenilikler peşinde koşmak ya da az bilinen caz standartlarını modernize ederek ortaya çıkarmak büyük emek istiyor. İşte bu işi de Emin ağabey gerçekten iyi biliyor ve üstelik bu işi içinden gelen yaşam enerjisi, müzik sevgisiyle sahneye taşıyor.

Emin olun sahnede icra edilen müziği dinlerken yansıyan enerjinin size sirayet etmesi de bu yüzden mümkün oluyor. Malum, bir orkestranın bel kemiği kurucusu ve şefidir. Müziğin ruhunu veren, şekillendiren ve kurguladığı seslerin nasıl şekilleneceğini planlayandır liderdir. Elbette sadece bu yeterli olmaz. İyi müzisyenlerden oluşan bir topluluğun da eşdeğer heyecanı taşıması gerekiyor.

Emin hoca orkestral dengeyi mükemmel kuruyor

Emin Fındıkoğlu +12 orkestrasında yer alan müzisyenler gerek soloları, gerek orkestral performanslarıyla Türkiye'nin en etkili topluluklarından biri. Emin ağabeyin piyano ve düzenlemeleriyle başını çektiği toplulukta Şenova Ülker, İmer Demirer, Barış Doğukan Yazıcı, Efe Gazi trompetlerde yer alırken, trombonlarda Burak Dursun, Işık Üstündağ, Hüseyin Çakır, saksofonlarda Çağdaş Oruç (alto), Duru Tuna (tenor), Meriç Demirkol (bas klarinet) ve Barış Ertürk'ü (bariton) görüyoruz. Eylül Güntekin ise kontrbas, Ekin Cengizkan da davul sandalyesinde oturuyordu. Konuk vokaller ise Melissa Kral ve Zeynep Kuyumcu idi.

+12 orkestrası konserlerde kıdemli müzisyenlerin yanı sıra genç müzisyenlerle dinamik bir caz sahnesi yakalıyor. İki genç vokal de ses renklerine uygun parçalarla caz gecesini renklendiriyor. 

Takriben bir buçuk saat süren gecede özenle seçilmiş repertuvarı seslendiren orkestranın bir de sürprizi vardı. Piyanist ve besteci Yiğit Özatalay'ı sahneye davet eden Fındıkoğlu'nun jestine Özatalay, ustanın ünlü bestesi ‘Kısa Samba’yı piyanoyla seslendirerek nezaketle cevap verdi.

Kamil Özler ve Emin Fındıkoğlu

Yiğit Özatalay için Emin hocanın yeri ayrı 

“Beni Genco hocayla (Erkal) tanıştırıp hayatımı değiştiren kişidir Emin abi" diyordu Yiğit Özatalay. "Emin ağabeyin kendi orkestrasıyla CRR'de daha önce çalmadığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Üstelik bu sene kendisi 85'inci, orkestra da 10'uncu yaşını kutluyordu. Bu konserin organizasyonunda yer almak benim açımdan büyük mutluluk oldu. Konseri dinlemek ise ayrıca güzeldi. Sahne enerjisi, düzenlemelerinin estetiği ve harika müzisyenlerden oluşan orkestra hepimizi mest etti. Emin ağabeyin “Kısa Samba” isimli bestesinde piyano çalmam için beni sahneye davet ettiğinde de söylediğim gibi; ‘Onun müziğini dinlemek bir tiyatro sahnesini izlemeye benziyor’. Sadece müzik değil orada olan, samimiyet, insan iletişimi, “abi”lik ve tabii ki büyük Big Band geleneğine duyulan sevgi ve saygı. Emin ağabey iyi ki var”.

Bizim için de Emin ağabeyin, sevgili hocamızın yeri çok ayrı. Dokunduğu her şeyi güzelleştiren samimi kalbiyle daha nice sağlık ve müzik dolu yıllar diliyorum.

Yazı ve Fotoğraflar: Leyla Diana Gücük

Cazkolik.com / 15 Mart 2025, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN