15. Ankara Caz Festivalinde Allan Harris ile konserinden önce Kerem Görsev ile dere tepe düz söyleşi

15. Ankara Caz Festivalinde Allan Harris ile konserinden önce Kerem Görsev ile dere tepe düz söyleşi

15. Ankara Caz Festivali tüm hızıyla devam ediyor.

 

20 Şubat Pazartesi gününden itibaren son hafta konserlerine girecek olan festival oldukça ilgi gören etkinlikleri geride bıraktı ama önünde de hayli çekici projeler Ankaralı cazseverleri bekliyor. İşte bu projelerden biri bu yazının yayına girdiği günün akşamı gerçekleşşecek, Ferit Odman Quintet konseri... Beş gün sonra ise bu kez festivalin en önemli konserlerinden biri sahne alacak. Biletlerin şimdiden tükenmeye başladığını duyduğumuz konser Kerem Görsev Trio Allan Harris ile American Songbook.

 

Amerikalı caz şarkıcısı ve bizim buraların yakından tanıdğı bir isim olan Allan Harris`in önceki yıllarda Kerem Görsev ile verdiği konserleri biliyoruz. Daha önce birlikte albümde kaydeden iki yakın dost çok sık Türkiyeyi konserlerle turluyorlar, iyi de ediyorlar. Özellikle Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerdeki konserlerin nasıl dolu ve coşkulu geçtiğini biliyoruz, işte yeniden ekip beş konserlik yeni bir turneye daha başlıyor.

 

Hem Ankara Caz Festivali hem de mini turnenin diğer konserleri özelinde Kerem Görsev ile önümüzdeki konserleri ve Allan Harris`i konuştuk.

 

Telefonda her zaman coşkulu ve heyecanlı olan Kerem bu kez daha da enerjik ve canlıydı. Konserler ne zaman başlıyor diye sorduğumuzda; "Bizim en yakın konser ayın 18`inde... Ondan sonra Ankara başlıyor. 23 Şubatta Ankara Caz Festivali var. Biletlerin çoğu satılmış, çok az kalmış, onlar da satılır..." diye başladık konuşmaya...

 

"Ankara`da nerde?"

 

"Marriot Otel`in balo salonunda. Orda kaldığımız için biz sevgili Özlem herhalde bize kıyak yapıyor, konser salonuna dönüyor orası. İstanbul`dan konser grand piyano gidiyor. Başka şekilde olmaz zaten..."

 

"Bunların hepsi Allan Harris ile birlikte olacak değil mi?"

 

"Tabii, hepsi Allan Harris`le. Önce 23 Şubatta çalıyoruz, dönüyoruz 24 Şubatta İstanbul Borusan Müzikevi var, oradan ertesi gün İzmir`e uçuyoruz, 25 Şubatta İzmir, hemen sonrası 26 Şubatta Çeşme Alaçatı. Sonra 28 Şubatta da trio olarak ben, Kağan ve Ferit Priştina Kosova Caz festival`inin açılış konserine gidiyoruz, National Theatre`da...."

 

"Bu ne tempo böyle... Peki Allen ile Ankara`da ne çalacaksınız? Allan`ın yeni bir albümü çıktı üstelik ama o albümle şimdilik bir ilginiz yoktur sanırım..."

 

"Aslında o dediğin yeni albüm dışında Allan yeni bir başka albüm daha kaydetti geçen hafta. Japon bir kadın piyanistle beraber. New York Avatar Studios`da. Biz onunla duo albüm yapmıştık ya, ordaki bazı parçaları da koymuş. İsmini de Echos of Bill Evans and Bennett. O da üç-dört ay sonra çıkar herhalde. Bizim yapacağımız konser Great American Songbook diye bir konsept vardır ya hani, Ella da söyler, Billie Holiday de söyler...."

 

"Cazın merkezindeki şarkılar..."

 

"Evet, cazın varoluş hikayelerini anlatacağımız dört konser olacak. Bilinen ve bilinmeyen standartlar, caz tarihine yön vermiş, cazın varolmasına, bugüne kadar gelmiş olmasına sebep olan standartlar. Hepimizin de bu standartlardan esinlenip kendi yolumuzu bulmamıza yarayan müzikleri çalacağız. Gelenekleri çalacağız yani anlayacağın..."

 

"Uzun süredir Ankara konserlerin oluyor, her yıl kimbilir kaç kez çalıyorsun, Ankara izleyicisi hakkında nasıl bir izlenimin var?"

 

"Ankara benim çalmaktan en çok zevk aldığım şehirlerin başında geliyor. Ankara çok başka bir yer. Tabii İstanbul`da sürekli çaldığımız için -gerçi İstanbul`da da çok çalmıyorum artık ben ama- Ankara`da başka bir ciddiyet, sanata ve sanatçıya sahip olma duygusu vardır."

 

"Var değil mi?"

 

"Var. Eğitim ve memuriyet olarak daha yüksek bir yer. Ne yazık ki Ankara gibi bir metropolde sevgili Özlem olmasa hiç birşey yapacak kimse yok. Ankara`da o bir şey yapmadıkça 365 gün hiçbir şey gelmiyor konser salonlarına. Bu içler acısı... Ankara`da çok daha fazla caz konseri olması lazım aslında..."

 

"Sence neden böyle? Dinleyicisi var çünkü?"

 

"Bu işe inanmak, bilmek lazım, bu işi sevmek lazım. Bugün müzik organizatörlerinin evlerine gidin bakın kaçının evinde geleneksel caz albümleri var? Olacak şey mi bu? Bunu bilmeden getiriyorlar başka başka müzikleri caz diye itmeye çalışıyorlar. O da olmuyor tabii. Bu işe inanmak lazım. Böyle bir akustik caz festivali var hayalimde. Beş gün sürecek. Bir gün Kenny Barron, bir gün Malgrew Miller bir gün Branford Marsalis, bir gün Roy Hargrove bir gün de bir vokalist koyacaksın, mesela Roberta Gambarini ya da bir gün Terence Blanchard... Beş gün akustik caz konserleri..."

 

"Çok güzel bir fikir ama bunlar artık çok uzak, olmayacak fikirler değil..."

 

"Doğru söylüyorsun, bir sponsora bakar... Akustik Caz Festivali diyeceksin adına da, Cemal Reşit Rey`i komple beş gün kapatacaksın Biz her şeyi yaparız gönüllü olarak. Valla bunların yapılmasını istiyorum artık. Geleneksel caz. Geleneksel derken, konseptte günümüzün cazını çalan adamlar bunlar, çağdaş müzisyenler. İlla cazın içine DJ ya da elektronik bir şey koymadan nasıl çağdaş caz yapıldığını gösteriyorlar. Ben çok seviyorum böyle şeyleri, olmasını da çok istiyorum..."

 

Evet, istiyor sevgili Kerem ve çok haklı... Biz de çok istiyoruz, işin aslına bakılırsa olmuyor da değil, daha dün iki gün Joshua Redman buralardaydı, yarın öbürgün Branford Marsalis geliyor, Jan Garbarek arkasından. Elbette olmuyor değil ama onun söylediği farklı, tam bir konsept çalışması, üst üste akustik cazın süper isimlerinden rüya gibi konserler... Elbette onlar da olur. Hepsinin eli kulağında.

 

Kerem`le telefoda konuşmak heyecan dolu ve yaratıcı fikirlerin binbirinin aynı anda ortalığa döküldüğü konuşmalar oluyor. Bazen heyecanını takip etmek bile zor oluyor.

 

Ankara ve diğer konserlerin zevkli ve dopdolu geçsin deyip telefonda bize de geçirdiği enerjisiyle hemen bir George Shearing albümünü dinlemeye başlayıp okuduğunuz satırları yazmaya koyuluyoruz.

 

Cazkolik.com / 18 Şubat 2012, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

  • Ozlem Oktar Varoglu
    18 Şubat 2012 Cumartesi 06:31

    Kerem Gorsev Trio"yu Ankara"da ağırlamak bizim icin her zaman en keyifli etkinlik olmuştur. Hem müzik hem dostluk kalitesi çok yüksek olan bu gruba Allan Harris gibi bir sanatçı da eklenince tadına doyum olmayan bir konser çıkacak. Çok keyifli bir atmosferde yapacagiz bu konseri. ayrıca güzel sözlerin için teşekkürler Kerem, ben sadece sevdiğim işi gönülden yapmaya çalışıyorum. Her zaman bekleriz! (Ah bir de sponsor bulsam neler yapacağım!)

    Bu Yoruma Cevap Yazın »

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.