16. İzmir Avrupa Caz Festivali 2 Mart Pazartesi günü Dee Dee Bridgewater konseriyle başlıyor. Belki konserin en güçlü yüzü Dee Dee ve benzeri konserler olacak ama bu festivalin çok daha özel ve farklı yanları var. Festivalin workshopları, sergileri, konferansları caz kültürünü oluşturan farklı unsurları içinde barındırması ve günümüzdeki dinamik panoramasını yansıtması açısından gerçekten önemli.

Bu festivalin oluşması için öncelikle İzmir Kültür Sanat Vakfı öncülüğünde İtalyan Konsolosluğu, Fransız Kültür Merkezi ve Goethe Enstitüsünün işbirliklerinin yarattığı sinerji festivalin varlığı için olmazsa olmaz. Ayrıca atölye çalışmaları genç caz müzisyenleri ile caz ustalarının buluşmaları önemli. Bu konuda aslında özellikle Amerika’da ve Avrupa’da bir çok caz kampı gerçekleşiyor, özellikle yaz aylarında, belki de bu kampların zamanla ülkemizde de gerçekleşecek olması yeni kuşaklar için önemli fırsatlar yaratacaktır

Festivalin özelliklerini dikkate alarak tüm bu etkinlikleri, festivalin yapısını ve konseptini İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’ndan vakfın halkla ilişkilerini yürüten sayın Sirel Ekşi ile konuştuk, kendisi içinde bulunduğu telaş arasında bizi kırmadı ve sorularımızı tüm ayrıntılarıyla yayınladı, aşağıda bu söyleşiyi okuyacaksınız. Cazkolik.com olarak diyoruz ki keşke bu tip festivalleri Eskişehir, Antalya, Kayseri, Diyarbakır, Bursa, Trabzon gibi potansiyeli olan şehirlere de yayabilsek, umarız zamanla burada temenni olarak bahsettiğimiz şey gelecek bir kaç yıl içinde gerçek olur.

16. İzmir Avrupa Caz Festivali'ni festival yöneticilerinden Sirel Ekşi ile konuştuk

Cazkolik.com: Sirel Hn. merhaba, öncelikle sorularımızı yanıtlamayı kabul ettiğiniz için teşekür ederek başlayalım, bu telaş arasında zaman ayırdınız. 16. İzmir Avrupa Caz Festivali günleri 2 Mart Pazartesi başlıyor, öncelikle festival ile ilgili genel bir bilgi alalım sizden, bu festivalin yapısını, tanımını nasıl yapıyorsunuz, konsepti hakkında bize biraz ayrıntılı bilgi verebilir misiniz.

Sirel Ekşi: Etkinlik, Türkiye’nin AB üyeliğinin sıkça konuşulmaya başlandığı dönemde Avrupalılık kültürünü yaygınlaştırma amacıyla İzmir kültür Sanat ve Eğitim Vakfı, İzmir İtalya Konsolosluğu, İzmir Fransız Kültür Merkezi ve Goethe İnstitut İzmir işbirliği ile “İzmir Avrupa Caz Günleri” olarak başladı. Gümrük Birliğine kabulümüzün ardından hızlanan süreç içinde kapsamı genişletilerek İzmir Avrupa Caz Festivali adını aldı. Festivalin amacı, Avrupa’nın ve Türkiye’nin kendi alanlarında önemli gelişmeler sağlamış caz sanatçılarını bir araya getirerek bu kültürü geniş kitlelere yaymaktır. Başlangıcından bugüne İtalya, Fransa, Avusturya, Almanya, Yunanistan ve Belçika’dan gelen caz sanatçıları, bu dalda ulaştıkları noktaları İzmir’de verdikleri çok başarılı konserlerle yansıtmışlardır. Caz sever orta kuşak izleyicinin yanı sıra çok sayıda genç izleyici Avrupa Cazını dinlemek, anlamak, öğrenmek ve sevmek fırsatını bulmuştur.

Cazkolik.com: Peki... Festival 2 Mart günü Dee Dee Bridgewater konserinin yanı sıra bir de fotoğraf sergisiyle açılıyor... Bridgewater konserinin orkestrası da Aycan Teztel yönetimindeki İstanbul Superband.

Sirel Ekşi: Dee Dee Bridgewater ve İstanbul Superband festivalin açılış konserini İzmir’in gururu olan Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde verecek. 16. İzmir Avrupa Caz Festivali’nin açılış konseri aynı zamanda AASSM’nin uluslararası üne sahip sanatçıları ağırladığı ilk konser. Aynı gün bir değil iki sergi açılışı var. İKSEV, 7 yıldır İzmir Avrupa Caz Festivali afişini genç bir sanatçıya emanet ediyor ve bu genç sanatçıyı yarışma ile seçiyor. İlk sergimiz sergilenmeye değer bulunan caz afişlerinden oluşuyor. İkinci sergi, ki bu iki sergi de AASSM’de açılıyor, 15. İzmir Avrupa Caz Festivali’nde yapılan Alman fotoğraf sanatçısı Prof. Gisela Bullacher’in “Defalarca- Fotoğrafta Anların Dengesi” adlı fotoğraf atölyesinin sergisi. Her iki sergide 13 Mart’a kadar açık kalacak.

Cazkolik.com: Festival konserlerin yanı sıra workshoplar, sergiler, konferanslarla da günün tamamına yayılmış durumda, bunları detaylandırabilir misiniz.

Sirel Ekşi: İKSEV, İzmir Avrupa Caz Festivallerini özellikle gençler için bir eğitim olanağı olarak da sunuyor. Festival bir konserler dizisi olmanın ötesinde caz eğitimine yönelik etkinlikleriyle ayrıcalıklı. Buna aşağı yukarı iki yılda bir yapılan usta fotoğraf sanatçılarının atölye çalışmaları da ekleniyor. Neden fotoğraf derseniz, İzmir’de üniversite düzeyinde fotoğraf eğitimi veren iki kurum var. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi. Gençlerin fotoğrafa olan ilgisi de yadsınamayacak ölçülerde. Sahne fotoğrafçılığı ağırlıklı atölyeler genç fotoğraf sanatçıları için çok yararlı oluyor. Bunu bu yılki sergimizde de görmek mümkün olacak. Atölye çalışmaları, konferanslar ve sergiler konser dinleyicilerinin dışında pek çok kişiye Festivalin ulaşmasını sağlıyor.

Cazkolik.com: Söyleşileri de merak ediyoruz, örneğin, 6 Mart Cuma günü "Charles Mingus Mirasi" isimli önemli bir söyleşi var, bu konferansların temaları, içerikleri ve konuşmacıları nasıl oluşuyor.

Sirel Ekşi: 6 Mart Cuma günü, aynı zamanda İzmir Avrupa Caz Festivali’nin danışmanı olan caz tarihçisi ve yazarı Francesco Martinelli “Charles Mingus Mirası” konulu bir seminer verecek. Martinelli her yıl geleneksel olarak bu çok büyük ilgi gören seminerleri veriyor. Zengin örneklerle süslenen bu seminerlere zaman zaman film gösterileri de eşlik ediyor. İzmirli caz dinleyicileri, caz müziğine büyük katkılar sağlamış isimleri bu seminerler sayesinde daha yakından tanıyor.

Cazkolik.com: Genç caz müzisyenleri ile ilgili de güçlü bağlantıları var festivalin, bu konuda  yapılanları nasıl özetleyebiliriz.

Sirel Ekşi: Yukarıda da söylediğimiz gibi İKSEV İzmir Avrupa Caz Festivali’nde gençlere eğitim olanakları sunuyor. İKSEV, son yıllarda bünyesindeki müzik ve dans eğitimi veren Akademi İKSEV’de de genç sanatçıları ustalarla buluşturma projesini uyguluyor. İzmir Avrupa Caz Festivali sırasında bu buluşma cez müziği alanında gerçekleştiriliyor. Festivale gelen caz sanatçıları da gençlerle birlikte çalmaktan mutluluk duyuyorlar. Açık caz atölyesi zaten festivalimizin en yerleşmiş etkinliklerinden biri. Fotoğraf atölyeleri, ve diğer tek günlük atölye çalışmaları seminer ve sergiler de gençleri festivale çeken unsurlar. Ayrıca İKSEV, gençlerin konserlerin tümünü izleyebilmesi için bu festivalde  “Genç Kombine” uygulaması yaptı.

Cazkolik.com: Genç kombine uygulamanız çok iyi bir fikirmiş, çok iyi bir fırsat yaratmışsınız. Peki, sanırım Bridgewater dışında katılan müzisyenlerin tümü Avrupalı.

Sirel Ekşi: Tümü Avrupa ülkelerinden geliyor evet ama kökenleri değişik ülkelerden. Örneğin Almanya’dan gelen Grupa Janke-Randalu’nun sanatçılarından biri Polonya asıllı biri Estonya asıllı. Bridgewater çok uzun yıllar Fransa’da yaşamış. Bu cazın ruhunda var galiba.

Cazkolik.com: Siena Caz Quartet, Manu Codjia Trio, Grupa Janke-Randalu, Uli Drechsler... Bu konserler hakkında daha ayrıntılı bilgiye sahip olabilir miyiz?

Sirel Ekşi: SIENA JAZZ QUARTET: Roberto Nannetti (akustik ve elektrogitar), Mirco Mariotini (klarnetler), Franco Fabbrini (bas ve elektrik bas), Franscesco Petreni (perküsyon ve davul)dan oluşan Siena Jazz Quartet, “Egg Project” ile 4 Mart’ta 16. İzmir Avrupa Caz Festivali’ne katılacak. İzmir İtalyan Konsolosluğu işbirliği ile yapılacak konserde Siena Caz Vakfı’nda eğitimcilik de yapan Roberto Nannetti, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde, aynı gelenekten gelen üç arkadaşıyla harikalar yaratacak.

MANU CODJIA TRIO: 16. İzmir Avrupa Caz Festivali, 9 Mart Pazartesi günü İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde günümüzün en iyi caz gitaristlerinden biri olan Manu Codjia’yı ağırlayacak. Codjia’ya davulda Philippe Garcia, kontrbasta Jérôme Regard eşlik edecek. İzmir Fransız Kültür Merkezi işbirliği ile yapılacak konser diğer tüm konserler gibi saat 20.30’da başlayacak.

GRUPA JANKE-RANDALU: Neredeyse 20 yıldır birlikte çalan ve sahnedeki uyumları akıllara durgunluk veren Kristjan Randalu (piyano)  ve Bodek Janke (perküsyon) 16. İzmir Avrupa Caz Festivali’ne Goethe Institut İzmir işbirliği ile gelecek. “Live” adlı albümlerindeki performanslarıyla ezber bozan ikiliye İzmir konserinde tanınmış trompetçi Matthias Schriefl de katılacak. Bu unutulmaz konser 11 Mart Çarşamba günü saat 20.30’da İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde yapılacak.

ULRICH DRECHSLER TRIO: 16. İzmir Avrupa Caz Festivali, 13 Mart Cuma günü Ulrich Drechsler Trio’nun İzmir Sanat’taki konseriyle sona erecek. Avusturya Kültür Ofisi işbirliği ile yapılacak konserde Ulrich Drechsler (bas klarinet ve kontrbas klarinet), Jörg Mikula (vurmalı çalgılar) ve Benny Omerzell (piyano) “İnsanlar ve Yerler” adlı son albümlerinden örnekler sunacak.

Cazkolik.com: Bu bilgiler okurlar için önemli. Festival sırasında yapılacak olan atölye çalışmalarını nasıl değerlendirirsiniz, sanırım bu çalışmalara katılanlardan 2 kişi sonradan burslu olarak İtalya’ya gitme hakkı kazanacak, bu konuyu biraz açsak.

Sirel Ekşi: Daha önce söylediğimiz gibi İzmir Avrupa Caz Festivali’nin önemli ayrıcalıklarından biri, bir konserler dizisi olmaktan çok caz eğitimine verdiği önem. Ustalarla gençleri buluşturan çok önemli bir etkinlik bize göre. Ayrıca Türkiye’de caz eğitiminin yaygın olmaması nedeniyle bu alana ilgi duyan gençler biraz sahipsiz kalıyor. İKSEV, bu atölye çalışmalarıyla biraz olsun bu yoksunluğu gidermek genç cazcılara olanaklar sunmak istiyor. Özellikle Açık Caz Orkestrası Atölyesine katılan gençlerden ikisine sağlanan İtalya’daki Uluslararası Siena Ustalık Sınıfları bursu gençlere büyük yararlar sağlıyor. Atölye sonunda yapılan halka açık “Açık Caz Orkestrası Final konseri”nde de gençler ilk kez uluslar arası bir sahneye çıkma şansını elde ediyor, ustalarıyla çalarak eşsiz bir tecrübe kazanıyor.  

16. İzmir Avrupa Caz Festivali’nde de Siena Jazz Quartet, 5, 6 ve 7 Mart günleri genç cazcılarla atölye çalışması yapacak ve atölyeye katılan tüm öğrenciler 7 Mart Cumartesi günü saat 20.30’da İzmir Sanat’ta ustalarıyla birlikte konser verecek. 

Cazkolik.com: Festivalin cazın eğitimine verdiği özel bir önemden de bahsedebiliriz sanırım?

Sirel Ekşi: Tabii, yukarıda açıkladığımız gibi İzmir Avrupa Caz Festivali, gençlerin caz eğitimi için bir şans olarak görülebilir.

Cazkolik.com: Bu yıl ki festivalde özellikle hangi konser ve çalışmalar öne çıkıyor?

Sirel Ekşi: Bu bir anneye “hangi çocuğunuzu daha çok seviyorsunuz” diye sormak gibi geldi birden. Şaka bir yana etkinliklerin tümüne aynı özeni gösteriyoruz. Eğitim çalışmalarına yine büyük önem veriyoruz. Ayrıca açılış ve takip eden konserin AASSM’de yapılması da ayrı bir gayret gerektirdi. Zira İzmir’in gururu olan bu salonun uluslar arası düzeyde ağırlayacağı ilk sanatçılar Dee Dee Bridgewater ve Eleftheria Arvanitaki.

Cazkolik.com: Sirel Hn. söyleşi için teşekkür ediyoruz ve festivalin her etkinliğinin coşku dolu katılımla dolmasını diliyoruz.

Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com / 28 Şubat 2009, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN