Caz yazarı, eleştirmen ve tarihçi Marc Meyers caz albümlerinin arkalarında saklı hikayeleri bulup çıkarmakta usta bir isim. Okuyacağınız yazıda cazın yaşamış en karakteristik ve etkileyici isimlerinden, caz müziğini kendi yaşamı ile özdeş hale getiren efsane isim Billie Holiday’i anlatıyor. Holiday’in 1959 tarihli albümü "Lady in Satin" kaydedilirken arka plandaki Billie Holiday nasıl biriydi? Kayıtlarda müzisyenlerle ve şarkılarla ilişkisi nasıldı? Nasıl bir süreç sonucu albüm kaydedildi... Marc Myers yazısında "Lady in Satin"in arkasındaki dramatik fotoğrafı bize gösteriyor.
Orkestrada tanıdığı herkese bakarken sanki içinde bulunduğu durumdan utanmış gibiydi. Ağlıyordu ama herkesi gördüğü için mutluydu. Hatırladığım kadarıyla kederli bir kayıt oldu
Billie Holiday’in ’Lady in Satin’i bende hep karışık duygular yarattı. Şubat 1958 kaydını seviyorum ama dinlemek için belli bir ruh hali içinde olmam gerekiyor. Billie bu kayıt sırasında artık kariyerinin sonlarına yaklaşmıştı. Sesi Mart 1959’da yapılan son stüdyo kaydındaki kadar çatallanmamasına rağmen yine de oldukça yıpranmış ve kırılgandı. Albümün prodüktörü ve aranjörü Ray Ellis’in düzenlemeleri insanı gösterişli biçimde kucaklasa da, ben çok cafcaflı ve yer yer ağdalı buldum. Üstelik bazı şarkı seçimleri Billie’nin sesinin durumunu dikkate almamıştı. Bana göre pek doğru olmayan şarkılar arasında ’Glad to be Unhappy’, ’I’ll Be Around’ (Billie kelimeleri güçlükle söyleyebiliyordu), ’I Get Along Without You Very Well’ ve ’Violets for Your Furs’ vardı (parça o önemli giriş olmadan birdenbire başlıyor).
Neyse ki, ’Lady in Satin’de kusurdan çok güzellik var. Bunların arasında ’For Heaven’s Sake’, ’You Don’t Know What Love Is’ ve ’I’m a Fool to Want You’nun nefes kesen yorumları var. Daha da önemlisi, albümün klasik statüsünü pekiştiren dört olağanüstü parça bulunması: ’You’ve Changed’, ’It’s Easy to Remember’, ’But Beautiful’ ve ’The End of a Love Affair’. Bunlar o dönemin gerçekten zirvesi olan parçalar.
Dün gün boyunca sürekli bu dört muhteşem parçayı dinledim. Sonra, yaklaşık 51 yıl önceki Şubat kaydında çalan arpçı Janet Putnam Soyer ve çellocu David Soyer’le konuştum.
Önce karı-koca Janet ve David hakkında birkaç söz. Janet 1950’lerde en çok aranan stüdyo arpçılarından biriydi. Frank Sinatra’nın ’Songs for Swingin’ Lovers’ından Miles Davis’in ’Sketches of Spain’ine kadar çeşitli albümlerin kaydında çalıştı (önümüzdeki haftalarda Janet’le daha uzun bir röportaj yapacağım). David elbette ülkenin en önde gelen çellocularından biri, bir zamanlar ünlü Guarneri Dörtlüsü’nün üyesiydi. ’I’m a Fool to Want You’da Billie’ye eşlik eden onun muhteşem çellosuydu.
Janet’in ’Lady in Satin’ için söyledikleri:
“Ray, Billie gelmeden önce orkestrayla prova yaptı. Billie geldiğinde pek iyi görünmüyordu. Sessizce içeri girdi. Orkestrada tanıdığı herkese bakarken sanki içinde bulunduğu durumdan utanmış gibiydi. Ağlıyordu ama herkesi gördüğü için mutluydu. Hatırladığım kadarıyla kederli bir kayıt oldu. Ray Ellis iyi bir besteciydi. Arp kısımları kolayca işlenebilir durumdaydı, yani benim ellerime gayet iyi uyuyordu. Bu tarihte, Ray ’glissandi’ye çok meraklıydı (’glissandi’; bir yükseliş etkisi yaratmak amacıyla iki el birden arpın telleri üzerinde dairevi bir hareketle dolaştığında duyduğunuz ses). Kayıt yaptığımız günlerde Billie’nin durumu çok kötü olmasına rağmen sesi yine de harikaydı. Bunu nasıl becerdi bilmiyorum.”
David anlatıyor:
“Billie içeri girdiğinde çökmüştü. Hapisten veya uyuşturucu tedavisinden yeni çıkmıştı. Ray onu rahatlatmak için orkestraya alkışlattığında çok tedirgin olmuştu. Orkestra üyelerinin önceki kayıtları dinlemesini istemediğini hatırlıyorum çünkü sesinin iyi olmadığını düşünüyordu. Buna rağmen hepimiz bu kayıtları dinledik. Sesi bana epey iyi geldi. Ray [Ellis] her zamanki gibi mükemmel ve sakindi.”
’You’ve Changed’, ’It’s Easy to Remember’, ’But Beautiful’ ve ’The End of a Love Affair’ gibi parçaları bu kadar özel kılan şey, sözlerinin Billie’nin ileri derecede olgunlaşmış sesine kusursuz biçimde uymasıydı.Ellis’in düzenlemeleri her şarkının hem melankolik hem ruh sahibi olmasını sağlıyor, böylece Billie’nin caz ve pop alanının en önemli şarkıcılarından birisi olma özelliğini destekliyor ve selam duruyordu.
’You’ve Changed’, Billie’ye kendini serbest bırakma fırsatı vermiş, o da bu fırsatı muazzam bir sıcaklık ve güçle kullanmıştı. Parçanın başında Urbie Green’in trombonunun eşlik ettiği Billie, sözleri uysal ve sıkı bir inançla söyler. Ellis’in yaylıları, nefeslileri ve bir koroyu kullanması muhteşemdir. Milt Hinton’un kalp atışını andıran bas çalışına, Ellis’in yaylıları titrek bir şekilde kullanmasına ve Janet’in zengin arp çalışına özellikle dikkat edin.
Muazzam bir şarkı seçimi olan ’It’s Easy to Remember’da Ellis’in koro ve yaylıların önüne koyduğu flüt yukarı, daha yukarı çıkarak Billie’nin vokalini belirginleştirir. Bütün bunları birbirine Danny Bank’in bas klarneti bağlar. Bu parçanın doruk noktası tromboncu Urbie Green’in sıcak ve yumuşak solosudur.
Billie parçanın başında biraz uğraşsa da ’But Beautiful’ da aynı mükemmel hissi verir. Kısa bir süre sonra albümün en süslü ve zarif düzenlemesinin olduğu bölüme geçer. Mel Davis’in şarkıyı noktalayan açık trompet solosu ansızın yoktan var olur. Yaylıların düzenlemesi ise adeta bir sahilde kumsala vurup sonra geri çekilen denizin ritmini anımsatır.
Billie mikrofonda ’The End of a Love Affair’i bilmediğini kabul etmişti, dolayısıyla birkaç kez tekrarlamak zorunda kaldı. Sonunda Ellis orkestrayı ayrı kaydedip Billie’nin sonradan kulaklık kullanarak şarkıyı okumasına karar verdi. Düzenleme o kadar güçlü ve Billie’nin sesine o kadar oturmuştur ki, insanın yüreğini burkar. Ve Janet bir kez daha glissandi yaparken akorları ve notaları arpın tellerinde adeta koparırcasına çalar.
’Lady in Satin’ bir caz klasiğidir. Albümün güzelliği şurada ki, her dinleyişinizde kayıtta farklı nedenlerle yeni bir şey bulursunuz. Dün dinlerken, Janet ve David sayesinde ilk kez Ellis’in arp, çello ve yaylılar için yaptığı düzenlemeyi duydum.
’Lady in Satin’ en son 1997’de farklı yorumlarla birlikte yeniden yayınlandı. Yeni eklenenler arasında ’The End of a Love Affair’in birkaç yorumu da vardı. Billie’nin bu geç tarihli yorumda bile ne kadar iyi olduğunu duymak için 15 no’lu parçayı dinleyin. Billie burada şarkıyı eşliksiz söylüyor (aslında şarkıyı söylerken kulaklıktan orkestrayı duyuyordu).
Bu albümden keyif alıp Ellis’in düzenlemelerini takdir edebilmek için, şarkıları dinlerken farklı bölümlere ayırmayı deneyin. Bir başka deyişle, bir dinleyişte yaylılara odaklanırken bir başka dinleyişte Milt Hinton’un basına dikkat edin veya Billie ’I’m a Fool to Want You’yu söylerken arka planda David’in tutkulu çellosunu dinleyin.
Hepsinden iyisi, dün benim yaptığımı muhakkak deneyin: kulağınızı Janet’in arpına verin. Dikkatle dinlediğiniz zaman, yaylılar bir kuş gibi şakırken onun araya karıştığını veya Ellis’in yaratmak istediği halet-i ruhiyeye göre glissandinin kademeli olarak alçalıp yükseldiğini fark edeceksiniz. Ben zaten bir albümü dinlerken hiçbir zaman kulağımı arptan tecrit etmem ama burada arpa dikkat etmek ayrı bir heyecan. Kulağınız Janet’in narin sesine alıştı mı, bu enstrümanın meleksi fısıltılarının Billie’ye ve bir sanat eseri olarak ’Lady in Satin’e çok şey kattığını anlıyorsunuz.
Billie’nin söylediği 15 no’lu şarkı. Yanlış başlangıçtan sonra piyanisti Mal Waldron’dan mümkün mertebe yüksek sesle çalmasını ister zira şarkıyı bilmemektedir. Bu şarkının ardından Billie’nin eşliksiz söylediği yorum geliyor (orkestrayı kulaklıktan dinliyor). Sonuç olumlu anlamda unutulması zor bir yorum.
Marc Myers
İngilizce aslından Cazkolik.com için Türkçe’ye kazandıran sevgili arkadaşımız Fethi Aytuna’ya emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.
Cazkolik.com / 30 Aralık 2015, Çarşamba
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.