21. yüzyılda başımıza gelen en güzel şey bu çocuk: Jacob Collier

21. yüzyılda başımıza gelen en güzel şey bu çocuk: Jacob Collier

 

Her nesil başka kimseye benzemeyen sıradışı yetenekler çıkarır, bilmem farkında mısınız ama 21. yüzyıl bize Jacob Collier gibi inanılmaz birini armağan etti

 

Collier 30 yaşında ama daha genç gösteren bir sanatçı. Genç yaşında çok az müzisyene kısmet olan büyük ödüller kazandı ama inanın, genç sanatçının sahne üstünde doğaçlama olarak kitleleri etkileme ve yönlendirme gücünün büyüleyiciliği karşısında bu ödüllerin önemi yok.

 

 

 

Collier'nin ham maddesi sesler

 

 

Evet sesler. Genellikle insan sesleri ama orkestra seslerini de aynı mantıkla yönlendirmeyi seviyor. Bu ses ham maddesi bazen koca bir konser salonu olurken bazen bir koro, bazen konsere gelmiş binlerce kişi ya da küçük gruplar da olabiliyor. Siz yeter ki Collier'e ses çıkarabileceği bir malzeme verin.

 

Collier gibi inanılmaz bir yeteneğin eline yönetebileceği/yönlendirebileceği sesleri verirseniz sonucun ne olacağını kestirmeniz zor çünkü başlangıçta ne olacağını o da bilmiyor. Coliier'in YouTube resmi sayfasında bir video var (yukarda). Genç sanatçının Ulusal Senfoni orkestrasıyla yaptığı bir gösteri bu. Sahnede koskoca bir senfoni orkestrası olanca ciddiyeti ve enstrümanlarıyla yerini almış bekliyor, bugüne kadar Bach'tan Mahler'e, Beethoven'den kimbilir kime çalmadıkları isim yok, hepsi enstrümanında birincisi sınıf müzisyenler ama karşılarında, üzerinde turuncu bir tulum, ayağında renkli spor ayakkabılar olan fırlama bir genç geçmiş ve orkestrayı nasıl yöneteceğine dair ilk hamlelerini yapıyor. Belli ki orkestra ne olacağını bilmiyor, bu genç çocuk onlara bir şeyler söyleyecek ve onlar da çalacak. Aynen öyle oluyor. Kademe kademe, katman katman enstrüman gruplarını farklı akorlarda ısrarlı bir tekdüzelikle çalmaya yönlendiriyor, ortaya kaotik bir ses karmaşası çıkacağını zannederken şaşırtıcı ama armonik olmayan bir ses düzeni çıkıyor. Müzisyenler sadece farklı birer akor çalıyor ama her enstrüman grubu farklı akor çaldığı için düzen halinde olmayan disarmonik bir ses oluşuyor.

 

Orkestrayı bu şekilde düzene soktuktan sonra gözünü salona diken genç Collier bu kez enstrüman seslerinin yanına insan seslerini dahil etmek istiyor ve benzer gruplandırmayı salonu dolduran izleyiciler için yapıyor. Bir izleyici grubuna çıkaracağı sesleri söylerken diğer gruplara farklı seslerde ama benzer yönlendirmeler yapıyor. Elimizde zaten orkestranın çıkardığı sesler vardı (onlar çalmaya devam ediyor) şimdi onlara ayrıca seyircilerden oluşan insan sesi korosu katıldı. Salonda oluşan atmosferik muazzam ses döngüsünü hayal edebiliyor munusuz?

 

Jacob Collier bu alanın öncüsü sayılmaz, daha önce küçük gruplar halinde çok sayıda tecrübe yaşandı, ülkemizde Chromas korosu, Boğaziçi Caz Korosu gibi topluluklar benzer koral tecrübeleri yaşatıyor. Caz tarihinde scat toplulukları neler yaptıklar geçen yüz yılı aşan sürede gördük hepsini biliyoruz, Bobby McFerrin'in yaşattığı inanılmaz anları hatırlıyoruz ama Collier'nin temelde yola çıkış noktası aynı olsa da tüm bunların toplamını aşan bir etkisi var.

 

 

Caz dünyası Jacob Collier'yi hemen sahiplendi

 

 

Genç sanatçının ilk günlerini hatırlayın, yaptığı her şey dinleyiciyi şaşırtıyor ve caz malzemesi doğaçlama sesler kullanıyordu, ardından ödüller gelmeye başladı ve bizler hemen genç ismi caz aleminin parçası yaptık oysa onun amacı daha büyüktü, müzik türleri yeterli gelmiyordu, seslerle yapabileceği şeylerin büyüklüğü müzikal türleri aşan büyüklüğe sahipti.

 

 

Öte yandan ses teknolojini çok iyi kullanıyordu

 

 

Jacob Collier yalnızca kendi sesini kullanarak oluşturduğu katmanlar sayesinde inanılmaz ses manzaraları yaratıyordu. Bu çocuğun eline içinde yüz bin kişi olan koca bir stadyumu verin Collier tüm o insanlardan çıkan sesleri parmağının ucunda yönlendirsin, öyle bir ihtişama sahip. Daha önce verdiği konserlerde topladığı sesleri kaydederek inanılmaz coşkulu müziklere dönüştüren Collier unutulmaz bir rock parçasını seslendirirken bir bakıyorsunuz death metal'e geçmiş, sonda ise Joni Mitchell'dan söylüyor. Böyle de öngörülemez bir sanatçı.

 

 

Time Alone with You şarkısını dinleyin

 

 

Collier sadece saf sesleri değil müzik yıldızlarını ve stilleri de mikro işlemciye tabi tutarak yenilikçi müziklere dönüştürüyor. Time Alone with You bu konuda mükemmel bir örnek. Aynı parça içinde hem Prince'i duyuyorsunuz, duyuyor derken adamın resmen tarzını tanıyorsunuz yani, hem Earth Wind and Fire, Doobie Brothers ve hatta Weather Report'u hissediyorsunuz. Burada yazmak yorucu ama onun enerjisi hepimizi sersem edecek kadar güçlü.

 

 

Collier aynı zamanda bir multi enstrümanist

 

 

Genç yaşına bunca şeyi nasıl sığdırmış diye düşünebilirsiniz, bazılarımızın böyle özel yetenekleri oluyor. Collier piyanoya oturduktan sonra gitara oradan davula zıplayacak kadar iyi bir multi enstrümanist, konserlerinde bunu görmek mümkün zaten tek kişilik orkestra gibi davrandığından sahne üstü işleri kendi halletmesi normal.

 

 

 

Chris Martin'i ve koskoca O2 Arena'yı avucunun içinde evirip çevirdi

 

 

Jacob Collier'nin yeteneğini sergilediği anlardan biri Londra'nın ünlü O2 Arena'sında gerçekleşti. İsim olarak Jacob Collier'den daha büyük bir yıldız olan Coldplay'dan Chris Martin'in "Fix You" parçasını söylemeye başladıktan sonra sahneye Martin geldi, haliyle kıyamet koptu, Collier şarkıyı söylerken Martin de eşlik etmenin yolunu aradı ve yolu ona Collier açtı, piyanoyu Martin'e bırakan Collier ondan tek bir notayı biteviye çalmasını istedikten sonra koca stadı şarkının nakarat kısmının vokal çeşitlendirmesi işine yönlendirdi. Karşımızda yine devasa bir koro ve sevilen bir şarkı vardı. Martin dahil kimsenin gözlerine ve kulaklarına inanamadığı bir sahne yaratmayı başarmıştı genç sanatçı.

 

 

Jacob Collier'nin asıl amacı emsalsiz ses bahçeleri yaratmak

 

 

Gerek konserlerinde, gerek albümlerinde neler yaptığını görüyoruz zaten, böyle olunca, elde etmeyi istediği ses kümelerine erişmek için müzik türlerinin önemi kalmıyor, hatta, dünyaca ünlü yıldızları ve hit şarkıları da bu ses bahçesinde çiçek olmak amacıyla önemsizleşiyor çünkü hepsi tek bir bahçıvanın eseri olan devasa ses bahçesinin farklı renkte çiçekleri olup çıkıyor.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 22 Temmuz 2025, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.