İstanbul bir kez daha caz haline bürünüyor
32. yaşını kutlayan en köklü festivallerimizden Akbank Caz Festivali (ACF), bu sene 24 Eylül-9 Ekim tarihleri arasında 22 farklı mekânda ve 120’den fazla müzisyenle gerçekleşiyor. Ücretli, ücretsiz konserler, dans gösterileri, çocuk atölyeleri ve söyleşilerle İstanbul bir kez daha caz haline bürünüyor. Üstelik bu yıl ACF, liselere ve üniversite kampüslerine geri dönüyor. Festival başlarken ilgimi çeken konser ve diğer etkinlikleri kısa notlarla birlikte Cazkolik okurlarıyla paylaşmak istedim. Geçen yıl 31. ACF öncesinde yayınladığım yazıda olduğu gibi, bu da son derece öznel bir liste ve burada yer almayan konserlerin önemsiz olduklarını kesinlikle imâ etmiyor.
Şüphesiz ki festivalin en öne çıkan konseri, caz tarihinin yaşayan çınarlarından biri olan Abdullah Ibrahim’in 6 Ekim’de Atatürk Kültür Merkezi (AKM) sahnesinde tek başına yapacağı dinleti olacak. Ibrahim, 2020 yılında pandemi koşullarında kayıt ettiği Solotude albümünden parçalar çalacak. Küresel caz sahnemizin bir başka efsanesi Kübalı piyanist Gonzalo Rubalcaba ise bir başka Kübalı müzisyen olan şarkıcı Aymée Nuviola ile bu ülke müziğinin eşsiz zenginliğini 7 Ekim’de Zorlu PSM’de dinleyiciyle paylaşacak.
Aslında Zorlu PSM o hafta sonu boyunca ardı ardına son derece ilgi çekici konserlere sahne olacak. 8 Ekim Cumartesi akşamı, cazın bana göre en büyüğü John Coltrane’le son yıllarda albümleri yeniden basıldıkça değerini çok daha iyi anladığımız Alice Coltrane’in oğulları Ravi Coltrane grubuyla sahne alacak. Saksafoncu, besteci, prodüktör ve hatta plâk şirketi sahibi olan Ravi Coltrane, Cosmic Music adı verilen konserde ebeveynlerinin hard bop’dan spiritüel caza uzanan eşsiz mirasını bizler için yorumlayacak. Benzer bir temadan devamla 9 Ekim Pazar akşamı ise bu kez 21. yüzyılın Coltrane Quartet’i olarak tanımlanan Oded Tzur Quartet dinleyicileriyle buluşacak. New York’ta yaşayan saksafoncu ve besteci Oded Tzur’un çeşitli kültürlerden beslenen dingin müziği, 2015 yılı albümünün başlığı gibi “bir nehir gibi” akacak.
Maffy Falay gecesi beni şimdiden heyecanlandırıyor
Beni şimdiden heyecanlandıran bir başka etkinlikse kısa bir süre önce kaybettiğimiz ve Türkiye cazının uluslararası değerlerinden biri olan Ahmet Muvaffak Falay ya da daha yaygın bildiğimiz ismiyle Maffy Falay anısına düzenlenecek gece olacak. 1 Ekim Cumartesi gecesi Akbank Sanat’ta gerçekleşecek anma gecesinde önce sanatçının son yıllarına ilk elden tanıklık eden Deniz Yüksel Abalıoğlu’nun “Mafy’nin Cazı” belgeseli gösterilecek ve arkasından önde gelen caz müzisyenlerimizden Engin Recepoğulları, Can Çankaya, Kağan Yıldız ve Ferit Odman’dan oluşan Maffy Falay Tribute Band sahne alacak. 6 Ekim akşamındaysa Babylon, 2000’li yılarda yükselişe geçen yeni Londra caz sahnesinin öncü gruplarından Portico Quartet’i ağırlayacak. Melodik cümlelere izin veren, güzel sesli bir tür perküsyon olan hang’i müziklerine eklemleyen Portico Quartet, cazdan elektronik müziğe uzanan geniş bir müzikal alanda çalıyor, üretiyor.
İngiliz caz sahnesi, Japon Kissa'lar vs.
Yeni Londra caz sahnesinin bir başka ilgi çeken ismi olan ve geçen yıl yayımladığı “Yellow” albümüyle dikkatleri üzerine toplayan, multi-enstrumentalist, yorumcu ve besteci Emma-Jean Thackray da elektroniğe yaslanan caz müziğiyle 8 Ekim gecesi Babylon’da olacak. Bu etkinliğin, Ravi Coltrane konseri ve Loft Caz gazetesinden bildiğimiz Eray Düzgünsoy’un Moda’daki plâk dükkanı Outro Records’da düzenleyeceği ve Japon cazını örnek dinletilerle anlatacağı geceyle çakışması talihsizlik olmuş. Japon cazına ve özellikle de caz tarihinin en nevi şahsına münhasır mekânları olan Jazu Kissa’lara ilgi duyan birisi olarak o akşam seçim yapmakta oldukça zorlanacağım. Jazu Kissa’lar, dinleyicilerin hoparlörler karşısında yan yana dizilerek, plâklardan yüksek sesle caz dinledikleri, konuşmanın neredeyse yasak olduğu ve son derece kısıtlı bir yeme içme menüsünün sunulduğu, küçük ve loş mekânlar. Tek amacın ciddi müzik dinlemek olduğu Jazu Kissa’lar, Japonya’da düzenli plâk almanın orta sınıfın alım gücünü aştığı 1960’larda yaygınlaşmış ve ne yazık ki günümüzde teker teker kapanıyorlar.
Tüm bunların dışında şu konserler de dinleyicisine gayet iyi bir caz akşamı vaat ediyorlar kanımca:
28 Eylül Yeldeğirmeni Sanat Merkezi, Sedef Erçetin Quartet, 4 Ekim Akbank Sanat, Norveçli caz triosu HÜM, 4 Ekim The Badau Akasya, İmer Demirer feat. Ayşe Gencer ve Sibel Köse, cazda gitar ve rock sadalarını sevenler için, 5 Ekim Bova Jazz Club, Efe Demirel Trio feat. Eren Turgut ve Mert Can Bilgin. Umarım önümüzdeki zorlu kış öncesinde hepimiz için direnme gücü ve yaşama sevinci toplayacağımız iyi bir festival olur. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizle.
Alper Kaliber
Cazkolik.com / 22 Eylül 2022, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.