Fransız müzik firmalarının caz yayıncılığında nasıl desek, kendilerine has, özel bir yanı olmuştur. Buna isim bulmamız gerekirse uluslararası yerel tanımı umarız kastımızı anlatır. Daha açık anlatmaya çalışalım, Fransız müzik firmaları özellikle caz yayıncılığını ulusal boyutuyla ele alıp uluslararası ölçekli firmalar gibi davranıyorlar. Bu konuda gerçekten başarılılar. Bugün ele aldığımız albümde bir Fransız firması Dreyfus Records yayını. Her ne kadar bu albümü tanımamıza neden olan konu bir ölüm haberi olsa da...
Paris merkezli uluslararası müzik firması Dreyfus Records'un kurucusu ve yayıncısı, prodüktörü Francis Dreyfus geçtiğimiz günlerde 70 yaşında hayatını kaybetti. Çok iyi bir caz dinleyicisi ve tutkunu olan Dreyfus aynı zamanda bağımsız prodüktördü. Zaten yayıncılığa geçişi de öyle oldu. Bir diğer özelliği de, öncü nitelikli Fransız müzisyenlerine dair yaptığı keşiflerdir. Bu konuda gerçekten başarılı olduğunu bir kez daha vurgulayalım. Francis Dreyfus artık hayatta değil ama yirmi yıldan bu yana yayınladığı albümler caz müziği içerisinde sürekli dinlenecekler. Bu anlamda, bir cazsever olarak saygın prodüktöre teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Francis Dreyfusa sunduğumuz teşekkürü hakeden albümlerden biri elimizde. Yayın tarihi açısından bakarsanız belki çok yeni değil ama kaçırılmaması gereken bir albüm, üstelik çıkış tarihi 2008, caz için yeni sayılır.
Henüz çok genç yaştayken ölen ünlü Fransız caz piyanisti Michel Petrucciani ile ilgili bir çok best of içerikli albüm duymuşsunuzdur, hatta evinizde, elinizin altında bunlardan birinin olması da muhtemel ama sözünü edeceğimiz albüm inanın hepsinin önüne geçebilecek özende ve güzellikte parçalara yer veriyor. Parçaların tamamı konser kaydı ve albümde birbirinden etkileyici 10 parça var, hangi birini anlatalım, dinlerken inanın şaşırıp kaldık, Take The A Trainde Steve Gaddin mükemmel davul solosunu mu, Night and Dayde Stephane Grapellinin kemanını mı, hangi birini?
Peki, şimdiye kadar neredeydi bu parçalar? Bir dolu soruyu sorup cevabını beklemeden sadece zevkle dinlemeye devam ettiğiniz bir albüm olmuş. Örneğin, davul solosundan söz ettiğimiz parça, Take The A Train Tokyo konserinde kaydedilmiş, basta Anthony Jackson var, davul soloyu bir kenarda tutarsak eğer Duke Ellington bu parçayı dinlemiş olsaydı Petruccianiyi emin olun alnından öperdi, öylesine güzel bir piyano...
Albümün ilk sırasındaki Petrucciani bestesi September Second Gadd, Jackson ve Petrucciani triosuyla kaydedilmiş. Yine aynı, yani Tokyo konserinden alınma bir parça. Bu yazıyı yazdığımız gün havalar ilk kez biraz olsun soğumuştu ve bu parça her dinlediğimizde ruhumuzu sonbahar serinliği gibi okşayıp durdu. Petruccianinin piyanosuna olan aşkının benzeri yok, bunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz, bu nedenle beş dakikalık duygusal sağanağa hazırlıklı olun...
Ardından gelen Les Grelots bir başka Fransız piyanist ve organist Eddy Louiss ile kaydettiği 1995 tarihli 2 CDlik Conference de Presten alınma parça, piyano ile orgun, yanyana örneklerine pek sık rastlamadığımız ikilinin referans gösterilecek denli güzel bir kaydı. Louissin orgu ile başlayan parça Petruccianinin piyano eşliğinin ardından rollerin değişmesi ama melodik çizginin değişmeyip, duygusal tempoyu bir an olsun düşürmeden adeta suyun üzerinde kayıp giden bir altı dakika...
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.