Akbank Caz Festivali'nden kişisel bir seçki

Akbank Caz Festivali'nden kişisel bir seçki

Bu yıl 1-10 Ekim tarihlerinde dinleyicisiyle buluşacak olan Akbank Caz Festivali, 31. yılında alçakgönüllü ama gayet sıkı bir programla karşımızda. Türkiye gibi cazın kitleleşmediği bir ülkede 30 yıllık bir tarihi geride bırakmak, başlı başına takdire şayan bir konu. Programda bu yıl ağırlıklı olarak Türkiye kökenli müzisyenlere yer verilmesi de çok anlamlı. Festival böylece bir yandan Türk caz müzisyenlerini salgın koşullarında en kolay ulaşabilecekleri dinleyiciyle buluştururken bize de Türk cazı üzerine düşünme imkanı tanıyor.

 

Her festival izleyicisinin olduğu gibi benim de özellikle heyecanlandığım ya da merakımı kışkırtan konserler var ve bu kısa yazının konusunu da bu konserler oluşturuyor. Bunların festivaldeki en iyi konserler oldukları iddiasında bulunmadığımı hemen burada not etmeliyim.

 

 

 

İşte, tamamen öznel beğenilerime dayanan mini festival programım:

 

 

Merakla beklediğim ilk konser, Babylon’da 2 Ekim Cumartesi günü gerçekleşecek olan Oğuz Büyükberber Trio feat. Derya Türkan Apostolos Sideris konseri. Uluslararası çapta bir caz klarnetçisi ve besteci olarak bildiğimiz Büyükberber, şu ana değin 50’den fazla albümde yer almış ve bunlardan bazıları ECM, Blue Note gibi caz deyince ilk akla gelen kayıt firmaları tarafından yayınlanmış. Daha önemlisi Büyükberber, hiçbir zaman durduğu yerle, yaptıklarıyla yetinmeyen, sürekli yeni seslerin, tarzların arayışında olan, serbest cazdan, elektroniğe ve makam müziğiyle caz sentezine uzanan çok geniş bir alanda sürekli yenilikçi fikirlere şans tanıyan bir müzisyen.

 

 

Böylesine müthiş bir kadrodan çıkacak müziği ben de heyecanla bekliyorum

 

 

Öte yandan Büyükberber’i bas klarnette ve elektroniklerde dinleyeceğimiz bu konserde ona eşlik edecek müzisyenlerin her biri de enstrümanlarının yıldızları konumunda. Piyano ve elektroniklerde yer alacak Tolga Tüzün ve davullarda ve perküsyonda dinleyeceğimiz Can Kozlu, hepimizin birçok farklı grup ve projeden bildiğimiz ve Türk caz sahnesinin en önde gelen isimleri arasında yer alıyorlar. Kemençeci Derya Türkan, enstrümanında hem klasik Osmanlı/Türk müziğinin geleneklerini hem de yeni sentez ve açılımları çok iyi ifade eden ve gene birçok farklı albümde çok farklı müzisyenlerle çalışmış olan bir usta. Kontrbasta kendisini dinleyeceğimiz 1978 doğumlu Apostolos Sideris, genç yaşına karşın caz eğitimini aldığı ABD’de John Patitucci, Rez Abbasi ve Leo Genovesze gibi birçok önemli isimle birlikte çalma şansı elde etmiş. Sideris, 2013’te İstanbul’a yerleşti ve o günden bu yana farklı grup ve projelerde Doğu Akdeniz başta çeşitli coğrafyaların müzikleriyle cazı sentezleyen besteleri ve eklektik çalışıyla kulakları ve gönülleri şenlendirmekte. Böylesine müthiş bir kadrodan çıkacak müziği ben de heyecanla bekliyorum.

 

 

 

Erşahin'in tenor saksofonu bazen uslu, bazen yırtıcı ama her zaman sıcak

 

 

Benzer bir heyecanla beklediğim diğer bir etkinlikse 7 Ekim Perşembe günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşecek olan ve Arto Tunçboyacıyan’ın konuk sanatçı olarak katılacağı İlhan Erşahin İstanbul Sessions  konseri. Çok uzun yıllardır ABD’de yaşasa da Türkiye’deki her önemli caz etkinliğine katkısını esirgemeyen ve defalarca izlediğimiz halde gene de merakımızı celp etmeyi  başaran Erşahin’i, 1990’lardaki Wax Poetic albümlerinden bu yana takip ediyorum. O da kalıplara sığmayan, hep arayışta olan ve konserlerinin ne kadar süreceğini pek öyle önceden kestiremeyeceğiniz müzisyenlerden. Erşahin, festivaldeki konserinde, 2005’te kurduğu ve geçtiğimiz yıl “Bir Zamanlar Şimdi” başlıklı beşinci albümünü çıkaran İstanbul Sessions grubuyla bu son kaydından şarkılar çalacak. Erşahin’in kimileyin uslu kimileyin pek yırtıcı ama her zaman sıcak sedasıyla bildiğimiz tenor saksafonuna, Alp Ersönmez’in bas gitarı, Turgut Alp  Bekoğlu’nun davulu, İzzet Kızıl’ın perküsyonu eşlik edecek. Bu grubu birlikte dinleyenler, onlardan uzun ve coşkulu sololar, psychedelic derinlikler de bekleyebileceklerini bilirler. Bu toprakların kadim geleneklerinden kopmamakla birlikte tüm çeşitliliği ve hengamesiyle bugünün müziğini yapan Arto Tunçboyacıyan’ın müthiş enerjisiyle geceyi gerçek bir şölene çevireceğine eminim.

 

 

Okay Temiz'in ritme duyduğu sevda Hindistan’dan Güney Amerika’ya insanlığın yarattığı hemen her kültürü kapsıyor

 

 

Bu yazıda konu etmek istediğim son konser, gene aynı Zorlu Performans Sanatları Merkezi sahnesinde 8 Ekim Cuma günü gerçekleşecek olan Okay Temiz ve Oriental Wind dinletisi. Bu toprakların yetiştirdiği dünyaca bilinen müzisyenlerden biri olan Temiz’i özellikle 1970’lerde İsveç’te Maffy Falay, Don Cherry ve Johnny Dyani ile birlikte çaldıkları plâk ve konserlerden biliyoruz. Ama tabii onun ritme duyduğu “sevda” bunlarla sınırlı değil ve Hindistan’dan Güney Amerika’ya insanlığın yarattığı hemen her kültürü kapsıyor. Temiz, bu farklı kültürlerin enstrümanlarını ustalarıyla birlikte çalmanın yanı sıra bazıları kendi buluşu olan enstrümanlar yapmaya da ilgi duyuyor. Okay Temiz, festivaldeki konserinde ise 1974 yılında İsveç’te kurduğu ve zaman içinde üyeleri değişse de varlığını sürdüren Oriental Wind grubu ile karşımızda olacak ve geniş müzisyen kadrosuyla caz dünyasında epey gürültü koparacak.

 

Tüm bu konserlerin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yakın zamanda Kadıköy’de açılmasından bu yana zengin bir kültür sanat programına sahne olan Müze Gazhane’de 2-3 Ekim hafta sonu ücretsiz olarak düzenlenecek Kamufle Lara Di Lara ve Ediz Hafızoğlu “Nazdrave” feat. Ceylan Ertem açık hava konserlerine de dikkat çekmek isterim. Festivallerin programlarında bu tür kamusal mekanlarda kolayca erişilebilir konserlere yer vermelerini önemsiyor ve destekliyorum. Lakin tam bu noktada bu kamusallık olgusuyla çelişen bir hususu dile getirmeliyim. Bu yılki festival programının açılışını yapacak olan ve festivalin en dikkat çeken etkinliklerinden biri olmaya aday, 1 Ekim’deki Elif Çağlar Quartet feat. Defjen Daf Ensemble konseri için tartışmalı bir soylulaştırma (gentrification) mekânının seçilmesini üzüntüyle karşıladım. Bu nedenle istemeyerek bu konserde olamayacağım. Ama bizleri, uzun süre ayrı kaldığımız konser salonlarıyla harika bir programla yeniden buluşturacak olan Akbank Caz Festivali’nin başlamasını iple çekiyorum. Festivalde emeği geçen herkese ve tüm katılımcı müzisyenlere şükranlarımı iletiyorum.

 

Alper Kaliber

 

Cazkolik.com / 28 Eylül 2021, Salı

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Alper Kaliber

  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.