Dinlediğiniz müzik The Gypsy Devils Ochestra`nın geçen yıl yayınladığı "Adagio & Furioso" isimli albümünde yorumladığı İtalyan besteci Nicola Paganini`nin 24 numaralı ünlü Capricciozo`sudur.
Slovak, Rus, Macar, Yunan,Yahudi ve Roman geleneksel şarkılarını farklı Klasik müzikle ve farklı türlerle çeşitlemeler yaparak tüm dünyaya ulaştıran The Gypsy Devils Orkestrası ardı ardına albümleriyle platin plak satışlarına ulaşırken, son albümleri “Adagio Furisio” ile dev plak şirketi Supraphon’a adım atarak tüm dünyada giderek bir marka haline geliyor.
Yeni albümleriyle ilk kez 1 Mayıs’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahne alacak ekibin kurucusu ve beyni Ernest Sarközi ile yepyeni projelerini, yeni albümlerini ve İstanbul’u konuştuk…
Cenk Erdem
Cenk Erdem: Yeni albümünüz “Adagio Furioso” 2010 yılında ünlü plak şirketi Supraphon etiketiyle yayınlandı, bunun Gypsy Devils’ın kariyerinde bir dönüm noktası olduğunu söyleyebilir miyiz?
Ernesto Sarközi: Kesinlikle. Supraphon klasik müzik alanında büyük bir isim. Birçok dinleyici daha önce yayınlanan birçok plak ve cd ile, Dvorak ve Smetana gibi bestecilerin birbirinden güzel müziklerini, Çek filarmoni ile kaydedilmiş, orkestra şefliğini Vaclav Talich ve Jiri Belohlavek gibi isimlerin yaptığı albümleri hatırlayacaktır. Bizim için bu kadar sıra dışı sanatçılarla aynı plak şirketinde olmak büyük onur. Ayrıca bizim kariyerimiz için yeni bir adım çünkü Supraphon’ın tüm dünyada geniş bir dağıtımı var. Artık Adagio & Furioso albümlerimiz Amerika’da, Japonya’da, Avustralya’da ve hatta Türkiye’de de piyasada olacak.
Cenk Erdem: Son albümünüz her ne kadar Klasik müzikten ilham alsa da, hala düzenlemelerinizle Klasik müziğe meydan okuyorsunuz, bu durumda kendi tarzını bize nasıl tarif edersiniz?
Ernesto Sarközi: Hala tarzımız için tek bir kelime düşünmek zor. Biz birçok tarzı bir araya getiriyoruz ama bize başlıca ilham veren türler çingene müzikleri, klasik müzik ve caz diyebilirim.
Cenk Erdem: Gypsy Devils olarak en ünlü Slovak orkestralarından birisiniz ve şimdi yeni plak şirketinizle daha çok dinleyiciye ulaşıyorsunuz, peki ileride daha deneysel işler çıkarmayı düşünüyor musunuz?
Ernesto Sarközi: Şimdilerde belki de kariyerimizin en çılgın deneysel çalışmalarını kaydediyoruz. Bizet’nin meşhur Carmen’ini aldık ve tamamen değiştirdik… Bu deneysel çalışmanın ilk parçalarını Carmen’e ithaf ediyoruz ve çoğunu kaydedip, stüdyoda misklerini bile tamamladık. İnsanlar dinlediklerinde nasıl tepki verecekler diye çok heyecanlanıyoruz…
Cenk Erdem: Bazı ortak çalışmalarla Klasik müzik sanatçılarıyla da bir araya geldiniz, peki tamamen geleneksel çingene müzisyenlerle işler çıkarmaya ne dersiniz?
Ernesto Sarközi: Neden olmasın? Klasik müzikle ilgili çalışmalarımızın peşinden, aklımda bizim temel aldığımız çingene müzikleriyle ilgi geleneksel bir proje fikrim var. ama ayrıca Carmen albümümüzde de Flamenko gibi çingene tarzı şarkı okumalarından yararlandık…
Cenk Erdem: Bugüne kadar tüm dünyada 500’ün üstünde konser vermişsiniz, peki en coşkulu seyirci ile hangi ülkede karşılaştınız?
Ernesto Sarközi: Bu soruya cevap bulmak çok zor çünkü her ülkede bambaşka bir seyirci ile karşılaşıyorsunuz. Almanya’da seyirci çok Klasik müzik konusunda çok bilgili ve büyük dikkatle izliyor. Meksika’da sağı solu belli olmayan bir dinleyici profili var. Güney Kore’de dinleyici çok disiplinli. Türkiye’deki dinleyici hem müziğe çok duyarlı hem coşkulu. Ayrıca kendi ülkemizde Slovakya’daki dinleyici ile aramız çok iyi, bu kendi sahanızda futbol oynamaya benziyor.
Cenk Erdem: Gypsy Devils Klasik müzik eğitimi olan müzisyenlerden oluştuğu halde Klasik eserlerle çingene müziklerini buluşturduğunuz alışılmışın dışındaki düzenlemelerinizle biliniyorsunuz, bu yüzden sert eleştiriler aldığınız oluyor mu?
Ernesto Sarközi: Bizim sert eleştirilerle ilgili bir sorunumuz yok. Özellikle “Adagio & Furioso” albümümüzden sonra şimdilerde saygı duyulan bir çok. Klasik müzik eleştirmeni yenilikçi müziğimiz ile ilgi olarak harika eleştiriler yazdı ama sanırım yeni nesil klasik müzisyenler ve gazeteciler yenilikleri kabul etmeye daha çok açık.
Cenk Erdem: Önümüzdeki 1 Mayıs’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahne alıyorsunuz, iki sene önceki konserinizden Türkiye’deki dinleyiciyi nasıl hatırlıyorsunuz?
Ernesto Sarközi: İnsanların müziklerimize nasıl şaşırdıklarını hatırlıyorum. Sanırım daha farklı çingene müzikleri bekliyorlardı. Ancak 3-4 şarkıdan sonra tarzımızı yavaş yavaş sevmeye başladılar ve harika bir konser oldu. Ayrıca harika bir organizasyondu ve bu bizim konserlerimiz için çok önemli.
Cenk Erdem: Daha önceki albümlerinizle hep platin plak satışlarına ulaştınız ama sizce Klasik müziğe yenilik getirmek açısından en iddialı albümünüz hangisiydi?
Ernesto Sarközi: Her yeni albüm bizim için yeni bir sınav. Yeni bir iş çıkarmak istediğinizde, çok sıkı çalışmanız gerekiyor. Klasik bir esere yeni bir düzenleme yapmayı denerken, zarif bir yol bulmayı aklınızdan çıkarmamanız lazım. Haydn, Dvorak ya da Bizet gibi isimleri alıp, gulaş çorbası gibi düzenleme yapamazsınız…
Cenk Erdem: Daha önce röportajınızda “İstanbul harika bir ilham kaynağı” demiştiniz, peki daha önceki ziyaretinizde şehrin tadını çıkarmaya fırsatınız oldu mu?
Ernesto Sarközi: Ah evet, hem de harika restoranlarınızı ve kafelerinizi hala hatırlıyoruz ama aslında bugünlerde Bratislava’da Türkiye atmosferi yaşamak için İstanbul’a gelmeye çok gerek yok. Slovakya’da bugünlerin en popüler televizyon dizisi hangisi biliyor musunuz? Halit Ergenç ve Bergüzar Korel’in oynadığı Binbir Gece ("One Thousand and one nights"). Her akşam 1 milyon televizyon izleyicisini ekran karşısına topluyor. Slovakya’nın 5 milyon nüfuslu küçük bir ülke olduğunu düşünürseniz, dizinizin ne kadar popüler tahmin edebilirsiniz…
Cenk Erdem
Cazkolik.com / 29 Nisan 2011, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.