Christophe Chassol: Bir insan hayatına bu kadar felaket denk gelir de sonra ondan normal biri çıkar mı?

Fransız müzisyen Christophe Chassol hayatı boyunca dünyanın felaketlerle yüzyüze olduğu yerlerde bulunmuş ama buna bile isteye değil hep tesadüf etmiş ilginç bir müziyen, besteci ve film müzikleri yapan yaratıcı ve renkli bir kişilik. Chassol dün XJazz Festival kapsamında Zorlu PSM`de sürdürdüğü son projesi, aslında bir üçlemesi, bir serinin sonuncusu "Big Sun" albümüyle ilgili konser verdi. Biz de ordaydık. Aşağıda fotoğraflarını gördüğünüz çalışmanın arkasında uzun bir emek ve zahmet yatıyor.

Chassol`ün felaketlerle arasının iyi olduğunu söylemiştik, bakın nasıl, Osaka`daki 8.1 büyüklüğündeki deprem sırasında turne için şehirdeydi. 2000 yılında bir gece Belleville`deki evine döndüğünde evinde yangın çıktığını gördü. 2011 Eylül ayında hayatında ilk kez New York`a gelmişti, bir gün öncesi Dünya Ticaret Merkezi`ndeydi, sonrasını biliyorsunuz. 2005 yılında ailesini trajik bir uçak kazasında kaybetti. Bu olanlar nedeniyle mi emin olması zor ama ailevi kökenlerinin olduğu Karayiplere, eski Fransız sömürgesi Martinik`e gitmeye karar verdi, Martinik`de yerel karnavallar, tropikal hayat, yaban hayvanları, sokakta, pazarda günlük konuşmalar, yerli halkın dilinden düşürmediği şarkılar, film müzikleri yapan biri olması ve belgesel müziklere yakınlığı nedeniyle eline geçirdiği ham malzemeyi nasıl kullanacağını iyi bilen biri. Aynı zamanda hayatını reklam filmlerine müzik yazarak kazanan bir besteci, bu da onu çok deneyimli biri haline getiriyor.

Reklam müzikleri yapan birinin uluslararası kariyeri olan bir müzisyeni dönüşmesi zordur, bir röportajda nasıl oldu diye soran muhabire klasik müziğe erken başlamasının faydasının altını çiziyor. Müzikte her tür işi yapmanın kendisine kattığı pratiklik, hız, karar almada çabukluk, çok farklı kesimlerle birarada çalışma tecrübesi, ticari müziklerin sanat için kullanım alanına yönelik fikirleri. Sonra, Bertrand Bugalat isimli biriyle tanışması, onun bir anlamda olumlu yönlendirmesiyle yönünü değiştirmeye karar vermesi, doğru formları bulmak, stilinizi bulmak derken şimdi buradayım diyor.

Chassol "Big Sun" albümü kapsamındaki konserini daha önce Belçika`da verdiği konserle aynı kurgulamış. Aynı sahne, her şey aynı. Proje böyle zaten ama oldukça dikkat çekici. Doğadan elde edilen sesler sentetize edilerek müziğe dönüşüyor. Özellikle kuş sesleri çarpıcı. Albümün introsunun ardından gelen iki parçanın adı zaten "Kuşlar 1 ve 2". Hemen giriştei ve albüme adını veren "Big Sun" atomik bir patlama, onu hemen anlıyorsunuz zaten.

Dün Martin Kohlstedt konser yazısında değindiğim gibi XJazz Festival`in benim açımdan en cazip yanı normal olarak bir sezonda ya da bir festivalde görme, dinleme imkanı olmayan bu tarz işlere yer vermesi. Bu tecrübeleri onlarla sahnede yaşamak çok ilginç...

(Fotoğraflar: Sedat Antay)

Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com / 14 Nisan 2017, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN