Dinlediğiniz müzik Joshua Redman`ın 2005 yılında kaydettiği Momentum isimli albümünden alınan Sweet Nasty isimli çalışmasıdır.
Sayısını bilmiyorum ama Joshua Redman`ı epey izlemişimdir fakat adını her ne zaman duysam aklıma hemen ta o doksanların başında satın aldığım iki albüm gelir. Kişisel arşivimin hep sık dinlediklerim rafında yeralan bu iki albümün biri Lionel Hampton`ın MoJazz firmasından yayınladığı 1995 tarihli "For The Love Of Music"tir. Sayısız kez dinlenmiş bir CD ile 17 yıllık ortak geçmişimize rağmen üstünde bir çizik bile yok! Diğeri ise bir Telarc albümü... Dave Brubeck`in yine aynı tarihe denk gelen kaydı "Young Lions & Old Tigers" isimli çalışması biraz daha ustalarla gençleri kaynaştırsa da konsept olarak Hampton`ınkine benzeyen bir çalışma.
Bu iki albümden niye bahsettim? Çünkü Joshua Redman`ı ilk kez bu iki albümde dinlediğim için. Redman o sıralar henüz 26 yaşında gencecik bir müzisyen, bense ondan biraz daha büyüğüm ama neticede ikimizde hayli genciz. Lionel Hampton`ın albümünde daha ilk parçada saksofonuyla hemen dikkati çeken Redman kalabalık ve ünlülerle dolu çalışmanın pop & soul & jazz fusion kayıtlarında Norman Brown, Ron Carter, Roy Haynes, Chaka Khan, Tito Puente, Dianne Reeves, Wallace Rooney, Grover Washington, Jr. ve Stevie Wonder`lu kadronun içinde saksofonuyla ışıl ışıl parlıyordu. Diğer kayıtta da öyle... Hatta Dave Brubeck`li albümün yedinci parçasında dörtlü formatın solisti olarak daha da çekici ifadeleri vardı. Brubeck piyanoda, Jack Six basta, Randy Jones davulda. Elbette bu iki albüm Hampton ve Brubeck efsanelerine saygı kayıtlarıydılar ama bu kez Redman cephesinden baktık olaya.
17 Şubat akşamı Salon`da Joshua Redman`ı bir kez daha izleme fırsatını bulacağız. Yanlış hatırlamıyorsam son olarak James` Farm ile izlemiştik. Baktım Biletix`in bilet linkinde hala o ekipli resmi var, halbuki burada basta Reuben Rogers ve davulda Greg Hutchinson ile sahne alacak.
Bu yazıda doksanların başından bu yana modern cazın bu en önemli isimlerinden birini herkes çok yakından tanıyormuş gibi anlatmak yerine kaynak işlevi de görmesi bakımından kişisel hikayesinin özetini müziğiyle burada dile getirmenin gerekliliğini düşününce çocukluğuna kadar uzanmak lazım diyerek lafa başlayalım.
Müzisyen olması kader olan bir ailede doğdu Redman. Babası free jazz döneminin önde gelen isimlerinden tenor saksofonist Dewey Redman annesi ise Renee Shedroff`du. Kaliforniya`da büyüyen Joshua Redman müziğe on yaşında başladı. Eğitim hayatı nitelikli okullarda geçen Redman son olarak 1987 yılında Harvard`a kabul edildi, burada Sosyal Bilimler okudu ve 1991 yılında da mezuniyetini verdi. Bununla da yetinmeyip Yale`in Hukuk bölümüne de kaydını yaptırdı. Aklında acaba müzik yok muydu, niye bu okullarda okudu doğrusu çok bilmiyorum, sormak lazım ama müzik bir yerde ağır basmış olmalı ki 1991 yılının yazında New York`a taşınmayı tercih etmiş. Bundan sonraki hayatının bugüne kadar ki bölümünün tümü müzikle ilgilidir. Hatta cazda büyük ve başarılı başlangıç yapmasını sağlayan ünlü Thelonious Monk Yarışması`na da bu yıl katılır ve kazanır...
* * *
Caz dünyasında sağlam adımlarla ilerlemesini sağlayan bu önemli ödülün getirdiği özgüveni cebine koyan saksofonist sanki teşekkür edercesine ödül sonrası ilk göründüğü kayıt babasının 1992 tarihli albümü Choices olur. Lider olarak kendi adına ilk albümünü ise hemen bir yıl sonra yayınlar. Kendi adını taşıyan albümü firması Warner yayınlamıştır. Albümün hemen ertesinde günümüzün diğer büyük isimleri basçı Christian McBride ve Salon sahnesinde de izleyeceğimiz eski dostu Greg Hutchinson, piyanist Kevin Hays ve davulcu Kenny Washington ile ortalığın tozunu atmak üzere güçlü bir kadro oluştururlar.
Hızlı ve yaratıcı çalışmaya geçen Redman hiç vakit kaybetmeden yeni albümü Wish`i kaydeder. Wish`te de bu kez gitarda Pat Metheny, davulda Billy Higgins ve basçı Charlie Haden gibi süper isimlerle çalar. Müthiş tekniğiyle eski melodileri modern formlarla benzersiz bir kayda çevirmeyi başaran Redman albümde kendi orjinal bestesi Soul Dance, Stevie Wonder bestesi Make Sure You Are Sure ve Eric Clapton`ın hala ortalığı kasıp kavuran ünlü Tears In Heaven`ına yer verir. toplam on parçadan oluşan kayıt Village Vanguard`da canlı olarak kaydedilmiştir.
Hızla geçip giden her yılın kıymetini bilen Redman bir yol sonra Moodswing isimli albümünü yine Warner firmasından yayınlar. Dönemin genç aslanları kabul edilen davulcu Brian Blade, piyanist Brad Mehldau ve basçı Christian McBride ile çaldığı albüm müthiş bir canlılığa, enerjiye ve cazın ruhu swinge sahiptir, caz dünyasında büyük ilgi görür, övgüler alır.
Ardından aynı yıl, Belçikalı dünyaca ünlü caz müzisyeni, armonikacı Tooth Thielemans`ın East Coast West Coast albümünde gitarda John Scofield, piyanoda Lyle Mays ve basta Christian McBride ile Coltrane`in efsanevi Naima`sını yorumlarken dinleriz genç ustayı.
Arada Moodswing albümü için yapılan turneyi, Village Vanguard`da yapılan bir canlı kayıt gecesini, saksofonist Mark Turner`in ilk albümü Spirit Of The Moment, hatta büyük piyanistlerden Lennie Tristano`ya saygı albümünü hızla atlayalım gelelim bir sonraki kaydı Freedom In The Groove`a... Davulda Brian Blade, gitarda (Kasım ayında İş Sanat sahnesinde Sonny Rollins ile izlediğimiz gitarist) Peter Bernstein ve basta Christopher Thomas`la funk ve R&B çaldığı albüm Redman`ın ilk kez alto saksofonla sahneye çıkması bakımından da önemli bir kayıttır.
Müzikal kariyerinin verimli dönemlerini yaşamaktadır doksanlı yıllar boyunca ve 1998 yılında bir diğer albümü Timeless Tale`i yayınlar usta müzisyen. Henüz 29 yaşındadır ve cazın zirvesindeki isimlerle adı anılmakla birlikte arkasında ona yakın başarılı albümler bırakmıştır. Timeless Tale`de yine kadim dostları Brad Mehldau, basçı Larry Grenadier ve davulcu Brian Blade ile çalar ve bu kez albümün konsepti American Songbook üzerinedir. Albümde inanılmaz bir Summertime yorumu bizi bekler. Milenyuma girişi Beyond isimli albümüyle kutlayan Redman albümdeki tüm parçaları kendi bestelemiştir. Zaten ikibinler onun için hem olgunluk dönemi hem de besteciliğinin daha çok ortaya çıktığı yıllar olur. Bu albümle birlikte farklı ve değişken melodik yapıların peşinde koşacağını gösterir. bir sonraki kaydı Pasage of Time yakaladığı bu ruhun kendisini tatmin ettiğini ve peşinden koşmakta tereddüt etmeyeceğini görürüz. Bu çalışmayı ve dönemi Elastic isimli çalışması takib eder.
İkibinlerin ortasının en değişik yanlarından biri Redman San Francisco Jazz Collective`de çalmaya başlamasıdır. Grupla tüm Amerikayı şehir şehir, konser konser dolaşırlar hatta 2007 yılında grubun artistik direktörlüğünü de yapar. Bu yıllarda yaptığı bir diğer değişiklik de plak firması olur ve Nonesuch firmasıyla anlaşır. Firma için ilk albümünü Momentum adıyla aynı yıl yayınlar. İki yıl sonra da Türkiye`de de çok sevilen firma için ikinci albümü Back East`i yayınlar. Albümde büyük müzisye Joe Lovano ve babası Dewey konuk olarak yer alır. Kimi deneysel unsurlar da içeren kaydın ardından kısa bir süre sonra babasını kaybeder.
* * *
Günümüze kadar uzanan Redman öyküsünün bundan sonraki kısmını zaten hepimiz yeterince biliyoruz ama arada filmlerde göründüğünü ve çaldığını da unutmadan ekleyelim. Clint Eastwood`un Midnight in the Garden Of Good and Evil ve Space Cowboys filmlerini, otuzların Kansas`ını anlatan Cansas City filmini, yine Eastwood`un bu kez adına düzenlenen onur gecesinde sahne almasını ve bu gecede Roy Hargrove ile tam yedi dakikalık inanılmaz sax battle`ını yazmadan geçmeyelim.
* * *
Günümüzün bu büyük müzisyenini 17 Şubat akşamı Salon`da izlerken burada yazılan bu etkileyici geçmişi de bir an olsun hatırlayın ve aslında sahnede nasıl bir devin olduğunu düşünün.
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 13 Şubat 2012, Pazartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.