Bu albüm dinleyeni çeperleri gümüşten bir kuyu gibi içine sürüklüyor

Bu albüm dinleyeni çeperleri gümüşten bir kuyu gibi içine sürüklüyor

Bir albüm fikrine karar verilince işin içine ruhsallıktan, duygulardan fazlası girmeye başlıyor. Her bir üyenin ruhu, kültürü, bilgi birikimi, beğenileri ayrı ayrı elementlerden tek bir bilgiye dönüşüveriyor. Bahsettiğimiz üyeler müzik dünyasının yaşayan gerçek, yetkin ve ilham veren isimleri olunca işin içine biraz da şeytan tüyü faktörü girmeye başlıyor.

 

Rubalcaba’nın bir konseri için yazdığım yazımda kendisinden şu sözlerle bahsetmiştim: “Eğilip bükülmeden, rol kesmeden, zarif tuşesiyle tadı damağımızda kalan bir performans gerçekleştirdi. Olağanüstü hızla klavyeyi kateden elleri havada kısa bir süre asılı kalıyor, seslerin dağılmasına müsade ediyordu.” Ağustos 2008 yılında The Guardian’da yayınlanan yazıda Simon Rattle’dan bu gözlemime paralellik gösteren bir yorum yer alıyor. Ratte, Rubalcaba’dan bahsederken, Rubalcaba’nın önceki çalışmalarında doğmuş herkesten daha hızlı çalarken daha sonrasında hızını iradeli kullandığında ve oldukça sessiz de olabildiğine dikkat çekiyordu. Bu ifade karakterize edilmiş bir stilin tanımlamasıydı, ve stili karakterize eden şey, farklı yerlerdeki farklı insanların, birbirinden bağımsız olarak aynı ya da benzer sanatsal sonuçlara varmasıdır.

 

Gonzalo Rubalcaba’nın albümün iç kapağında yer alan 2006 yılına tarihlenen sözleri bu günde güncelliğini koruyor. Rubalcaba “ Kendini bir piyanist ve besteci olarak geliştirmek için riskler aldığından bahsediyor. Farklı müzikal vizyonlarda ve farklı yerlerde insanlarla bağlantıda olduğunu ve bu insanların kendisini değiştirerek onların yolundan gitmelerini isteyen kişiler olduğunu ekliyor. O’na göre görüşlerinden mutlu olmasa bile onları dinlemek ve öğrenmek önemli. Hayat, farklı tatlar, farklı aromalar, farklı renkler ve anlardan oluşan bir palettir. Bir an tatlı ve parlak değilse karanlığın bir parçası olabilmeyi denemeli ve kendini bazı şeyleri parlatmak için zorlamalısın diye devam ediyor. Görüşlere mercek tuttuğumda egolarından arınmış, uyumlu ve güzele çabalayan bir aydın görünümüyle karşılaşıyorum. Karanlığa adapte olarak karanlığı aydınlığa çevirmek için çalışmak belkide bugün cevaplarını aradığımız sorulara ulaşmamızda en doğru yollardan biri.

 

Albümde Rubalcaba’nın Ron Carter’a büyük bir performans alanı açtığını duyuyoruz. Carter, kendi grup ve solo albüm çalışmalarının dışında yüzlerce albümde bilerek ya da bilmeyerek dinlediğimiz bir müzisyen olarak bas’ a zarif ve etkileyici bir melodik üslup katarken dinliyoruz. Carter, bu alansal özgürlüğü albümün geneline sirayet eden bir avantaja çeviriyor. Kendini öne çıkarmayan ağır, oturaklı icrası albümün içtenliğini daha da perçinliyor.

 

Bu albüm Rubalcaba’nın 2010 yılında kurduğu 5Passion Records etiketiyle yayınlanan sekizinci albüm ve yakın gelecekte yayınlamayı planladığı üçlü karşılaşmalar albüm üçlemelerinin ilki olma niteliğini taşıyor.

 

Albümü dinleyenlerin kendi favori parçaları mutlaka olacaktır. Ama ben daha önce kaydedilmiş versiyonlarına aşina olduğum iki parça ve ilk defa dinlediğim bir parçadan özellikle büyük keyif aldığımı itiraf etmek isterim. İlki albümün açılış parçası “Lagrimas Negras”. Daha önce Madrid’li Flamenko çingene şarkıcısı Diego el Cigala’nın alev alev sesi ve çok sevdiğim Chucho Valdes’in yetenek abidesi babası piyanist Bebo Valdes’in ısıtan tuşesiyle sevdiğim parça. Miguel Matamoros’un bu eşsiz bestesinin üzerine Rubalcaba’nın zarif flamenko motifli yorumu “Büyük babalar” Ron Carter ve Jack DeJohnette’ın paha biçilmez eşlikleriyle tadına doyulmaz bir hal almış. İkinci parça; Jack DeJohnette’ın 1984 tarihli Special Edition kaydında David Murray’nin yırtıcı sololarıyla bir üst seviyeye taşıdığı bir Ahmad Jamal övgü parçası “Ahmad The Terrible” parçasının bu albümdeki derli toplu haliydi. DeJohnette’in emsalsiz komposizyon yaklaşımı üzerine grubun düzenlemeleri son derece keyif verici. Ve son parça “Silver Hollow” benim daha önce karşılaşmadığım daha doğrusu dinlemediğim için üzüldüğüm bir Jack DeJohnette bestesi olarak kayıtlarıma geçti. Muazzam bir kompozisyon, akılda kalıcı partisyonlar ve ağır ağır ilerleyen temposuna aheste aheste ayak ritmi tutabileceğiniz son derece zarif bir parça “Silver Hollow”. İsmiyle müsemma sizi çeperleri gümüşten bir kuyu gibi içine sürüklüyor ve göz kamaştırıcı güzelliğinde kendinizi kaybediyorsunuz.

 

Dürüst olmak gerekirse Skyline çığır açan bir albüm olarak nitelendirilemese bile geçmişteki emsal albümler ile kıyaslamazsak bugün yayınlanan trio caz albümleri arasından hızla sıyrılarak övgülere mazhar olacak bir albüm. Müziğin güzelliği bir tarafa kayıt kalitesi ve kapak tasarımını düşündüğümüzde fiziksel kopya olarak elinizde bulunmasını isteyebileceğiniz türden bir albüm. Albümün sakinliği heyecan arayan cazseverler için durağanlık eleştirileri alsa da eski dostların yeniden buluşması niteliğindeki Skyline mutlaka dinlemeniz gereken albümlerden biri.

 

Burak Sülünbaz

 

Cazkolik.com / 01 Ekim 2021, Cuma

 


 

 

The album draws the listener into a well with silver walls

 

 

Once the idea for an album is decided, more than just one soul begins to come into play. The spirit, culture, knowledge and tastes of each member transform into a single knowledge from the separate elements. When the members we are talking about are among the most intimate, competent and inspiring figures of the music world today, they have also with the luck of the Devil after all these years performing and composing.

 

In my article I wrote for a concert of Rubalcaba, I mentioned him with these words: “He gave a performance that remains in our taste buds, without wasting any moment, without interrupting, with his elegant touch. His hands hung in the air for a short time as he traversed the keyboard with extraordinary speed, allowing the sounds to disperse.” In the article published in The Guardian in August 2008, there is a comment from Simon Rattle that parallels my observation. About Rubalcaba, Rattle pointed out that while he played faster than anyone who has ever born, he uses his speed sparingly and he can very still. This statement was a description of a characterized style, and what characterizes style is that different people in different places arrive at the same or similar artistic results independently of one another.

 

Gonzalo Rubalcaba's words on the inner cover of the album, dated to 2006, are still relevant today. Rubalcaba talks about taking risks to develop himself as a pianist and composer. He adds that he contacts with people with different musical visions and in different spaces, and these are people who want to change him and to make him follow their path. According to him, it is important to listen and learn from them even if he is not happy with their perspective. Life is a palette of different tastes, different flavors, different colors and moments. If for a moment it isn't sweet and bright, you should try to be a part of the darkness and force yourself to make things shine. When I scrutinize this point of view, I come across a point of view of an intellectual who is free from his egos, harmonious and striving for beauty. Working to turn darkness into light by adapting to darkness is perhaps one of the best ways to reach the questions we seek answers for today.

 

In the album, we hear that Rubalcaba opened up a great performance space for Ron Carter. We listen to Carter as he adds an elegant and impressive melodic style to the bass as a musician that we have listened to on hundreds of albums, apart from his own band and solo albums, knowingly or unknowingly. Carter turns this spatial freedom into an advantage that permeates the album as a whole. Experienced, sedate performance that does not stand out further reinforces the sincerity of the album.

 

Skyline is the eighth album released by Rubalcaba's 5Passion Records label, which he launched with 2010, and the first of a trilogy of trio encounters intended for release in the near future.

 

Those who listen to the album will definitely have their own favorite tracks. But I would like to admit that I particularly enjoyed two tracks whose previously recorded versions I am familiar with, and one that I heard for the first time. The first is the opening track of the album, “Lagrimas Negras”. The song I loved with the flaming voice of the Flamenco gypsy singer from Madrid, Diego el Cigala, and the warm touch of the renown pianist Bebo Valdes, the father of my favorite Chucho Valdes'. On top of unique composition by Miguel Matamoros, Rubalcaba's elegant flamenco motif interpretation became insatiable with the priceless accompaniment of the "The Godfathers" Ron Carter and Jack DeJohnette. Second piece; An Ahmad Jamal tribute that David Murray took to the next level with his brutal solos on Jack DeJohnette's 1984 Special Edition recording was the compact version of "Ahmad The Terrible" on this album. The group's arrangements on DeJohnette's unique approach to composition are extremely enjoyable. And the last track that i love most is “Silver Hollow”, Jack DeJohnette composition that I had not encountered before, or rather, I m sorry for not listening to it before. “Silver Hollow” is a magnificent composition, catchy scores and an extremely elegant piece where you can keep your footsteps to its slow pace. Like the name of the track, it drags you in like a silver hollow and you lose yourself in its dazzling beauty.

 

To be honest, although Skyline cannot be described as a groundbreaking album, if we do not compare it with the band members previous albums, it is an album that will quickly stand out among the trio jazz albums released today and will be praised. Aside from the beauty of the music, when we consider the recording quality and cover design, it's the kind of album you might want to have in your hand as a physical copy. Although the calmness of the album is criticized for its stagnation by jazz lovers who seek excitement, Skyline, the reunion of old friends, is one of the albums you should definitely listen to.

 

Burak Sülünbaz

 

Cazkolik.com / October 1, 2021

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Burak Sülünbaz

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.