Bu albümde bir altılıdan alınabilecek her türlü ders var, birinci sınıf caz dinlemek de cabası

Ülkemizde hakettiği kadar tanınmasa da tromboncu, big band kurucu şefi ve besteci John Fedchock New York caz sahnesinin dinamik ve üretken müzisyenlerinden biridir.

1980 yılından beri Amerikan caz sahnesinin tanınan isimlerinden Fedchock'ın yeni çalışması "in to the Shadows" geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Genellikle ful format big bandleriyle tanıdığımız Fedchock bu kez altılı oluşturmuş.

Genellikle caz tarihinde trompet, saksofon ve trombon gibi üç nefesliyi ön sıraya oturtan her orkestra gibi Fedchock da çarpıcı biçimde bu formülün yıllar boyu kazanan taraflarından biri oldu. Nitekim Grammy adaylıkları ve ödülleri bu formülün ispatı kabul edilebilir.

Bu kez trombonda kendisine trompet ve flugelhornda Scott Wendholt, tenor saksofonda Walt Weiskopf, piyanoda Allen Farnham, basta David Finck ve davulda Eric Halvorson eşlik etmiş. Yani, klasik büyük orkestra formatını yarıdan fazla küçültse de üç nefesli yine sahnenin önünde duruyor.

Yaşı itibariyle Big Band'lerin efsane isimlerinden Herman Miller gibi bir devle son dönemlerinde çalışma fırsatı bulan Fedchock sadece icracı değil aranjör ve besteci yanlarını da geliştirerek günümüzün seçkin isimleri arasında yerini aldı.

Fedchock'ın altılısındaki isimlere bakınca bizzat kendisini burada pek tanımadığımız gibi müzisyenlerini de o kadar tanımıyoruz diyebiliriz ama Fedchock müzisyen seçme konusunda çok hassas biri ve bu isimlerin birinci sınıf güçlü profesyoneller olduğunu biliyoruz, zaten ilk parçadan itibaren bunu farketmemek imkansız. Altılının tamamı gerçek birer icracı.

Fedchock'ın bir diğer özelliği de füzyonsuz, elektroniksiz, katkısız geleneksel caz dilinde çalıyor olsa da müziğindeki modernite dikkat çekiyor. Bu özelliğini iyi bir aranjör olmasına ve besteciliğine bağlamak gerekiyor. Ve tempo kullanımına. Ve sıkı örgülü ensemble kullanımına. Ve eşit derecede virtüöz icraların dağılımına.

Yeni albümdeki parçaların çoğu tanıdık ama hepsi Fedchock'ın yeni düzenlemeleriyle ele alınmışlar. Hem Fedchock'ın trombon yeteneklerini, hem piyanist -ki şahsen benim çok dikkatimi çekti- Allen Farnham ile trompetçi Wenholdt ve davulcu Eric Halvorson'un kendini kesinlikle unutturmayan, nefes aldırmayan varlıkları albümün daha birçok güzel yanından sadece bazıları.

Mümkünse kaydı kaliteli bir sistemle dinlemeniz hararetle tavsiye edilir zira tüm detaylar gibi Halvorsun'un zillerindeki lezzeti kaybetmeniz iyi olmaz, hoparlörden çatal bıçak zımbırtısı gibi sesler çıkması tahammül edilmez hale getirir güzelim müziği.

Albüme dair beğendiğim çok şey sıraladım ama "Nature Boy" yorumunu girişten pek sevemediğimi söyliyim ama sonra sıralı sololarla parça nefes alıyor, iyice açılıyor, amaaa, müthiş bir "Star Eyes" yorumu var, bir de saklamış gibi albümün sonlarına gizlemiş parçayı.

Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com / 06 Ağustos 2020, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN