(Bu yazıya ait okunma rakamları 14 Şubat 2011 tarihinden sonrasına aittir.)
Zuhal Focan: Derin Bayhan kimdir?
Derin Bayhan: Davul çalmaya 12 yaşında başladım. O zamanlar ne kadar bilinçli olduğumu anımsamıyorum ama tek istediğim çalmaktı. Kadıköy de hala da açık olan Hip-Hop (o zamanlar Bebop idi) isimde bir kursa yazıldım. Selami Sevinç (hakkını hiçbir zaman ödeyemem) bana davul, müzik ve sanırım en önemlisi, farkında bir insan olmak ile ilgili bildiklerini benimle paylaştı. 6 sene kadar orada çalıştıktan sonra Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’ne kabul edildim. Orada da (İlhan Usmanbaş, Can Kozlu, Cengiz Baysal, Ricky Ford, Donovan Mixon, Butch Morris) gibi herkesin bildiği çok önemli hocalarımız oldu. Benim okuduğum dönemde sürekli müzikal bir hareketlilik olduğundan bir takım bilgileri çok hızlı kavradık diyebilirim. Bu yolda ilerlerken birçok insanla karşılaşıyorsunuz, onlar sizlerle bildiklerini paylaşıyorlar siz de öğreniyorsunuz. Benim için de böyle oldu. Okuldaki zamandan bu zamana kadar Önder Focan, Sibel Köse, Sarp Maden, Kerem Görsev ve başka birçok farklı müzisyenler ile çeşitli projelerde yer alma şansım oldu. Bundan sonrası içinde aynı yoğunlukta gitmesi için çalışmaya devam ediyorum.
Zuhal Focan: Kayıt yapmak gibi bir isteğin, projen var mı?
Derin Bayhan: Aslında birçok kayıt yaptım şu güne kadar, sadece çoğu basılma yönünden gün yüzü göremedi maalesef. Bundan sonrası için hissettiğim müzikleri kaydetmek istiyorum. Çalışmaları hem pratik hem de düşünsel anlamda devam eden bir şeyler var. Yazılı müzik olacaklarından biraz zamanla olgunlaştıklarında basmak üzere kaydetmek gerekiyor. Ben de merak ediyorum nasıl çıkacaklarını. Olduğunda hep beraber göreceğiz.
Zuhal Focan: Genelde (Türkiye’de ve dünyada) caza nasıl bir gelecek öngörüyorsun?
Derin Bayhan: Sanırım sınıflandırma adına tek başına caz diye bir kavramdan bahsetmek artık mümkün değil ama caz müziğinin ne ifade ettiği üzerinden konuşulabilir. Yapısal olarak bakıldığında insanların bir araya geldiği ve birbirleriyle paylaşmak istediklerini özgürce ifade etmelerine olanak tanıyan bir şey var ortada. Nasıl hissediyorsanız veya nasıl duyuyorsanız onu yansıtmaya çalıştığınız, söylediklerinizin dinlenildiği ve başkası konuşurken de sizin dinlediğiniz, birlikte bir olarak konuşulan bir dil. Böyle bir özgürlüğün insanlık ve dolayısıyla müzik tarihi için ne kadar önemli ve hayati olduğunu bilmek gerekiyor. Bu dilin etrafındaki her fikir ile etkileşimi o kadar doğal ki etrafındaki her şey de bu dilden etkileniyor. Dolayısı ile zaman her saniye değişse de söylem form değiştirerek kendini yeniliyor. İnsanların birbirleriyle konuşması ve birbirlerini anlamaya çalışması devam ettiği sürece, gelecekte de caz müziğinin bu yönden etkisi her zaman kendini gösterecektir diye düşünüyorum.
Zuhal Focan: Senden sonra yetişen gençlere söylemek istediklerin?
Derin Bayhan: Sanırım en önemlisi insanın kendini anlamaya çalışması ve bunun için çaba göstermesi. Müzik veya müzik gibi buna olanak sağlayan herhangi bir disiplin bu çabada açık bir yol gösterici olabiliyor. Arkamızdan gelen çok büyük bir bilgi birikimi var. İlk başta o tarihe ve yapılanlara göz atmak, geçmiş zamanları ve kendi içlerindeki söylemleri anlamaya çalışmak, sonrası için güçlü bir kaynak oluşturuyor. Bu birikimin eklenerek çoğaldığını göz önüne alırsak ilk başta ilgi ve sevgi ile yaklaşmak, daha ileri gidebilmek için birinci şart. Sonra da gerekenleri yapıp, değişimleri anlamaya çalışmak ve açık olmak gerekiyor. Bir insan zaten istiyor ve seviyorsa yolun bir kısmı halloluyor. Geriye kalan farkı yaratmak için, çok çalışmak, içinde olana kulak vermek ve en iyisini ummak gerekiyor diye düşünüyorum. Ben böyle görmeye çalışıyorum, hepimiz gibi sürekli yetişmekte olan arkadaşlara da bunu önerebilirim.
Müzikle kalın...
Zuhal Focan
7 Mart 2010, Pazar
Cazkolik.com
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.