Düzenli okuyucularımız sezon başından beri Cemal Reşit Rey konser salonuyla ilgili fazla haber yapmadığımızı farketmiş olmalı. Sebebini biz de düşündük. Geçen yılları gözünüzün önüne getirin, caz konserlerini yakından takip eden bir cazseverin Cemal Reşit Rey salonuna her ay mutlaka en az iki kez yolu düşerdi. Bu sene pek öyle olmadı. Yalnız şu noktada hakkını teslim etmemiz lazım, belki caz konusunda geçen yıllara göre yıla yayılan caz konserleri sayısında bir azalma olduğunu gözlüyoruz ama yanısıra ülkemizde kendine sahne bulmakta zorlanan klasik müzikten, etnik tınılara, Türk musikisinden dünya müziklerine kadar konser sayısında ise çeşitlilik çoğalmış durumda. Aslında tespitimizi bu yazının konusu olan Mart ayı konserlerini aşağıda inceleyerek de görmeniz mümkün. Bu hakkı teslim edelim ama azalan caz konserleri konusuna nasıl bir yanıt bulalım bunu bilemedik.

Buradan Cemal Reşit Rey sahnesinin değerli yöneticilerine CRR sahnesinin biz cazseverlere göre İstanbul`da diğer tüm sahnelerden daha özel olduğunu, sezon boyunca hadi diyelim caza karşı pozitif ayrımcılık yapmasanız dahi bu güzel salonda (özellikle farklı salonlarda akustik sorunları sık sık yaşayınca kıymetini bir kez daha anladık) hiç değilse eski yıllarda izlediğimiz sayıda caz konserinden mahrum etmeyin biz cazseverleri...

* * *

Fırsat bu fırsat CRR sahnesinden yayılan caz tınılarını ne kadar özlediğimizi bir kez daha hatırlattıktan sonra gelelim Mart ayı programının detaylarına.

Mart ayında Rabih Abou-Khalil ile başlayan caz tınıları Kerem Görsev`in uluslararası projesi ve Ron Carter`ın `Golden Striker Trio` gibi ünlü çalışmasıyla devam edecek...

Mart ayında Cemal Reşit Rey sahnesinde hangi

konserleri izleyeceğiz...

Konser takvimini Şubat sonundan itibaren ele almaya başlıyoruz.

23 Şubat 2013, Cumartesi, Saat: 20:00

Spira Mirabilis

Mart, 2012 yılında Avrupa Birliği Kültür Elçileri olarak gösterilen Spira Mirabilis, Bremen Müzik Festivali, Londra Southbank Merkezi, Essen Filarmoni, Aldeburgh Festivali ve Cite de la Musique ve Salle Peleyel’de sahne aldı.

Bu sezonki takviminde Aralık 2012 ve Haziran 2013’te Schubert’in eserleri yer alan Spira Mirabilis, çalışmalarının bir devamı olarak ayrıca Schloss Neuhardenberg, Ghent ve İstanbul’da sahne alacak.

Spira Mirabilis, Avrupa’nın önde gelen orkestralarında sahne alan genç sanatçıların bir araya gelmesiyle oluştu. Ortak bir sentez altında çalışmayı amaçlayan grup, çalışmalarını şef olmadan devam ettirmektedir.

 24 Şubat 2013, Pazar, Saat: 20:00

Erol Erdinç & Elif Güreşçi Çiftçioğlu

Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Cumhurbaşkanlığı Müzik Direktörü Erol Erdinç ve TRT Ankara Radyosu ses sanatçısı, Elif Güreşçi Çiftçioğlu Türkiye’de bir ilk olacak konsere imza atacaklar. Erol Erdinç’in piyanosu ile Çiftçioğlu’na eşlik edeceği konserde Klasik, Neo-klasik, günümüz Türk ve Halk müziği eserleri seslendirilecektir. Erol Erdinç’in farklı düzenlemeleri ve kendine özgü yorum ve tarzı ile ilk kez sadece piyano eşliğinde seslendirilecek konserde bir müzik yolculuğuna çıkılacak.

26 Şubat 2013, Salı, Saat: 20:00

CRR Türk Müziği Topluluğu; Tanburi Cemil Bey

"Mızrap ve Yay Arasındaki Hayat"

1900’lü yılların unutulmaz radyocusu, tanburisi, spikeri, koro şefi ve Tanburi Cemil Bey’in oğlu Mesud Cemil babasını anlattığı kitabında bu adam kimdir başlıklı yazının altında şöyle demektedir. ”Siyah redingotunun ipekli geniş yakası, zayıf göğsünün üstünde ciddiyetle kapanır, nâhif bünyesine ve ince boynuna göre geniş yakası, plastron boyunbağı üstünde hafifçe yana eğik başı biraz daha büyük görünür, zabtedilmiş büyük bir şikayetin tükenmez kederini taşıyan dargın bakışlarıyla bu adam, bir esir ve bir kral gibi, tecessümün önünden gelir geçerdi.”

Bilindiği üzere tanbur sazı 1900’lerin başlarına kadar klâsik üslüp denilen tavırla icra edilmiş ve yazılanlara göre Tanburi İsak, Oski- yam, III. Selim, Büyük Küçük Osman Beyler, Angeli, Arif Ağa, Ali Efendi gibi tanburiler bu tavırda tanbur çalmışlardır.

Tanburi Cemil Bey bütün bu önemli isimlerin ardından adeta bir devri sona erdiren ve yepyeni bir anlayışı başlatan isimdir. Makam ve kompozisyon anlayışı, sağ ve sol el tekniği, kullanılan sesler, ifade gibi konular o güne kadar hiç görülmemiş bir şekilde adeta yeniden anlam kazanmıştır. Ayrıca Cemil Bey’den sonra gelen özellikle saz icra eden müzisyenlerin çoğu kendi sazlarını Cemil Bey gibi çalmak istemişler, onun seslerini kullanmışlar ve onu taklit etmişlerdir.

Cemal Reşit Rey Türk Müziği Topluluğu Tanburi Cemil Bey “mızrap ve yay arasındaki hayat” isimli konserinde Mesud Bey’in bir esir ve bir kral şeklinde tarif ettiği 1871-73 yılında doğup 1916 senesinde vefat eden Cemil Bey’in eserlerini seslendirecektir.

27 Şubat 2013, Çarşamba, Saat: 20:00

Monica Molina

Arkadaşımız Cenk Erdem`le yaptığı ve hepsi de Cazkolik`te yayınlanan röportajlarında Türkiye’yi öve öve bitiremeyen İspanyol diva Monica Molina, aşk dolu şarkıları, yumuşacık sesi ve tüm zarafetiyle yeni albümü Mar Blanca’nın Türkiye prömiyeri için CRR’de!

İspanya’da her albümü ile ‘platin’ satış statüsüne ulaşan, Latin Grammy Ödülü adaylığı olan ve bunların yanı sıra birçok ödül kazanan Monica Molina, Copla şarkılarının efsane şarkıcısı ve öz babası olan Antonio Molina’dan aldığı bayrağı hayatın içinden ve hayatı bilen şarkılarla aktarmaya devam ediyor. Molina’lar İspanya’nın en saygın ‘sanatçı’ ailelerinden biri. Monica’nın babası İspanya’nın ‘efsane’ şarkıcılarından Antonio Molina. Kız kardeşi Angela Molina ise Avrupa sineması için vazgeçilmez bir oyuncu. Diğer kardeşi Micky de yine bir sinema oyuncusu. Albümlerine imzasını atan ve yanından hiç ayrılmayan Noel ise kendisi gibi bir müzisyen ve şarkılarının bestecisi ve söz yazarı. Bugüne kadar 18-19 kadar yapımda rol alan Monica Molina şarkıcı olmanın yanı sıra tıpkı kız kardeşi gibi ailenin oyuncu üyelerinden biri. Rol aldığı ve ses getiren oyunlar arasında Oscar Wilde’dan uyarlanan bir tiyatro oyunu da var. Dinleyenlerin içini ısıtan, bir parça melankolik, bir parça umut dolu, ama her zaman romantik bir ses. Değişik ve kendine özgü vokali onu eşsiz kılıyor. Sanatçının, ruhunu babasından aldığı söyleniyor. 2013’de babasının efsaneleşen şarkılarını Mar Blanca isimli CD’de toplayan Monica Molina, albüm çalışmaları ve konserleri dışında Candela isimli kız çocuğunu büyüterek sanatçı anne olmanın keyfini sürüyor.

01 Mart 2013, Cuma, Saat: 20:00

Rabih Abou-Khalil Mediterranean Quintet

Rabih Abou-Khalil: Ud & Kompozisyonlar
Gavino Murgia: Vokal, soprano saksofon
Luciano Biondini: Akordeon
Michel Godard: Tuba
Jarrod Cagwin: Davul & Perküsyon

1957 Lübnan doğumlu olan Rabih Abou-Khalil iç savaştan önce 1978 yılında Lübnan’dan Münih’e göç eder. Küçük yaşlarda ud eğitimi gören Abou-Khalil Almanya’ya yerleştikten sonra Münih Müzik Akademisi’nde klasik flüt eğitimi alır. Bu dönemde geleneksel Arap müziğini caz, rock ve klasik müzik ile harmanlamaya başlar. Rabih Abou-Khalil, Anouar Brahem ile birlikte “sentezci” bir müzik anlayışının yerleşmesinde etkili olmuş bir sanatçıdır.

Abou-Khalil Avrupa’da giderek daha fazla saygı duyulan “world jazz” müzisyenlerinden birisi haline gelmeye başlar. Abou-Khalil’in caz anlayışına en çok etki eden ustaların başında Ornette Coleman, Don Cherry, Frank Zappa, Bela Bartok, Mighty Sparrow ve Lord Kitchener gibi isimler gelir.

Rabih Abou Khalil Compositions & Improvisations (1981), Bitter Harvest (1984), Between Dusk And Dawn (1987) ve Bukra (1988) adlı albümlerden sonra 1988’de piyasaya çıkan Nafas adlı albümüyle sesini iyice duyurur. 1990’daki Al-Jadida’yi 1992’de en meşhur albümlerinden birisi olan Blue Camel ve aynı yıl kaydettiği Tarab takip eder. Saksofoncu Sonny Fortune ve Charlie Mariano da bu albümde Rabih Abou Khalil’e eşlik eder. Blue Camel ve Tarab’ta Türk müziğinin bariz bir şekilde etkileri görülür. Bu iki albümde de ney kullanır Abou-Khalil. 1996’da bir diğer önemli albümü olan Arabian Waltz piyasaya çıkar.

Müzik eleştirmenlerince, “Doğu’nun mistik kokularını çağdaş caz müziğine taşıyan, taze ve naif bir müzik dilinin yaratıcısı” olarak nitelendirilen Rabih Abou Khalil, kariyerindeki 20. albümü Hungry People’ın yayınlanması şerefine uzun bir aradan sonra topluluğuyla CRR sahnesine konuk oluyor.

02 Mart 2013, Cumartesi, Saat: 20:00

Kerem Görsev Therapy Project & CRR İstanbul

Senfoni Orkestrası

Orkestra Şefi: Alan Broadbent
Solist: Ernie Wats (Saksofon)
Kontrbas: Kaan Yıldız
Davul: Ferit Odman
ve CRR İstanbul Senfoni Orkestrası

Kerem Görsev için Mart ayı önemli, yurtdışından konukları var ve bir kaç şehirde verecekleri konserlerde bu ekibi bekliyor. Besteci, orkestra şefi ve piyanist Alan Broadbent ile saksofonist Ernie Watts ile henüz yayınlanmamış albümünden de parçaları seslendirecekleri konserlerde Kerem Görsev kendi triosu ve CRR konserinden ayrıca CRR İstanbul Senfoni Orketrası eşlik edecek. Hem yeni albümünden parçaları öncelikli olarak dinlemek hem de usta isimleri sahnede izlemek bakımından bu akşam CRR sahnesinde bulaşmak şart.

05 Mart 2013, Salı, Saat: 20:00

Derya Türkan, Kayhan Kalhor ve Sokratis

Sinopoulos feat. Ali Bahrami

Üstün doğaçlama yetenekleri ile ün kazanmış üç kemençe virtüözü aynı konserde buluşuyor. Üç ülkenin de klasik müziklerinden örneklerin sunulacağı konserde sanatçılar, kendi bestelerini karşılıklı doğaçlamalarla süsleyecek.

Bu üçlüye İran müziğinin en önde gelen santur sanatçılarından Ali Bahrami Fard mükemmel eşliği ile katılacak.

07 Mart 2013, Perşembe, Saat: 20:00

Thomas Gabriel Trio "Bach & Jazz"

Klasik müzikle cazın içiçe geçtiği Avrupalı müzisyenlerin konserlerini yakından takip edenler Thomas Gabriel Trio`yu geçen sene Sirkeci Gar`ın da Caz konserlerinden hatırlayacaktır. O gün hava biraz soğuktu ama konser güzeldi, bu kez CRR`nin şık ve iyi ısıtılmış salonunda otuz yıldır birlikte çalan Thomas Gabriel Trio`dan cazın Bach ile flörtünü dinlemek herkese iyi gelecektir.

09 Mart 2013, Cumartesi, Saat: 20:00

İstanbul Sazendeleri`nden "Sazende Faslı"

Kanun: Göksel Baktagir
Ud: Yurdal Tokcan
Klasik Kemençe: Selim Güler
Saz-ı Nur / Viyolonsel: Emrullah Şengüller
Ney/ Kavala: Eyüp Hamiş
Keman: Baki Kemancı
Vurmalı Sazlar: Bülent Elmas, Oray Yay

Farabî’den günümüze saz müziğinin seçkin eserlerinin yorumlanacağı konserde İstanbul Sazendeleri enstrümanlarının uzayan tınılarında gönüllere müzik yolculuğu yapacak.

11 Mart 2013, Pazartesi, Saat: 20:00

Elişi; "Arpın Tellerine İnce İnce Örülmüş Bir Elişi"

Arp: Şirin Pancaroğlu
Arp: Meriç Dönük
Perküsyon: Jarrod Cagwin

Konuk Sanatçılar:
Vokal: Mircan
Saksofon, Klarnet: Maarten Ornstein
Perküsyon: Laurenz Schiffermüller

“Elişi tüm müzikseverlere sesleniyor” - Froots World Music dergisi, İngiltere

“Elişi”, klasik batı ğ kökeninden gelen iki kuşak arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu ve Meriç Dönük’ün, Anadolu müzik ğ türkü ve enstrümantal örnekleriyle ele aldıkları bir doğaçlama müzik projesi. İstanbul’da yaşayan Amerikalı usta perküsyoncu Jarrod Cagwin ile yola çıkan ikili, türküleri klasik, çağdaş, füzyon ve caz öğelerle harmanlıyorlar. Türk müziği ile daha önce denenmemiş bir yaklaşımı benimseyen Pancaroğlu ve Dönük, arpın güçlü ifade olanaklarını bu temel üzerinde uç noktalara ş, müziğin özüne de sadık kalmayı tercih ediyorlar. Anadolu müziğinin ezgisel, ritmik ve armonik yaratıcılığını, kendi kulaklarında yer eden farklı müzik kültürlerinin izleriyle iç içe geçiriyorlar. Klasik batı müziğine paralel olarak doğaçlama temelli geleneksel Türk müziği, tango ve caz türlerinde etkin olan Pancaroğlu ve Dönük’ün bu çalışması arp ve perküsyonun nefis bir buluşması, farklı dünyalar arasında bir kavrayış olarak ortaya çıkıyor.

Bugüne kadar Derya Türkan, Mircan, Orchestra Paradiso (Hollanda) gibi müzisyen ve toplulukların konuk sanatçı olarak yer aldıkları proje, 2012’de İngiliz dünya müzikleri dergisi Froots tarafından “çok özel ve ilham verici”, öte yandan tüm müzikseverlere seslenen bir müzik oluşuyla övgü ile değerlendirildi. Arp Sanatı Derneği`nin bünyesinde T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu`nun desteğiyle hazırlanan Elişi albümü ise 2011’de Kalan Müzik etiketiyle yayınlandı. Kalabalık açıkhava konserlerinden, prestijli konser salonlara davet edilen “Elişi” İstanbul’da merkez dışında pek çok kültür merkezinde dinleyicilerle buluştu. Elişi 2013 sezonunda İngiltere’de Edinburgh Uluslararası Arp Festivali ile Belçika’da “Seduced by Harps” festivallerine konuk olacak.

15 Mart 2013, Cuma, Saat: 20:00

Kamran İnce ve Arkadaşları

 Dünyanın en prestijli ödüllerinden kabul edilen Roma Ödülü sahibi, eserleri Naxos firmasınca yayınlanan, The Guardian gazetesince günümüzün en etkili yirmi bestecisi arasında sayılan, Los Angeles Times tarafından ‘Modern müzikle bağlantısını koparmadan egzotik kalabilen nadir bir besteci’ diye nitelendirilen ve dünyaca ünlü festivallerde, sadece onun müziğine ayrılmış konserler düzenlenen Kamran İnce’nin sıklıkla seslendirilen oda müziği eserlerinden bazılarını bu konserde İstanbul’da duyma fırsatı bulacaksınız. İnce’nin piyanist ve çellist olarak katılacağı programda kendisine Türkiye’nin önde gelen müzisyenleri katılacak.

Cazkolik.com / 14 Şubat 2013, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN