Şeytanın kemancısı Roby Lakatos Cemal Reşit Rey`e geliyor

Şeytanın kemancısı Roby Lakatos Cemal Reşit Rey`e geliyor

Cazkolik yazarı Deniz Türkoğlu Roman asıllı Macar kemancı Roby Lakatos`u Cemal Reşit Rey`deki konseri öncesi telefonla buldu ve konuştuBir metafor olarak “Şeytanın Kemancısı” lakabıyla anılan, her ne kadar kendisi bu lakaptan hoşlanmıyorsa da (söyleşisinde buna açıklık getiriyor) 1965 yılında "King of Gypsy Violonists" Janos Bihari`nin ailesinin ferdi olarak dünyaya gelen Roman keman sanatçısı Roby Lakatos Budapeşte`de ki Bela bartok Konservatuvarı`nda eğitim almış olağanüstü yetenekleriyle dinleyini hem kendinden geçirten hem de şaşırtan klasik bir keman virtüözü, besteci, caz doğaçlamacısı ve aynı zamanda da aranjör olarak müziğin her kesiminin içinde. İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu`nda 22 Mart günü vereceği konser öncesinde Roby Lakatos’la röportaj şansı yakaladık ve usta kemancı hakkında bilinen bilinmeyen herşeyi içtenlikle cevapladı.

 


 

 

Roby Lakatos: "Türk seyircisi harika, müziği seviyor, ambiansları güzel, enerji dolular ve bana da enerjilerini veriyorlar. Bu da müziğe yansıyor, böylece her şey daha da keyifli hale geliyor"

 

 

Deniz Türkoğlu: Röportajımıza ilk olarak lakabınızı sormakla başlayalım. Size “Şeytanın Kemancısı” diyorlar. Nerden geliyor bu isim?

 

Roby Lakatos: Bu benim seçimim değildi ve bu ismi kesinlikle sevmiyorum. Şeytan! İyi müzik kesinlikle şeytandan gelmiyor. Bu Tanrının bana verdiği bir yetenek. Bir konserimde dinleyicilerden biri kemanı çok hızlı çaldığım için söylemişti bunu fakat ben bu ismi kabul etmiyorum ne yazık ki.

 

Deniz Türkoğlu: Keman sizin için ne ifade ediyor?

 

Roby Lakatos: Keman benim hayatım. 3 yaşımdan beri keman çalıyorum. Babam da keman çalıyordu. Ben yedinci kuşağım, genlerimden geliyor diyebiliriz. Yani, ben kemanı seçmeden zaten o beni seçmişti. Etrafımdaki çocuklar oyuncaklarla oynarken benim oyuncağım kemanımdı. Evet, o benim oyuncağımdı, ta ki okula başlayıncaya kadar. Altı yaşında okula başladım ve o zaman benim için her şey zorlaştı. Keman çalma teknikleri beni çok zorladı ve o zaman onun oyuncak olmadığını anladım. Aslında sadece keman çalmıyorum, tüm müzik aletlerini seviyorum ve hepsinden biraz çalabiliyorum. Fakat şunu da belirtmeliyim ki okul döneminde kemanımı daha hızlı çalmam gerektiğini öğretiyorlardı ve bu benim için o zamanlar çok zor bir şeydi. Pek çokları gibi pes ettiğim, vazgeçtiğim anlar oldu fakat kemana hakkını verebilmek için eğitim kesinlikle gerekli diye düşünüyorum.

 

Deniz Türkoğlu: Müziğinizde klasik müzikle beraber Jazz ve Macar Roman esintileri de duyuyoruz. Böyle bir füzyon yapmaya nasıl karar verdiniz?

 

Roby Lakatos: 25 yıldır Belçika’da yaşıyorum. 18 yaşımda geldim buraya ve o dönem Roman müziğim ile bir problem yaşamadım. Roman müziği burada oldukça kabul görüyordu fakat o zamanlarda müzik hızlı bir değişim içine girdi. Yeni ve farklı müzikler çalınıyordu ben de konseptimi değiştirmeye karar verdim. Müziğimde balkan ritimleri, Fransız Müziği, Rus Müziği ve Roman Müziği’ni klasik müzikle birleştirdim. Stephane Grappelli’den esinlendim ve ilk albümümü kaydettim. Roman müziğinde gelenekselin dışına çıktım ve ortaya yeni ve farklı bir müzik çıktı. Durmadan düşünüyorum farklı neler yapabilirim diye yani kendimi geliştirmek için çok çalışıyorum ve bildiğim şey şu ki; çok renkli bir müzik yapıyorum ve konserlerimde kimse uyumuyor. (diyerek gülüyor)

 

Deniz Türkoğlu: Yeteneğinizi Tanrı armağanı mı olarak görüyorsunuz yoksa Roman bir müzisyen olduğunuzdan dolayı mı bu kadar yeteneklisiniz?

 

Roby Lakatos: Bence doğuştan itibaren herkesin içinde biraz yetenek vardır. Bunu kendin seçemezsin. Fakat Romanlar’ın içinde bu yetenek sanırım biraz daha fazla. Kimi içindeki yeteneğin farkına varır, çalışır ve bunu geliştirir. Bunda önemli olan yeteneğin farkında olmak kadar disiplinli çalışmaktır. Kimi ise bu yeteneğinin farkında değildir ve zamanla içindeki gizli yetenek körelir. Ben şanslı olanlardanım. Roman olduğum için bu yeteneğin biraz fazlası vardı bende ve yine şanslıyım ki farkında olmasaydım bile bu yeteneği dürtüp çıkarak bir ailem vardı.

 

Deniz Türkoğlu: Film müzikleri de yapıyorsunuz. Hiç “bu filmin müziklerini keşke ben yapsaydım” dediğiniz oldu mu?

 

Roby Lakatos: Yahudi filmleri için müzik yaptım. Klezmer karma albümümde 3 film müziği var. Ayrıca benim de film müziklerine karşı özel bir ilgim var. Schindler’in Listesi filminin müziklerini kesinlikle ben yapmış olmak isterdim. Bir de Fiddler on the Roof (Damdaki Kemancı)’da ki solo keman var. O da kesinlikle müziğini ben yapmalıydım dediğim filmlerden biri.

 

Deniz Türkoğlu: Peter Pan hikâyesindeki Kaptan Hook’a benziyorsunuz. Böyle bir imajı bilerek mi yaptınız?

 

Roby Lakatos: (Telefonda dakikalarca kahkahalar atıyor) Haklısınız. Herkes benzetiyor bıyıkları. Benden 7 kuşak önce Janos Bihari’de keman çalıyordu ve buna ek olarak bana gelene kadar herkes keman çalıyordu. O yüzden Bihari’den farklı olmak için hem de komiklik olsun diye böyle bir şey yaptım. Aslına bakarsanız pek memnun değilim. Fakat menajerlerim bu artık senin imajın oldu, kesinlikle böyle kalmalı dediler. (tekrar kahkahalar atıyor)

 

Deniz Türkoğlu: Yeni projeler var mı yakın bir zamanda?

 

Roby Lakatos: En son albümümü 3 yıl önce kaydettim. Yarın Sydney Opera House’un orkestrasıyla stüdyoya gireceğim. Bu yeni albüm Aralık ayında piyasaya çıkacak, artık yeni şeyler çalmak istiyorum ve bu yeni albümle birlikte bir tura çıkacağım.

 

Deniz Türkoğlu: Türk müziği hakkında neler biliyorsunuz. Bildiğiniz Türk sanatçıları var mı?

 

Roby Lakatos: Tüm balkan müziklerini çok seviyorum. Türk müziği de buna dahil. Ülkenize geldiğimde Türk müziği çalan yerlere gidiyorum. Bir kez de Sulukule’ye gitmiştim. Bir konserimde Türk bir perküsyon sanatçısıyla sahne almıştım.

 

Deniz Türkoğlu: Türk dinleyicileriniz hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Roby Lakatos: Türk seyircisi harika, çok kolay insanlar, müziği seviyorlar, ambiansları çok güzel, enerji dolular ve bana da enerjilerini veriyorlar. Bu da müziğe yansıyor, böylece her şey daha keyifli hale geliyor.

 

Deniz Türkoğlu: İstanbul konserinizde dinleyicileri ne gibi sürprizler bekliyor?

 

Roby Lakatos: Her zamanki gibi her şeyi çalacağız, iyi ritmin olduğu her şeyi. Balkan müziği, Roman müziği, klasik, caz, latin, tango ve bolero.

 

Deniz Türkoğlu

 

Cazkolik.com / 21 Mart 2011, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.