Çalar saat geri vermedi çaldıklarını... Cesare Pavese

Çalar saat geri vermedi çaldıklarını... Cesare Pavese

Zaman geri vermez aldıklarını... Çalar saat uyanmayanı erteler bir sonraki güze... Her şeyin tek tesellisi umut sanırız bazen, tek tesellisi bazen bir şeylerin bitişidir de... Bazen unutuluşun, ölümün, sonu gelen güzel şeylerin bir melankoli konusu olduğunu sanırız ya ondan sonra olacakların cahili olduğumuzun farkında olur muyuz o zaman? İnsan göğe bakmalı bulutların orda hep kalacağını sandığı zaman, yıldıza bakmalı güzelliği gözünü kamaştırsa da güneşin ve bir tırtılın çirkinliğinin sonsuz olmadığı gibi bir kelebeğin güzelliğinin de insan için bir gün olduğunu anlamalı... Peki ya kelebek o bir gün için sonsuzluğa dokunmuşsa bu da onun sonunun ölüm olduğunu bilsek de yine can yakar mı? Ah insan her şeye bahane bulup, kendi aklına ve yüreğine çare bulamayan...

 

Dağ çiçeği yalnız kayalıkların arasında yaşar. Yalnızlığı ve onun yüksekte oluşu onun memnun olmadığı, insanların onun bu yönüyle ender olduğunu fark ederek onu yücelttiği bir yanıdır... Kendi gerçekliği dağ çiçeğinin yalnızlığıdır da... Ancak onun bir amacı olduğunu bilmesi, onu orada ve en yüksekte başı dimdik baharda yeni çiçekleri açtırmak üzere tutar. Yunancada rüzgarın kızı olarak adlandırılan bu çiçek kışa en dayanıklı ve baharda diğerlerine yeni çiçekler için en çok polen dağıtan bir türdür.

 

Herb Ellis Amerikalı bir caz gitaristidir. Onun tarzı Amerika’nın batısında daha yumuşak, melodik ve daha çok sakinlikten yana olan caz tarzı Cool Jazz, West Coast Jazz ile ifade bulur. Ray Brown, Oscar Peterson, Jimmy Dorsey, Dizzy Gillespie, Roy Elridge, Ella Fitzgerald, Louis Armstrong gibi isimlerle projelerde çalmış ve bunu ırkçılığın çok yaygın olduğu bir dönemde grupta çoğu zaman çalan tek beyaz olarak yapmıştır. Ellis, sadece bu projelerde gitarist olarak yer almamış, aynı zamanda joker olarak pek çok enstrüman için aranan isim olmuştur.

 

1978 yılında Herb Ellis, kendi gibi gitarist olan Remo Palmier ile karşılıklı sohbet edercesine gerçekleştirdikleri müzik güncesini Concord Jazz etiketiyle dinleyicilerin beğenisiyle buluşturmuştur. Remo Palmier Sarah Vaughan, Billie Holiday gibi eşsiz divalara eşlik etmenin yanında Coleman Hawkins, Dizzy Gillespie, Charlie Parker gibi sıkı müzisyenlerle de pek çok kez aynı projede ve sahnede bulunmuştur. Yolları 1977’de Concord Jazz festivalinde kesişen ikili hemen bir sonraki yıl "Windflower" albümünde aralarında geçen dertleşmeyi kaydetmek için yola çıkmışlardır.

 

Bu albümde belki de yalnızlığı ve gücüyle başka bir dünyayı besleyen bir çiçeğin varlığından, yıllarca caz müziğin içinde beyaz olmalarının dezavantajlarını gücüyle birleştirmiş bir müzik verirler dinleyicilere felsefeleriyle ve melodileriyle... Gecenin binlerce gözü olduğundan bahsederler ve onların içini besleyenin karanlıkta yanan ışıkların olduğundan... Müziğin tüm insanlığın karanlığının içinde parlayan ışıklar olduğunu da anlatırlar bu vesileyle. "The night has a thousand eyes" parçası ritmik olarak o konserlerin olduğu loş caz kulüplerine götürür ve bossa nova ile on ikiden vurur tüm düşman duyguları... Görmek istemeyen gözler değil bahsedilen... Orda olan, içinden geçilen duygular ile meditatif eylemler, gözlerini kapatarak keyif aldığın zamanları barındırır yalnızca. Gözlerini kapatarak müzik dinleyen birinin duyguları ve keyfi yalan değildir çoğu zaman. Bir saniyesini bile kaçırmak istemez o muhteşem melodiler geçerken içinden. Albümde "Close your eyes" tam da bu tat ve hissiyatta çalınmış bir parçadır işte.

 

Gökyüzü hep yıldız tozuyla kaplı olacaktır. Simya hep uzakta aranacaktır. Ve sonu gelen her şey kötü olacaktır gözümüzde… Ölüm hain, unutmak nankör kalacaktır hep. Oysa bir insan acının olduğu yerde mıhlansa ölüm ne kadar hafif kalır unutmanın yokluğunda düşünmez. Yıldız tozunu bırakacak, güneşe yer açacaktır o sebepten. Ölüm hepimizi eşit kılacak anlam yaratacaktır içimizdeki vahşi hayvanı eğitmek için bir nebze... Unutmak hatırlatacaktır kendimizi bize, ait olmadığımız yerlerde… Geriye karadeliğin yok edemediği şeyler kalacaktır bizden... Sevgi, iyi niyet ve çocukluk kadar sevdiğimiz gözlerimizi kapatarak içinden geçtiğimiz şeyler... "Stardust" bize ait içinden geçtiğimiz yerlerin büyüsü gibi albümde çınlar kulağımıza...

 

Ve rüzgarın kızı dağ çiçeği, hep yüksekten bakacaktır yeni yeni açan umutlarının büyümesine, müzikle serpiştirdiği tohumların dinleyenlerin içinde açmasına bir bir...

 

Çalar saat geri vermeyecek aldıklarını, yeni ve ilerleyen zamanları yakalayabilenlere duyuracaktı beklenen zamanın geldiğini... Başka umutlarda, başka yarınlarda...

 

Şenay Ocak

 

Cazkolik.com / 17 Ocak 2022, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Şenay Ocak

Caz vokalisti ve eğitimci Şenay Ocak müzikoloji üzerine yüksek lisans yapıyor, yurtiçi ve dışında caz üzerine akademik çalışmalarını, proje ve eğitimlerini sürdürüyor.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.