Cape Verde'nin kalbi acı ve hüzün dolu Cesaria Evora İş-Sanat'ta

Afrika'nın batısındaki uçsuz bucaksız denizlerin ortasında yüzyıllar süren kolonyal mutsuzluğundan 1975'te kurtulup yine fakir ama bu kez bağımsız yaşamaya başlayan küçük ada ülkesi Cape Verde'nin dünyaya armağanı olan 2 büyük ismi vardır; Bu isimlerin ilki Cape Verde'li bir balıkçının oğlu olan cazın en büyük isimlerinden, piyanist Horace Silver'dır.  Bir çok cazseverde Horace Silver'ın babasından dinlediği melodiler sayesinde yaptığı ünlü albümü "Cape Verdean Blues"un müziği halen kulaklarındadır. Bu küçük adanın yarattığı ikinci büyük isim ise dünya müziğinin en büyük isimlerinden Cesaria Evora'dır.

Cesaria Evora'yı büyük yapan şey şarkılarından, sahneye sembolik olarak çıplak ayakla çıkmasından öte onun kalbi ve tutkusudur. Evora'yı izleyenler bilirler; O sahneye çıkar, sahnenin ortasında öylece durur, mikrofonunu elleriyle kavrar belki arada izleyicilere bakar, gülümser ve şarkısını söylemeye başlar... Dans etmez, salınmaz, vereceği poz, yakalamaya çalışacağınız görsel bir ışıltı yoktur.

Dünya müziğinin "çıplak ayaklı kontes"i 18 Ocak Pazar günü 20.30'da İş-Sanat'ta. Son albümü "Rogamar" ile tüm dünyada büyük ilgi gören ve 2006 yılında çıktığı dünya turnesiyle milyonlarca izleyiciye ulaşan müzik dünyasının "çıplak ayaklı kontes"i Cesaria Evora Türk izleyicisiyle bu kez İş-Sanat'ta buluşuyor.

Cape Verde adasının Portekiz kolonisinden çıkıp özgürlüğünü kazanmasından sonra popüler olmaya başlayan sanatçı büyük ilgi gördü. Buna rağmen köklerinden hiçbir zaman kopmayan Evora’nın 45 yaşında ünü yakalayana kadar ki hayatı, morna'nın ruhuna uygun olarak acılar, yoksunluklar, felaketler içinde geçti. Sanatçı, gayet iyi bildiği açlığı ve sefaleti şarkılarına da yansıttı. Şarkılarını Portekizce ile Afrika dillerinin bir karması olan Creole dilinde söylemesine rağmen, sesinin sıcaklığı ile dünyanın her köşesinde geniş bir hayran kitlesi bulan sanatçı, hayat verdiği hüzünlü şarkılarla tanınıyor.

Etkileyici kontralto sesiyle şarkılarını gözleri kapalı olarak söyleyen Cesaria Evora ayrıca, Afrikalı hemcinslerinin fakirliğine sembolik de olsa dikkat çekmek için sahneye yalın ayak çıkıyor.

Evora, genç kızken başladığı şarkıcılık hayatında parlak sesi ve fiziksel çekiciliği dikkat çekmiş olsa da 90’lı yıllara kadar bar şarkıcısı olmanın ötesine geçememişti. 90'lara gelindiğinde Avrupa turnesi kapsamında verdiği bir konserin ardından Le Monde gazetesinin kendisiyle ilgili olarak Cesaria Evora, capcanlı bir ellilik; hınzır bir sadakatle morna söylüyor. O bar şarkıcılarının dünya asaletine ait." diye yazması hayatının dönüm noktası oldu.

Madonna'nın dinlediği diva

Tüm dünyada hayranları olan bir fenomen haline gelen Evora, gittiği her ülkede kapalı gişe konserlere imza atıyor. Sahnede adeta devleşen sanatçı Kuzey Amerika turnesine çıktığında Madonna, David Byrne, Brandford Marsalis ve New York sosyetesi onu dinlemek için konser salonuna akın etmişti.

Dünyayı dolaşarak yüzlerce konser veren Evora, pek çok ödül aldı. 2003 yılında Güncel Dünya Müziği kategorisinde “Voz d'amor” (Aşkın Sesi) adlı albümüyle aldığı Grammy ödülü bunlardan biri. “Yalın ayak divaçıplak ayaklı kontes” olarak anılan sanatçı için bu ödüllerin belki en anlamlısı ülkesi tarafından verilen “Kültür Elçisi” unvanıdır. Bugün 65 yaşında olan ve her şarkısı milyonlarca kişi tarafından dinlenen sanatçı, hayat verdiği hüzünlü şarkılarla tanınıyor. Şarkıları, Portekiz Fado'larından Küba ve Afrika müziklerine uzanan geniş bir yelpazeyi yansıtıyor.

Cazkolik.com / 5 Ocak 2009, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN