Son yıllarda haber manşetleri müziğin küresel starlarının sahip olduğu beste arşivini oluşturan katalogların satış haberleri ile dolu. Savaş ve acil sorunlar yüzünden bu haberler fazla duyulmadı. Büyük starların yüz milyonlarca doları bulan satış rakamları havada uçuşuyor ama bu konuda sanırım en önemli not Wixen Music Publishing'in kurucusu Randall Wixen'den geldi. 2 binden fazla bestecinin haklarını temsil eden şirketin kurucusu son dönem görülen tarihi rakamların satılan şarkıların doğru bir değerlendirmeyle satıldığı anlamına gelmiyor diyor. Birçok yıldız bu dönemi kendi besteleri için tarihi bir fırsat dönemi olarak görerek kağıt üzerinde yüksek görünen rakamlara satıyor, oysa, gerçek değerlendirmeler bu rakamların çok üzerinde olmalıydı diye ekliyor ve can alıcı soruyu soruyor: Bu değerlendirme tahminlerini kim ya da kimler yapıyor? Hatta, son çarpıcı bir not daha paylaşmış; İşim olduğu için sözleşmelerin çoğunu görüyorum, basına düşen rakamlara aldanmayın, gerçek rakamlar çok daha düşük.
Cazkolik.com / 11 Mart 2022, Cuma
Pikaplar hassas cihazlardır. Dokunsal ve metodikler. Kapağını açmak, iğneyi nezaketle kaldırmak, plâğı elde ustalıkla çevirip yüzeye dokunmadan maharetle pikaba yerleştirmek, iğneyi incelikle parçanın başına yerleştirip dönmesini seyre başlarken ilk notaların yayılmasına kulak vermek. Müzik kadar estetiktir. Hatta bazen çalan müziğin dahi önüne geçtiği olur. Pratiklik artıp her şey düğmeli halen gelince cihazlar da katur kuturlaşmaya başladı. Yeniden plâğa dönüş sayesinde pikap nezaketi kısmen geri geldi, eski ezberler hatırlandı, bilmeyenler öğrenmeye başladı. Bu kültüre ait ve geri gelen şeylerden biri de çanta pikaplar oldu. Nostaljik fotoğraflara bakın çanta pikapların yanında ortalığa saçılmış plaklar ve müzikle dolu anlar. Çanta pikaplar pratiktir ama sound kalitesi bakımından yüksek cihazlar değildir, çağının ihtiyacıydı, bugün müzikseverlere ne kadar hitap eder emin değilim ama bir dönemin sembolü olan cihazların da bu nostalji furyasında hatırlanmış ve yeni ürünlerin piyasaya sürülecek kadar yatırımı değer bulunması ilginç geldi.
Cazkolik.com / 25 Şubat 2022, Cuma
Cazda Cuma raporu. Niye Cuma? Eski yıllardan beri müzik sektörünün albümleri Cuma günü yayınlanmak gibi bir huyu vardır da ondan. Ethan Iverson tartışmalı The Bad Plus ayrılığı sonrası yoluna yeni bir yön çizdi, bu her ne kadar belirgin bir yol değilse de The Bad Plus ile yaptıkları cazdan farklı olduğu esin. Ayrılık sonrası aradan geçen dört yılda yaşayan caz efsaneleriyle kayıtlar yaptı, The Bad Plus dönemi gibi hibrit değil daha post bop bir alana yöneldi. Caz dünyasının rağbet ettiği yazılar kaleme aldı. Ana akım cazın içinde ne yaptığı hep takip edilen bir isim oldu. Şimdi yeni bir abümle geldi. Bu albüm aynı zamanda yeni bir süper trionun kuruluşunu haber veriyor mu yoksa sadece albümlük bir yolculuk mu onu zamanla görürüz ama basçı Larry Grenadier ve davul efsanesi Jack DeJohnette ile beraber yayınladığı "Every Note is True" oldukça samimi ve profesyonel olmayan bir koroyla açılıyor. Iverson bu şarkının fikrini kayınvalidesinden almış ve o koroda 44 ses var. Albümün müziği yakın ve samimi bir müzik. Bu kadar usta isimlerin tarz ve progresif tavır peşinde olmadan tümüyle ustalık vadisinden geçerek kendi notalarını paylaşması dinleyiciye de hoş geliyor. Cuma raporunda bugün bu albüm vardı.
Cazkolik.com / 11 Şubat 2022, Cuma
Bu soruyla her cazsever karşılaşır. Ben de sık duydum, yazılarda okudum, çevremde böyle düşünenler var. Ama benim düşüncem bunun doğru bir soru olmadığı yönünde, hayır demek kestirme cevap olur, öyle demiyim. Klasik müzikten kasıt yüzyılları aşan büyük eser repertuvarı ise (çağdaş, neo klasik, avangart vs müzikleri kastetmiyorum) onların tamamı mümkün olduğu kadar aslına sadık kalınan ve her icrada nota nota yeniden inşa edilen müzikler, yani, bu eylemde benim anladığım anlamda re-creative bir yan yok. Caz öyle değil, doğaçlama güdüsü iki yaklaşımı ayıran temel fark. Bu soru, Mostly Other People Do The Killing isimli topluluğun 2014 yılında yayınladığı "Blue" albümüne dair bir yazıya denk gelince yeniden depreşti. MOPDTK, Miles Davis'in kült albümü "Kind of Blue"yu nota nota aslına sadık kalarak yeniden kaydettikleri "Blue" albümünün gizli amacında esasen caza dair ontolojik bir itirazı dillendiriyor, yani, bir gizli eleştiri dile getiriyor. Grup, bu fikrini albümün kartonetine aldığı Jorge Luis Borges hicvi "Pierre Menard, Author of the Quixote" metni ile de gösteriyor (meraklısı bu metne dair ayrıntıları öğrensin). MOPDTK, eyleminin bir intihal değil öldürme olduğunu belirtiyor ve onları öldürmek için kendi yaratıcılığımızı yok ediyoruz diyor. MOPDTK son derece yetenekli, üst düzey yaratıcılığa sahip müzisyenlerden kurulu. Miles'ın müziğini taklit ederek yeniden yaratmanın ölümün eş değeri olmakla aynı görüyorlar. Bu yüzden, baştaki soruya geri dönersek, caz müziğine Amerika'nın klasik müziği ya da yeni klasik gibi yakıştırmalarda bulunmak caz yazarı Mark Corroto'nun isabetli deyişiyle 'müzikal tahnitçilik (*)'le aynı şey. Bu noktada iki not daha yazıp bitireyim; İlki, grubun adına dikkat çekmiş olayım, ikincisi, grup bu albümün gelirini Silahlı Şiddeti Durdurma Koalisyonu'na bağışladığı bilgisi olsun. (* Bilmeyenler için tahnit mumyacılık demek.)
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 02 Şubat 2022, Çarşamba
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.