Caz kulüpleri metropollerin caz damarları, iyi müziğe açılan acil kapısı... Alt Caz haftanın her günü kesintisiz cazı yaşanacağı yenilenmiş sahnesinde yıl boyu güçlü sürprizlere hazırlanıyor.

Caz kulüpleri metropollerin caz damarları, iyi müziğe açılan acil kapısı... Alt Caz haftanın her günü kesintisiz cazı yaşanacağı yenilenmiş sahnesinde yıl boyu güçlü sürprizlere hazırlanıyor.

Dinlediğiniz müzik Küba`lı genç piyanist Aruan Ortiz`in kendi dörtlüsüyle yayınladığı yeni albümü Orbiting`den seçtiğimiz Koko`dur.


Şehirde caz çalıyor...

Caz kulüpleri metropollerin caz damarları, iyi müziğe açılan acil kapısı... Küçük, kırmızı neondan "Jazz" ışığını gördüğünde eski bir tanıdıkla karşılaştığında dudağının kenarına yerleşen gülümseme gibi. Benim, senin, bizim, hepimizin çok sevdiği bu şehir İstanbul`da yaşadığımızı hissetmemiz için ihtiyacımız olan küçük, az aydınlatılmış (artık dumansız), çoğunlukla zemin kat yerler...

Dünya şehirlerinin ortak ritüeli caz kulüpleri... Başka çok az kavramda bu ortaklığı bulabilirsiniz. Bu, caz müziğinin cazseverle kurduğu ilişkinin coğrafyalar, ülkeler üstü halidir. New York`ta da böyledir, Tokyo`da da, Rio`da ya da İstanbul da... Hiç farketmez...

Bir cazseverin en büyük lüksü?

Cazseverin plansız, hesapsız sadece şöyle bir iki saat, mesela yalnız başına ya da bir dostu, sevdiğiyle bir şeyler yudumlayarak sahnede canlı caz dinleme ihtiyacı kabardığında gideceği yerler olduğunu bilmesi değil midir? Şartlar öyle gelişti, caz dinleme önceden planlanan törenlere dönüştü, günler öncesi planlanan, kimlerin çalacağını az çok bildiğimiz, saati dakikası geldiğinde soluğu kapısında aldığımız etkinlikler. Sürprizi sınırlı, alacağınız haz baştan garantili, böyle olması çok da normal. Konser salonları gibi kulüpler için de böyle ama caz kulüplerinin esas doğası hala, mesela akşam oradan geçerken içeri kafayı uzatınca duyduğunuz müziğin sizi içerii davet etmesi, sinema gibi başı sonu belli edimler yerine dilediğin an içeri girebildiğin, sahnedeki müzisyeni başınla hafifçe selamlayabildiğin, set aralarında az evvel sahnede dinlediğin müzisyenle barın önünde laflayabildiğin, sigara içmek için kapının önüne dikildiğinde tanımadığın insanlarla sohbete daldığın alabildiğine içten anlar değil midir? Cazı hayatın içinde yaşamak böyle bir şey değil de nedir?

Bu söylediklerimizi sadece caz kulüplerinde hissedebiliriz ve inanın anlatırken bile heyecan veren bu anları yaşayabildiğimiz kulüplerin sayısı onbeş milyonluk İstanbul da dahi öyle az ki... Bu azlığın içinde heyecan verici yeni haberler gelmiyor mu? Şanslıyız ki geliyor...

Alt Caz Kulüp kendini yeniden tanımlıyor...

Alt Caz yeni bir mekan değil, bir kaç sezondur sahnesinde caza sıklıkla yer veren kulüp edindiği tecrübe ve işletmeci dostlarımızın caza dair karşılıksız tutkusuyla ruhunu cazın karşı konulması imkansız şeytanına satarak artık haftanın altı günü sahnesinde büyük oranda yerli, sürpriz olarak da yurtdışından müzisyenleri ağırlamaya başladı. Bunu yaparken radikal değişimden geçen kulüp kendini önce baştan aşağı yeniledi ve bu yenileme detaylar düzeyinde hep daha iyiye doğru bir yandan sürüyor. Daha da önemlisi, müzikal yönetimini ülkemizin seçkin müzik yazarlarından Murat Beşer`e emanet ederek günübirlik kararlar yerine müzikal çizgisi cazın modern yüzüne dönük ve bütün bir yıla yayılan, programı bir ay öncesinde duyurulan, bu sayede ulusal etkinlik takvimine yurtdışından baktığınızda dahi hemen dikkat çeken bir kaç mekandan biri olacağının güçlü, memnun edici işaretlerini veriyor.

Tomtom sokak artık daha canlı...

Galatasaray meydanından Tünel`e doğru bir kaç adım atıp da hemen solunuzda beliren House Cafe`nin sokağına girdiğinizde hayatın yirmi dört saat kesintisiz yaşandığı Tomtom sokağın müzikle çınlayan ruhuna caz artık damgasını vuracak. İstanbul`un kalbi Beyoğlu`nun atardamarında yer alan Alt Caz küçücük şirin sokağından yerli yabancı binlerce insanın geçtiği emsalsiz bir lokasyonda.

* * *

Tarifi etmeyi bırak bize ne dinledin onu anlat, diyorsanız haklısınız...

Aruan Ortiz & Michael Janish Quartet`ten 4 şiddetinde caz...

Geçtiğimiz Cuma, Cumartesi, Pazar (2, 3 ve 4 Kasım) akşamları, sezonun kulüpte ilk yurtdışı caz performansında Alt Caz 4 şiddetinde müzikle sarsıldı. Uzun yıllardır caz dinleyen, takip eden cazseverler olarak son sıralarda en çok dikkat ettiğimiz müzisyenlerin sahnede kurduğu etkileşimin yaratıcı dili ve bu etkileşimin sahneden yansıyan sinerjisi olmaya başladı. Çalınandan ziyade çalanların birbirlerini nasıl tetikledikleri, çalınan parça boyunca çıkılan yolculuğun gecenin kalanında nasıl bir serüvene dönüştüğü, cazın içindeki doğaçlama gibi dinleyeni derinlemesine içine çeken kara delik olması heyecan verici anlar üretti. Elektrikli piyanoda Aruan Ortiz`in fren & gaz mekanizmasını elinde tutan dengesi, genç İspanyol trompetçi Raynald Colom`un Enrico Rava, Tomasz Stanko karışımını hissettiren soundu, çocuklukları aynı sokakta geçmiş kadar birbirlerini iyi tanıyan iki müzisyen izlenimi veren Ortiz ve davulcu Rudy Royston`un enerjik paslaşmaları artık Alt Caz`da caz keyfine yaratıcı müziğin tetikleyici sinerjisine dair bol bol iyi müzikler dinleyeceğimizin harka sinyallerini verdi.

* * *

Cazseverleri bundan böyle Alt Caz`a dair duydukları her etkinliğe mutlaka kulak kabartmalarını öneriyoruz. Gerek ülkemizde üretilen modern cazın yeni tınılarına tanık olmak, gerek yurtdışından gelecek farklı projelerin içeriklerinin caz dünyamıza yeni ve bir çoğu daha önce işitilmedik cümleler hediye edecek olması bize şimdiden heyecan verici deneyimlerin yaşanacağını söylüyor.

Cazkolik.com / 08 Kasım 2012, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.