Elif Çağlar`la hem XJazz festivali hem son dönem işlerini konuştuk

Elif Çağlar`la hem XJazz festivali hem son dönem işlerini konuştuk

Anlatacak çok hikâye var ve bazıları cazla dışarı çıkmak istemeyebiliyor

 

Cazkolik: XJazz Festival alışıldık festivallere göre farklı bir konsept, yenilikçi yanı öne çıkan, tüm konserlerin birbiriyle bağı olduğunu düşündürten bir festival, sizi 14 nisanda festivalin merakla beklenen İstanbul X Berlin Ensemble konserinde izleyeceğiz, hem festival hem konser hakkında neler söyleyebilirsiniz, konserde sizin şarkılar mı olacak farklı bir repertuvar mı dinleyeceğiz? ve tabii bu kadro nasıl biraraya geldi?

 

Elif Çağlar: Farklı festivallere büyük ihtiyaç var, özellikle de temanın etrafında doğru isimleri buluşturabilen festivallere. Xjazz, yenilikçi olmayı öne çıkarıp daha bağımsız kalmayı başarabilen ender festivallerden. Umarım uzun seneler devam eder. Ekibi ben oluşturmadım ama bana teklif geldiğinde mutlulukla kabul ettim, başka ülkelerden müzisyenlerle yapılan ortak çalışmalar evrensellik ve paylaşmak adına çok önemli olduğu kadar keyiflidir de. Hepimizin birkaç bestesinin yer aldığı, bol doğaçlamalı ve sürprizli bir repertuvar olacak gibi görünüyor şu anda.

 

İtalya konserlerim her şeyin harika gittiği bir mini turne oldu

 

Cazkolik: Yakın zamanda İtalya`da konserler verdiniz, hazır konuşma fırsatı bulmuşken o konserlerle ilgili izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

 

Elif Çağlar: Benim açımdan, seyircinin yoğun ilgisinden tutun, müzisyenlerle sahne üstünde ve dışında iletişimimize kadar her şeyin harika gittiği bir mini turne oldu. Harika bir dinleyiciyle yeni bir bağ kurmanın yanı sıra, konserlere gelen festival direktörlerinden caz kritiklerine birçok kişiyle tanışma imkanım oldu. Ülkemizde seyircimizin güzel enerjisi dışında sektörden o desteği ve saygıyı her zaman hissedemiyoruz. İtalya konserleri, ülkemizde elden geldiğince el üstünde tutulan (ve tabii ki tutulması da gereken) yabancı sanatçılar kadar bizim de kıymetimizin olduğunu hissettirmesi bakımından büyük moral oldu açıkçası.

 

Cazkolik: Dinleyicinizin de sahiplenerek destek verdiği "Misfit" her bakımdan üst düzey bir albüm olmuştu. Kendimiz bakımından söylersem eğer, albüm hakkında daha çok konuşmalı, daha çok yazıp çizmeliydik, bu konuda eksiğiz, peki, albümle ilgili emeklerinizin karşılığını alabildiniz mi? ve gündemde bu tarz yeni bir proje var mı?

 

Elif Çağlar: Çok teşekkür ederim öncelikle. Bazı mecralar (Cazkolik`e de bu bağlamda ayrıca teşekkür etmek isterim) ve daha çok yurt dışından olmak üzere bazı kritikler destek verdiler, minnettarım. En önemlisi de dinleyici kıymetini bildi, yapılmasında büyük rol oynadı, konserlerime geldi, geliyor, müzikle sürekli bir iletişim kuruyoruz. O yüzden ben emeklerimin karşılığını almış hissediyorum. Neden az yazılıyor, çiziliyor, özellikle şarkıcı dışında kadın prodüktör/aranjör olmak neden bu ülkede bu kadar kıymetsiz, evrensel düşünerek hareket etmek neden böyle önemsiz, vs... bunları ben yanıtlamayayım :) Projeler bekliyor, farklı bir caz standardı albümü ve yaylılarla yapılacak yine bir beste albümü beklemede, imkan bulduğum zaman kayıtlara girişmeyi planlıyorum.

 

Cazkolik: Yine "Misfit"... Kanaatimce, bu albümden en az 3 parça ("You`re Safe", "Before" ve "The Books" caz tarihimizin en güzel besteleri arasında yerini aldı, beste konusu çok önemli, sadece söz-müzik değil düzenlemeler de size ait. Sizin açınızdan beste yapma süreci nasıl çalışıyor? Düzenlemeler de ayrı bir soru olmalı.

 

Elif Çağlar: Yine çok teşekkür ederim bu düşünceniz için, mutlu oldum. Beste süreci her defasında söz, melodi, armoni, ritim dörtlüsünden birinin, birkaçının ya da bazen hepsinin belirivermesiyle işliyor. Nasıl beliriyor bilmiyorum, arka planda hep sessiz mekanizma var gibi, sizinle besleniyor ve hikâye anlatmak istiyor, o yüzden yakalıyor hep birşeyleri. Sonrasında da bir fikir, diğerini getiriyor ve kafanızda, kalbinizde ona yeterince ilgi ve zaman verdiğiniz sürece gelişiyor. Düzenleme kısmı da aslında, parça oluştuktan sonra doğal gelişiyor, sadece teknikten destek alıp, biraz da deney yapıyorum. Sonunda içe en sinen hali kalıyor.

 

Anlatacak çok hikaye var

 

Cazkolik: Albümde yeralan müzisyenler olarak Eric Harland, Harish Raghavan, Aaron Parks üçlüsü fikri nasıl oluştu?

 

Elif Çağlar: Üçü de ayrı ayrı hayran olduğum, birbirleriyle de sık sık farklı projelerde çalmış müthiş müzisyenler. Hayal kurdum tamamen, albümün tavrını, sound`unu düşünüp. Şarkıları başka coğrafyalardan müzisyenlerle canlandırmak, o köprüyü kurabilmek, her müzisyen için keyiflidir. Çok minnettarım bunu gerçekleştirebildiğim için.

 

Cazkolik: Elektronik alt yapılı bir albüm çıktı biliyorum ama digital platformlarda bulamadım, yayında değil mi?

 

Elif Çağlar: Evet, elektronik E.P., "Mrs.Elo" adıyla dijital platformlarda bulabilirsiniz. Tamamen farklı bir yönüm olduğu için akustik projelerimden farklı bir isimle devam ediyor. Yine aynı hikâye anlatma geleneğini, başka seslerle biraz daha değişik yerlere götürmek istedim. Devamı gelecek bu tarz farklı türlerdeki deneysel çalışmaların. Anlatacak çok hikâye var, bazıları cazla dışarı çıkmak istemeyebiliyor :)

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 13 Nisan 2017, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.