Dinlediğiniz şarkı Lura`nın Cesaria Evora ile yaptığı düet Moda Bo`dur.

Lura ile çok özel...

Cabo Verde’nin hasret, aşk ve deniz kokan şarkılarını tüm dünyaya ulaştıran ve beraber düet yaptığı Çıplak Ayaklı Diva Cesaria Evora gibi son yıllarda dünya müziğinin kazandığı en özel isimlerden biri haline gelen Lura "Best Of Lura" albümü ile kariyerinin en iyi şarkılarını sevenlerine ulaştırdığı dünya turnesi kapsamında 9 Mart’ta Cemal Reşit Rey’de sahne alacak.
 
2004’te çıkardığı "Di Korpu Ku Alma - Ruhtan ve Bedenden Gelen" albümü ile 2005 BBC Dünya  Müzik Ödülleri`ne aday gösterilen ve bütün dünyanın dikkatini üzerine çeken Lura, Cesaria Evora’yı kaybetmeden kısa bir süre önce sanatçı ile “Moda Bo” isimli şarkıyı kaydetmişti. İngiliz Independent gazetesinin hakkında "Uluslararası kariyeri hız kazanmaya başladığı anda, stadyumları doldurup taşıracak" yorumunu yaptığı sanatçı, 9 Mart’ta en iyi şarkılarını Cemal Reşit Rey’e getiriyor.
 
2007 yılında Carlos Saura’nın ünlü filmi Fados’ta bir şarkısını söylediğinden beri, yıldızı gittikçe parlayan Lura, ayrıca uzun süredir şarkı yazmaya da devam ediyor. Sanatçıyla konser öncesinde kariyeri, Cabo Verde geleneksel müzikleri, Cesaria Evora ve İstanbul hakkında konuştuk.

Cenk Erdem
http://twitter.com/#!/thecenkerdem

Lura: "Çocukluğumda her türlü müziği dinleyerek

büyüdüm, ama bir yandan da köklerimin

müziklerine dönmeye çalışarak şarkı söylemeye

başladım..."

Cenk Erdem: 17 yaşında Karayip müzikleri yapan şarkıcılardan biri olan Juka’nın düet teklifiyle şarkıcı oldunuz, peki o teklife kadar hiç şarkıcı olmayı hayal etmiş miydiniz?

Lura: Her zaman bir dansçı olmayı hayal etmiştim. Juka da aynı zamanda bir dansçıydı ve ben sadece onun dans derslerine katılıyordum. Juka, ilk albümünü kaydetmeye karar verdiğinde de, benim de onunla bir düet yapmamı istedi ve ben de böylece şarkı söylemeye başladım.
 
Cenk Erdem: Başlangıçta bir dansçı olmak istemişsiniz ve şimdilerde de sahnede doğaçlama dans ediyorsunuz, peki bir pop şarkıcısı bile olsa, size dans etmek konusunda ilham veren herhangi bir şarkıcı oldu mu?

Lura: Kesinlikle Michael Jackson. Bana göre Michael Jackson bu dünyaya gelmiş her yönüyle tam bir sanatçı diyebileceğimiz tek kişiydi. Ondan çok ilham aldığımı söyleyebilirim. Sonuç olarak ben çok farklı tarzlarda müzikler yapıyor olabilirim ama onun “Beat It” ve “Thriller” şarkılarıyla büyüdüm ve her zaman büyük bir hayranı olacağım.
 
Cenk Erdem: İlk albümünüz “Nha Vida”’yı (Hayatım) kendi yazdığınız şarkılarla kaydettiniz, peki kendinizi ayrıca bir şarkı yazarı olarak ilk ne zaman keşfettiniz?

Lura: İlk albüm fikri ortaya çıktığında, açıkçası müzik dünyasından tanıdığım çok fazla şarkı yazarı veya besteci yoktu. Kendimi istediğim gibi ifade edebilmek için, kimlerle çalışabilirim bilmiyordum ve sadece şansımı denemek istedim ve kendi şarkılarımı yazmaya başladım.

 
Cenk Erdem: 2007 yılında, ünlü İspanyol yönetmen Carlos Saura’nın filmi “Fados” için küçük bir rol alarak “Flor di Nha Esperanca” şarkınızı söylediğinizde, bir anlamda kariyerinizin ilk büyük çıkışını yaptığınızı söyleyebilir miyiz?

Lura: Benim için çok hoş bir fırsattı. Sinemayı ve filmlerin dünyasını her zaman çok sevdim. Carlos Saura çok zeki biri ve dünya müzikleri için film dilinden yararlanarak yapabileceğinin en iyisini yapıyor ve her şeyden önce kişisel olarak onu tanıma şansı yakalamış oldum ve elbette kariyerim için de ayrıca iyi bir çıkış oldu.
 
Cenk Erdem: Müziğiniz temelde Cabo Verde geleneksel müzikleri olsa da, caz ve soul müzik etkileri de taşıyor, bu durumda siz bize müziklerinizi nasıl tarif edersiniz?

Lura: Tarif etmek çok zor. Aslında çok farklı tarzların bir tür füzyonu diyebilirim, tıpkı benim gibi. Annem ve babam, iki farklı adadan, ben Lizbon doğumluyum. Çocukluğumda her türlü müziği dinleyerek büyüdüm, ama bir yandan da köklerimin müziklerine dönmeye çalışarak şarkı söylemeye başladım. Müziğim, beni temsil eden ne varsa hepsinin büyük bir füzyonu.
 
Cenk Erdem: Efsanevi Cesaria Evora’yı kaybetmeden önce onunla “Moda Bo” adlı şarkıyı kaydetme şansı yakaladınız, peki şarkının hikayesi?

Lura: Şarkının anlamı “Senin gibi”. Bu şarkıyı yazarken, kalbimi Cesaria Evora’ya açmak ve ona hayranlığımı anlatmak istiyordum. Menajeriyle konuştum ve onunla bir düet yapmak istediğimi söyledim. Menajeri de eğer Cesaria şarkıyı beğenirse, seninle beraber kaydeder dedi ve şarkının hikayesi başlamış oldu. Şarkıda, onun gibi şarkı söylemek istediğimi anlatıyorum ve Cesaria da şarkı söyleyebilmenin Tanrı’nın bir hediyesi olduğunu ve tadını çıkarmamı söylüyor.
 
Cenk Erdem: Lizbon’da doğduğunuz halde, bir şarkıcı olarak kendinizi babanızın ve annenizin dünyaya geldiği Coba Verde’nin , köklerinizin geleneksel müzikleriyle ifade ediyorsunuz, peki ilk olarak ne zaman geçmişinize ilgi duymaya başladınız?

Lura: 13 ya da 14 yaşlarında okulda Cabo Verde’den yeni gelen bazı öğrenciler vardı. Herkesten çok farklıydılar. Onların konuşmalarını, sohbetlerini merak etmeye başladım. İlk kez 21 yaşında Coba Verde’ye gittim. Köklerime dönmek istedim ve şimdi beni gerçekten temsil eden müzikleri yapıyorum.
 
Cenk Erdem: Yaklaşık 2 yıl önce İstanbul’a gelmiştiniz, peki son ziyaretinizden İstanbul’la ilgili en çok neler hatırlıyorsunuz?

Lura: İstanbul’da Sultanahmet’i gezmiştim. Sultanahmet Cami’yi ziyaret ederken de camiden gelen dua sesi bana çok etkileyici geldi. Bunu daha önce hiç duymamıştım ve bana yabancıydı ama bir yandan da sokaklarda mısır satanları gördüğümde bana Coba Verde’yi hatırlattı, kendimi neredeyse evimde hissettim çünkü Coba Verde’de de sokaklarda mısır haşlar ve satarlar.
 
Cenk Erdem: Son stüdyo albümünüz “Eclipse” sonrasında ilk “best of” albümünüzü de yayınladınız, peki sırada hangi projeler var?

Lura: Yavaş yavaş yeni albümüm için çalışıyorum. Yeni şarkılar kaydettim bile, yeni albüm için bazı sürpriz isimler de var ama sürpriz olduğu için şimdilik söylemiyorum. Albüm için acele de etmiyorum ama sanırım bu yılın sonuna yetiştirebiliriz.
 
Cenk Erdem: Kendinizi büyük bir Cesaria Evora hayranı olarak tarif ediyorsunuz ve eleştirmenler de sizi onun varisi olarak görüyor, peki bir şarkıcı olarak onun kariyeriniz üzerindeki etkilerini nasıl tarif edersiniz?

Lura: Cesaria Evora benim için çok güçlü bir kadın modeliydi. Çok zor bir geçmişi ve hayat hikayesi olmasına rağmen her zaman hayallerine inanmış, kendine inanmış bir kadındı. Herkesin onun için artık çok geç olduğunu düşündüğü bir dönemde, tüm dünya onu tanıdı, çünkü inanmaktan hiç vazgeçmedi. Harika bir sesi vardı ve çok sakin şarkı söylüyordu, bir yandan da şöhretine rağmen mutfakta arkadaşlarına hala yemek yapmaya da devam eden, çok özel ve sıcak bir kadındı.
 
Cenk Erdem: Dianne Reeves dinlemeye bayıldığınızı biliyorum, peki onun en çok hangi şarkısını seviyorsunuz ve size ilham veren başka şarkıcılar da var mı?

Lura: Mesele şarkıları değil, onu özel kılan sesi ve her şarkıya kattığı yorumu. Her şarkısı çok güzel çünkü sesi güzel. Çok akıllı, zeki ve harika bir iş çıkarabilmek için çok çalışıyor ve bunu hissediyorsunuz. Şarkılarının hepsini seviyorum ama “Better Days” ve “Afro-Blues” ayrıca benim için çok özel şarkılar. Bana ilham veren şarkıcılar arasında, Angelique Kidjo da var. Kidjo’nun enerjisine bayılıyorum, çok farklı ve özel biri.

Cenk Erdem
http://twitter.com/#!/thecenkerdem

Cazkolik.com / 05 Mart 2012, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN