Onbeş yaşında klasik gitarla tanışan, onaltısında Milliyet`in Liselerarası Müzik Yarışması`nda Al Di Meola parçasıyla ödül kazanan ve ondokuzunda da yurtdışına çıkıp yaklaşık yirmi yıl boyunca dışarda yaşayan gitarist Erhan Ersin yayınladığı "Seslerin Peşinde" albümüyle övgüler aldı. Bu ay Akbank Sanat`ın düzenlediği Gitar Günleri`ne özel olarak çağrılı konser veren Ersin ile hem vereceği konseri hem de albümü ve müziği hakkında özel bir söyleşi yaptık.
Cazkolik: Sevgili Erhan, albümün "Seslerin Peşinde" bence kendi tarzında Türkiye`de yayınlanan en iyi albümlerin başında geliyor, Akustik Gitarre dergisi müziğin için `dinlendirici etkiye sahip` demiş, bence bu yoruma bir de `terapi` kelimesini eklemek lazım. Müziklerinin böyle olması seni tanıdığım kadarıyla kendi kişiliğinle ilgili olmalı diye düşünüyorum, yanılıyor muyum?
Erhan Ersin: Öncelikle böyle düşündüğün için teşekkürler, evet kişiliğimle ilgili, ben müziği, yaşamı anlatan bir anlatım, bir ifade dili olarak görüyorum, hayata bakış açım, izlenimler, bana verdiği duygular, hayaller müziğime böyle yansıyor, bence müzik zaten tamamıyle müzisyeni yansıtmalı.
Cazkolik: Tek bir enstrümanla albüm kaydetmek hayli riskli ama sen bunu avantaj olarak kullanmayı başarmışsın yaklaşık 40 dakika duygusal çizgiyi düşürmemeyi başarmanın sırrı ne?
Erhan Ersin: Albümdeki amacım bir enstrüman çalımı sunmak değildi, dediğim gibi yaşama dair anlatacak hikayelerim vardı, bunları anlatmak için de bir çok enstrümana gerek yoktu, sadece bir gitar da dinleyenlerin kendilerinden bir parça bulabilecekleri hikayeleri anlatabilirdi, çünkü içleri doluydu, dinleyenler sadece gitar dinlemiyordu.
Cazkolik: Kendime ait öyküleri seslendiriyordum albümde diyorsun, peki, standart özgeçmiş sorularından sormayı istemiyorum ama uzun yıllar yurtdışında yaşadığın için buraya döndükten sonra bulduğun ortamı bıraktığın ortamla mukayesesini yapmanı istesem senden? Sahip olduğun kanaatler eleştirelse eğer onları da çekinmeden aktarabilirsin, öğrenmeyi isterim.
Erhan Ersin: Tabii ki bir sürü olumlu gelişmeler var fakat keşke daha az yüzeysel ve daha içeriği güçlü olan bir müzik sektörü olarak gelişseydi, çabuk tüketilen popüler müzikler için belki farketmez ama doğru müzik adına yapılan değerleri ayırt edip öyle davranılsa keşke. Bir de beni rahatsız eden bir konu var, sektördeki çoğu insan, müziği ve sektörü sahiplenip, müzik bizden sorulur gibi düşünceler içerisinde, müzik kimsenin tekelinde olamaz, müzik özgürdür, müziğin doğası buna izin vermez zaten, keşke daha duyarlı davranabilseler.
Cazkolik: Aslında az önce söylediğini iyice merak ettim, buradan başka bir söyleşi konusu çıkar ama başka bir zamana saklayalım. Biz yine albüme ve konsere dönersek, albümün içine `anılar, duygular, hayaller` diye yazmışsın bunları bize de anlatmanı rica etsem. Biz müzikseverler, müzisyenin duygusal serüveninin müziğe dönüşme sürecini merak ederiz, nasıl oluyor?
Erhan Ersin: Ben yaşama hep müzisyen gözümle baktım, o yüzden yaşadıklarım, algıladıklarım, hayal ettiklerim bana sesler olarak geri dönüyor, insan yaşama koca bir orkestra gibi bakarsa, kendisini zaten o duygusal serüvenin içinde buluyor.
Cazkolik: Albümdeki müzikler senin besten, bir cazkolik olarak aklıma ilk gelen ya caz standartları? Onları çalıyor musun? Öyle bir albümün var mı ya da olacak mı?
Erhan Ersin: Daha önceleri uzun yıllar seslendirdim, öyle bir albümüm yok, caz standartlarının çok sayıda yorumlanmış, çok güzel örnekleri var, ayrıca benim de böyle bir çalışma yapmam bana çok heyecan vermiyor, kendi seslerimden daha çok heyecan duyuyorum, seslerimin içinde zaten caz standartlarından ”anılar, duygular” var, onlarla da yoğruldum.
Cazkolik: Anlıyorum... Peki, caz standartlarının ardından gelen soru caz gitaristleri ile ilgili olmalı. Bu konuda bize vereceğin isimler ve bilgiler çok kişi için referans olacak? Kimleri dinliyorsun, seviyorsun, takip ediyorsun?
Erhan Ersin: Bir sürü isim var ama daha dikkat çeken, Pat Metheny, Django Reinhardt, Mark Knopfler gibi isimleri söyleyebilirim, tekniklerinden öte müzikal dokunuşları beni etkiliyor.
Cazkolik: Seni tanıdığım kadarıyla müziğe yaklaşımından, besteciliğinden icraya kadar mükemmelliyetçi birisin, bunun için kimi zaman az sayıda konser vermeyi bile göze alıyorsun, yanılıyor muyum? Bu nasıl bir duygu?
Erhan Ersin: Evet haklısın ama konser konusunuda mükemmelliyetçilikten öte daha özel olmasını önemsiyorum, sadece bir yerlerde çalmak adına müzik yapmak istemiyorum, paylaşım benim için çok önemli, doğru yerde, doğru insanlarla bir araya gelmek daha mutluluk verici, yurt dışında devamlı bir yerlerde çaldım, iyi bir deneyimdi fakat dediğim gibi artık özel olması beni daha mutlu ediyor, keşke daha sık olsa ama özel şeyler istemenin bedelleri de var tabiiki.
Cazkolik: Peki, gelelim bizi buluşturan esas konuya, Akbank Gitar Günleri`nde vereceğin konsere gelelim: Bizi nasıl bir konser bekliyor? Kimlerle çalacaksın?
Erhan Ersin: Benim tarafımdan özel bir konser olacağı kesin ama dinleyicilere de ben soruyorum, bizi nasıl bir konser bekliyor? Paylaşım önemli demiştim ya... Berlin caz sahnesinin önemli müzisyenlerinden oluşan gurubum ile çalacağım, Silvio Schneider gitarda, Simon Quin kontrbasda ve Martin Kruemmling davulda. Konserde albüm parçaları ve ayrıca yeni albümden bazı kompozisyonlar da çalınacak.
Cazkolik: Gitar Günlerin`deki diğer isimleri dinleme-izleme şansın oluyor mu?
Erhan Ersin: Evet, özellikle gidip izliyorum, aynı organizasyonda olmak ve farklı gitar tınıları dinlemek heyecan verici,
Cazkolik: Bu röportajı okuduktan ve fondaki müziği de dinledikten sonra seni daha yakından takip etmek isteyenler için bize hem önümüzdeki konserleri, albüm projelerini ve geleceğe dair planladıklarını anlatır mısın?
Erhan Ersin: Akbank Sanat Gitar Günleri kapsamındaki 9 Mayıs konserimden sonra Almanya’da 3 konserim olacak, 23 - 26 Mayıs ve 2 Haziran. Sonrasında dönüp, yeni hazırladığım albümü bitirmek için çalışmalar yapmak istiyorum. Daha sonra yeni albümle birlikte yurt içi ve yurt dışı konserleri planımda var.
Cazkolik: Sevgili Erhan, konser öncesi heyecanı içinde Cazkolik`e zaman ayırdığın için teşekkür ederim. Hem okurlarımızı bu güzel konsere davet ediyorum hem de yeni albümünü heyecanla bekliyorum.
Cazkolik.com / 07 Mayıs 2013, Salı
Gitarist ve besteci olan Erhan Ersin yirmi yıldn fazladır akustik ve elektrik gitar çalıyor. İstanbul’da dünyaya gelen Ersin 15 yaşında klasik gitarla tanıştı, daha sonra rock ve caz gitarla devam etti. 16 yaşında lise müzik grubu ile çalmaya başladı ve Milliyet Gazetesi’nin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışması’nda Al Di Meola’nın bir parçası ile Türkiye Birincilik Ödülü’nü kazandılar. 19 yaşında, müzikal yeteneğini geliştirmek için İngiltere`ye gitmesinin ardından müzikal yolculuğuna Almanya ve Fransa`da devam etti.
Yurtdışında geçirdiği uzun yıllar boyunca jazz, bebop, big band, latin jazz, duo guitar gypsy jazz, rock, blues, funk, soul, new age gibi çeşitli müzik türleri ve gruplarıyla, “Hyde Park Peace Festival”, “Monte Scherbelino Jazz Festival” gibi festivallerde, Jazz ve Rock barlarda müzik yaptı. O yıllarda, uluslararası üne sahip caz gitaristi Toto Blanke’nin dikkkatini çekti ve müzikal birliktelikleri halen devam ediyor. Aynı zamanda besteci olan Erhan Ersin, müzikleri kendisine ait "Seslerin Peşinde" (Chasing The Voices) isimli bir duo akustik gitar albümü yaptı. Albüm Türkiye’de “Sky Music” ve Avrupa’da “Aliso Records”dan yayınlandı.
Türk basınının yanısıra Avrupa basınının da ilgisini çeken Ersin için, Almanya ve Avrupa’nın en önemli müzik dergilerinden “AKUSTIK GITARRE”, mart 2012 sayısında bir CD kritik yayınladı, Erhan Ersin’in müziği ve gitarı için “İnanılmaz dinlendirici bir etkiye sahip. Ersin, göz önünde tutulması gereken ilginç bir gitarist...” yorumunu yaptı. Almanya ve Avrupa’nın en çok dinlenen radyolarından “Deutsche Welle” başarılı bulduğu albümü tanıtan bir röportaj yayınladı.
Ersin, şu anda kendi müzik projeleriyle uğraşıyor ve çeşitli ülkelerde akustik gitar d ve caz quartet olarak konserler veriyor.
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.
Altan Uşaklıgil
Akbank Gitar Günleri konserinde Erhan Ersin, bir kez daha, sadece gitarının tellerine değil, kalbimizin, ruhumuzun derinliklerine de dokundu. Teşekkürler Erhan Ersin. Teşekkürler gerçek müziksever bizleri, Ehan Ersin"le buluşturan Akbank"a.
Bu Yoruma Cevap Yazın »