Türkiye`nin rock ve heavy metal okulu Pentagram

Türkiye`nin rock ve heavy metal okulu Pentagram

Türkiye’de Rock ve Metal müziğin okulu sayılan otuz yıllık bir grup Pentagram. Söyleşilerinde Heavy Metal müziğin yoğun nüfuslu sanayi şehirlerini temsil ettiğini sıklıkla yineledikleri halde belki tahminlerinden çok fazla sayıda dinleyicileri için hemen her müzisyeniyle ve kimi şarkılarıyla öyle çok duyguyu ve anıyı temsil ediyorlar ki.

 

30. yılını Açıkhava Harbiye’de kutlarken seyirci profili mezunlar gününü hatırlatıyordu. Aynı güzel anılardan mezun rockerlar. Sinema ve düğün salonlarında verdikleri ilk konserlerde salonların tabiatı gereği o coşku ve enerjiyle uyuşmadığı için sandalyeler havada uçuşuyordu.

 

Konserlerde bağırmak, çağırmak, şarkı söylemek güzeldir. Düğün salonu misal beni hâlâ çıldırtır. Gençlerin büyümeleri için hayır demeye, Rock müziğin muhalif tavrının vereceği cesarete belki de şu dönem çok daha fazla ihtiyaç var.

 

Pentagram, 30 yıllık kültür sanat değerimiz. Şu günlerde ise grup kurulduktan bu yana çekilen videolar, röportajlar, fotoğraflar ve diğer birçok kaydı gün yüzüne çıkıyor. 30. yılında sevilen şarkılarını yeniden yorumladığı ‘Pentagram Akustik’ adlı bir albümle kolları sıvayan ve yeniden sahnelere dönen topluluk, bu kez müzikal yolculuklarını video serisi haline getirdi.

 

Pentagram, grubun kuruluş aşaması 1986-1991 yılları arasını içeren ilk videoyu 28 Eylül Perşembe günü kendi sosyal medya hesaplarından yayınladı. 30 yıllık bu yolculuğun özel isimleri Şebnem Ferah, Mor ve Ötesi, Athena, Murat İlkan, Ogün Sanlısoy, Demir Demirkan video serilerinde sohbetleriyle karşımıza çıkarken, ben de bir sohbet etmiş olayım istedim. 30. yılları ve bize hediye ettikleri tüm anılar kutlu olsun.

 

Cenk Erdem

 

 

Pentagram 30. yılını "Pentagram Akustik" albümüyle kutluyor

 

Cenk Erdem: 2017 senesi Pentagram için 30. yılında akustik albümüyle ne kadar kıymetli işler yaptığınızı belgelemiş oldu denilebilir mi?

 

Cenk Ünnü: Kıymetli işler mi bilmeyiz ama parçaların akustik yorumlarını içeren farklı bir 30. yıl albümü yayınladık. Özel konuklar da eklenince içimize oldukça sinen bir çalışma ortaya çıktı.

 

Cenk Erdem: Manowar, Metallica gibi efsanevi gruplarla festivallerde defalarca aynı sahneyi paylaştınız, ilk büyük heyecanınızı hatırlıyor musunuz?

 

Türkiye`ye gelen ilk yabancı metal grubu

 

Cenk Ünnü: Aslında ilk heyecan 1990`da o dönem Türkiye`ye gelen ilk yabancı metal grubu olan Alman Grinder ile Harbiye Açıkhava`da sahne almaktı. İnanılmaz bir deneyimdi.

 

Tarkan Gözübüyük: Grinder, Pentagram, Akbaba. Bizim ilk albüm sonrası ilk konser. Grinder yeni bir EP yayınlamıştı, turnedeydiler. Grupla çok iyi anlaştık. Yaşça bizden büyüklerdi. Konserden bir gün önce, çalışma yerimiz olan Hakan`ın Göztepe`deki evine geldiler. Meteoroloji arazisinde futbol oynadık. Müzik dinledik, sohbet ettik. Karşılıklı birçok şey sorup anladık. Çakmakla bira kapağı açmayı da onlardan öğrendik.

 

Cenk Erdem: Müziğiniz bizde belirli bir kesimin çok ilkel yaklaşımlarıyla uzun zaman kısıtlanan bir tür olarak size ilginç anılar bıraktı mı?

 

Cenk Ünnü: Pentagram hiçbir zaman popüler olmadı. Yapılan işler ticari kaygıdan uzak, yaşadıklarımızın özetiydi. Pek tabi revaçta olan müzik kanalları, program ve sponsorlarının kısıtlamaları bahsettiğiniz gibi kaçınılmazdı.

 

Özel televizyonların yöneticileri bizi hâkir gördü

 

Tarkan Gözübüyük: Özel kanalların ilk açıldığı dönem tuhaftı. Çeşitli programlara konuk olup işimizi duyurmaya çabaladık. Önceden beri TRT ile gayet düzeyli bir münasebetimiz vardı. Özel TV`lerin kurumsal idarecileri bizi hâkir gördüler. Çekim setlerindeki yapay çevreyi ve arka planı pek algılayamadık. Kamera arkasında yaşananlar Otostopçunun Galaksi Rehberi gibiydi.

 

Cenk Erdem: Türkiye`nin en büyük heavy metal grubu oldunuz ama dağıldıkça da ayrı ayrı harika işler çıktı, Pentagram bir rock okulu diyebilir miyiz?

 

Tarkan Gözübüyük: En çok birbirimizden öğrendik. Bizim kuşak müzisyenler genelde böyle.

 

Cenk Erdem: Akustik albümünüzle sahneniz daha çok pop rock kıvamında bir 80`ler grubu hissi veriyor, 80`lerin tadına doyulmuyor değil mi?

 

Tarkan Gözübüyük: 80`ler pop rock deyince akla Toto, Prince, The Police gibi isimler de gelebilir. Pentagram Akustik daha ziyade Eagles, Fleetwood Mac, Jethro Tull, eski Scorpions, Moğollar gibi örneklere yakın düştü. Nispeten folk ağırlıklı.

 

Cenk Erdem: Bağcılar düğün salonu maceralarınız dönüp baktığınızda size de çok kitsch geliyor mu?

 

Tarkan Gözübüyük: O zaman da şimdikinden farklı görünmüyordu. O yaşlarda severek uğraştığımız bir şeyler olduğu için şanslı ve memnunduk.

 

Cenk Erdem: Şebnem Ferah`tan, İskender Paydaş`a kadar diğer müzisyenler albümünüze katılırken başta planlamadığınız halde size sürpriz olanlar hangileriydi?

 

Tarkan Gözübüyük: Kerem Özyeğen çoğunlukla Sırbistan`da olduğu için program yapamadık. Fakat her gelişinde biraz gitar, biraz vokal, parçalara boyut kattı. Demir`in gelebilmesi de şanstı. Hangi şarkıda ne çalacağı kayıt günü belli oldu. Şebnem`in seslendireceği şarkı konusunda, karşılıklı nezaketten bir türlü karar alamıyorduk. Ogün Sanlısoy bir gece oturup albümleri taramış, parçayı tespit edip Şebnem`e uyarlamış, gitarla da kaydedip yolladı, budur diye.

 

Cenk Erdem: Rock müziği kendini sisteme ait hissetmeyen gençler için her zaman büyük bir değer olacak ama şu ortamda kafa tutmaya ve gençlerin kendileri gibi olmalarına yetebilir mi?

 

Tarkan Gözübüyük: Şu ortamda gençlerin de işi kolay değil. Meslek edinmek, kendilerini ve ailelerini desteklemek durumundalar. Özgür düşünebilmek, muhalif olabilmek, kişiliğe bağlı.

 

Cenk Erdem: Gençlerin büyümeleri için hayır demeleri önemli, Rock müziğin muhalif tavrının gençlere verdiği cesareti siz nasıl tanımlarsınız?

Tarkan Gözübüyük: Rock müzik, yoğun nüfuslu sanayi şehirlerini yansıtıyor. Sesini, rengini, her kesimden psikolojiyi, yalnızlığı. Endonezya`dan Kanada`ya, Güney Afrika`dan Norveç`e, Çin`den Portekiz`e, Rusya`dan Brezilya`ya, Almanya`dan İran`a kadar böyle. Her şarkı, yaşanmış farklı duygular, algılar, hikayeler anlatıyor. Yakın hissedenleri buluşturuyor.

 

Cenk Erdem: Bana dans müziklerindeki ve rock müzikteki yüksek enerji aynı duyguyu veriyor, misal Prodigy ve Marilyn Manson şarkılarında aynı hazzı buluyorum, siz ne dersiniz?

 

Tarkan Gözübüyük: Prodigy de Marilyn Manson da durumu endüstri makineleri üzerinden tanımlıyor.

 

Cenk Erdem: Sıradaki iş albüme koymadığınız ama konser repertuvarlarına eklediğiniz akustik şarkılar olabilir mi?

 

Cenk Ünnü: Evet ama 30. yıl sonrası önceliği neye vereceğimiz hâlâ net değil. Belki yeni bir single ya da albüm de olabilir.

Tarkan Gözübüyük: Bazı konserler kaydedildi. Albümde olmayan parçaların canlı kayıtları internete konabilir.

 

Cenk Erdem

 

Cazkolik.com / 24 Ekim 2017, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cenk Erdem

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.