Film ve fotoğraflar siyah beyazken de bu kadar hızlı akıp gidiyor muydu zaman?
İnsanlar etrafını saran doğayla iç içeyken bu kadar uçucu muydu duygular?
Teker teker meyve sebze toplayan topraklı el ve ayaklar...
Çamaşırları yıkarken ıslanan bedenimiz daha mı kirliydi her şeyi tüketip, kendimizi sanal gerçekliğe gömdüğümüz yerden?
Ya o hep geç kalmışlık hissi...
Yıkasan da üstünden çıkmayan bir leke gibi...
Her şeye yetişmeye çalışırken, hepsine geç kaldığını hissettiren o uslanmaz kalabalık...
Oysa hayatın merkezinde kendini bulmaya çalışmanın mutluluğu var. Mutluluk yürüdüğün yolun kendisi, uslûbun onu yürürken başarmaya çalıştıkların ve sen sonuca inanmayan biriyken, bunu göremiyor insanlar...
Galt McDermot Kanadalı Amerikalı bir besteci, piyanist ve müzikal tiyatro yazarı...
Birçok müzikal filme ruhunu vermiş ve hepsi döneminin en popüler dinleyici kitlesini de kazanmıştır. Onun renkli, samimi ve sıcacık ruhu melodilerine yansımış, hayatında olduğu gibi heyecanlı, dinamik, macerayı seven yanı ile dinleyiciyi hemen kavrayıp, dünyasının içine çekmesi onun en büyük özelliği olmuştur.
MacDermot, "Shapes of Rythm" albümünü 1966 yılında dinleyicilerle buluşturmuştur. Jazz, funk, fusion, rock’n roll etkilerinin yoğun olduğu albüm 1960’lı yılların özgür, barışçıl, seferber ruhunu çok iyi yansıtmıştır.
Albümde “Coffee Cold” zamanın içinden geçerken unutulan olguların güzelliği ve onu geri getirememenin hüznünü anlatmıştır. Ama MacDermot şüphesiz kahve soğumuş olsa da onu çok sevdiği için yine keyifle yudumlayacaktır her zerresini...
“Tender Meeting “ bestesi ise ne kadar maceracı olsa da romantizme kapılan aptal aşık olmaktan uslanmayan tavrını anlatır melodilerdeki duygusal geçişleriyle...
MacDermot, hüznünü, İspanya’nın ateşli gecelerini, Ortadoğu’nun korkutan gizemini ve eşsiz deneyimlerini ritmik, coşkulu, kendine özgü çalış stiliyle ifade eder peşpeşe “ Fields of Sorrow”, “ Alive in Dar-Es-Salaam” ve “Spanish Nights” parçalarında.
Tüm bestelerde ritim ustalıkla kullanılmış ve kendine has “groove” yaratılmıştır albümde. Kimisi zaman içinde geç, kimisi erken düşer her bir notanın...
Tıpkı her birimizin erken olduğunu ve geç kaldığını sıkça düşündüğümüz yaşanmışlıklarımız gibi...
Zaman formunda erken ve geç olması çalınan her bir notanın, nasıl onu mükemmel yapıyorsa, insan hayatında da zaman olgusu; onu, hayatta duruş, hayaller ve vizyonu ile diğerlerinden ayıracak elzem koşullardan biridir. Ve evrenin hepimize hazır olduğu zamanda hazır olduklarını vermesine güvenmekte pek tabi...
Ve Victor Hugo’nun dediği gibi, üslubumuz idealimizin şeklini oluşturacak, keyif alarak hayattan çaldığımız, kendimizi gerçekleştirmek için çabaladığımız zaman hayat şarkımızı kusursuzlaştıran, en güzel ritim olacaktır. Kendimize geç kalmamak dileğiyle...
Şenay Ocak
Cazkolik.com / 07 Ağustos 2020, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.
Suphi Diner
Sevgili Şenay Ocak, Ne kadar güzel betimlemişsiniz sanatçıyı. Siz de bir melodi gibi, akışkanlıkla, sözcüklerle adeta müziği buluşturmuşsunuz. Yazınızı müteakiben albümün tamamını dinledim, her parçada ki duygu ve görüşlerinize tamamen katılıyorum. Ben de, müzik, okuma ve yazı ile haşır neşirken, kahve soğumuş olsa da, yine keyifle yudumlamışımdır her zerresini. Kendimize geç kalmamak dileğinize yürekten katılarak... Sağlıcak ve sevgiyle kalınız. Suphi Diner
Bu Yoruma Cevap Yazın »