Ben kendimi daima yenmeye mecbur olanım... Friedrich Nietzsche

Ben kendimi daima yenmeye mecbur olanım... Friedrich Nietzsche

 

Şenay Ocak, caz tarihinin efsanevi piyanisti Oscar Peterson'ın 1970 tarihli "Walking the Line" albümünü yazdı

 

 

Franz Liszt, onun daima ekol olarak çalıştığı klasik müzik piyanistlerindendi. Trompet ve piyanoyu beş yaşından beri çalan Oscar Peterson, çocukluğuna tutunduğu zihninin ellerini hiç bırakmadı. Son konser ilanı verilmişti hayatını kaybettiğinde... Aklının ılık rüzgarları çocukken de dolaşmayı sevdiği tuşların üzerinden daima akardı. Anne babasının amatör olarak uğraştığı müzikle tüm oyunlarını kuran deha müzik adamı, ilk olarak trompette yenilgiyi tanıdı. Çok yetenekli olmasına rağmen yedi yaşında tüberküloza yakalandı ve ciğerleri zarar gördüğü için trompeti bırakmak zorunda kaldı. İlk yenilgisi buydu, ama o müzikte hiç yenilmedi...

 

Oscar Peterson, 1925 ve 2007 arasında yaşadı. Kanadalı caz piyanisti, yaşarken iki yüz üzerinde kayıt yapmış, yedi kez "Grammy Ödülleri"ne layık görülmüştür. Bunun yanı sıra pek çok kez yaşam boyu başarı ödülleri almış; Duke Ellington tarafından "Tuşların Maharajası" ve caz müzisyenleri tarafından "Swing’in Kralı" olarak adlandırılmıştır.

 

Menajeri Norman Granz ile başarılı konserler, albümler kaydederken siyahilerin haklarını savunmuşlardır. Norman Granz bir siyahi olmadığı halde Oscar Peterson’a karşı daima dostluğu ve saygısı ile bilinmiştir.

 

Oscar Peterson, kontrbasçı Ray Brown ve gitarist Herb Ellis ile kurduğu "Trio" ile büyük ses getiren konserler ve albümlere imza atmıştır. Bunlardan en ünlüsü "Jazz at Philarmonic" konser dizileridir. Albümlerinden en bilineni ise ‘’On the Town with the Oscar Peterson Trio’’dur.

 

Oscar Peterson Sam Jones, Joe Pass, Herbie Hancock, Count Basie, Niels-Henning Ørsted Pedersen, Martin Drew, Clark Terry, Bill Evans, McCoy Tyner, Ed Thigpen ile iş birliği yapmıştır. Ayrıca Ella Fitzgerald, Frank Sinatra, Nat King Cole gibi efsanevi caz şarkıcılarına eşlik etmiştir.

 

Oscar Peterson, tüm bu başarılarının, çocukluğundan beri her gün sekiz saat süren çalışmalarının ve tüm sevgisi ile gönül bağı kurduğu tuşlarının ardına yeniden yüzleşmek zorunda kaldığı hastalığını gizlemiştir. Gençlik yıllarında sinyal veren artrit rahatsızlığı orta yaşların sonuna doğru kendini iyiden iyiye göstermeye niyetlenmiştir. Peterson’ın niyeti ise tam olarak kendi çizgisini aşan, kendisini her anlamda yenmeye, yenilemeye çalışan 1970’te kaydettiği "Walking the Line" ile somutlaşmıştır. Sertleşen eklemlerinden her şeye rağmen melodileri akıtmayı bilmiş, çağının ötesine yolculuğunu neşe dolu, tempolu ve asla bitmeyen enerjisiyle "Rock of Ages" parçasıyla yapmıştır. Bu parçada dinleyenleri büyüleyen George Mraz solosu, Peterson ile adeta konuşur vaziyette melodileri paylaşmış, eksik kalan tüm parçalar adeta birbirlerinin melodilerinde tamamlanmıştır.

 

Artrit hastalığı nedeniyle piyano çaldığı tek elinin işlevini kaybetmeye başladığını hisseden Peterson, diğer elinin onu asla yarı yolda bırakmayacağına inanarak yılmadan o tarafın hareketini güçlendirmek için çareler düşünmeye başlamıştır. Onun için aklın yolu sadece çözüm üretmeye birdir ve önünde sonunda eski dostunun onu yarı yolda bırakmayacağını bilir. Albümde "just friends" tam da bizi zor günlerimizde asla yarı yolda bırakmayan, umutlu, samimi sözlerini esirgemeyen, kadim dostlarımızla attığımız kahkahalar kadar içten, yarın için umarsız, kaygılar için kayıtsızdır. Parçada Ray Price’ın muhteşem davul tuşeleri ise zamanla bir olup kılı kırk yararcasına seçtiği melodilere hak ettikleri türden eşlik eder durumda duyulmaktadır.

 

Benim için "Walking the Line" albümünün en etkileyici parçası ise bir Michel Legrand bestesi olan "Windmills of your mind" kesinlikle. Oscar Peterson’ın hayatında aştığı her şeyin tanımında, aklının değirmenlerine ışık taşıyan o rüzgar her şeyin sebebi diye düşünürüm. Öyle ki ağrılarına karşı, eklemlerine karşı ve onu sona yaklaştıran her şeye karşı durabildiği tek yer sınırsızlığı ve çizginin ötesindeki o bir sonraki adıma ve çözüme olan inancı... Parçanın sonunda sakinleştiği ve dinamizminin huzura karıştığı yer ise zafere olan inacını gönül rahatlığıyla onaylaması... Çizginin öteki tarafı, aştığı tarafı ve ulaşmak istediği yer... Tıpkı albümünün ismi gibi...

 

Aklımızın sınırlarını aşıp kendimizi bulduğumuz yerlerde, değirmenlerde görüşmek dileğiyle...

 

Şenay Ocak

 

Cazkolik.com / 14 Nisan 2022, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Şenay Ocak

Caz vokalisti ve eğitimci Şenay Ocak müzikoloji üzerine yüksek lisans yapıyor, yurtiçi ve dışında caz üzerine akademik çalışmalarını, proje ve eğitimlerini sürdürüyor.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.