İlhan Erşahin "Solar Plexus"da karanlığı müziğine etkileyici bir metafor olarak yerleştiriyor

İlhan Erşahin "Solar Plexus"da karanlığı müziğine etkileyici bir metafor olarak yerleştiriyor

İlhan Erşahin`den gelen her yeni albüm haberi heyecan vericidir. Sanatçının kendisi, basçı Alp Ersönmez, davulcu Turgut Alp Bekoğlu ve perküsyoncu İzzet Kızıl`dan oluşan "Istanbul Sessions" ile yaptığı dördüncü stüdyo albümü "Solar Plexus" adını taşıyor. Grubun yanısıra albümde ayrıca çok çarpıcı bir kadro daha var. Erik Truffaz zaten "Istanbul Sessions"ın üyesi sayılır ama Erşahin`in yeni albümde müziği birlikte kurguladığı ve prodüktörlüğünü yaptığı Dave Harrington`ın yanısıra günümüzün üç önemli trompet yıldızı Truffaz, Nils Petter Molvaer, İbrahim Maalouf, perküsyoncu Mauro Refosco ve Arto Tunçboyacıyan ile davulcular Brandon Lewis ve Kenny Wollesen`den oluşan topluluk göz kamaştırıyor.

 

İlhan Erşahin, karanlığı müziğine parlak ve etkileyici bir metafor olarak başarıyla yerleştiriyor

 

Albümün ilk şarkıdan başlayarak dinlenmesi gerektiğini önemle belirtelim. Açılış parçası "Overture Solar Plexus" adeta müzikal yakıtla doldurulmuş bir kader gemisinin dünyayı terk etme anını andırıyor. Erşahin`in çarpıcı tenor saksofon introsu bir tür motorların ateşlenmesine benzer terk anının isyankâr duygusallığına sahip. Ardından "Farewell to Earth" geliyor. Albümde bir dolu yıldız isim olmasına karşın tipik bir star albümü değil. Hangi parçada kimin çaldığını anlamanız zor. Albümün kapak görseli müzikal yeni bir güneş sistemine doğru yola çıktığımızı yeterince net anlatırken "Farewell to Earth" kimi zaman uzay gemisinin penceresinden dünyaya (geçmişe) son bir kez bakmanın kimi zaman uzayın karanlığına/derinliğine (geleceğe) bakmanın fotoğrafını gösteriyor bize.

 

Albümün üçüncü çalışması "Infinite Gathering" koral kilise müziğiyle sûfi terennümün içiçe geçtiği bir hikâye gibi. Gerek elektronik kullanımında derinlikli atmosfer üretimi, gerek perküsyonların anımsattığı kültürel dokuları müziğe taşımaları olsun hem albüm genelinde hem tek tek kimi parçalarda oldukça etkileyici sonuç vermiş. Tüm bunları konserde izlerken hayal etmesi güzel geliyor, tabii bu kadar etkileyici kadroyu aynı sahnede buluşturmak mümkün mü derseniz eğer bir festival projesiyse olabilir, niye olmasın... "Infinite Gathering"in son bölümünde nefeslilerle perküsyonların bir arada yaptığı şey kesinlikle albümün ilk müzikal zirvesi. İkincisi hemen arkasından gelen 11 dakikalık "Pris".

 

"Pris", bir önceki "Infinite Gathering"le başlayan müziğin devamı, albümün uzun ve sağlam ana hikayesi, omurgası gibi. Özellikle bu parçada Harrington`ın gitarı çok çarpıcı. Son sıralar dinlediğimiz gitarlar arasında en dikkat çekicisi. Vurmalıların bütün gerilimi üstlenerek tansiyonu düşürmemesi hayli etkileyici.

 

Albümün basın bülteninde `geçmişe saplanmamış, gelecek için tasalanmayan, yaratıcı gücünü `şimdinin müziğine` odaklayan bir albüm` tanımlamasının ilk tespitine, `geçmişe saplanmamış` kısmına katılıyoruz ama sonraki `gelecek için tasalanmayan` kısmına katılmıyoruz, albümdeki karanlık konsept bu kaygının üzerine inşa edilmiş adeta. Belki kaygının tanımlamasında farklılıklar olabilir ama `kaygı` olgusunda asla.

 

Erşahin ve Harrington`ın dünyanın her yerinde `universe` hislerle dinlenecek bir müzik yaparken alt cümlelerde kültürel vurguları ihmal etmemesi dinleyicinin alacağı net referanslar olarak kayda geçerken "Solar Plexus" yılın en iyi çalışmalarından biri olarak eminiz ki hakettiği yoğun ilgiyi görecek.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 21 Temmuz 2018, Cumartesi

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.