İş Sanat, 2011 konserlerine damgasını vuracak isim Eliane Elias`ı ağırladı

İş Sanat, 2011 konserlerine damgasını vuracak isim Eliane Elias`ı ağırladı

Konserin verildigi salon İş Sanat`ın özelliği olsa gerek, hem öncesinde bir şeyler atıştırmak isteyip sonrasında da Kibele Sanat Merkezi‘nde Türk resminin büyük ustalarından, anadolu insanının portreleriyle ünlü Nuri İyem resim sergisini görmek isteyen sanatsever, konserin başlamasına hayli vakit varken olanca şık halleriyle kendilerini göstermeye başlamışlardı. Eliane Elias`ın biletleri haftalarca önceden bitmişti, güzel sanatçıya ilgini çok fazla olduğunu biliyorduk. Salon dolmuştu. Zamanında başlayan konserde pek çok isim gibi Kerem Görsev’de meslektaşını izlemek üzere dinleyiciler arasında yerini almıştı.


Işıklar karardı, sahne aydınlandı. Gitar bas ve davuldaki sanatçılar yerlerini alıp akordlarını yaptıktan sonra gitarın nağmeleri salona yayıldığı an, bas ve davulun devreye girmesiyle güzel sanatçı Eliane Elias’da siyah elbisesi ve uzun sarı saçlarıyla sahneye alkışlar eşliğinde gelerek, performansına Bossa Nova’nın hikayesiyle başladı. Bossa Nova onun kanında var. Hiç bir şey yapay ya da sonradan olan bir şey değil. Zaten daha çok genç yaşlarında Bossa Nova`nın en önemli bestecilerinden Vinicius de Moraes ile çalışması ona çok şey kazandırmıştır.


İş Sanat‘ta Bossa Nova Stories


Bilirsiniz, bir hikayeye başladığınızda heyecan içinde beklersiniz ne olacağını. Bu da öyle bir hikaye olup bizi konserin başından sonuna kadar bir rüyanın içindeymişizcesine sürükledi. Performansı gerçekten de çok iyi olan sanatçı piyanodaki rahatlığını ve hakimiyetini konser sonuna kadar sergiledi. Şarkıları ve piyanodaki uyumu, yorumu oldukca iyi olan, virtüözitesini sağ ve sol eldeki farkli ritmik öğeleri kullanırken bir o kadar uyum içerisinde sergiledi. Sanatçının sıcaklığı ve dinleyici ile ilişki içinde olması performansı için özel bir artı sayilabilirdi. Parçalarından kısaca bahsederken bile müzik olmadan, içinden gelen kıpırtılı halini parçayla her defasında mükemmel birlestirdi. Piyano başında şarkı söylediği gibi bir parçasını da ayakta ve tüm cazibesi ile ritmik ve kıvrak dansıyla söylerken, siyah elbisesinin altındaki siyah, kırmızı topuklu ayakkabıları gözlerden kaçırılmayacak detaydı benim için. Belli ki şıklığına önem veren Elias, piyanodaki performansını ise ayakkabıları olmadan, kendini rahat hissettiği sekilde sergilemeyi tercih etti.


Söz yazarı da olan Brezılyalı sanatçı, Bossa Nova`nın benzersiz ritimleriyle gerçekten de bizleri büyüledi. Gerschwin’den ve Stan Gets’ten de çalan güzel müzisyen kapanışı ise efsanevi The Girl From Ipanema ile yaparak ayakta alkışlandı. Seyircinin yoğun isteği üzerine sadece bir kez bis yaparak hepimizin tadı damağında kalan konserle salondan ayrıldı.


Kısa hatırlatma; 1989 yılında Blue Note için Plays Jobim isimli albümü kaydettikten sonra Antonio Carlos Jobim’den büyük övgüler almıştır.


Leyla Diana Gücük


Cazkolik.com / 19 Şubat 2011, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Leyla Diana Gücük

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.