Türk müziğinden Hicaz cazla buluşursa?

Türk müziğinden Hicaz cazla buluşursa?

İlk albümü on yıl önce yayınlanan Hijazz Project`ten Alper Berksü hem aradan geçen yılları hem de yeni albümü Leyla Diana`ya anlatıyor. Hijazz’in kurucu üyelerinden Alper Berksü ile Hijazz Project üzerine yapmayı istediğimiz sohbeti nihayet gerçekleştirmenin mutluluğu ve rahatlığı içindeyim. Uzun zamandır bir araya gelmeyi planlarken biraz aksilikler ya da vakitsizlik mi demeli bilemiyorum ama bazen beklemenin de önemli olduğu zamanlar var. Bu da belli ki öyle bir zaman oldu çünkü Hijazz II çıkalı bir kaç ay oldu ve taptaze bir proje. On yıl önce çıkan ilkinin biraz devamı ama ondan da ayrı. Tüm bu detayları birazdan size aktaracagım ama Hijazz’in felsefesi ile ortaya çıkan müziklerine şöyle bir bakalım ve ilk albümleri çıktığında müzikleri için yaptıkları ve benim de çok hoşuma giden tanımlamalarını buraya almak istedim; Hijazz II "Cografyamızdaki müzikal ve kültürel dokuları dünya müzikleri ile birlikte sunmayı hedeflediğini ve makamsal Türk müzigini batıya yaklaştırarak müziğimizin geleneksel kapılarını batı müziği ritimleriyle birleştirerek bir dünya müziği yaratmak" fikri ile ortaya çıkmış.

 

Bu harmanlamayı yaparlarken Türk müziğinin en önemli isimleri ile Batının temel bestecilerini bir araya getirmişler. Diyorlar ki, uu yolculuk bizi Mozart’tan Dede Efendi’ye, Bach’tan Tamburi Cemil Bey’e ve Hasselmanns’a kadar götürmektedir.

 

Evet, kısaca derlemeye çalıştığım bilgilerin ışığında Alper Berksü ile sohbetimize başlıyoruz.

 


 

Hijazz Project`de Türk müziğinin çok sevilen makamı Hicaz ile cazın özgürlüğünü selamlıyoruz

 

Leyla Diana: Sevgili Alper, kısa bir girişini yapmaya çalıştığımız felsefenin üzerinden giderek biraz daha açmanı istesem ve desem ki neden doğu ile batıyı birleştirmek istiyorsunuz? ve devamında, Hijazz kelime olarak anlamlı. Bendeki ilk intibaı `hicaz` oldu ve Hicaz makamı ile cazın karışımı mı acaba diye düşündüğümde evet yapmış olduğunuz müziği yansıtıyordu ve isim harika oturmuştu. Öte yandan biraz da esprili "Hi Jazz", yani batıyı selamlama gibi... Bunlar tabii benim şahsi çağrışımlarım, ne dersin?

 

Alper Berksü: İsim Hijazz, hem Türk müziğinin çok bilinen bir makamı hem de, cazın özgürlüğünü selamlıyoruz. Evrensellige ve tüm insanlığa duyduğumuz sevginin ve tekliğin ifadesi olarak kullandım ismi ve çok da güzel oldu sanıyorum müziğimizle aynı ifadesi.

 

Hijazz Project 2001 yılında fikirleri Ayla Berksü ve benim oluşturduğum Birol Yayla ve Şenol Filiz’in büyük destekleri ile filizlendi. Stüdyo demolarından sonra Türkiye İş Bankası’nın sponsorluğunda Budapeşte’ye gittim. Sevgili şefimiz Alpaslan Ertungealp’in yönetiminde Budapeşte Akademia Orkestrasıyla Budapeşte’de kayıtlarımızı bitirdikten sonra İstanbul’da Artun Sürmeli’nin düzenlemeleri ile yeni bir boyut kazandı. İş Sanat, sevgili şefimiz Serdar Yalçın’ın destekleriyle ilk konserimizi tam da Irak’a askeri müdahalenin reddedildiğildiği gün bu barış için olan konserimizin 1 Mart günü de olması çok anlamlı oldu. O geceki konser kayıtlarımızı ses mühendisi Serdar Altınçizme’nin kayıtları ile ilk Hijazz albümünü çıkardık. Tüm dinlerin, tüm insanlığın şu günlerde yaşadığımız insan olmanın utancı olan bu politika ve güç gösterisine aynı kişilikli duruşumuzu müziğimizi ve batının müziğini köprü gibi düşündük. Projemizin ana fikri bu zaten. Bizler sadece tüm dinler insanlar ve medeniyetlerin barışı için bu yolda müziğimizle bu insani mesajı vermek istedik.

 

Leyla Diana: Peki, kisaca grup üyelerinden bahseder misin?

 

Alper Berksü: Hijazz Project; Alper Berksü, Ayla Berksü, Artun Sürmeli, Eylem Pelit, Şenova Ülker, Ercüment Ateş, Volkan Öktem, Birol Yayla, Şenol Filiz, Ercan Irmak, Engin Gürkey, Mehmet Kemiksiz, Fatmagül Keskek ve Erkan Oğur’lu ilk konser kadromuza, sonra Levent Altındağ, Aycan Teztel katıldı.

 

Leyla Diana: Öyle iyi ve önemli müzisyenlerden oluşan bir topluluk ki bu kadar tecrübeli ismin uyumu hiç de zor olmasa gerek.

 

Alper Berksü: Tam da öyle, Türkiye’nin en önemli müzik adamlarının gönül birliği ve tüm müzikal birikimlerini paylaşması bence mükemmel bir tecrübe. Tabii ki grubun toplanma süreci biraz sıkıntı yaratıyor ama konserlerimizin tarihlerini bir ay önceden planladığımız için hiç bir zaman bu konuda bir sıkıntı yaşamadık.

 

Leyla Diana: Bu kadar usta ve tecrübeli isimle beraber çalışmanın mutlaka çok sayıda önemli yanı vardır?

 

Alper Berksü: Evet, çok doğru, üreten insanların çokluğu ve paylaşımı Hijazz için büyük bir avantaj. Tüm arkadaşlarımın Hijazz`ı sahiplenmesi müzik ve müzikaleti anlamında bu oluşumu hep yukarıya taşıyor. Dezavantajı ise herkesin yoğun çalışma temposundan dolayı hep planlı ve takvim yapmak durumunda oluşumuz. O da her şey belli olunca sıkıntı yaratmadı bizlere hiç.

 

Leyla Diana: Konserlerde başından beri koro var mıydı yoksa sonradan mı gelişti bu düşünce?

 

Alper Berksü: Koro Budapeşte kayıtlarında kullanıldı. Bütçesi yüksek olan koro ve orkestra katılımlarını 2010 yılı Topkapı Sarayı‘ndaki konserimizde kullandık. DVD kayıtlarımız var, konser kayıtlarımızı da ilerki bir tarihte DVD olarak sunacağız.

 

Leyla Diana: Yurtdışı ile temaslarınız nasıl?

 

Alper Berksü: Arif Mardin ablası sevgili Betül Mardin’in ona verdiği ilk Hijazz albümünden sonra beni İstanbul`da çağırdı. Bu projenin ilerlemesi için dünyadaki önemli müzisyenlerle birlikte çalınabilecek ve her defasında ünlü bir müzisyenin katılımıyla projenin dünya standartında yol alabileceğini söyledi. Türkiye de ilk kez böylesi büyük bir müzik adamından bu övgüleri almak ve bize yol bilgisini sunması çok özel bir anı oldu benim için. Hayatın sürpirizlerine bakın ki Arif Mardin’in İstanbul’da defnedildiği gün 6 Temmuz 2006 akşamı İstanbul 13. Jazz Festivali’nin açılış konserini bu büyük müzik insanının anısına ithaf ettik. Bu bizim için büyük bir onurdu. Saygıyla anıyoruz sevgili Arif Mardin’i.

 

Leyla Diana: …ve derken aradan on yıl geçti ve yeni albüm çıktı; Hijazz II. Tam da, Hijazz Project’in bundan sonraki çizgisi yine tasavvuf müziği ve Batı sentezi mi olacak yoksa farklı arayışlara mı girişecekler derken en doğrusu sizden ögrenelim neler olup bittigini?

 

Alper Berksü: Bu yolda çok özel bir sürprizimiz olacak. Arif Mardin’in söylediği yol ile ilgili. Eğer bu proje gerçekleşirse, dünyada ses getirecek bir oluşumun içindeyiz. Ilk önce sizlere haber vereceğiz inşallah.

 

Leyla Diana: Harika, peki, bir müzisyen olarak ve bunun alt kırılımında cazı seçmenizi etkileyen neydi ve size göre cazı diger müziklerden ayıran nedir?

 

Alper Berksü: Caz özgürlüktür. İnsan olmanın, hür yüreklerin sesidir, onun için caz hayatın, yaşamın tam da kendisidir.

 

Leyla Diana: Son olarak, yeni albümle konser ve festivallerle bağlantılı yurtiçi ve dışı program nasıl?

 

Alper Berksü: Bu aydan (Ekim) sonra konser takvimi iyice netleşecek ve tüm gelişmeleri ilk sizle paylaşacağız.

 

Leyla Diana: Hijazz Project`in yeni albümü ve gelişen yeni haberleri benimle paylaştığın için teşekkürler.

 

Leyla Diana

 

Cazkolik.com / 17 Ekim 2013, Perşembe

 

#HicazProject #AlperBerksü #LeylaDiana

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Leyla Diana Gücük

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.