Müziğin sonsuza kadar değişmeye başladığı yıllar. Bazı albümlerin yıldönümleri geçmişe yeniden bakma imkanı verir. Geçen hafta “Kind of Blue” albümünün yayınlanmasının 60ıncı yılını kutlayan bir haber yapmıştık. Konu yine Miles Davis. Bu kez on yıl sonraya gidiyor ve kritik öneme sahip “Bitches Brew” albümünün ağustos ayında kaydedilişinin 50. yılını kutluyoruz. Sadece o mu, “In a Silent Way”de 50inci yaşını kutluyor. İşte, bu kritik dönemeçler geçmişe yeniden göz atma imkanı veriyor.
“Kind of Blue”nun 50inci yıl kutlamaları görkemli olmuştu ama ne “Bitches Brew” ne “In A Silent Way” henüz o kadar gürültü koparmadı. Bundan sonra olabilir mi, kimbilir. Bunda müzik firmalarının kutulu, kitaplı, özel basımlı kutlama setlerini “Kind of Blue” kadar yapmamalarının da önemi var. Yapmış olsalardı satış bakımından basını ayağa kaldırırlardı. Belki de 2020`ye hazırlanıyorlardır.
“In A Silent Way” Miles’ın elektrik döneminin başlangıcı kabul edilir. Aslında, kendi adında tüm bir caz kültürünün elektriklenmesinin de başlangıcı olmuştu. Geriye bakınca ilk gördüğümüz bu, ayrıca, büyük fotoğraf bize o yıllarda 1950’lerden itibaren baskın hale gelen soul ve RB müziğin James Brown üzerinden funk’a dönmeye başladığını da söylüyor, popüler müziğin de tümüyle elektriklendiğini unutmayın. 1950’lerin insanın içini bayıltan The Four Seasons, Frankie Valli tarz şarkıları devrini -iyi ki- tamamlıyordu. Bir de “Bitches Brew” albümüne dair az konuşulan prodüktör Teo Macero’nun önemidir. Bazı yazılarda albümün unutulan adamı diye bahsedilir Macero’dan. “Bitches Brew” aslında Macero’nun daha önce farklı jam session kayıtlarından aldığı malzemeler üzerinden yürünerek yapılmıştır. Tüm o çılgın modalitenin altında bu jam’lerin yattığı bilinir.
“Bitches Brew” albümünün kaydı efsanevi Woodstock festivalinin sona ermesinden bir gün sonradır. “Bitches Brew” sadece cazı değil, tüm müziği değiştirmişti ve bir başyapıt olarak kabul edilse de kendi döneminin başyapıtı olarak tanımlamak daha doğru olabilir, oysa, “Kind of Blue” tüm zamanların başyapıtıdır. Bu ayrım ille yapılmalı mı? Bir yerde evet, yapılmalı. “Bitches Brew” kendi zamanının emsalsiz bir fırtınasıdır. Ama tam bu noktada Miles’ın yaratıcı gücüne ayrıca değinmeli. “Kind of Blue” ile “In A Silent Way” ve “Bitches Brew” arası sadece on yıldır. Araya efsanevi iki beşli döneminin girdiğini de unutmayın. Bu üç albümün müziğini düşününce dönemin birçok caz ustası o sıra standartlar arası dar alanda kısa paslaşmalarla gezinirken Miles nasıl büyük adımlar atmış farkında mısınız.
Miles elbette akıllı adamdı. Caz harici müziklerde, mesela Jimi Hendrix’in Band of Gypsies ile yaptıklarını, yepyeni bir müziğin geldiğini görmüyor muydu, elbette görüyordu, Miles gibi bir vizyonerin bu değişimi görmemesi mümkün müydü. Olmadığını caz tarihi yaşayarak gördü. Kaçınılmazdı. “Bitches Brew” albümünü 50inci yılında unutulan taraflarıyla, geçmişe yeniden bakarak hatırlanan kimi notlarla bu şekilde yeniden hatırlamış olalım.
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 23 Ağustos 2019, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.