Klasik müzik güncel haberler (şubat 2019)

Süreyya Operası Ulusal Beste Yarışması 2019 kazananları

Çağdaş Türk Müziği alanında bestecileri teşvik etmek, yerli eser repertuvarını zenginleştirmek amacıyla Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen "Süreyya Operası Ulusal Beste Yarışması 2019"da dereceye girenler, final konserinin ardından jüri üyeleri ve izleyicilerin yaptığı oylama sonucu belirlendi. İcraların ardından fuayeye sandık kuruldu, `Seyirci Özel Ödülü`nü izleyiciler oy kullanarak belirledi.

Finalde ismi gizlenen 4 eser yarıştı

Kadıköy Belediyesi`nin Piyanolu Dörtlü (keman, viyola, viyolonsel, piyano) için, müzik ve sahne sanatları alanında yaratıcılığı teşvik etmek ve Türk bestecilerini yeni eserler yaratmaya özendirmek amacıyla düzenlediği Süreyya Operası Ulusal Beste Yarışması`nın final konseri ve ödül töreni gerçekleştirildi. Finale kalan 4 eser Kadıköy Süreyya Operası`nda gerçekleştirilen "Final Konseri"nde icra edildi. Virtüözler Özcan Ulucan (keman), Ulrich Mertin (viyola), Ozan Tunca (viyolonsel) ve Birsen Ulucan`ın (piyano) icra ettiği eserlerin besteleri oylama esnasında tarafsızlık ilkesi gereği kime ait olduğunun anlaşılmaması için rumuzlarla anons edildi. Eserlerin icrasının ardından, yarışmacı bestecilerin dereceleri, müzik insanları Turgay Erdener, Özkan Manav, Gülsin Onay, Ayşegül Sarıca ve Yalçın Tura tarafından oluşan jüri tarafından değerlendirildi. `Seyirci Özel Ödülü` ise programa katılan izleyicilere dağıtılan oy pusulaları aracılığıyla belirlendi. Konserin ardından fuayeye sandık kuruldu.

İkincilik ödülü ile seyirci özel ödülü aynı ismin

Kadıköy Belediyesi tarafından 3`üncüsü düzenlenen Süreyya Operası Ulusal Beste Yarışması`nın birincisi Doğaç İşbilen oldu. Recep Gül`ün ikinci, Mustafa Kemal Saydam`ın ise üçüncü olduğu yarışmada, mansiyon ödülünün sahibi Yusuf İzeddin Mesçi oldu. "Seyirci Özel Ödülü"nün sahibi ise ikincilik ödülünün de sahibi olan Recep Gül oldu. Süreyya Operası Ulusal Beste Yarışması`nın birincisi 12 bin 500, ikincisi 9 bin, üçüncüsü ise 6 bin lira ile ödüllendirildi.

"Gençleri üretmeleri için teşvik etmeyi görev biliyoruz”

Gecede konuşma yapan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, "Kadıköy Belediyesi olarak gençleri üretmeleri için teşvik etmeyi görev biliyoruz. Yarışmaya katılan bütün genç bestecileri tebrik ediyorum" dedi. Yarışmanın birincisi İşbilen`e ödülünü Aykurt Nuhoğlu takdim etti. Gecede seslendirilip ödül alan eserler, daha sonra CD olarak müzikseverlere sunulacak.

Cazkolik.com / 26 Şubat 2019, Salı

İstanbul Devlet Opera ve Balesi solist sanatçılarından ve eski müdürlerinden Sedat Öztoprak, son yolculuğuna uğurlandı

Geçtiğimiz günlerde hayata veda eden, İstanbul Devlet Opera ve Balesi solist sanatçılarından ve eski müdürlerinden Sedat Öztoprak, son yolculuğuna uğurlandı. Kadıköy Süreyya Opera sahnesi`nde düzenlenen anma töreninin ardından, Şişli Cami`nde kılınan öğle namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı`nda toprağa defnedildi.

İstanbul`da dünyaya gelen Sedat Öztoprak, konservatuvarda soprano Belkıs Aran`ın öğrencisi olarak şan eğitimine başladı. Mezuniyetinden hemen sonra İtalyan hükümetinin bursuyla İtalya`nın Siena kentindeki Chigiana Müzik Akademisi`nde master çalışmalarını Prof. Daniel Ferro ile gerçekleştirdi. Ferro`nun sanatçıyı New York `a davet etmesine rağmen İstanbul`da Don Giovanni operasında Don Giovanni rolünü söylemek için yurda döndü. Türk operasında önemli bir yeri olan Robert Wagner ile de çalıştı ve çok sayıda opera seslendirdi. 1990 yılında, Avusturya`nın başkenti Viyana`da yapılan ve dünyanın en önemli şan yarışmalarından biri olan 9. Uluslararası Belvedere-Viyana Şan Yarışmasında Radyo-Televizyon Büyük Ödülü`nü aldı. Yarışmada ayrıca kendi klasmanında en iyi Verdi yorumcusu ve birincilik, yarışmanın genel klasmanında ise 640 kişi arasından, ikincilik ödülü ve kendi gurubunda birincilik alarak Türk opera tarihinde bir ilke imza attı. Yarışmanın ardından Viyana, Bolzano, Baden kentlerinde konserler verdi, birçok radyo ve televizyon programına katıldı. 1991 yılında İtalya`nın Parma şehrinde Prof. Furlotti ile verdiği resitalin ardından İtalyan basınında ``Muhteşem Öztoprak`` başlıklı eleştirileriyle adından övgüyle bahsedildi. Sedat Öztoprak uluslararası opera kariyerine ise 1993 yılında İstanbul Operasından ayrılarak Wuppertal Operasıyla yaptığı kontratla başladı. Lehar`ın Şen Dul, Gounod`nun Romeo ve Juliette, Massenet`nin Werther, Çaykovski`nin Yevgeni Onegin ve Jean d`Arc operalarında sahneye çıktı. Orkestra şefi Peter Gülke ile Schubert`in Fierrabras operasını Viyana`da yapılan dünya prömiyerinden sonra yorumladı. Bu başarıları onu daha sonra Dortmund Operası`na taşıdı. Öztoprak`ın ününü artıran, Verdi`nin Rigoletto operasında Rigoletto rolündeki yorumu ve sahne performansı oldu. Bu roldeki başarısı üzerine Hannover Operası`nın müzik direktörü Andreas Dels`in davetiyle çeşitli temsiller yaptı. Almanya`nın Kassel Devlet Operasına geçtikten sonra 1995 yılından itibaren Puccini`nin Manon Lescaut, Mascagni`nin Cavalleria Rusticana ve Ferrara`nın Salvatore Giulliano, Verdi`nin Nabucco, Mozart`ın Don Giovanni, Verdi`nin Maskeli Balo, Wagner`in Rheingold, Bizet`nin Carmen operalarında başroller söyledi. Bunlar gibi birçok başarının ardından 2000 yılında İstanbul Devlet Operası`nın başına müdür ve genel sanat yönetmeni olarak yurda dönen Sedat Öztoprak, Uluslararası Belvedere-Viyana Şan Yarışmasını 2001 yılında ülkemize taşıdı. 2000 yıllından itibaren, Verdi`nin Rigoletto, Il Trovatore, Maskeli Balo, La Traviata, Aida operalarında ve Puccini`nin Manon Lescaut operasında sahneye çıktı. Ankara Operasında La Traviata operasını seslendirdi. 2009 yılı mart ayında, Türkiye`de ilk kez Mersin Operasında seslendirilen Verdi`nin Luisa Miller operasında Miller rolünü seslendirdi.

Yurtiçi ve dışında CD çalışmaları bulunan sanatçı uyguladığı masterclass programlarıyla genç opera sanatçılarına deneyimlerini aktarmış ve Uluslararası Belvedere-Viyana Şan Yarışmasının Türkiye komitesi başkanlığı ve jüri başkanlığını yaptı . İstanbul Devlet Opera ve Balesi`nden ise 2016 tarihinde emekli olmuştu.

Cazkolik.com / 19 Şubat 2019, Salı

İki büyük bestecinin kariyerlerinin dönüm noktası eserleri Gülsin Onay`ın albümünde buluştu

Uluslararası müzik piyasasında yirmiden fazla CD ve DVD`si yayınlanan dünyaca ünlü piyanistimiz Gülsin Onay`ın yeni albümü Rachmaninoff & Grieg dinleyiciyle buluşuyor. 

Önümüzdeki günlerde tüm müzik mağazalarında satışa sunulacak olan albüm Mk2 Yapımcılık etiketiyle yayınlandı. Albümde Gülsin Onay`ın 2003 ve 2008`de Bilkent Konser Salonu`nda, Bilkent Senfoni Orkestrası ve Emil Tabakov ile seslendirdiği iki konçerto yer alıyor; Sergei Rachmaninoff`un do minör 2. piyano konçertosu ve canlı konser kaydı olan Edvard Grieg`in la minör piyano konçertosu. Ünlü piyanistin konserlerinde olağanüstü başarıyla seslendirdiği imza eserler arasında yer alan iki konçertonun kaydı, CD olarak ilk kez yayınlanıyor.

Gülsin Onay yeni albümü hakkında, "Bu albümdeki iki konçerto, kendi türünün en popüler örneklerinden olmanın yanı sıra, bestecilerinin kariyerlerinin dönüm noktalarında bestelenmiştir. Her seslendirişte benzersiz dünyaların kapılarını aralayan bu iki şaheserin kaydını, dinleyicilerle buluşturmanın kıvancını yaşıyorum" diye konuştu.

Cazkolik.com / 13 Şubat 2019, Çarşamba

Bu bahar Kim gelecek

Tekfen Filarmoni bahar konserlerinde müzik dünyasının parlayan yıldızı, pek çok uluslararası ödülün sahibi Güney Koreli genç kemancı Bomsori Kim`i ağırlıyor. Şef Aziz Shokhakimov yönetimindeki konserler, 20, 21 ve 22 mart tarihlerinde Ankara ve İstanbul`da gerçekleşecek. Kore dilinde "baharın sesi" anlamına gelen Bomsori, Türkiye`deki ilk konserini Tekfen Filarmoni`yle verecek. Dünya klasik müzik camiası tarafından "en parlak ve heyecan verici keman virtüözlerinden biri" olarak tanımlanan, Almanya`nın en önemli yarışmalarından 62`inci ARD Uluslararası Müzik Yarışması`nın Keman Birincisi olan Bomsori Kim`in, genç yaşına rağmen birçok uluslararası ödülü bulunuyor. Uluslararası Çaykovski Yarışması, Kraliçe Elisabeth Yarışması, Uluslararası Jean Sibelius Keman Yarışması ve Uluslararası Sendai Müzik Yarışması gibi prestijli yarışmaların kazanan ismi olan Bomsori Kim, 15`inci Uluslararası Henryk Wieniawski Keman Yarışması`nda heyecanlandıran bir başarıya daha imza atarak 2`incilik Ödülü ve Eleştirmenler Ödülü`nün yanı sıra tam tamına dokuz özel ödül kazandı. İstanbul’daki ilk konserinde Max Bruch`un Sol Minör 1. Keman Konçertosu`nu seslendirecek olan genç sanatçı, 1774 yılı Joannes Baptista Guadagnini yapımı özel bir keman çalıyor.

Cazkolik.com / 12 Şubat 2019, Salı

Genç piyanistler Arya Su ve Tarık Kaan Türkiye`ye iki birincilik kazandırdı

ÇEV Sanat’ın “Genç Yetenekleri” Arya Su Gülenç ve Tarık Kaan uluslararası yarışmalardan Türkiye’ye iki birincilik ödülü kazandırdı. Crescendo Uluslarası Müzik Yarışması’nı kazanan 9 yaşındaki Arya Su yarın (10 şubat), Golden Classical Music Awards’ı kazanan Tarık Alkan ise 6 Mart’ta New York’ta Carnegie Hall’de performans sergileyecek.

ÇEV Sanat’ın QNB Finansbank ana sponsorluğunda sürdürdüğü ‘’Genç Yetenekler’’ projesi kapsamında eğitimine devam eden sanatçılar dünyada başarı üstüne başarı kazanıyor. Cihat Aşkın, Fazıl Say, İbrahim Yazıcı ve Bülent Evcil’in Sanat Kurulu’nu oluşturduğu ÇEV Sanat Genç Yetenekler projesindeki 42 üstün yetenekli sanatçıdan biri olan ve geçtiğimiz günlerde Jan Vychytil Uluslararası Çello Yarışması’nda zirveye çıkan İdil Bursa’dan hemen sonra iki başarı daha peş peşe gelmesi klasik müzik dünyasında sevinçle karşılandı.

Cazkolik.com / 09 Şubat 2019, Cumartesi

Opus Amadeus Oda Müziği Festivali`nin amacı İstanbul`un dört yanında oda müziğinin sesini duyurmak

Artisan Organizasyon tarafından bu yıl sekizinci kez gerçekleşecek Opus Amadeus Oda Müziği Festivali’nin amacı İstanbul’un dört yanında klasik müziğin, oda müziğinin sesini duyurmak. Festival, oda müziğinin derinliğine ve büyüsüne yürekten bağlı duygularla hazırlanmış konserleri dinleyiciyle paylaşmayı seviyor. Geçmiş yıllardan bu yana festival dinleyicilerinin beğenisini kazanan tarihi mekânlarda gerçekleşecek bu yılki festival Türkiye’nin değerli topluluk ve sanatçılarının yanısıra Hollanda, Macaristan ve Almanya’dan katılacak sanatçılara ev sahipliği yapacak.

Festival programı

16 Şubat 2019, Cumartesi
Fırtına Gibi Bir Açılış Konseri
Prisma Baroque Ensemble

Elisabeth Champollion: Blokflüt, Franciska Hajdu: Barok Keman, David Budai: Viola da Gamba, Alon Sariel: Barok Lavta (archlute)

Saat: 20:00
Mekân: Kadıköy Belediyesi Yeldeğirmeni Sanat
Adres: İskele Sk. No: 43 Kadıköy/İstanbul
Bilet Fiyatları: 70 TL., 50 TL., Öğrenci: 30 TL.
Bu konserin biletleri Biletix dışında etkinlik akşamı saat 19.00’dan itibaren konser mekânından da temin edilebilir.

20 Şubat 2019, Çarşamba
Hollandalı Virtüözlerin Kalbindeki Barok
Musica Amphion & Pieter-Jan Belder

Rémy Baudet: Barok Keman, Franc Polman: Barok Keman, Anne-Linde Visser: Barok Viyolonsel, Pieter-Jan Belder: Klavsen

Saat: 20:30
Mekân: Saint Esprit Kilisesi
Adres: Cumhuriyet Cad. 127/A, Harbiye / İstanbul
Bilet Fiyatları: 80 TL., 60 TL .(Kısıtlı görüş)., Öğrenci: 30 TL.
Bu konserin biletleri Biletix dışında etkinlik akşamı saat 19.30’dan itibaren konser mekânından da temin edilebilir.

25 Şubat 2019, Pazartesi
Flütün sihirli halleri
Trio Vivo

Elif Yurdakul, Aslıhan And, Damla Akan: Flüt

Tarih: 25 Şubat 2019 Pazartesi
Saat: 20:30
Mekân: Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi
Adres: Altıyol, Ali Suavi Sk. No: 1 Kadıköy / İstanbul
Bilet Fiyatları: 80 TL., 60 TL. (Kısıtlı görüş), Öğrenci: 30 TL.
Bu konserin biletleri Biletix dışında etkinlik akşamı saat 19.30’dan itibaren konser mekânından da temin edilebilir.

28 Şubat 2019, Perşembe
Pal Sokağı Çocukları`nın anısına
Leyla Pınar Org Konseri

Saat: 20:30
Mekân: Saint Esprit Kilisesi
Adres: Cumhuriyet Cad. 127/A, Harbiye / İstanbul
Bilet Fiyatları: 80 TL., Öğrenci: 30 TL.
Bu konserin biletleri Biletix dışında etkinlik akşamı saat 19.30’dan itibaren konser mekânından da temin edilebilir.

06 Mart 2019, Çarşamba
Macaristan`da Ortaçağdan Müzikler
Trio Passacaglia

Judit Rajk: Kontralto, Laszlo Keringer: Tenor, Tamas Zetenyi: Viyolonsel

Saat: 20:00
Mekan: Kadıköy Belediyesi Yeldeğirmeni Sanat
Adres: İskele Sk. No: 43 Kadıköy/İstanbul
Bilet Fiyatları: 70 TL., 50 TL., Öğrenci: 30 TL.
Bu konserin biletleri Biletix dışında etkinlik akşamı saat 19.00’dan itibaren konser mekânından da temin edilebilir.

11 Mart 2019, Pazartesi
Baharın sürprizlerini siz de seversiniz
Silva Quartet

Duygu Kozak: Flüt, Beste Özensoy: Obua, Merve Nuvasil: Klarnet, Hande Everes: Fagot

Saat: 20:30
Mekân: Aşkenazi Sinagogu
Adres: Yüksek Kaldırım Cad. No:27, Karaköy, Beyoğlu / İstanbul
Bilet Fiyatları: 80 TL., 60 TL (Kısıtlı görüş), Öğrenci: 30 TL.
Bu konserin biletleri Biletix dışında etkinlik akşamı saat 19.30’dan itibaren konser mekânından da temin edilebilir.

Cazkolik.com / 05 Şubat 2019, Salı

Piyano bir anda piyano olmadı

Enstrümanların gelişimiyle insanlığın, sosyolojinin, teknolojinin, sanatın, zevkin, müziğin gelişimi paraleldir. Piyanoyu hepimiz biliriz ama geçirdiği evreleri bilir miyiz? Meraklıları dışında sanmıyoruz, oysa, iyi bir müziksever müzikteki zevklerin değişimini anlamak için enstrümanların da yolculuklarını bilmeli.

Müzik eğitimcisi David Schrader bu konuya kafa yoranlardan biri. BaroqueBand adını verdiği oluşumla açıklayıcı bilgileri uygulamalı videolarla paylaşıyor. Onun bu faydalı faaliyetini Cazkolik olarak biz de kültürel paylaşım olarak duyurmak istedik. Biz cazseverler için piyano vazgeçilmezlerimiz arasındadır ama piyanonun enstrüman olarak kökenin bilmek daha iyi olacaktır.

Bugün piyano sesi kulağa tek bir ses gibi gelse de geçmişi öyle değil. Bugünün modern piyanosuyla birkaç yüz yıl öncesinin piyanoları arasında çok fark var. David Schrader 1600’lerde, modern piyanonun atası kabul edilen Alman yapımı Clavichord’un tıpkısını üretti, bu alet, bildiğimiz en eski piyano benzeri çalgı kabul edilir. Clavichord tellerine modern piyano gibi vurulan bir enstrüman olmakla beraber yapısal olarak sanki minik bir gitar tekniği kullanır. 1780’li yıllarda Mozart için enstrüman üreten Alton Walter tarafından imal edilen erken dönem bir piyano kopyasıdır.

Bu piyanoyla bugün modern piyanoların elde edemeceği sesleri yakalamak mümkün ama bu sesleri yakalamaya meraklı kaç müzisyen çıkar ve ne kadar ilgi görür bilinmez. Schrader, bu enstrümanlar kendi dönemlerinin müziğine eksiksiz hizmet etti diyor. Günümüzde müzikseverler haklı olarak sadece sonuçla, yani müziğin, şarkının kendisiyle ilgileniyor. Seviyor ya da sevmiyor ama meraklı az bir kesim ise müziğin tarihinin enstrümanların tarihiyle ortak olduğunu biliyor ve merak etmekten geri durmuyor.

Cazkolik.com / 03 Şubat 2019, Pazar

Bilkentli küçük müzisyen kardeşler ödüle doymuyor

Bilkent Üniversitesi Müzik Hazırlık İlk ve Ortaokulunda 6. sınıf öğrencisi Nil İpek Şabi ile aynı okulda burslu okuyan 4. sınıf öğrencisi kardeşi Kıvanç Arda Şabi, birlikte katıldıkları "4. Uluslararası Mozart Müzik Yarışması" keman ve viyolonsel branşlarında birincilik ve üçüncülük elde ederek aldıkları ödüllere yenisini ekledi.

Üç uluslararası yarışma ve üç ödül

Nil İpek, uluslararası bir müzik yarışmasında birincilik elde etmekten duyduğu mutluluğu şu cümlelerle dile getirdi: "Çok çalışarak bu yarışmadan derece elde ettim, çok mutluyum. Kardeşimle aynı yarışmada başarı kazanmak benim için ayrı bir mutluluk. Büyük müzisyenlerimizden maddi ve manevi destek bekliyoruz. Ülkemiz için çalışmaya devam edeceğiz". Ablası ile aynı okulda öğrenim gören 9 yaşındaki Kıvanç Arda Şabi keman ve viyolonsel eğitimleri alıyor. Küçük çellist, viyolonsel eğitimine Arthur Rahmatullah ile başladığını belirtti. 18 Ocak`ta Prag`da düzenlenen "13. Jan Vychytil Uluslararası Çello Yarışması"nda da ikinci olan Kıvanç Arda, Mozart Müzik Yarışmasında aldığı ödülle bu sevincinin ikiye katlandığını belirtti. Üçüncü uluslararası yarışması olduğunu ve üçünden de dereceyle yurda döndüğünü söyleyen Şabi, "Büyüyünce Türkiye`nin en iyi çellisti olmak istiyorum. Bunun için çok çalışıyorum" dedi.

Ünlü sanatçılarımızdan destek bekliyoruz

Anne Gamze Şabi ise çocuklarının kazandığı başarılardan duyduğu gurur ve mutluluğu dile getirdi. Şabi, İpek ve Arda`nın müzik okumayan çocuklar kadar rahat olmadığını, okuldan geldikten sonra uyku vaktine kadar çalıştıklarını söyledi. Bilkent Üniversitesi ve hocalarının çocuklarını çok desteklediğini ama yine de yarışmalara katılabilmek için desteğe ihtiyaç duyduklarını dile getiren anne Şabi, şunları kaydetti: "Memur olarak bir yere kadar karşılıyoruz. Elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Çocukların eğitim öğretim ve yarışma masrafları oldukça yüklü. Biz elimizden geldiği kadar çalışıp bunları karşılıyoruz. Ancak daha çok işler yapabilmek için maddi desteğe ihtiyacımız var. Bu anlamda bizlere yardım edebilecek sponsor arıyoruz. Güher-Süher Pekinel kardeşler, Fazıl Say, Cihat Aşkın gibi ünlü sanatçılardan destek bekliyoruz".

Cazkolik.com / 01 Şubat 2019, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN