Müziği ve kimliğiyle muhafazakar bakış açısını Madonna kadar sarsmış bir başka pop figürü var mı?

O, pop oyununu en iyi şekilde oynadı. Yıkmadık tabu, denenmedik günah bırakmadı. Yükseldikçe kendini ifade etme özgürlüğünü cesaretlendiren bir lider haline gelerek popun en çok sattıran ve en büyük zaafı olmaya devam eden cinselliği, tabuları altüst ederek öyle iyi kullandı ki, belki uzaylılarla sevişmek dışında kimselere daha fazla cüret edilebilecek bir alan da kalmadı.

Bu yüzden onun ardından gelenler sadece DNA’sını ve formüllerini farklı şekillerde kopya etmeye devam ediyorlar. O da artık 25 yaş ve üstü hatta 30’lu yaşlardaki daha da büyümüş milyonlarca hayranını cebine koyup, bu kez yepyeni bir nesle günahın kaynağını, popun DNA’sını yeniden gösteriyor: “MDNA”.

Yazarın biri, “bugüne kadar kendisinin yaptıkları üzerinden bir kariyer oluşturan yarı yaşındaki rakiplerinden şimdi kendi çalıp çırpıyor” demiş, ne var ki narsistik bir anlamazlık içinde, yaşının ilerlediğini ve kendisinin yüzyıllar önce gördüğü Madonna hallerini, kraliçenin yepyeni bir nesli daha eline almak üzere 16-17 yaşındaki gençlere estetik bir şekilde yeniden sunduğunu ve gerçek niyetini fark edememiş.

Sonuç olarak, ilk kez 1982 yılında listelere “Everybody" şarkısı ile giren Madonna’nın, 30 yıllık kariyerinde, hayranları da büyüdü ve bazılarının kendini tekrar ediyor sandığı ne varsa, aslında yeni pop dinleyicileri için de gerekli olan bildik oyunların bir parçası. Madonna, doksanların başında “Justify My Love” veya “Erotica” ile gösterdiği erotik cesaretinin ve günahın orijinalinin kimden geldiğini şimdilerde onu taklit ederek yeni nesle kakalayanlara, fıstık gibi bir videokliple hatırlatıyor.

“Girl Gone Wild”  albümün açılış parçası ve ikinci single olarak, gayet eğlenceli ve nakaratı da iyi bir pop şarkısında olması gerektiği gibi akla takılıyor. Mert Marcus’un çektiği videoda Madonna, hem güzel görünüyor, hem de Benassi kardeşler, bu şarkıyla Benny Benassi’nin tekbaşına “Celebration” şarkısına yaptığı remix ile olduğu gibi dansa motive ediyor. Klipte dünyanın en çok kazanan erkek modelleri Simon Nessman, Jon Kortajarena, Rob Evans, ve Sean O`Pry ile Madonna yeni nesle de elmalarını yedirmeye başlıyor. Madonna’nın albümünde bana kalırsa en iyi şarkı, deep house havasında bir pop şarkısı olan “Gang Bang” ve Madonna bu şarkıyla dinleyiciyi gökkuşağına sürüyor. Elbette eleştirmenler arasında dünyaca ünlü bir yıldızı ya da pop müziği beğenmemeyi marifet sayanlar da var, misal bu şarkıyı da beğenmeyenler olabilir, oysa ki sosyal medyada albümün piyasaya çıktığı gün , albümdeki en çok beğenilen Madonna şarkısı olduğu anlaşılan “Gang Bang” için, Madonna hayranlarıyla twitter buluşması yaptıktan hemen sonra,  “Tarantino klip çekse harika olur “, kampanyaları başladı. Şarkıda İngilizlerin en özgün isimlerinden Mika’nın da  imzası var. Albümde daha önce “Ray of Light” için işbirliği yaptığı ve beraberce 6 Grammy kucakladığı William Orbit, özellikle “I’m a sinner”  parçasındaki işbirliğinde de yine beraberce yaptıkları Grammy ödüllü şarkıları “Beautiful Stranger”ı hatırlatıyor ve son derece keyifli bir alternatif pop şarkısı ortaya çıkarıyor. Martin Solveig imzalı ve albümün çıkış şarkısı olan “Give me All your luvin“, neredeyse hiçbir Madonna hayranını çok fazla tatmin etmediği halde, şarkının nakaratına bir Madonna marşı olarak bakarsak, tıpkı Süper Kupa’da yarattığı heyecanı, çalındığı her kulüpte remixlerle yaratmaya da devam ediyor ve üstelik Amerika’da kulüp 1 numarası olmayı da başardı. MDNA’de, yine Solveig imzası taşıyan bir başka şarkı “Turn up the radio” ise son derece başarılı bir pop parçası. Albümdeki, Benassi ve Madonna işbirliğinin, özellikle kulüplerde herkesi hipnotize edebilecek potansiyele sahip şarkısı “I’m Addicted”. Yine albümün en hoş şarkılarından biri de, hafif hüzün veren “Lovespent”. Ayrıca, Altın küresini çoktan kapmış, “Masterpiece”, hem sözleriyle hem melodisiyle, güçlü bir sesi olmadığı halde, Madonna’nın seksenlerde “Live to tell” ile yarattığı o dokunaklı şarkı söyleyişini de hatırlatıyor. Bütün olarak bakıldığında da yine bazı gereksiz müzik yazarlarının dediği gibi asla “saçma sapan bir dans albümü” değil. Elbette albümde çok şahane olmayan şarkılar da var ancak popüler müziği, şu anda içinde olduğu daha hızlı tüketilen döneme göre değerlendirmek gerekiyor. Artık “Like a prayer” veya “True Blue” dönemleri geride kaldı. Diyelim, Lady Gaga’nın bile onu daha da ünlü hale getiren şarkısı “Bad Romance” ilk albümünde yoktu bile ve aynı albümün yeni versiyonuna eklendi de ortaya çıktı. Artık bir albümde üç beş şarkı iyiyse, sonra aynı albüm yeni şarkılar eklenip tekrar tekrar piyasaya çıkıyor. Velhasıl MDNA’de hepimize yetecek kadar iyi pop şarkıları var ve albüm piyasaya çıktığı hafta hem tüm dünyada dijital satış 1 numarası olmayı başardı, hem de Madonna’yı Amerika’da 8. kez ve İngiltere’de de 12. kez 1 numaraya taşıdı. İngiltere’de, 11 kez albüm satış 1 numarası olan Elvis’in rekorunu da geride bırakan Madonna’nın zamanıdır yeniden. Albümde güzel pop şarkıları var artık tek ihtiyacı olan birkaç sansasyon. Nitekim, St. Petersburg’da, yetişkin olmayanlara eşcinsellik propagandası yapanların 33 bin dolara kadar para cezasına çarptırılmasını öngören yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, 9 Ağustos’ta St. Petersburg’da konser verecek Madonna’nın, Facebook sayfasındaki açıklamalarıyla eşcinsellere verdiği destek pop oyununda şahane bir adım. Madonna, bu hareketiyle muhafazakarları ayağa kaldırırken, Lady Gaga’ya kaptırdığı genç eşcinsel profili ele geçirmek üzere ilk hamleyi yapmış oluyor ve MDNA ile Madonna yeni nesille de evlenmeye hazır. Sadece bu sırada Allah hepimizi ve Kraliçeyi poptan anlamayan yazarların eleştirilerinden ve 7 Haziran’da, İstanbul konserinde,  ihtimal sadece “La isla bonita” veya “Vogue” dışında doğru dürüst Madonna şarkısı bilmeyen garabet ünlülerin VIP localarından ve hatta konsere de sırf sonrasında, “neyi beğenmese de yazsa" diye gelen kımıl zararlısı köşe tutmuşlardan korusun.

Cenk Erdem

Cazkolik.com / 11 Nisan 2012, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN