Ödüllü trompetçi Thomas Marriott yedinci albümünü `insan ruhu`na ayırdı...

Ödüllü trompetçi Thomas Marriott yedinci albümünü `insan ruhu`na ayırdı...

Dinlediğiniz parça albümü ilk sırasında yer alan ünlü caz standardı "You Don`t Know What Love Is"dir.


Ünlü caz tarihçisi Joachim Berendt trompet için `caz çalgılarının en soylusu olarak kabul edilir` der. `Çünkü trompetin tonu son derece dokunaklı ve parlaktır, öyle ki çalındığı zaman nerdeyse hemen her yerde liderlik otomatik olarak trompete geçer`. Berendt gibi biri trompet konusunda böyle söylüyorsa geriye hiç bir trompetçinin hata yapma lüksü kalmaz, nasıl bir mirası paylaştıklarının olabilecek en saygın hatırlatılmasıdır bu cümleler.

Adını son on yıldır giderek artan sıklıkta duyuran trompetçi Thomas Marriott 1999 yılında kazandığı Carmina Caruso Jazz Trumpet Yarışması`nın ardından çıktığı yeni bir basamağa bir daha hiç geri dönmeden yukarıya bakmayı sürdürdü. Bu zaman zarfından tam 6 kez Golden Ear ödülünü kazanmasını bilen başarılı trompetçi (aynı zamanda besteci ve prodüktör) sahip olduğu caz nosyonunun sınırlarını her zaman genişletmeyi biliyor.

Marriott bu yazının yazılışının bir kaç gün öncesinde "Human Spirit" ismini verdiği yeni albümünü yayınladı. Albüm sanatçının yedinci kaydı ve West Origin Records`tan çıktı. Trompet eksenli albümün ilginç yanı aslında Hammond org eksenli trio içinde yeni bir liderlik pozisyonu tarif etmesi. Origin Records bilhassa kendi bünyesinde yaptığı çalışmaları "New West Coast Jazz" olarak tanımlıyor. Ellili yıllarda Lighthouse Club`da başlayan bir çeşit `Cazın Batı Yakası Hikayesi` olan West Coast Jazz o yakanın herşeyi gibi doğu yakasının Avrupa eksenli duyarlılıklarını araya giren uzun mesafelerde yok ederek kendine yeni bir dünya yaratmış gibidir. Oysa `New West Coast Jazz` eğer bu ise (!) bildiğimiz caz harmanından açıkça etkilenmiş olmalı. Doğu yakasının müziği hep daha entelektüel olmuşken, batı `tasasız funky` olarak kalmıştır, şimdi ortada buluşulmuş olabilir...

Thomas Marriott`un besteci kişiliği bu albümde beş parçaya imza atmış kalan üç parça ise caz standardı. Albüm bir standart olan "You Don`t Know What Love Is" ile başlıyor, etkileyici bir yorum ve Marriott`un trompetle ilgili yeteneklerinin sınırlanını keşfetmemiz bakımından bize ciddi referans oluyor. Eleştirmen Michael Bailey bu parça için Chet Baker`ın `metamfetamin yutmuş hız topu hali` benzetmesini yapıyor, öyle bir hali var gerçekten ve bu yüksek hızda dahi hiç bir hataya rastlamıyorsunuz, sizi kızdıran tek bir aykırı ses çıkmıyor... ama bir sonraki "Hiding in Public" örneğin daha oriental tavırlı sakin yorumuyla hız konusunda ters dönüş yapıp hemen ardından üçüncü parçada albüme adını veren "Human Spirit"e yerini bırakmış. Her üç parçada da hammond`un sağlıklı ve dikkatli kullanımı oldukça hoş, hatta bu açıdan `progressive` bir örnek diyebiliriz. Özellikle "Human Spirit" parçası için...

Marriott albümde trompet ve flugelhorn çalıyor, Mark Taylor alto saksofonda yerini almış, hammondda usta bir isim Gary Versace var davulda ise Matt Jorgensen. Dikkatinizi çektiği gibi bas yok! Bu da yeni bir şey sayılabilir.

Kısacası, "Human Spirit" post bop ve ötesi ile ilgili yeni şeyler duymak isteyenlerin bu ustalıklı kaydı ve orijinal parçalardaki enstrümanların kullanımını severek dinleyeceklerini düşünüyoruz. Bu nedenle albümün ilk sırasındaki parçayı da yazıyı okurken beraberinde dinlemenizi istedik.

Cazkolik.com / 21 Nisan 2011, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

  • metin yavuz
    14 Haziran 2011 Salı 12:09

    Öncelikle ,eleştirmenimizin adını bilebilsek tabiki daha hoş olurdu yine de iyi cesaret. Velhasıl benim yazmama sebep yazıda bahsi geçen ve çokça kıskanılan kusursuzluk vurgusu ,yoktur böyle bir şey yaşamda ...ki caz birazda yaşamın kendisi gibiyse fazla takılmamak lazım virtöziteye diye düşünmekteyim.. birazdan da fazla aykırı bir sestir caz aslında ,bence rahatsız olmayın aykırıklara ... Hem sonra dinlemeye yeni başlayanların mazereti ve sanki kendi çalışmış gibi de marifetide oluyor ama vurgusu yapılan şeylerle ilgili tekrar düşünmekte fayda var diye düşünyorum.. iyi çalışmalar.

    Bu Yoruma Cevap Yazın »
  • Levent Ergenç
    28 Haziran 2011 Salı 05:52

    Ben böylesi parçalara "travel music" diyeceğim. Ukalalık yapacağım.İster uçağa binmiş gibi olun isterdeniz bir deniz ya da kara yolculuğunu düşleyin...

    Bu Yoruma Cevap Yazın »

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.