Övünç Dan'ın tek kişilik projesi "Kana Kana"; Türkçe sözlü hafif gotik müzik

Övünç Dan'ın tek kişilik projesi "Kana Kana"; Türkçe sözlü hafif gotik müzik

Bu mecrada caz müziği üzerine düşünüp yazmaya, caz dinleyip caz okumaya alıştık. Ama tıpkı caz müziği gibi Cazkolik de başka sedalara açık olduğundan bu kez, rock aleminden ilgimi çeken, yerli menşeili yeni bir albümden söz etmek istedim. İlk elde caza biraz uzak görünse bile "Kana Kana"nın ‘Ölüler Hariç’ albümünde cazseverlerin çok tatlar bulacaklarına eminim.

 

"Kana Kana", daha önce Kaçak gibi gruplardan bildiğimiz Övünç Dan’ın tek kişilik projesi. Şarkıların hepsini o bestelemiş, sözlerini yazmış, kendisi çalmış kaydetmiş ve hatta mikslemiş. Ama bunu bilmeseniz albümü kolaylıkla bir grup işi sanırsınız. Murat Beşer’in bildirdiğine göre adını Fikret Kızılok’un "Yana Yana" albümünden ve Tarkan’ın "Kuzu Kuzu" isimli şarkısından alıyor. Bu sonuncusunu duyunca bazı kaşların kalktığını tahmin ediyorum. Ama bir yandan da Övünç Dan’ın The Smiths, The Cure gibi gruplardan Türk popuna uzanan geniş etkilenme ağına işaret ediyor. Hemen söyleyeyim, "Kana Kana"nın müziğinde pop etkisi bulmak mümkün değil. Aksine, daha ilk notadan ve ilk sözlerden karşı kültür evreninden geldiğini açık ediyor.

 

Aslında bu albüm, bir yanıyla kimilerince ‘gotik rock’ olarak tanımlanan She Passed Away gibi grupların müziğine yaslanıyor. Ama sıcak ve ışıltılı gitar ezgileri, synth alt yapıları ve akılda kalıcı müzikal cümlelerle daha geniş bir kitlenin beğenisini kazanmaya aday. Övünç Dan, albümü açan "Düğüm"ün yanı sıra "Berlin Kışı", "Her Gün Bir Doz" gibi şarkılarda hem iyi bir besteci hem de iyi bir söz yazarı olduğunu gösteriyor.

 

 

Yarını dünüme
Geceyi gündüzüme
Sakin hayatımı
Koca bir düğüme
Dönüştüren ve hiç
Umursamayan varlık
Aynadaki yüzün
Benziyor yüzüme

 

"Ölüler Hariç"" albümünde modern zamanların kentli insanının iç sıkıntıları, çelişkileri ve özlemleri üzerine şarkılar dinliyoruz ardı ardına. Çaktırmadan bize bizi anlatırken yalın ama basitliğe kaçmayan, olgun bir müzik, zahmetsizce akıp gidiyor. Bu albüm, "Kana Kana" projesinin ilk kaydı olsa da yılların biriktirdiği bir müzikal duyuş ve deneyimin içinden doğduğu hemen belli oluyor.

 

Berlin’de kış gibi
Buz tutmuş bir kuş gibi
Silkelen, tutun hayata
Yana yana

 

Berlin’de kış gibi
Alev yutmuş sarhoş gibi
Saçından tut ve geceyi öp
Kana kana

 

Aynı zamanda yaşam, ölüm, zaman üçlemesi üzerine müzikli bir düşünme çabası olan bu albümde Övünç Dan’ın çok etkilendiği İtalyan yönetmen ve fotoğraf sanatçısı Pierluigi De Rubertis’in ‘La Citta Dei Morti’ isimli kısa filmden izler taşıyor. Plâğı kapatan ve genç yaşta kaybettiğimiz müzik yazarı ve radyo programcısı Çağlan Tekin anısına yazılan şiir de Rubertis tarafından seslendiriliyor. 2015’te Şişli’de bir evde kayıt edilen bu albüm, önce Ocak 2022’de Tamar Records ve GRGDN müzik işbirliğiyle dijital olarak yayınlandı. 6 Eylül 2022’de bu kez Rainbow45 Records tarafından Tamar Records işbirliğiyle 1.000 adet ve 180 gram olmak üzere plâk olarak da basıldı. Rainbow45 Records’dan Salih Karagöz, "Kana Kana"nın müziğini duyar duymaz bunun mutlaka plâğı da olmalı diyerek zorlu piyasa koşullarının inadına girişmiş bu işe ve çok da iyi olmuş. Nitekim tertemiz ve özenli bir kayıtla karşı karşıyayız. O pek sevdiğimiz "Caz Semai" albümünü de yeniden basarak Türkiye caz sahnesine bir kez daha kazandıran ve bu albümün birkaç koleksiyoncunun tekelinde kalmasının önüne geçen Rainbow45 Records’ı kutlamak isterim. Umarım Türkiye’de bu tür özenli basımlara  müzik severlerin destekleriyle yenileri eklenir.

 

Şimdi biraz geriye çekilerek bu güzel müziği dinleme zamanı.

 

Alper Kaliber

 

Cazkolik.com / 13 Ekim 2022, Perşembe

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Alper Kaliber

  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.