Elektronik besteleriyle tekno müzisyenlerini, hip-hop ve pop prodüktörlerini nesiller boyu etkileyen Japon müzisyen Ryuichi Sakamoto 28 Mart günü 71 yaşında Japonya'da öldü.
Sanatçının bağlı olduğu plâk şirketi Avex tarafından yapılan açıklamada Sakamoto'nun üç yıla yakındır tedavi gördüğü kanserden dolayı öldüğü belirtildi. Hastalığına rağmen, vücudunun izin verdiği her fırsatta ev stüdyosuna dönerek yeni besteler yapmaya devam ettiği şirketi tarafından açıklandı.
Sakamoto'nun uzun bir müzikal kariyeri oldu. Dünya çapında başarıyı listelerde hit olan, dünya starları Michael Jackson ve Eric Clapton tarafından da övgüyle takip edilen ve ilham alınan tekno pop grubu Yellow Magic Orchestra'nın üyesi olarak yakaladı.
Sakamoto, yine bu dönem, İskoç pop grubu Aztec Camera ve post punk grubu Public Image Ltd. gibi sanatçılarla işbirlikleri yaptı, filmler için sayısız müzik besteledi. Adının dünya çapında duyulmasını sağlayan bir diğer çalışması ise 1987 yılında vizyona giren ünlü "The Last Emperor" filmindeki çalışmasıyla Oscar ödülü ve 1990'lardaki "The Sheltering Sky"daki müziğiyle de Altın Küre ödülü kazandı.
Sakamoto'nun sık sık birlikte çalıştığı arkadaşı David Sylvian 2017'de New York Times'a "Huzursuz bir merakı vardı" diye açıklamıştı.
Sakamoto, 17 Ocak 1952'de, Tokyo'da, sanatçı bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası, roman yazarlarıyla çalışan bir kitapevinin editörüydü. The Arts Desk ile 2018 yılında yaptığı röportajda "Evimiz her zaman yazarlarla dolu olurdu" demişti. Gerçek bir müzik aşığı olan annesi genç Ssakamoto'yu sık sık John Cage ve Iannis Xenakis'in performanslarını izlemeye götürürdü. Müzikal ilgisi büyüdükçe British Invasion rock and roll ve Fransız besteci Claude Debussy'nin çalışmalarını içerecek şekilde genişledi.
Sakamoto, 1970 yılında Tokyo Ulusal Güzel Sanatlar ve Müzik Üniversitesi'ne girdikten sonra elektronik müzikle uğraşmaya başladı, kompozisyon ve etnomüzikoloji okudu. Okulda, Buchla ve Moog gibi eski tip sentezleyicilerle çalıştı ve bir başka büyük etkinin farkına vardı: Kraftwerk.
Mezun olduktan sonra kısa sürede talep gören bir stüdyo müzisyeni olmayı başaran sanatçı bu çalışma sayesinde Haruomi Hosono ve Yukihiro Takahashi ile tanıştı ve onlarla birlikte 1978 yılında Yellow Magic Orchestra'yı kurdu. O sıra düşüncesini 'Japon bir şey yapmak' olarak açıklıyordu. Yellow Magic Orchestra Amerikan müziğinden Avrupa etkisine her şeyin karışımına sahipti. Grubun 1978 tarihli ilk albümü eğlenceli, melodik, baş döndürücü ve erişilebilir bir müzik olarak görüldü.
Sakamoto, 2008 yılında Guardian'a verdiği röportajda Yellow Magic Orchestra'nın elde ettiği müzikal ve ticari başarılar için "Gerçekten çok büyüktük ve bu yüzden gruptan nefret ettim. Her zaman paparazzilerin takibi altındaydık” demişti. Grup, Japonya dışında da ticari başarı elde etmeyi başardı.
Elde ettiği ticari başarıların ötesinde Yellow Magic Orchestra hip-hop, R'n'B ve elektronik müzik yapımcıları üzerinde büyük bir etki yarattı. Grubun etkisi Jennifer Lopez ve Mariah Carey'nin şarkılarında bile ortaya çıktı. Orkestra'nın 1979 tarihli "Solid State Survivor" albümündeki "Behind The Mask" Eric Clapton tarafından 1986 tarihli "August" albümünde ve Michael Jackson'ın "Thriller" kayıtlarında etkisi hissedildi.
Yellow Magic Orchestra'nın 1984 yılındaki ilk ayrışması öncesinde Sakamoto zaten üç solo albümü çıkarmıştı. Bunların ilki 1980'lerde reggae'den etkilenen "B-2 Unit", diğeri, 1981'de King Crimson gitaristi Adrian Belew'in de yer aldığı "Left-Handed Dream" idi. Üçüncüsü ise, 1983 yılında 2. Dünya Savaşı draması "Merry Christmas, Mr. Lawrence" filminde David Bowie ile oynaması için gelen davet idi.
Sakamoto'nun, David Bowie tarafından canlandırılan İngiliz savaş esirine karşı eşcinsel çekicilik duyduğu inatçı Japon askeri Yonoi rolündeki performansı büyük beğeni toplamasına rağmen film esas olarak müziğiyle büyük ün kazandı ve bu müzik sayesinde film ve TV için müzikler yazması için sayısız teklif aldı. David Byrne ve Cong Su ile beraber Bertolucci'nin 1987 destanı ünlü "The Last Emperor" filmindeki çalışmasıyla Oscar kazandı. 1998'de "Snake Eyes" ve 2002'de "Femme Fatale"da yönetmen Brian De Palma ile çalıştı. Netflix'in distopik dizisi "Black Mirror"ın 2019 yılı bölümlerinin müziklerini yazdı.
Sakamoto ayrıca, 1992 Barselona Olimpiyatları açılış töreni için beste yaptı. Fransız müzisyen Sylvian ile 1987'de "Secrets of the Beehive" ve 1999'daki "Dead Bees on a Cake"de aranjmanlar ve klavyelerle synthpop'u daha soyut ve izlenimci alana yönelten çalışmalara imza attı.
Sakamoto, gırtlak kanseri teşhisi konulduğu yıl olan 2014 yılına kadar sürekli çalıştı. Sonraki yılı tedavi ve terapi görerek geçirdi, projelerinin çoğundan vazgeçmek zorunda kaldı. Bir süre sonra yenilenmiş bir güçle yeniden çalışmaya başladı ve ortaya çıkan müzikler artık daha açık ve deneysel çalışmalardı.
Aynı yıl New York Times'a "Sadece duymak istediklerimi yazmak istedim. Günlük nesnelerin, hatta müzik aletlerinin seslerini nesne olarak duymak istedim” demişti. Haziran 2022'de Sakamoto kanser hastalığının yeniden nüksettiğini duyurdu.
Sakamoto'yu bir sanatçı olarak yörüngesine çeken şey, tükenmez bir merak ve birden çok müzik stilinde ustalaşma yeteneği oldu. İster canlı performans, ister sahne ve sinema müzikleri yazmak, ister deneysel işbirlikleri olsun, her projeye kendini adayarak çalışmasıyla tanındı.
Sakamoto, 2017 yılında The Creative Independent'e "Bir plana veya amaca yönelik müzik yapmayı sevmiyorum" demişti.
Bu makale, sanatçının ölümü haberi üzerine The New York Times, The Guardian, udiscovermusic, Pitchfork gibi farklı basın organlarında yayınlanan yazı ve haberlerden derlenmiştir.
Arkadaşımız Zekeriya Şen'in 2013 yılında yayınladığımız Sakamoto'nun "Playing the Piano" albüm yazısını bu linkten okuyabilirsiniz.
Cazkolik.com / 06 Nisan 2023, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.