Sanat tarihini kedilerle keşfederken kölelik şiirlerini okuyun

Sanat tarihini kedilerle keşfederken kölelik şiirlerini okuyun

VakıfBank Kültür Yayınları iki sene önce kurulduğundan beri yayınladığı kitaplarla dikkat çekiyor. Yayınevi, 14. Ankara Kitap Fuarı nedeniyle yayınladığı kitapları okurlarına duyurdu, biz de, bu kitaplar arasından üçünü size duyurmak istiyoruz.


Sanat tarihini kedilerle keşfedin


İllüstratörlüğü Nia Gould tarafından yapılan “21 Kedide Sanat Tarihi” isimli kitapta, ev kedileri olarak bilinen felis catus türünün, tarih boyunca insanların yoldaşı olarak önemli bir yer edindiği, kültürün ve zarifli­ğin simgesi olduğu söyleniyor. Ayrıca Antik Mısırlıların hayal gücünü fethettiği, Monet’den Picasso’ya dek birçok sanatçının atölyelerinde yer aldıkları belirtiliyor. Kitapta “O halde sanat tarihinde çıktığımız bu yolculukta, bize 21 kültürden kedinin eşlik etmesi gayet uygun görünüyor. Antik Mısır ve Bizans sanatından genç Britanyalı sanatçıların uçuk ve akıl almaz başarılarla dolu dünyasına kadar en önemli sanat hareketlerini ve bunlara öncülük eden sanatçıları keşfedin” sözlerine yer veriliyor.


Şiirlerle kölelik meselesi


19’uncu yüzyılda yaşayan ABD’li şair Henry Wadsworth Longfellow’un yazdığı “Kölelik Şiirleri”, yalnızca edebî değeriyle değil, dizelerine güçlü bir şekilde taşınan toplumsal meseleyi cesurca aktarması açısından da önemli bir konumda bulunuyor. İlk kez 1842’de yayımlanan kitap, şairin önceki çalışmalarının inceliğini taşıyor. Bunun yanında onlardan daha derin ve ciddi bir çalışma olarak öne çıkıyor. Yayımlandığı dönem bazı edebiyat çevrelerinin adını dahi anmaya çekindiği bu eser, Türkçe ve İngilizce olarak okurun ilgisine sunuluyor.


Avrupa zihin dünyasına felsefi bir eleştiri


László F. Földényi, kitapları University of Chicago Press tarafından İngilizceye çevrilen, bir Macar entelektüel, yazar, çevirmen, edebiyat eleştirmeni, kültür kuramcısı ve sanat tarihçisi. Földényi, “Yaşayan Ölümün Mekânları” adındaki bu kitabında Kafka ve kendisinin bir hayli etkilenmiş olduğu İtalyan ressam Giorgio de Chirico gibi önemli isimlerin peşine düşüyor, mekân algılarındaki ortaklıkları inceliyor. İncelemesindeki temel motivasyon ise Avrupa’da resim sanatının ve mimarinin gerçek mekân ve zamanlarla ilişkisini nasıl kurduğunun ve bunun arkasındaki zihin yapısının anlaşılmasıdır. Tüm bu incelemeyi modern “panoptikon toplumu”na bağlayan Földényi, böylece Avrupa zihin dünyasına dair kuramsal ve felsefi bir eleştiri sunuyor.


Cazkolik.com / 28 Şubat 2020, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.