22. İzmir Caz Festivali bu yıl bir dünya prömiyeriyle 5 Mart akşamı başlayacak

22. İzmir Caz Festivali bu yıl bir dünya prömiyeriyle 5 Mart akşamı başlayacak

Bizimki gibi bir ülkenin sürekli değişen şartları son yıllarda ümit vermeyen bir çizgi tuttursa da hala ayakta kalmayı başaran ve işlerini yapan kurumlarımız var. İKSEV`de böylesi kurumlardan. Bu yıl 22. kez gerçekleşecek İzmir Avrupa Caz Festivali olanaklara uyum sağlamanın ve imkanlar dahilinde kendi yolunu belirlemenin en güzel örneğini veriyor. Nice çabalar âkim kalıp hatıralara dönüşürken İKSEV 22. kez cazseverlere kapılarını açmayı başarıyor. Öncelikle tebrik ve takdirlerimizi iletelim ve sonra gelelim bu yılın programına.

 

Festival, geçmiş yıllara göre konser sayısını biraz azaltmış gibi görünse de festival Avrupa cazı temasını bu yıl kuvvetli isimler ve projelerle izleyicisine sunuyor. Özellikle açılış konseri başlı başına özel bir haber. İzmirli dostlarımızı festivallerine sahip çıkmaya davet ediyor ve her bir sandalyenin dolmasını diliyoruz ki gelecek seneye yine festival kapılarını açsın, yine güzel konserler izleyelim.

 

Cazkolik.com

 


 

 

22. İzmir Caz Festivali bir dünya prömiyeriyle başlıyor

 

 

O müziği dinlediğimizde biliyorduk, başımıza güzel bir şey geleceğini tahmin ediyorduk... Erik Truffaz`nın 2012`de yayınladığı "El Tiempo de la Revolución" albümünde insanı kalbinden bıçaklayan bir parça var ve inanın ilk dinleyişimizde adına hiç bakmamıştık, meğer adı; "İstanbul Tango" imiş... Şu işe bakın... İstanbul`la ilgili en güzel müzikleri hep yurtdışından dinlemeye başladık.

 

22. İzmir Avrupa Caz Festivali oldukça çarpıcı bir projeyle, daha doğrusu bir dünya prömiyeriyle başlıyor. Klasik müzikle Avrupa cazının yeni bir sentezi olabilir bu müzikler ve konser. Konserin, klasik piyano ikilisi Ufuk ve Bahar Dördüncü kardeşler Belçika`da yaşıyor ve ikilinin özellikle Fransız müziği ve bestecileriyle kurdukları yakın ilişki Erik Truffaz`lı "Taksim" projesi için de mükemmel bir kadro olduğu fikrini daha en baştan kabullendiriyor.

 

Erik Truffaz`nın ise -bizce- eşi pek görülmemiş bir lirizmi var. Modern ve âdetâ insanın çağıyla hesaplaşmasına zemin arayan bir müzik. Konser, ayrıca bir dünya prömiyeri. İzmirli dostları şimdiden çok kıskandığımızı belirtelim ve konseri kaçırmamaları için buradan sıkı sıkı uyaralım hatta bu projeyi İstanbul izleyicisinin de mutlaka izlemesi gerektiğini ekleyelim. Festival yönetimini kutluyoruz.

 

 

Tarih: 05 Mart 2015
Saat: 20:00
Salon: AASSM

 

Müzisyenler:
Ufuk - Bahar Dördüncü, piyano
Erik Truffaz, trompet
Marcello Giuliani, bas
Marc Erbetta, davul
Benoît Corboz, piyano, Fender Rhodes, Hammond

 

 

Eser Hakkında: Erik Truffaz - Taksim Süit iki piyano ve akustik trompet için

 

 

“Taksim Süit, 2 piyano, akustik trompet ve elektronik içeren bir eserdir. Üç partiden oluşmuştur, üç değişik hava içerir ve bilhassa İstanbul’un sihirli ve şiirsel havasını taşır. Eser yazımında iki tip çalışma kullanılmıştır, minimalist formu içeren Reich Adams’in yazım stili ve ayrıca romantik, modern ve caz formunu içeren kısımlar. Bu kısımlarda da Keith Jarret ve Erik Truffaz’nın stilini hissedebiliriz. Ufuk ve Bahar piyanolarla modernlik ve çağdaşlık tarafını büyülü bir şekilde sunarken Erik Truffaz bu muhteşem şehrin etkisi altında kalarak oryantal tonalitelerle onları tamamlar. Eser, esrarengiz bir hava taşıyarak başlar, trompet müezzini taklit ederken piyanolar tellerle değişik sesler çıkararak ona cevap verirler. Bu giriş yavaş bir gelişme ile güzel bir choral haline dönüşür ve yavaşça 2. Piyano tarafından yön değiştirir. Bu gelişme sonucu 2 piyano birbirini bulur ve ritmik bir kısım oluştururlar. Bu ritmik kısma trompet yavaş ve derin bir tema ile katılır. Bu bölümün devamı daha virtuose ve hızlı bir bölümü getirir. Böylelikle yepyeni dinamik bir bölüme girmiş oluruz. 2. bölüm yavaş bir bölümdür. Bölümün havası romantik ve melodiktir. Bazen 5/4 bazen 3/4 lük kısımlar müziğe esneklik getirir. Minör tonalitelerde bu bölümü yaşarız. Final bölümü daha tekrarlamalı, ses ve ritim olarak zamanımızın hayatını bize hatırlatır. Piyanoyu kullanma şekline gelince sanki elektronik bir alet kullanıyormuşuz gibi düşünülmüştür. 2 piyano birbirlerini ritmik olarak tamamlayarak öne çıkarlar.” Erik Truffaz

 


 

 

Tarih: 06 Mart 2015
Saat: 20:30
Salon: AASSM

 

Müzisyenler:
Paolo Di Sabatino, piyano
Marco Siniscalco, bas
Glauco Di Sabatino, davul

 

Festivalin ikinci gün konseri İtalyan caz sahnesinin saygın piyanist ve bestecilerinden Paolo Di Sabatino`nun kendi üçlüsüyle ve öne çıkan besteleriyle vereceği konser olacak. Başta İtalya olmak üzere tüm Avrupa festivallerinin gedikli isimlerinden olan piyanistin ayrıca Japonya`da da hatırı sayılır bir dinleyici kitlesi var. Ayrıca, Mario Biondi`nin "If" isimli albümündeiki bestesi olan sanatçı yarıca Mariah Carey`nin italya Sanremo konserinde de sahnedeydi. Sanatçının yeni albümü "Voices" oldukça etkileyici bir proje. Albümde12 farklı şarkıcıyla çalışan sanatçı düzenli olarak festivallerden davet alıyor. En son Güney Amerika`da bir turneye davet edildi. 6 Mart gecesi ise İzmirlilerle buluşmaya hazırlanıyor.

 

 


 

 

Tarih: 09 Mart 2015
Saat: 20:30
Salon: AASSM Küçük Salon

 

Festivalin her sene düzenli gerçekleştirdiği Açık Caz Orkestrası genç müzisyenleri sahnede buluşturuyor. İtalyan piyanist Paolo di Sabatino ile 7, 8 ve 9 Mart günleri birlikte workshop düzenleyecek müzisyen grubu en son 9 Mart akşamı performanslarını bir konserle tamamlayacak.

 

 

Yukardaki video 21. İzmir Avrupa Caz Festivali kapsamında düzenlenen Açık Caz Orkestrası konseridir.

 


 

 

Tarih: 12 Mart 2015
Saat: 20:30
Salon: AASSM Küçük Salon

 

Müzisyenler:
Bachar Khalifé, perküsyon
Pascal Schumacher, vibes, marimba, glockenspiel
Francesco Tristano, piyano, elektronik

 

Bir kaç anahtar kelime ile anlatacak olursak: huzur, mizah, berraklık. Uygun kelimeler tutku, merak ve iletişim de olabilirdi. Ve doğal olarak bir tutam gösteriş. Sanatçılar bir üsluba ihtiyaç duyarlar aksi takdirde onları dinlemek için bir nedenimiz olmazdı. Buna bir de çeşitlilik, kontrast, biraz uyumsuzluk, doğaçlama ve iyi ölçüler için dolaysızlık ekleyin. İşte böylece Bachar Khalifé, Pascal Schumacher ve Francesco Tristano’nun müziğini tanımlamış olduk. Bu müzik öylesine çok yönlüdür ki dinleyen kişiye bağlı olarak farklı yorumlanabilir. Klasik müzik dinlemeye alışkın olanlar onları dinlerken kendine has bir ağırbaşlılık gözlemleyecektir. Francesco Tristano Bach’ın eserlerini yorumlamasıyla tanınmaktadır. Cazseverler, onun doğaçlamalarıyla keyiflenirken Pascal Schumacher de özgürce keşfedilen müzikal alanlarda ustalaşmaktadır. Ve grubun diğer bir üyesi Arap müzik kültürüne aynı zamanda Fransız çevrelerin ritmik açıdan renkli ses dünyasına sahip olan Bachar Khalifé’dır. Khalifé uzak yerleri aksettiren akustik anları simgelemektedir.

 

 


 

 

Tarih: 14 Mart 2015
Saat: 20:30
Salon: AASSM

 

Müzisyenler:
Mateusz Smoczy?ski, keman
Konrad Zemler, gitar
Jan Smoczy?ski, piyano
Wojciech Pulcyn, kontrbas
Michal Miskiewicz, davul

 

Mateusz Smoczynski Polonya’nın Varşova şehrinde bulunan Frederic Chopin Müzik Akademisi’nin mezunlarındandır. Andrzej Gebski’nin öğrencisi olan Smoczynski ilk caz müzik çalışmalarını 1999 yılında Jacek Namyslowski Kuintet ile birlikte Jazz Camping Kalatowki’de gerçekleştirdi. Mateusz, Urszula Dudziak, Tomasz Stanko, Krzesimir Debski, Zbigniew Namyslowski ve Jaroslaw Smietana gibi tanınmış Polak müzisyenlerle birlikte çalışmıştır. Sanatçı, Joachim Kuhn, Janusz Stefanski ve Bronislaw Suchanek ile birlikte efsanevi caz kemanist Zbigniew Seifert’in Caz Konçertosunda keman, senfoni orkestrası ve ritim bölümlerinde yer aldı. Mateusz daha sonrasında kendi kuintetini kurdu. Bu beşliyle “Inspirations” isimli ilk albümünü kaydetti ve bu albümü müziği üzerinde büyük etki yaratmış olan iki sanatçıya, John Coltrane ve Zbigniew Seifert’e ithaf etti.

 

 


 

 

Tarih: 16 Mart 2015
Saat: 20:30
Salon: AASSM Küçük Salon

 

Müzisyenler:
Mario Rom, trompet
Lukas Kranzelbinder, bas
Herbert Pirker, davul

 

Grup, aşağı yukarı 25’li yaşlarında olan ve Avusturya’nın gelecek vadeden en önemli üç genç müzisyeninin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Mario Rom genç yaşına rağmen kendi jenerasyonunun en önde gelen trompet sanatçılarından biri olmayı başarmıştır. Lukas Kranzelbinder Avusturya’nın en beğenilen caz bas sanatçılarından biri olmanın yanı sıra prömiyeri Temmuz 2012’de yapılan bir operanın da bestecisidir. Avrupa’nın en faal davulcularından biri olan Herbert Pirker’in neredeyse tüm saygın Avusturyalı müzisyenlerle aynı sahneyi paylaştığını söylemek yanlış olmaz.

 

 


 

 

Tarih: 19 Mart 2015
Saat: 20:30
Salon: AASSM Küçük Salon

 

Müzisyenler:
Hanka Gregusova, vokal
Ondrej Krajnak, piyano

 

Hanke Gregusova Slovakya’nın en hayranlık uyandıran ve saygı duyulan caz müzik sanatçılarından biridir. Sanatçı on yılı aşkın süredir caz ve soul müzik birleşiminden oluşan kendine has müzikal tarzıyla gerek Slovakya’da gerekse uluslararası caz müzik çevrelerinde sahne almaktadır. Ondrej Krajnak ise virtüöz caz piyanisti, besteci ve Slovakya’daki üst düzey caz müzisyenlerinden biridir. Müzikle uğraşan bir ailenin içerisinde doğan Kraj?ák çocukluğundan bu yana kendisi de harika bir müzisyen olan babası tarafından müziğe yönlendirilmiş ve bu konuda desteklenmiştir. Daha altı yaşında piyano ile klasik müzik çalmaya başladı ve on bir yaşında ünlü piyanist Oscar Peterson’un caz triosunun performansından öylesine etkilendi ki o günden bu yana özellikle caz müzikle uğraşmaktadır.

 


 

 

Tarih: 21 Mart 2015
Saat: 20:30
Salon: AASSM Küçük Salon

 

Müzisyenler:
Michel Wintsch, piyano
Bänz Oester, bas
Gerry Hemingway, davul

 

Piyanist ve besteci Michel Wintsch’in bitmez tükenmez ilhamının kaynağında sanatçının zengin ve çeşitli geçmişi yer almaktadır. Caz müzik geleneğini “progressive rock”un saf gücüyle bağlayan, orkestra bestelerini katılıklarına rağmen özgürce doğaçlayan, dijital düzenleme ve karıştırma teknikleriyle ustaca çalan sanatçı, hem sinkretik hem de şiirsel bir yaklaşım benimsemiştir. Basçı Banz Oester Avrupa caz çevrelerinin en çok rağbet gören bas sanatçılarından biridir. Oester samimi, duygulu ve klasik tınılarıyla ve şarkı söyleme çizgisinin gösterişsiz zekâsıyla takdir toplamaktadır. Bänz Oester çağdaş caz müziğinin en müthiş romantik isimlerinden birisidir: Sanatçı gelenekler için sonsuz bir hayranlığa sahip olmakla birlikte bilinmeyeni keşfetmek için de büyük bir tutkusu vardır. Dünyaca ünlü davulcu Gerry Hemingway 1974 yılından bu yana bir besteci, bir performans sanatçısı ve bir orkestra sanatçısı olarak hayatını sürdürmektedir. Bu güne dek sayısız grup kuran sanatçının bu alandaki faaliyetlerine örnek verecek olursak: sanatçı 1997 yılından bu yana Ellery Eskelin, Herb Robertson ve Mark Helias’tan oluşan kuartet ile birlikte devam etmektedir. Çalıştığı isimler arasında Evan Parker, Cecil Taylor, Mark Dresser, Anthony Davis, George Lewis, Derek Bailey, Leo Smith, Oliver Lake, Kenny Wheeler, Frank Gratkowski, John Cale, Marilyn Crispell, Michael Moore ve daha birçok farklı isim yer almaktadır.

 

 

22. İzmir Avrupa Caz Festivali`nde yeralacak sergi, panel ve workshop gbi etkinliklerle ilgili ayrıca bir haber yayınlayacağız.

 

Cazkolik.com / 25 Şubat 2015, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.