Ardacan Özdemir ile sesler ve şehirler röportajları: Caz efsanesi Arild Andersen`le konuştuk

Ardacan Özdemir ile sesler ve şehirler röportajları: Caz efsanesi Arild Andersen`le konuştuk

Avrupa cazı, ayakları Norveç, İtalya ve İskoçya`da müzikal yeniliğin ateşten üçgeni bir trioya sahip; Arild Andersen Trio. Topluluk Almanların dünyaca ünlü firması ECM ile çalışıyor. Bas ve kimi elektroniklerde efsanevi isimlerden Norveçli Andersen, saksofonda İskoç sanatçı Tommy Smiths ve davulda İtalyan Paolo Vinaccia 2007 yılından bu yana yayınladıkları iki albüm eşliğinde turne turne geziyor. Ben ve Cazkolik yazarı arkadaşım sevgili Burak`la üçlüyü İstanbul konserinde izleyerek ne kadar kuvvetli bir ekip olduklarına tanık olduk. Müzikleri ne çok özgür caz, ne ambient, ne groovy ya da modal bir müzik ama çağdaş cazın bu dört ayağı arasında kaya gibi sağlam bir müzikleri var. Daha ziyade Berlindeki çok kültürlülüğü andıran, Doğu Batı, İskandinav Akdeniz temalarını müziklerinde inşa eden birileri onlar. Şahsen, bir bas efsanesi olarak Arild Andersen`in Eberhard Weber`in basla elektronikleri kullanarak yaptıklarının ardından bir sonraki adımı attığını düşünmüşümdür hep. Paolo`nun perküsif vizyonunu Tommy Smith`in big band karakterli saksofon çalışını kendisiyle bütünleştirerek klişelerin üzerine çıkabilen bir band karakteri oluşmuş. Bir anlamda, Ornette Coleman, Jack DeJohnette ve Charles Mingus`un çalışları yansımış.

 

Yukarda okuduğunuz girişi Arild Andersen okuyunca şu notu ekleyerek başlıyor sohbete; "Eberhard Weber`le ben `loop`ları (müzikal elektronik döngüler) aynı dönemde kullanmaya başladık. Hatta, ben onun yetmişlerde yapmaya başladığından biraz daha önce ilk başlamış olabilirim."

 

Ardacan Özdemir

 


 

Arild Andersen: "Müziğimizin spontane olmasını istiyorum. Sahnede açık ve organik olmayı seviyoruz

 

Ardacan Özdemir: Röportajlarım genellikle sanatçıların kendilerini tanıtmalarını rica etmemle başlar ama başta siz her üç müzisyende Avrupa caz sahnesinin çok bilinen, saygın isimlerisiniz fakat bu üç ismin, trionun nasıl biraraya geldiğini sorarak başlasam, ne dersiniz?

 

Arild Andersen: Tommy ile ben 2005 yılında ilk olarak bir komisyon çalışması için duo olarak çalmaya başladık, Paolo daha sonra, 2007`de "Live at Belleville" albüm konserinde ilk bize katıldı. (Cazkolik notu: Bu konuda ayrıntılı bilgi edinmek isteyen sanatçının Facebook üzerindeki igili sayfalarını inceleyebilir)

 

Ardacan Özdemir: Trio, 2014`de çıkan "Mira" albümüne kadar birçok konser verdiniz, bu dönem hangi parçaları çaldınız, sahne performansınızı nasıl inşa ettiniz? Seslendirdikleriniz geçmişe dönük izler taşıyor muydu?

 

Arild Andersen: Repertuvar ağırlıklı Tommy ve benim orijinal bestelerimden oluşur, bazen de "Prelude to a Kiss" veya "Alife" gibi klasik baladları çalıyoruz, müzik biz çaldıkça kendini geliştirir, çok az prova yaparız ve parçaları yeniden düzenlemeden olduğu gibi çalarız.

 

Ardacan Özdemir: Örnek aldığınız, etkilendiğiniz bir başka caz triosu veya klasik bir kayıt ya da bir grup var mıydı?

 

Arild Andersen: Hayır, yoktu!

 

 

Ardacan Özdemir: 2014`de, İstanbul Salon İKSV`de müziğinizin eşsiz karakterine hayran kaldığım bir konseriniz olmuştu. Paolo`nun bana İstanbul`dan yeni ziller aldığını ve daha sonra yeniden geleceğini söylediğini hatırlıyorum. Peki siz o konseri hatırlıyor musunuz?

 

Arild Andersen: Harika bir konser ve harika bir dinleyici olduğunu hatırlıyorum, Paolo da İstanbul`dan aldığı yeni zillerinden gurur uyuyordu. 

 

Ardacan Özdemir: Kontrbas, tenor saksofon ve davul dışında müziğinizde hangi elektronik entrümanları, hangi modifiye ekipmanlarını kullanıyorsunuz?

 

Arild Andersen: TC M200 yankı ünitesi ve Gibson Echoples pro sampler dışında birşey kullanmıyorum, hepsi bu!

 

 

Ardacan Özdemir: Çalma egzersizleri ve prova çok yapar mısınız? Eğer cevabınız evet ise uyguladığınız teknikler hakkında bilgi alabilir miyiz?

 

Arild Andersen: Çok prova yaptığımızı söyleyemem, genellikle yeni bir parça deneyeceksek daha çok soundcheck şeklinde yaparız. Müziğimizin spontane olmasını istiyorum, sahnede açık ve organik olmayı seviyoruz.

 

Ardacan Özdemir: Türk cazı ya da Türk müziği hakkında bilginiz var mı?

 

Arild Andersen: Kudsi Ergüner`i tanırım, büyük bir neyzendir. 2005-2006 arası kısa bir dönem Nana Vasconcelos ve Kudsi Ergüner`li bir triom vardı hatta 2006 yılında İstanbul Caz Festivali`nde çaldık.

 

Ardacan Özdemir: Çaldığınız en sıradışı mekan neresiydi?

 

Arild Andersen: Fransız müzik kanalı Mezzo`dan sormuşlardı böyle bir şeyi, Oslo tren istasyonunun ordaki köprüde çaldık, Paolo ve ben, Paolo`da el davulu gibi bir enstrüman vardı, kanal da çekti. (Videosunu alta izleyebilirsiniz)

 

 

Ardacan Özdemir: Internet hakkında ne düşünüyorsunuz? Görünüşe göre ECM firması Spotify gibi digital yayın platformlarını pek sevmiyor.

 

Arild Andersen: ECM`den çıkan albümlerim bu ücretsiz platformlarda yer almıyor.

 

Ardacan Özdemir: Yakın dönem Avrupa cazında Ortadoğu müziklerine yönelik eğilimleri görebiliyoruz. Birçok albümde Mevlana`dan Ermeni müziğine, Afro-Arap etkilerine rastlıyoruz, bu etkileşimin Avrupa`da kutuplaşma üreten kültürler arasında bir köprü işlevi görebileceğine, caz kültürler arasındaki iletişimsizliği giderme konusunda yardımcı olabilr mi?

 

Arild Andersen: Cazın ülkeler, ırklar ve inanışlar arasında sınırları yoktur. Evet, caz bu sınırların kaldırılması konsunda yardımı olabilir ama caz çalarak bu değişimi yaratmak kolay değil, bizler yıllardır caz çalarak kültürler arasında köprü kurulabileceğini kanıtlayan insanlarız ama bu sınırları yaratan insanların caz dinlediğini sanmıyorum.

 

Ardacan Özdemir: Sohbetimizde bahsi geçen trio haricinde sizinle ilgili bugünlerde neler dinleyebiliriz?

 

Arild Andersen: Bu yıl yeni bir konser albümü yayınladık. Piyanoda Helge Lien ve davulda Gard Nilssen ile basta benim olduğum kayıt "The Rose Window" adıyla "European Jazz Legends" serisinden çıktı.

 

 

Ardacan Özdemir: Gelecek planlamanızda neler var?

 

Arild Andersen: Bu son Helge Lien`li trio ile mümkün olduğu kadar sık devam edeceğiz. Ayrıca, benim solisti olduğum Norwegian Big Band ile "Denada" isimli projemiz de sürüyor.

 

Ardacan Özdemir: Bir caz ustası olarak Türkiye`nin genç caz yeteneklerine neler tavsiye edersiniz?

 

Arild Andersen: Benim için önemli olan kişisel soundumu bulmak oldu, sonrasında çok çeşitli müzisyenlerle birlikte çalmak eğlenceliydi.

 

Ardacan Özdemir: Son sıralarda dikkatinize çeken yeni çalışmalardan örnekler verebilir misiniz?

 

Arild Andersen: Bugünlerde çok az yeni kayıt dinleyebildim ama Trygve Seim`in "Rumi" ve Tommy Smiths`in "Modern Jacobite" albümlerini söyleyebilirim.

 

 

Ardacan Özdemir

 

Cazkolik.com / 20 Eylül 2016, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.