Thomas Guerlet: Müziğim 'Cool Jazz'dan aldığım ilham üzerine kurulu

Thomas Guerlet: Müziğim 'Cool Jazz'dan aldığım ilham üzerine kurulu

7-8 Ekimde Zorlu PSM'de gerçekleşecek Mix Festivalde konser verecek Thomas Guerlet ile özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Dünyadaki ana akım popüler müziklerin tersine nostajik bir French pop duygusunun peşinden giden Guerlet ile yayınladığı albümü ve hit şarkısı "How Strange to be One" üzerine, Guerlet'in hayli etkilendiğini belirttiği 'Coll Jazz' üzerine, pandemi dönemi, insanlık ve yaşanan değişimler üzerine verimli bir sohbet yaptık. Konseri öncesi bu sohbeti okumanızı öneririz.

 

Cazkolik.com

 


 

 

 

 

Thomas Guerlet: müziğim 'Cool Jazz'dan aldığım ilham üzerine kuruldu

 

 

Cazkolik: Seni İstanbul'da ilk defa dinleyeceğiz, şarkılarınla beraber İstanbul'da olmak nasıl bir duygu?

 

Thomas Guerlet: Seyahat etmek, yeni yerler keşfetmek dünyada en sevdiğim şeylerin başında geliyor. İstanbul her zaman keşfetmeyi hayal ettiğim bir şehirdi. Grubumla şarkılarımı söylemek için buraya gelme fırsatına sahip olmak benim için olağanüstü heyecan verici.

 

 

Bu şarkı hayatımda her şeyin çöktüğü bir dönemde geldi

 

 

Cazkolik: Yeni albümündeki hit şarkı "How Strange" sözleriyle dikkat çekiyor, bu sözler nasıl bir yaşanmışlığı anlatıyor?

 

Thomas Guerlet: Bu şarkıyı hayatımın çok tuhaf bir döneminde yazdım. 21 yaşına giriyordum ve hayatımda her şey çöküyordu. Geriye dönüp bu hayatta yaşadığım şeylere baktım ve bir dönüm noktasına geldiğimi fark ettim; çocukluğum bitmişti. Hayatın ilk bölümünün sona erdiğini fark ettiğimde nostaljik hissettim, asla eskisi gibi olmayacaktı. Her nasılsa, 'strange' kelimesi aklıma geldi, 'biri olmak' çok garip hissettirdi.

 

 

 

Fransız şansonları dinleyerek büyüdüm

 

 

Cazkolik: Müziğin Hip Hop, Rap gibi popüler tarzlarda değil. Melodik bir müzik, sözler, anlamlar ve mecazlar... Az sayıda enstrüman var. 1960'ların Fransız chanson şarkıcıları veya 1970'lerin French Pop hitlerini hatırlatıyor.

 

Thomas Guerlet: Paris'te Fransız şansonları dinlediğimiz bir Fransız ailede büyüdüm. Müziğe başladığımdan beri belirli bir müzik türünü taklit etmeye çalışmadım ama sanırım sadece dinlemek istediğim müziği yazmaya çalıştım. Tüm müzik tarzlarından fikirler çıkardım ve mümkün olduğunca özgün olmaya çalıştım.

 

 

Dört yaşındayken bile şarkıcı olmak istediğimi biliyordum

 

 

Cazkolik: Peki, şarkı söylemeye nasıl başladın?

 

Thomas Guerlet: Dört yaşında şarkıcı olmayı istemeye başladığımı hatırlıyorum. Eddy Mitchell adında bir Fransız şarkıcıya takmıştım, bütün şarkılarını ezbere biliyordum. Zamanımın çoğunu okulda, oyun alanında şarkı söyleyerek geçiriyordum. Doğru dürüst şarkı söylemeyi hiç öğrenemedim ama daha fazla yapmak istediğim bir şey yoktu ve sanırım bu hiç değişmedi.

 

 

 

Şarkı yazmanın tek bir yolu yok

 

 

Cazkolik: Şarkı sözlerini sen yazıyorsun. Seni söz yazmaya iten şeyler nelerdir?

 

Thomas Guerlet: Şarkı yazmanın tek bir yolu yok, her seferinde değişir. Bir şarkı için ilham, uykuya dalarken aklıma gelen bir melodiden ya da sevdiğim bir sohbetten, aklımda kalan bir cümleden gelebilir. Ya sözler ya da müzik önce gelir ve sonra mümkün olduğunca her şeyi bir araya getirmeye çalışırım.

 

 

Pandemi insanın değerini hatırlattı

 

 

Cazkolik: Şarkılarında yaşadığımız döneme ve ilişkilere dair anlamlar var, pandemi dönemi ve sonrası insan ilişkileri hakkında ne düşünüyorsun? Sana göre, daha bencil insanlar mı yoksa daha paylaşımcı insanlar mı oluyoruz?

 

Thomas Guerlet: Yaşadıklarıma ve çevremde gördüklerime göre insanlar pandemiden aşırı derecede etkilendi ve bazılarımız uzak kalmaktan dolayı travmalar geliştirdi. Sanırım insan temasının ne kadar değerli ve önemli olduğuna dair önemli bir noktaya gelindi. Yeni teknolojiler başkalarıyla ilişkilerimiz gibi hayatın temel kısmını ve bizi insan yapan şeyleri unutmamıza neden oldu. Bu sorunun nihai cevabı bende yok, ancak bu konuda iyimser olmaya çalışıyorum ve insanların her zaman birlikte bir şeyler inşa etmenin bir yolunu bulacağına da inanacağım.

 

 

 

İstanbul'u o kadar merak ediyorum ki, konser sonrası bir hafta daha kalacağım

 

 

Cazkolik: İstanbul'da daha önce bulundun mu? Bu şehri nasıl hayal ediyorsun?

 

Thomas Guerlet: İstanbul'da hiç bulunmadım ve ne kadar merak ettiğimi anlatamam! Çevremde birçok insan bana bunun ne kadar güzel ve heyecan verici olduğunu söyledi. Coğrafyası, kıtalar arasında yer alması ve tüm o tarih, sonsuza dek buradaymış gibi göründüğünden her zaman büyülenmişimdir. Konserden sonra şehrin bana neler sunabileceğini keşfetmek ve için bir hafta daha kalmaya karar verdim.

 

 

Evde en çok dinlediğim müzik cazdır

 

 

Cazkolik: Caz sever misin? Söyler misin, dinler misin? Enstrüman çalar mısın? Konserlere gider misin?

 

Thomas Guerlet: Müziğimin çoğu 'Cool Jazz'dan aldığım ilham üzerine kuruldu. Özellikle melodiler ve armoniler cazdan ilham alan müzikler, Chet Baker, Miles Davis veya Ron Carter. Ruh hali, dokular ve ambiyansların müziğim üzerinde büyük etkisi oldu. Bill Evans'ı keşfettikten sonra 15 yaşında piyano çalmaya başladım. Evde en çok dinlediğim müzik türü cazdır. Bu sözleri yazarken, Eugen Cicero'nun çalışmalarını dinliyorum ve bu duygu tüylerimi ürpertiyor.

 

 

 

Yeni albüm Fransızca ağırlıklı olacak

 

 

Cazkolik: Son albümün "How Strange to be One", ondan önce başka albümlerin de var. İlk albümünden bu yana sen nasıl bir dönem geçirdin?

 

Thomas Guerlet: HSTBA (How Strange to be One) benim ilk albümüm! Tüm müzikler üzerinde tek başıma çalıştığım için yayınlamak çok uzun zaman aldı ama onu çıkarmak bana çok iyi hissettirdi, bundan dolayı gurur duyuyorum. Şu an zaten yeni bir albüm üzerinde çalışıyorum ve muhtemelen daha fazla Fransızca konuşmayı içerecek bir albüm olacak.

 

Cazkolik.com / 29 Eylül 2022, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.