Türk operasını Avrupa`ya tanıtmalıyız

Türk operasını Avrupa`ya tanıtmalıyız

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Murat Karahan, Türk opera eserleri yapmanın önemine değinerek, "Anadolu topraklarında ciddi tarihi zenginlik ve çeşitlilik var. İşte, bu bizim ana kaynağımız olacak. Biz, bu melodik zenginlik, çeşitlilik içerisinde, uluslararası formlarda eserler ortaya koyup Türk operasını Avrupa`ya tanıtmalıyız." dedi.


Türkiye`de opera ve bale sanatına ilişkin gelişmeler hakkında açıklamalarda bulunan Karahan, yapılan çalışmalar konusunda değerlendirmelerde bulundu


Son olarak dünyanın en önemli opera salonlarından İtalya`daki Arena Di Verona`da verdiği konserde Nessun Dorma`yı yorumlayan ve konser sonrası Piazza Bra caddesinde yürürken kendisini fark eden müzikseverler tarafından alkışlanan sanatçı, yaşadığı bu anın mutluluk ve gurur verici olduğunu, bir Türk sanatçı olarak Türkiye`yi temsil etmekten mutluluk duyduğunu belirtti.


SPOT HABER:


9. Uluslararası İstanbul Opera Festivali "Romeo ve Juliet"le sona erdi


21 Haziran akşamı başlayan 9. Uluslararası İstanbul Opera Festivali 10 temmuz salı akşamı Cemal Reşit Rey konser salonunda sahnelenen "Romeo Juliet" gösterimiyle sona erdi. Shakespeare`nin aynı adlı eserinden Armağan Davran ve Volkan Ersoy`un sahnelediği balenin müzik düzenlemelerini Tolga Taviş, dekor tasarımını Çağda Çitkaya, kostüm tasarımını Gülay Korkut, ışık tasarımını ise Fuat Gök`ün yaptığı gösterimde sahneyi Boğaçhan Bozcaada, Burcu Olguner, Sertan Yetkinoğlu, Dolun Doyran, Doruk Demirdirek, Çağın Hazar Özideş, Çisil Soyöz Bozcaada, Sülün Duyulur, Neslihan Tarakçıoğlu, Bülent Özdemir, Göksu Kaçan, Güçlü Kılıç ve Altan Kılıç paylaştı. (9. Uluslararası İstanbul Opera Festivali ile ilgili ayrıntılı haberimizi okumak için lütfen tıklayın)

Karahan, genel müdürlük görevine geldikten sonra uluslararası alandaki çalışmalarına devam ettiğini aktararak, "Genel Müdür olduktan sonra Rusya Bolşoy, Berlin Deutsche Welle, Viyana State Opera, İtalya Palermo Massimo Tiyatrosu ile Arena di Verona olmak üzere beş büyük operada temsil yaptım. Yani dünyadaki kariyerime aynı şekilde devam ediyorum. Eksik olmasın, Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda her türlü kolaylığı sağlıyor. 21. yüzyılda yaşıyoruz. Doğru vizyonu belirleyip doğru insanlarla çalıştıktan sonra ikisini bir arada yapabiliyorsunuz. Daha yorucu ancak rahat yapılıyor. Arena di Verona`da sahnedeydim, gururumuz olacak bir festivali geride bıraktık. Demek ki yapmak istediğimiz zaman gayet güzel yapıyoruz." diye konuştu.



Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Murat Karahan


Anadolu`nun bin yıllar öncesine giden çok zengin bir kültürü var


Yeni Türk operasını ortaya çıkarmak hedefinde olduğunun altını çizen Karahan, iki gün önce Puccini`nin Turandot eserini yorumladığını kaydederek, şu bilgileri verdi: "Pucciniler, Verdiler, Rossiniler, Donizettiler, Belliniler, Mozartlar, Wagnerler, Çaykovskiler, yazılabilecek her şeyi yazılmış. O melodik yapı içerisinde ne yapsanız tekrara giriyorsunuz. Ama Türkiye, Anadolu toprakları tarihinden gelen ciddi bir melodik zenginliğe sahip. İşte, bizim esas ana damarımız orası. Anadolu`nun zengin bir kültürü var. Çünkü ciddi bir tarih barındırıyor. Bin yıllar öncesine gidiyor. Sonra Osmanlı Devleti var. Bu, ister istemez kültürel anlamda, melodik yapıya da yansıyor. O yüzden melodik çeşitlilik ve zenginlik oluşmuş. İşte, bu bizim ana kaynağımız olacak. Biz, uluslararası formlarda eserler ortaya koyup Avrupa`ya Türk operasını tanıtmalıyız".


Münir Nurettin Selçuk`u anlatan "Münir Operası" geliyor


Karahan, en büyük hedeflerinden birinin `Münir Operası` olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Münir Nurettin Selçuk`un hayatını anlatan bir opera. Münir Nurettin Selçuk, Paris Konservatuvarı`ndan mezun olmuş, klasik Batı eğitimi almış bir tenordur. Öyle bir opera düşünün ki Münir Nurettin’i anlatacak. Operanın ortasında `Kalamış` olacak ve `Dönülmez Akşamın Ufkundayız` eseriyle bitecek. Çalışmaları başladı".


Yeni AKM, dünya opera şampiyonlar ligine kesin girecek


Atatürk Kültür Merkezi yerine yapılacak opera binasıyla İstanbul`un çok önemli bir sahneye kavuşacağını vurgulayan Karahan, çok mutlu olduğunu, muazzam bir proje olacağını dile getirdi. Karahan, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını kaydederek, şunları söyledi: "Yeni AKM`de sahnenin boyutlarında, sahnenin aynı ölçülerinde ve orkestra çukurlu bir prova salonumuz olacak. Bu bizim işimizi inanılmaz kolaylaştıracak. İlk projede yoktu. Ricamız üzerine eklendi. Bir örneğini Bolşoy`da görmüştüm. Son ana kadar, her şeyi yapabiliyorsunuz orada. Sahneyi işgal etmenize gerek kalmıyor, sahne boşta kalıyor, siz prova salonunda temsilin tamamını gerçekleştirebiliyorsunuz. Bunun gibi birçok dileğimiz gerçek olacak ve şu an büyük bir heyecanla bekliyoruz. Bence, akustiği ve teknik özellikleriyle dünya opera şampiyonlar ligine girecek bir bina olacak. O yüzden büyük heyecanla bekliyoruz".


Türk halkının operayı sevdiğine vurgu yapan Karahan, "Bakın iddia ediyorum, her zaman arkasında durabilirim, hatta demografik bir araştırma yapabiliriz bu konuda. Dünyadaki en genç opera izleyicisi Türkiye`de. Avrupa veya dünyanın herhangi bir yerine gidin, 50 yaş ve üzeridir opera izleyicisi. Çok az genç görürsünüz. Buraya gelin bakın. Ankara`daki temsillere bakın, lise, üniversite öğrencileri gelir. Bir de, bizim seyirci çeşitliliğimiz çok güzel. Çalışan kesim, memur, doktor, ev hanımı, başı açık ya da kapalı var. Geniş bir kitleye hitap ediyoruz. Bu çok önemli. Belli bir kitleye değil, çok geniş bir kitleye hitap ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.


Karahan, Bodrum, Aspendos ve Efes`te gerçekleştirilecek olan festivallerde dünya çapında ünlü opera eserlerinin ve toplulukların sahne alacaklarını sözlerine ekledi.


Haber: Hilal Uştuk (Anadolu Ajansı)


Cazkolik.com / 11 Temmuz 2018, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.