Türkiye`nin caz haritası yıl boyu üç temel alanda hareketlilik gösteriyor. İlki caz festivalleri, ikincisi sonbaharda başlayıp Mayıs sonuna kadar süren sezon ve sahnesinde caz müziğine yer veren klüpler, kültür merkezleri, konser salonları, müzik firmaları gibi sektörün temel aktörleri. Yıl geneline baktığınızda ne oluyorsa bu üç önemli aksın üzerinde olup bittiğini görürsünüz. Aslında dünyada da böyle ama bize göre elbette daha büyük ölçekli. Cazkolik olarak, ilkini geçen yaz sonu yaptığımız biten sezonun öne çıkanlarında bu kez 2015`in son dilimi, son mevsimi sonbahar aylarında mevsimin öne çıkanlarını bir listede buluşturduk. Bir çeşit mevsimin Best Of`u...
Bu değerlendirmeleri birkaç nedenden ötürü yapıyoruz; biri, yıllar geçiyor ama caz ortamı bakımından yaşadıklarımız belgelenmiyor, kaydı tutulmuyor, yaşananlar anılarda sıkışıp kalıyor, çoğunlukla da unutuluyor. Cazkolik olarak hiç değilse böyle bir değerlendirme arşivi oluşturalım dedik. Bir diğeri, caz müziğini tüm bileşenleriyle sektör olarak kabul edersek eğer ortaya çıkan ürünlerin değerlendirilip kategorize edilmesi gerekiyor. Sonuncu olarak, müzisyeninden dinleyicisine, festival yöneticisinden klüp idarecisine, yayıncısından teknik destekçisine kadar herkesin bu değerlendirmelere ihtiyacı var.
Gelin 2015 sonbahar aylarının caz hareketliliği içinde öne çıkan Top 5 listesine hep birlikte gözatalım.
Sonbahar aylarını kapsayan böyle bir liste yapıyorsak eğer Akbank Caz Festivali şüphesiz listenin ilk sırasında yer alır. Festival bu yıl 25. yaşını kutladı, çok önemli bir dönemeç, daha etkili olması için çeyrek yüzyıllık bir festival diyelim. Festivalin caz müziğini üniversitelerin ardından liselere de götürmeye başlaması, bu yıl yayınladığı özel LP & çift CD Türk caz antolojisi kıvamındaki yayını ve elbette Akbank Sanat kuşkusuz ayrı bir kategoride yer alması gereken bu çok önemli kültür merkeziyle beraber cazseverlere sonbahar aylarında Eylül sonundan yıl sonuna kadar kesintisiz ve yüksek kalitede içerek sunması sadece sohbaharı değil tüm yılı etkileyen büyük bir etkinlik.
Caz dünyasını yakından takip edenler için Kadıköy ve -özellikle- Moda`nın listede olması şaşırtıcı gelmeyecektir. Aslında, bu listenin ilkini geçen yaz yapmıştık (bu arada, o listeye gözatmayı ihmal etmeyin) ve o listede farklı bir sebeple olsa da Kadıköy yine yer almıştı. Kadıköy son yıllarda -zaten öyleydi- çok etkili bir kültür semti olma atağını sürdürüyor. İşin ilginci, bu konudaki ataklar genellikle yerel yönetimler eliyle olur, Kadıköy`de ise belediye gözlemlediğimiz kadarıyla bu atağın lideri olma iddiasından -şimdilik- uzakta (şimdilik notu belediyenin bu potansiyeli olduğuna dair inancımızın güçlü olması, buna sebep olarak en son Yeldeğirmeni`ndeki eski kiliseyi onarıp içinde güzel caz konserlerine yer vermelerini gösterebiliriz mesela). Bu devinimin sebebi, itici gücü ve motoru bizatihi Kadıköy`ün kendisi ve Kadıköylüler. Denize sırtınızı verin, Kadıköy çarşısını merkez alın, solunuzda Yeldeğirmeni semti, sağınızda Moda ve daha da öteye Fenerbahçe & Kalamış hattına kadar uzanan geniş çeper sahip olduğu canlı müzik mekanları ve bu mekanların giderek artan sayısı henüz Taksim & Beyoğlu hattına alternatif olmaktan uzak olsa da müthiş bir atak içinde olduğunu da gösteriyor. Kadıköy`ün bir diğer simgesi Bağdat Caddesi henüz kastettiğimiz anlamda bu heyecanın içinde değil ama bu özellikli cadde de son yıllarda kendini aşan, gözlerin üzerine çevrilmesini hakeden bir canlılığın merkezi olmayı başarıyor.
Aralık ayında üç farklı mekanda ve bir kaç etkinlik çapında gerçekleşen X Jazz Berlin & İstanbul kendini cazseverlere ne kadar hissettirdi henüz emin değiliz ama bu etkinlik esasen bir büyük müjde olarak Türkiye`nin ve İstanbul`un yeni bir caz festivali olma potansiyelini taşıyor. Ocak ayında açıklanacak detaylarla birlikte Mayıs ayında gerçekleşecek "X JAZZ" festivaline ilişkin çok daha ayrıntılı bilgileri size ulaştıracağız ama şimdilik bu güzel haberin daha geniş bir etkisi olacağını söylemekle yetinelim ve listenin üçüncü sırasında yer verelim.
Cazda 2015 sonbahar Top 5 listesinin dördüncü sırasında Ankara var. Ankara da son dönem gözle görülür hareketlilik içinde. Sadece bu sonbahar kapsamında baksak dahi 19. Ankara Caz Festivali, istikrarı yakalamayı başaran az sayıda caz mekanı, Cer Modern, MEB, CSO gibi salonları ve son dönem Ankara`ya çok iyi bir müjde gibi gelen Altus Org.`un caz merkezli etkinlikleri, konserleri, mini festivalleri şehrin toplam etkinlik sayısını artırdığı gibi niteliğini de üst noktalara taşıyor. Üstelik, bunu Ankara Belediyesi`nin ve ilgili devlet kurumlarının -muhtemelen- hiç bir katkısı olmamasına rağmen şehrin kendi potansiyeliyle yapmayı başarıyor. Haa, diyebilirsiniz ki yetkililer el atmasa dahi bu potansiyel bu kadar mıdır? Elbette değil, hem de hiç değil!
Son yılların en merak edilen operasyonlarından biri Babylon`un şehrin kalbinden kalbin dış çeperine naklolmasıydı. Elde merak uzun süre ne olacağını, neyle karşılaşacağımızı, elimizin altındaki nadide caz mekanı Babylon`un nerelere gideceğini endişeli modernler olarak bekleyip durduk. Olan biteni basın ve internet üzerinden takip ediyorduk elbette ama hiç bir şey yeni bir mekanı bir konserde test etmeden hakiki fikir vermez. Nihayet, 25. Akbank Caz Festivali geldi çattı ve biz cazseverler de yola döküldük. Her ne kadar Bomonti -isimdeki fonetik şıklığa bakın, bu da bir talih- şehrin eski ve güzel bir semti ve Halaskargazi Caddesi`nin burnunun dibi olsa da Şişli 1970-80`lerdeki pırıltılı günlerinde olmadığı, olan biten eğlencebiraz daha aşağı, Nişantaşı`na kaydığı için risk yok muydu? Vardı! Neyse... Korktuğumuz olmadı... Dave Douglas konserinde karşımıza harika bir mekan çıktı, yeni bir zenginlik, yeni bir adres, yine eski Babylon ama daha geniş, ferah ve havadar bir mekan. Üstelik ilk akşam soğuk ve yağışlı bir geceydi, güzel havalarda bahçesi filan derken... yok yok, güzel olacak dedirtti hepimize.
Cazkolik.com / 29 Aralık 2015, Salı
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.