O günden bugüne

Bob James ile David Sanborn bundan yirmi yedi yıl önce “Double Vision” ile övgüler almış, başarılı bir beraberlik yaşamışlardı. İki müzisyen, aradan yirmi yedi yıl geçtikten sonra tekrar bir araya geldi.

İstanbul Caz Festivali yirminci yılını kutlarken, kimi konser programdan kaldırıldı, Açıkhava konserleri de bu yıllığına kapalı mekânlara aktarıldı. Festivali, Açıkhava ile neredeyse bir tutan biz hayranlar için acı bir haber. Ama hiç sanmıyorum ki ‘David Sanborn Bob James Feat. Steve Gadd James Genus “Quartette Humaine” konserine gidecek olanlar bu yüzden konserden vazgeçsin. Haliç Kongre Merkezi, bu dörtlünün yeni mekânı.

Bob James ile David Sanborn’un çok başarılı bir albümün ardından yeniden bir araya gelmesinin şaşılacak bir yanı yok. Asıl hayret verici olan, şimdiye kadar yeniden bir araya gelmemiş olmaları. 1986’da çıkan albümleri “Double Vision” milyon satmış ve Grammy kazanmış. İnsana sanki böyle bir beğeninin ardından o albümü yaratan müzisyenler hemen yeniden bir araya gelirmiş gibi geliyor. Öyle olmadı ama. James ile Sanborn’un yeniden birleşmesi için aradan yirmi yedi yıl geçmesi gerekti.

Nasıl oldu, peki? Neden devam kararı vermek bunca yıllarını aldı? Bob James, müzik yazarı Justin Tedaldi ile Mayıs’ta yaptığı kapsamlı söyleşide, bu süre zarfında hiç turneye de çıkmadıklarını söylüyor. Sık sık karşılaşmışlar, hep dost kalmışlar ama ne zaman devamını getirmeye niyetlenseler bir şeyler çıkmış ve sonuçta aradan otuz yıla yakın bir süre geçmiş. Geçen yıl ise, bir sorumlulukları olduğunu düşünerek devam kararı almışlar.

Bob James, " `Double Vision’ ikimiz için de büyük bir başarıydı, hatlarımızı, meslek hayatlarımızı değiştirdi,” diyor. “Devam ettirmek konusunda bir tür sorumluluğumuz var.... Sadece aynı sound’u yeniden yaratmaya çalışmak istemedik ama ne yapacaktık? Bu sound’u, yeni unsurlar katma anlamına minimal şekilde üretilecek çok akustik bir sound’a dönüştürmek, çok parlak bir yaratıcı fikirmiş gibi geldi. Klasik dörtlü enstrmantasyonu olsun dedik. Dave ‘Sanborn( alto saks, ben de piyano çaldığım için, akustik bas ve davul izledik. Kendimizi, bu enstrümantasyonla en klasik grubun, Dave Brubeck’in Paul Desmond’lu dörtlüsü olduğu fikriyle karşı karşıya bulduk ve oradan yola çıktık.”

Sonuç olarak Dave Brubeck Quartet’ten esinlendiklerini söyleyebiliriz herhalde

İkisinin de çok sayıda albümü ve Grammy ödülleri var. Dünyanın en iyi stüdyo davulcularından Steve Gadd ve usta basçı James Genus ile işbirliği yaptılar. James’e göre, Gadd ve Genus’un onların önce albüm, sonra turne tekliflerini kabul etmeleri, kendisi ve Sanborn için büyük bir şans.

“Quartette Humaine”, popüler cazın efsanevi isimlerini bir araya getiriyor ama, sandığımızdan biraz daha farklı bir müzikle karşımızda olacaklar. Meslek hayatlarının büyük bölümünde benimsedikleri pop ve RB’nin yerine, yeni albümlerinde tamamen akustik bir müzik sunuyorlar. Yani yıllar sonra verdileri karara sadık kalmışlar. Bu konserde de, “Quartette Humaine”deki altı yeni James bestesini, Sanborn’a ait üç parçayı ve James’in aranje ettiği “My Old Flame” ile, Alice Soyer’ın “Geste Humain”ini çalmalarını bekliyoruz. James’e göre, ilerlemek daha heyecanlı ve maceracı ve gün, artık o gün değil. Sanborn ise, hayatının bu döneminde her şeyden çok, onlara yakıştırılan tarzın dışında bir müzik yapmak istediğini belirtmiş.

Albümleri Dave Brubeck’in ölümünden hemen sonra çıkınca, onun Paul Desmond’la ortak çalışmalarına selam yolladıkları söylenmişti zaten. Belki de albümün James imzalı ilk parçası “You Better Not Go to College” sahiden de Brubeck albümü “Jazz Goes to College”a bir göndermedir. Niyet ne olursa olsun, yarın akşam Haliç Kongre Merkezi’nde bulunacak cazseverlerin oradan memnuniyetle ayrılacaklarından eminim.

Buraya Hampton Caz Festivali’nden geldiler. İstanbul’dan sonra da 12 Temmuz’da Rotterdam’a, Kuzey Denizi Caz Festivali’ne ve sonra da İsviçre’de Montreux Caz Festivali’ne gidecekler. Onlar birlikte turnuyu onlarca yıl ara verse de, cazın ve festivallerin akışı, çok şükür, kesintisiz sürüyor. Bob James, albümden önce “Çok heyecanlanıyorum, gerçekten bekleyemiyeceğim,” diyordu. Biz de öyle hissediyoruz.

Sevin Okyay

Cazkolik.com / 08 Temmuz 2013, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN